azertet

azertet


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

Telekom der ki: Firefox 1.5 kullanmayın. ( 33)

linç olgusu içimize işlemiş, azcık fanatik olmak yetiyor. iyice linçci bir toplum haline geldik. işte bu da sanal linç :)

Keskinliğini kaybeden sınırlar... ( 19)

yukarıdaki bağlantıdaki adam grafiğinde, bunun kesinlikle bir bilgisayar grafiği olduğuna dair bir nokta yakalayabildiniz mi? ben sitedeki diğer grafiklere baktım, oradaki insan figürlerinin bilgisayar grafiği olduğu daha rahat anlaşılabiliyor. bu bağlantısı verilen grafiğin grafik olduğuna şirketteki bir arkadaş inanmadı :) inanmak ve grafik olduğuna dair kesin bir ayrıntı yakalamak güç.

Penguence'nin 3. sayısı çıktı ( 2)

erhan ekici'nin askere gitmesinden sonra acaba aradan uzun bir zaman mı geçecek diye düşünmüştüm. yeni sayının ne zaman çıkacağı ile ilgili de pek bir haber yoktu. neyseki yeni ekip bizi meraktan kurtardı :) şöyle bir göz attım, önceki sayıların aksine yazıların konu başlıklarına ayrılması güzel olmuş, tasarım da değişmiş. yazılarda yine ilgi çekici konular var, daha ne diyebiliriz ki, hadi okuyalım :)

yeni ekibe teşekkürler ve başarılar.

George Monbiot: İklim Değişiklikleri ve Küresel Yoksulluk Üstüne ( 7)

türkçe olanlar için açık radyo'nun sitesine[1] bakabilirsiniz, arada sırada yazılar çevirip koyuyorlar. bunun dışında açık radyo'da sabah 8:00'dan 10:00'a kadar süren Ömer Madra ve Avi Haligua'nın sunduğu Açık Gazete programına bir dinleyin derim. gündemdeki konular ve gündeme alınmayan ama aslında önemli olan konuları işliyorlar. özellikle yabancı haber kaynaklarından da haber iletmeleri çok faydalı oluyor. saat 9'dan sonra da hergün program içinde alanında uzman bir insanla gündemi konuştukları ayrı bir köşeleri oluyor(pazartesi Ali Bilge, Salı Ahmet İnsel, Çarşamba Cengiz Aktar, vs). bir de şunu eklemek istiyorum, Açık Gazete Türkiye medyasında hiç konuşulmayan ve önemsenmeyen konuları konuşulması gereken zamanda konuşmaya başlıyor, Irak işgali de buna bir örnek. Irak işgali başlamadan 1 yada 2 yıl önceden Açık Gazete bush yönetiminin amaçlarıyla ilgili medyada çıkan çeşitli yazılara yer vermeye başlamıştı. bağımsız bir habercilik örneğidir kendileri. [1]www.acikradyo.com.tr

George Monbiot: İklim Değişiklikleri ve Küresel Yoksulluk Üstüne ( 7)

bu sabahki programda ömer madra da aynı sözü söyledi :)

Sony kötü yakalandı! ( 10)

Dayak yer miyiz bilmiyorum(hiç belli olmaz :) ), ama bu tip durumlarda birçok şeyin kullanıcı aleyhine olduğu da bir gerçek. yani şikayet de etseniz de sözleşmelerde bunlar olduğu için kabul etmiş sayılıyorsunuz. bir arkadaşım okumuş, telekom'un adsl sözleşmesinde "biz size herhangi bir durumdan dolayı hizmet veremezsek bizden hak talep edemezsiniz" gibi bir madde varmış. birçok firma yada kurum, sözleşmelerine (aslında özellikle derinlerine) böyle kullanıcıyı zor durumda bırakabilecek madde koyabiliyor. yapılan açıklamalar da özgürlük getirme meseleleri ...

``Az´´ daha mı iyi? ( 13)

burada yazıdaki konsept azlık üzerine kurulduğu için herhalde soyutlama için de aynısı denmiş, fakat muhtemelen yazıyı yazan kişi de soyutlamanın öneminin farkındadır. abartılmasın demek istiyor olabilir. gerekli olduğu kadar soyutlama daha doğru bir ifade olabilir.

Özgür Dünya ve Müzik Eğitimi: GNU Solfege ( 4)

verdiğiniz bağlantılar için teşekkürler, Greg Wilder röportajınızı ve Yapay Zeka ile müzik ilişkisini ve çalışmalarını konu alan bir yazınızı okumuştum, doğaçlama yeteneğine sahip bir yazılımdan da bahsediyordunuz, görülüyor ki, GNU/Linux dünyasından müzikle bilgisayar çalışmalarını birleştirmek isteyenler az değil ve bunların bir kısmı da yapay zekayı kullanarak beste yapma ve doğaçlama müzik yapma gibi ileri düzey konulara girmişler. "MS Windows'taki tek bir programa takılıp kalmak" ile MS Windows'a yönelik varolan ürünlerin daha çok müzik piyasasının ihtiyaçlarına yönelik olduğunu kastediyorsunuz sanırım.

Özgür Dünya ve Müzik Eğitimi: GNU Solfege ( 4)

dün denemek için kurduğum suse'de görmüştüm bu programı, çok incelemedim. bu akşam debian'ıma kurup kurcalayacağım. ben linux kullanmaya başlamadan önce "ileride şu sequencer programlarını yada band-in-a-box gibi programları kurcalamak istediğimde ne yapacağım, artık arada o işler için windows'a dönerim" diyordum. tabii kimi sequencer yazılımlarını, müzikle uğraşanlar için özel dağıtımları gördükçe sevinmiştim. anlaşılan müziksever penguenler boş durmuyor :)

OSEC Linux Eğitimleri : 17 Eylül ( 17)

kursun açılmasının sebeplerinden biri elbette para kazanmaktır, ama özellikle insanların felsefesine bağlandıkları bir alanda açılan bir kurs hakkında, eğitmenlerin de özgür yazılım ve açık kaynak dünyasından insanlar olduğunu düşünürsek, insanların birşeyler öğrenmelerinin kursu açanların umrunda olmadığını düşünmek biraz ters geliyor bana. yani bu kursu bir bilge adamın yada falan filan kurumun açtığı microsoft certified kursuyla bir tutmuyorum. siz de bilirsiniz ki, özgür yazılımdan para kazanılamaz diye birşey yoktur. özgür yazılımdan para kazanmak isteyen insanlar, özgür yazılımın en güçlü savunucularından da olabilirler. ayrıca, her ne kadar sizin, benim yada bir başka arkadaşın şu an bilgi'nin linux eğitimlerini karşılayacak gücü olmasa da sundance'in dediği gibi piyasada verilen eğitimlerin ücretleri çok yüksek, bilgi'nin eğitim ücretleri onlara göre gayet iyi.

bir de ücretsiz eğitim verme istediğinize saygı duyuyorum, ama birşeyi de belirtmek istiyorum, insanlara inandığınız birşeyi öğretmek ve yaymak adına ücretsiz eğitim vermenin yanında onlara kurcalama anlayışını öğretin, yani bazı durumlarda insan birşeyleri yaymak adına gönüllü birşeyler yapmak istiyor ama bakıyor ki karşısındaki insanlarla amaçları farklı.

Öğrenmenin Psikolojisi ( 34)

Pekiyi soyle birsey sorayim, 'bu yapay zeka da neymis' diye merak eden bir IU bilgisayar ogrencisi Russel&Norvig veya baska kaynaklari okuyarak ve icabinda o kitaplardaki kaynakcayi kullanip kutuphabe/web arastirmasi yaparak kendisini yetistirebilecek seviyede midir?

evet, yetiştirebilecek seviyededir. ama işin asıl önemli olan yönü, alttaki kısım gibi geliyor bana.

ama okul kendi kendine ogrenebilme ozelligini kazandirdiysa bunlar telafisi zor seyler de degil.

bunu söylemek üzücü ama, okul bilgisayar biliminlerindeki gelişmekte olan konulara dair bir heves uyandırmadı bende, birçok arkadaş için de öyleydi. siz tabii şimdi şunu diyebilirsiniz, "ee siz o bölümü niye yazdınız da oraya gittiniz, hiç mi bilgisayar bilimlerindeki konulara hevesiniz yoktu yada heves duymadınız?". bilgisayar bölümlerine giren birtakım insanlar gerçekten bilgisayarla çok ilgili oldukları için, (tam oranları bilemesem de) büyük bir kısmı da "iyi puan aldık, popüler olan, iyi para kazandıran bir meslek seçelim" diyerek bu bölümlere giriyor. bölüme giren adam bu şekilde düşüncelerle girince, bölüm de kimsede bilgisayar bilimindeki gelişmeler ve önemli konular üzerine heves yaratmayınca, haliyle öğrenci popülist yaklaşımlarla iş dünyasına giriyor. ben ilk iki sene pek bilgisayarla ilgilenmedim, biraz php ile uğraştım, c, java ile uğraştım, ama benim için asıl uyanış da özgür yazılım dünyası ile tanışmam ile oldu. bilgisayar bilimleri üzerine bilgilerimi özgür yazılım dünyasına girmemle artırdım.

telafisi zor şeyler değil gerçekten ama size o ilk ateşi gösterecek bir kaynak lazım. hani dizilerde olur ya filmlerde olur ya bazı öğretmenler(matematik, spor, müzik farketmez) gelir çocukların kolundan tutar, ve onlara asıl önemli şeyi, araştırma hevesini aşılar, pek böyle öğretmenlerle karşılaşmadım, üniversite ise iyice sönük geçti. neyse umalım ki insanlar geçkin yaşına gelmeden kendilerine böyle araştırma hevesi içinde olacakları alanlar bulsunlar. zaman geçtikçe çalışmak gerekiyor, iyice uğraşmak zor oluyor.

Öğrenmenin Psikolojisi ( 34)

dersin hocasında yaptığı bilimsel çalışmalar olarak bir fenalık yok, tabii yaptığı çalışmaları kişiliğinden soyutlarsak. bu zamana kadar birçok bilimsel çalışma sunmuş ve ödüller almış bir insandır. yilmaz adlı arkadaşın da dediği gibi kendi bulduğu bir matris vardır. ama iu bilgisayar mühendisliği bölümünde verdiği yapay zeka dersleri açısından bakarsak olaya, o derse sadece o dersi ingilizce olarak verebilecek başka kimse olmadığı için veriyordu. doğal olarak kimsede bir heves oluştuğunu görmedim(dersi birlikte aldığım arkadaşlarımdan). derste Robert J. Schalkoff tarafından yazılmış
"Artificial Intelligence, An Engineering Approach" adlı kitap okutuluyordu. tabii, yilmaz'ın yazdığı soruları sormamıştı bize ama bu o hocanın uzmanlık alanı değildi, ve hep "keşke hoca olsa da bu alanda çalışan gelip dersi verse" diyordu, dolayısıyla o da kitaptan çalışıyordu ve anlatıyordu, tabii ders onun alanı olmadığı için haliyle "herkes geçsin önemli değil" gibi bir durum oluşuyordu. yalnız bu hoca kendi ilgi alanı olan derslerde öğrenciyi çok zorlar. yapay sinir ağları, devre teorisi, lineer cebir, ve bilimum birçok matematik dersi ilgi alanıdır(matematik aşığıdır).

yapay zeka dersinde önce bir miktar prolog sonra da bir süre lisp ile uğraşmıştık. ama dediğim gibi hoca çok ilgili olmadığından, common lisp ile programlamışsın yada başka birşeyle mi çok önemli değildi(zaten programlamayla hiç ilgisi yoktur).

netice olarak, hoca derse ingilizce(kaldı ki türkçe verebilecek olan da yok :( ) olarak verebilecek kimse olmadığından giriyordu, ama dürüstçe bu dersin alanı olmadığını, alanı olan bir hoca bulunsa çok iyi olacağını belirtiyordu. ama pek birşey kalmadı aklımda, muhtemelen diğer arkadaşlar için de aynısı olmuştur. bu arada bu kadar bahsettik, ismini de zikredelim, Dç. Dr. Sabri Arık.

KSpyware ( 7)

"...bu program bilin bakalım hangi programlama diliyle yazılmış?"

hımm... sakın python olmasın :) sizin en beğendiğiniz programlama dillerinden :)

Matematik Güzeldir!... ( 13)

Evren sanattan ibaret olmadığına göre, sanat insana özgü olduğuna göre, yanıt çıkılır olur. ama bugüne kadar bilimin geldiği noktaya göre çıkılamaz. o zaman matematiğin sanatla alakası yoktur.

neyle yapıldığını bilmediğim güzel görünümlü ama kanımca sanatsal niteliği olmayan üç beş güzel şekil, bir müzisyenin enstrumanıyla çıkardığı seslerin, bir yönetmenin ortaya çıkardığı görüntülerin, bu insanların duygularının ifadesinin önüne asla geçemez.

nedendir bilmiyorum, insanlar bilimle sanatı biraraya getirmeye, aynı kefede tutmaya çalışıyorlar. sanat bilimi kullanabilir, teknolojinin nimetlerinden yararlanabilir, ama sanat için bilim sadece bir araç olabilir. çünkü sanatı sanat yapan insanın özüne, ötekine ve evrene ilişkin duygularının anlatımı olmasıdır.

evet matematik güzeldir, ama sanat değildir.

EMO vs. M$ (İlk round EMO'nun) ( 68)

devlet ile meslek örgütü arasında politika uygulama açısından bir fark görmüyorum. devlet gibi meslek örgütü de alınan kararlar gereği üyelerini zor duruma düşürebilir. emo'nun yönetimi de aynı devletin yönetimi gibi iş yapmaya ek olarak bağlı oldukları ideolojiye uygun hareket etmek anlamında adımlar atarlar. o açıdan emo olmazsa halimiz ne olurdu demiyorum.

ama her ne kadar öğretici olabildiklerini bilmiyorum(muhtemelen birşeyler öğretiyorlardır, o kadar para veriliyor), bu kurslarla gerçekten umut tacirliği yapılıyor. popülist yaklaşımlarıyla, insanlara kariyer yapma, mühendis olma, rahat yaşama vaat ediyor bu kurslar. öğrenciler ve diğer katılanlar da salt iyi para kazanma arzusuyla bu kurslara katılıyorlar. hatta bu sertifika olayı öyle bir duruma vardı ki, 2 saatlik kendi reklamlarını yaptıkları seminerlerin sonunda da sertifika vermeye başlamıştı bu kursları açanlar. ve insanlar bu sertifikaları bile almaya gidiyorlardı. yani ülkenin bilişim sektöründe bi sertifika manyaklığı var. tahmin edebileceğiniz gibi benim nefret ettiğim şey insanlara bu kursların nasıl anlatıldığı, yapılan reklam. eğer insanlara boş yere umut verilmiyorsa, sadece neler öğretebileceklerini ve bunun bilişim sektöründe nasıl bir karşılığı olacağnı dürüstçe söylüyorsa kursların yapılması, öğrenmek isteyen insanlar açısından gayet iyi olabilir. profesyonel bir çerçevede -sistem mühendisi gibi ünvanlarla insanı kandırmayarak- yapılan bir iş olmuş olur.

Linux tabanlı Müzik Stüdyosu ( 3)

piyasadaki stüdyo programı yazılımları olan cubase, yada reason'ın bi çok yaptığını yapabiliyor mu acaba? gerçi ben bu programları da çok denemedim, nasıl kullanlır pek de bilmiyorum, bu tarz stüdyo programları ile ilerde ilgilenmeyi düşünüyorum. bi ara da düşünüyodum, keşke linux tabanlı böyle programlar olsa diye? fiyatı da cubase sx'in 500, reason'ın 300 dolarlık fiyatı göz önüne alınırsa daha rahat karşılanabilir. bu arada ben pek bakamadım, yazılım açık kaynak kodlu mu?

İstanbul Üniversitesi TEKNOLOJİ GÜNLERİ 2005 ( 49)

merabalar,

bir bilgisayar mühendisliği öğrencisiyim. ilk önce üniversitelerde bilişim alanına yönelik klüplerle ilgili rahatsız olduğum birşeyi ifade etmek istiyorum.

etkinlik yapmak, çaba göstermek gayet güzel birşey, ama etkinlik yaparken ne amaçları yerine getirdiğiniz de gayet önemli. bir seminer düzenliyorsanız, seminerin içeriğinin insanlara bilgi anlamında birşeyler katması çok önemli. üniversitelerde bilişim alanına yönelik birçok klüp, etkinlik yapmayı; 5-10 şirketi çağırıp onlara reklamlarını yapmalarına olanak tanıyan, öğrencilere işlerine yarayacak bilgi anlamında hiçbir şey katmayan seminerler(!) yapmak olarak algılıyorlar. tabii burada şunu da belirtmek lazım, birçok şirket zaten reklamını yapmak ister bu şekilde, ama önemli olan insanlara birşeyler de sunabilmek, ben bunu da pek göremedim. yani genel olarak böyle bir tarz var. etkinlik günlerinde okulda klübün açtığı masada çalınan, insanları yerinden oyanatan müzikler, devam eden klüp kayıtları, ortalıkta "nasıl kariyer yaparız?" diye dolanan öğrenciler, ve büyük büyük şirketlerden gelmiş olan onlara akıl veren hocaları. bu teknoloji oyununun da, derdi salt para kazanmak olan bu tip şirketler ve onlarla ilgilenen ilişkilenen 5-10 kişiden başka(ki bu kişiler de maddi anlamda kazanıyorlar) kimseye bir yararı olmadığı görüşündeyim. bunlara doğrudan kariyer günleri diyenler de var.

iü elektrik-elektronik klübü bu anlayışta mı bilmiyorum. görkem çetin, uludağ ekibi bunlar oraya gelen insanlara birşeyler katabilecek isimler. ama birkaç yıl öncesine kadar da iü elektrik-elektronik klübü de farklı bir kimlikte değildi sanırım. klüp açık kaynak yazılım felsefesine destek veriyorsa, bu gayet iyi.

"Eğer Açık Yazılım üzerine siyasi bir kamuoyu olusursa , bazı kesimler bunu aleyhimize kullanacaklardır" demişsiniz. bu aleyhine kullanmayı kurumsal bir şirket yada bir toplum kuruluşu yada bireyler de yapabilir. bir hareket ivme kazanmışsa, ondan geçinmek isteyenler elbette çıkacaktır. bence burda özgür yazılım felsefesini ayakta tutabilecek tek güç, özgür yazılıma manevi olarak bağlanmış özgür düşünen bireylerdir.

emo'ya ilişkin de şunları söylemek istiyorum. lkd belki emo'nun kullandığı salonuna ihtiyaç duyduğu için, belki de yakın duruşları olduğu için yada başka bir sebepten emo'da seminerleri düzenliyodur, sebebini bilmiyorum. dediğiniz gibi emo gayet siyasi bir meslek odasıdır, yaptığı siyaseti beğenirsiniz yada beğenmezsiniz(ben bazı açılardan beğenmiyorum), ama emo teknik anlamda birşeyler yapıyor, bunu da gözardı etmemek lazım.

özgür yazılımın, bilgi paylaşımının kötü niyet olmaksızın amaç edinildiği klüpler, şirketler ve meslek odaları görmek dileğiyle.