Bilgisayar bilince ekonomi de bilirim sanmak, İyi basket seyircisi olunca en iyi ben oynarım/yönetirim diye düşünmek bizde hastalık galiba.
Teknolojinin içinde orta çağ mitleri ve efsaneleri yaşatıyoruz.
Bakıyorumda herkez bir şeyleri çözmüş.
Kimi Ekonomist.
Kimi Toplum Bİlimci.
Kimi Astrolog.
Globalleşen bu dünyada, farklı ülkelerde farklı fiyatlar uyguladığınızda kaçakçılık, önü alınamayacak şekilde büyüyor. Buna Grey market deniyor ve CPU, Memory, yazılım bundan payını fazlasıyla alıyor.
Sorunu çözmek, internetteki bir forum sitesinde olacak iş olmasa gerek diye düşünüyorum.
bence sorun, devletin internet erişim hizmetini mevcut hizmet anlayışı ve felsefesiyle (kadrolarıyla) vermeye çalışması.
Devlet sıkı bir denetleme örgütleyerek bu hizmeti özel kuruluşlara devretse belki bu gündekinden bile ucuza ve hızlı internet'e erişiriz.
Sanal dünyada, 100 tane siteye girip, 40-50 kişi tanıyıp, dünyaya sürekli aynı pencereden (ilden, dilden, ülkeden) bakarak tüm dünyadaki tüm gerçeklerin farkında olduğunu düşünmek ne büyük cesaret.
Bana çok cüretkâr geliyor, sizce de öyle değil mi?
Tabi tabi, Amerika'da şeytanın oğlu zaten, saçma sapan asparagaslarla milletin kafasını karıştırmayın. DezEnformasyon günümüz dünyasının en tehlikeli silahı, bunu kendinize çevirmeyin.
"Nsa backdoor" Diye bir arama başlatırsan IBM'minden Oracle'ına kadar tüm firmaları bulursun... İsrail firmaları zaten ayrı muamma, ama gerçek şu ki NASDAQ'da hissesi bulunan hiçbir şirket böyle bir şeye teşebbüs edemez.
Burada para konuşur kimse ulusal çıkarı için firmasını batırmaz. Kaldı ki bu firmalar ülkelere yazdıkları ürünlerin kodunu veriyor...o da ayrı mesele.
Bu tip muhabbetler uzaylı sitelerinde daha çok yapılıyor, tavsiye ederim.
Haklısınız bizim okullarımıza bakıldığını gerçekten sanmıyorum...
Metin Güneş - CNN TÜRK - Londra
http://www.cnnturk.com/YASAM/DIGER/haber_detay.asp?PID=223&HID=1&haberID=48879#none
'The Times' gazetesinin eğitim eki tarafından yapılan araştırmada ilk sırayı ABD'den Harvard Üniversitesi aldı. ...
ABD üniversiteleri ilk 10 arasına yedi üniversite ile girmeyi başarırken, İngiltere Oxford ve Cambridge üniversiteleri ile ABD'den sonra ikinci en iyi ülke oldu.
İngiltere'nin dışında ilk 20'ye girebilen tek Avrupa üniversitesi ise İsviçre'nin Zürih kentindeki Federal Institute of Technology oldu.
En entelektüel kent
Birinci gelen Harvard ve üçüncü sıradaki Massachutes Institute of Technology'nin bulundukları Massachusetts'teki Cambridge kkenti ise Dünyanın En Entelektüel Kenti unvanını almaya hak kazandı.
California eyaleti de ikinci sıradaki University of California, Berkeley, dördüncü sıradaki California Institute of Technology ve yedinci sıradaki Stanford ile en üst sıradaki eyalet oldu.
Asya'nın en iyisi Tokyo
12'nci sıradaki Japonya, Tokyo Üniversitesi Asya'nın en başarılı üniversitesi olurken, Tokyo'yu 17'nci sıradaki Pekin Üniversitesi takip etti.
Avustralya Üniversiteleri de sıralamada başarılı oldu. İlk 50 arasına altı Avustralya üniversitesi girmeyi başarırken, başı 16'ncı Sıradaki Australian National University çekiyor.
Fransa ilk 50'ye 27'nci Sıradaki Ecole Ploytechnique ve 30'uncu sıradaki Ecole Normale Superieure ile sadece iki üniversite sokabildi.
29 ülkeden 200 üniversite
18 İngiliz üniversitesi, Avrupa'nın en iyi 50 üniversitesi arasına girmeyi başarırıken, İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'dan hiçbir üniversite ilk 50'ye giremedi.
İlk 200 üniversite listesinde ABD'den 62 üniversite bulunuyor. Bunu 30 üniversite ile İngiltere, 17 üniversite ile Almanya ve 14 üniversite ile Avustralya izliyor. Dünyanın en iyi 200 üniversitesine girmeyi başaran ülke sayısı ise 29.
88 ülkeden bin 300 akdemisyen
The Times'ın eğitim eki tarafından yapılan sıralama için aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 88 ülkeden bin 300 akademisyenin yardımına başvuruldu. Akademisyenlere uzman oldukları alanda ülkelerindeki en iyi üniversitelerin adları soruldu.
Toplanan veriler ışığında, bu üniversitelerde eğitim gören ya da eğitim veren uzmanlar tarafında yapılan ve referans olarak kullanılan araştırmaların sayısına bakıldı.
Harvard'a bin üzerinden bin puan
Üniversitelerin öğrenci sayısının fakülte sayısına oranı ve yabancı öğrenciler tarafından tercih edilme oranı da bu listenin belirlenmesinde rol oynadı.
Uluslararası ün yapmış akademisyenlerin hangi üniversitelerde eğitim gördüğü ya da eğitim verdiği de baz alınan diğer bir kriter oldu. Tüm bu unsurlar gözönüne alınarak, üniversitelere bin puan üzerinden puanlar verildi.
Fakülte üyelerinin 40 Nobel ödülü kazandığı Harvard bin tam puan alarak açık ara Dünyanın En İyi Üniversitesi seçildi. İkinci sırayı ise 880.2 puanla Berkley elde etti. Oxford, 731.8 ile az farkla da olsa 725.4 puanlı Cambridgei geçmeyi başardı.
http://ed.sjtu.edu.cn/rank/2004/2004Main.htm
Türkiyede önüne gelen üniversite açıyor, resmen enflasyon var, ama yayınlayan (çalıntılar dahil) makale sayısına bir bakıyoruz... sukût'u hâyâl. Geleceğimizi üretim tembeli (ve kopyacı) hocaların eline emanet ediyoruz. Yukarıdaki tüm değerler ülkemiz içinde bir sıralama yararatabilir. Peki ya dünya?
Ne diyeceğimi bilemiyorum... "Yurt dışına çıkmalılar" demeye de yüreyim el vermiyor.
Şu yazılanlara bakınca midemde bir ağrı oluyor, Pazar/Pazartesi akşamları TV'da yayınlanan kalitesiz programlara bakarken olan ağrı'nın aynısından. Herkes konuşuyor, hem de konuşmayı mesai'den sayıp fazlasına burada devam ediyor.
Çok önemli iki konunun farkında olmadığımızı düşünüyorum; (Bu satırları yazmaya zaman harcadığıma göre bende...)
1) Söylenenlerin doğru olması uygulanabilir olduğu manasına gelmez ve bu da bahsi geçen söyleme hasar verir.
2) Konuşmak üretmenin sadece başlangıcıdır, üretmeye başlayınca konuşulan herşeyin sanıldığı kadar kolay gerçekleştirilemeyeceği görülür. Ki esas gelişme budur.
Bazı aymazlar, teknoloji geliştiren firmaları Amerikan ordusunun vahşi tavrıyla aynı kefeye koyarken bazılarıda futbol takımı tutar gibi işletim sistemi tutuyor. İçindeki hiçbir şeyi kendisinin üretemediği kum ve plastik yığınına bin dolar sayarken işletim sistemine ödediği paradan rahatsız olyor. Bu ülke hala bankalarda, devlet dairelerinde yatan Mainfraim'lere, veritabanlarına, firewall'lara milyonlarca dolar harcarken (yani donanıma çook daha fazla para akıtırken) burada bir grup, Microsoft diye bir firma'nın nasıl dünyanın zebanisi olduğunu insanlığa anlatmaya çalışıyor. Aşağıda o mahkumü olduğunuz teknolojik firmaların Tsunami felaketine yaptığı yardımları gösteren likler var. Siz neler yaptınız bakalım bu ülke için? Çocuklarınızın daha iyi bir geleceğe sahip olması için... konuşmaktan başka.
Bulma'nın bilme'nin ve yapma'nın değerini yeteri kadar vermezsek, bilim adamlarını nereye koyacağımızı bilemeyiz, ve onların bulduklarıyla çıkan araçları.
Doğanın kanunları bile evrilen ve gelişen türleri ayakta tutmak üzere inşa edilmişken anarşistlerin hayalini kurduğu dünyanın imkansız olduğunu görmemek akıl kârı değil.
IBM bularak ve bu bulduklarını satarak bukadar büyüdü, genel kullanıma açtığı patentlerle elindekilerin sayısı ne mukayese kabul eder ve akla halale sığar.
Kendi dünyasında yaşayanlara duyrulur.
Demek 40K adet basıldı, nekadar da güzel... 400K adet basılsada bizler alsak, sizler cebinizi daha fazla doldursanız ne güzel olur değil mi? Bu gün Lünux rüzgarını yazrın başka birini kullanırsınız. Focus Oracle, Microsoft, IBM, Symantec'ten daha farklı bir dünyanın üyesi mi?
İzmir'de olmuyor çünkü, bu işin peşinden koşanlar genellikle Özgür Yazılım kisvesindeki tüccarlar... İzmir'in ticaret hacmi onların dişinin kovuğuna yetmeyeceği için sizler üvet evlat olarak sadece uzaktan savrulan gazları alıyorsunuz.
Üniversite mi? ... e o da ticarethane.
Dünyaya bakarken insanlar kimi zaman istekle kimi zaman farkında olmadan gözlük kullanıyorlar. Sebep hasta olmaları, bu bir miyop ya da hipermetrop'tan farklı değil ve çözümü eğitim. Üzülerek görüyorum ki bu eğitim bizim ülkemizin Liselerinde/üniversitelerinde bulunmuyor.
Medya başından beri bu felaketi sonuna kadar sömürüyor, gözü bozuk insanlarda anlık mesajlaşma programına kalp koyarak olsun, e-postalarının altına mesaj düşerek olsun gölünü eyliyor.
Türk kızılayı'nın gönderdiği 11 kişi bu gün varmış felaket yörelerine...bravo nasılda büyük yardım sağlamış... Laf değil, iş üreten bir toplum olmadan kendimizi ve yalakalarımızı kandırırız ancak.
Eleştirirken dikkatli eleştirelim yorumlarımız hakkında başkalarında şüphe oluşmasın "rexec, rsh benzeri bir olanak var da benim mi haberim yok! " sanırım evet yok.
Sadece Help'e bakmak yeterli...
Yardım
Editör markdown formatını desteklemektedir. Detaylı bilgi için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
@kullanici ile birisinden bahsedebilir veya :emoji: ile emoji kullanabilirsiniz.
Microsoft'tan yeni işletim sistemi: MS-Linux ( 11)
Teknolojinin içinde orta çağ mitleri ve efsaneleri yaşatıyoruz.
Bakıyorumda herkez bir şeyleri çözmüş.
Kimi Ekonomist.
Kimi Toplum Bİlimci.
Kimi Astrolog.
Bu iyi midir?