Türkiye'de Site Kapatmalarının Hukuki Altyapısı

0
FZ
Az önce bize önce telefon ile ulaşan ve ardından e-posta yazan bir Türk Telekom haberleşme mühendisi FM okurunun mesajını olduğu gibi paylaşıyoruz.

"Türkiye’de Site Kapatmalarının Hukuki Altyapısı
Türk internet kullanıcısı uzun yıllar Türk Telekom’un tek servis sağlayıcı olduğu zamanlarda internet hizmetini kullandılar. 2000’lerin öncesine denk gelen bu zamanlarda Türk Telekom devlet kuruluşu olduğu için hem hizmet sağlayıcı hem de düzenleyici kurum gibi davranmaktaydı. Telsiz Genel Müdürlüğü’nün o zamanki statüsü bir düzenleyici kurum olmaktan çok uzaktı. Gerek Türk Telekom’un özelleştirme süreci gerekse AB’ye uyum sürecinde ülkemizde de bağımsız bir düzenleyici kurula ihtiyaç kurulmuştur. Ülkemizde düzenleyici kurum olarak Telekomünikasyon Kurumu 27 Ocak 2000 tarih ve 4502 Sayılı Yasa ile kuruldu. Kadrosunu büyük ölçüde Telsiz Genel Müdürlüğünden alıp 15 Ağustos 2000 tarihinde faaliyetlerine başladı. Bu tarihten itibaren Türk Telekom ve diğer operatörler bu kurumun denetimine tabi olmaya başlamıştır.

Türkiyedeki tüm haberleşme faaliyetleri cumhuriyetin ilk yıllarında oluşturulan 04.02.1924 tarihli ve 406 sayılı “Telgraf ve Telefon Kanunu” kapsamında yürütülmekte ve denetlenmektedir. Bu kanun günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermek için defalarca değiştirilmiştir. Günümüzde haberleşmenin PSTN’den giderek IP temelli Internet hizmetlerine doğru kayması ve 406 nolu kanunun bu ortamı denetlemedeki eksiklikleri nedeniyle 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” 23.05.2007 tarih ve 26030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya geçirilmiştir. (Haberleşme ile ilgili tüm kanunlara buradan ulaşılabilir).

5651 sayılı kanunun 2-b maddesine göre Kurum bünyesinde bulunan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tanımlanmıştır. Bu başkanlık ve mahkemeler aynı kanunun 8. maddesinde tanımlanan

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1) İntihara yönlendirme (madde 84),

2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),

3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),

4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),

5) Müstehcenlik (madde 226),

6) Fuhuş (madde 227),

7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları.

b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.

için Erişimin Engellenmesi kararı verir. Bu karar aynı maddenin

4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re’sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar, “erişim sağlayıcısına” bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir.

5) Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren yirmidört saat içinde yerine getirilir.

Burada erişim sağlayıcısı Türkiyede bulunana tüm servis sağlayıcıları (Türk Telekom, Avea, Vodafone , Turkcell, Tellcom, Netone vs) kapsamaktadır.

Bu maddelere bakarak özetle

1. Sitelere erişimin yasaklanmasının Türk Telekomun insiyatifi olmadığı,

2. Erişimin engellenmemesi halinde (11) İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir maddesi uyarınca Operatörlerin hizmet yetkisinin elinden alınmasına kadar (ki bunun parasal karşılığı milyar$ seviyesindedir) yaptırım uygulanabileceğinden dolayı hiçbir operatörün bu engellememeyi yapmayacağının göze alınamayacağı,

sonuçlarına ulaşılabilir. Bundan dolayı site engellemelerinden dolayı Türk Telekom dahil hiçbir operatörün suçlanmaması gerektiği kanaatindeyim. FazlaMesai.Net gibi IT uzmanlarının takip ettiğini düşündüğüm site yazarlarının ve okuyucuların bu bilgiler ışığında erişim engellemelerinin sebep ve sonuçlarını daha iyi değerlendireceklerini düşünüyorum. Bu tarz yanlış kanaatlere kapılıp Türk Telekomun olayın suçlusu gibi gösterilmesinin hatalıdır.

Tüm IT camiasın iyi çalışmalar

Not: Bu yazı tamamen kişisel fikirler olup hiçbir şekilde kurumu bağlamamaktadır.

YUNUS ÇADIRCI
Haberleşme Mühendisi

Görüşler

0
Ono
x.wordpress.com da ki uygunsuz icerigin engellenmesiyle tum wordpress.com un engellemesinin anlattiklariniz ile olan baglantisi yok. Karar tum wordpress i kapsiyorsa ne mutlu o karari verene o zaman.
0
sefalet
Allah aşkına kim bu civarda site engellemelerinin Türk Telekom kaynaklı olduğunu düşünüyor ki zaten. Türk Telekom verdiği kötü hizmetten sorumludur ancak. Hadi onu bunu engellemeye çalışırken kökünden banlama yapılmasını, masum IP cikleri de yanında götürmesini bir tarafa bırakalım. Kimin engelleneceğini Telekom belirliyor olmayabilir ama engellemenin teknik uygulamasından Telekom sorumludur. Sayelerinde 15 günde bir DNS bakımı gerekiyor.

Mühendislerimizi, kendi çalıştıkları firma da olsa, verdikleri hizmeti diğer ulusal ve uluslararası şirketlerle kıyaslayıp, neticeyi kamuoyu ile paylaşırken de görmek isteriz.
0
jfever
madem ki turk telekom muhendisleri burayı okuyor, meseleye tumuyle tersten bakalim: onlem alinmamasi sebebiyle yurtdisinda telekom ip'lerinin banlanmasına ne demeli?

kurum ucretini tahsil etmis oldugu gorevlerini hakkıyla yerine getiriyor mu ki site kapatmalar bizim marifetimiz değil diyerek sıyrılma gayreti gosteriliyor?
0
sundance
Merhaba,

TT'un işini layıkıyla yapması vs. konunun özü değil.

Mesele, mahkeme kararının uygulanmasının Internet servis sağlayıcılarından istenmesi ve bunun uygulanması.

Bunu uygulamamak gibi bir insiyatifiniz yok, zira sözkonusu olan bir hükmün yerine getirilmesi, suç işlemiş olursunuz.

Bunu uygulayan da sadece TT değil, TİB ile regüle edilen ISS'ler ve GSM şirketleri.

Burada bilinmeyen bir başka nokta da TİB'in sözkonusu yasaklamaları uygularken, yerel mahkemelerin verdiği, birçok hükmü de müdahil olarak çok daha sağlıklı, mantıklı yerlere çektiği. 5651'i biraz araştırırsanız, Sivas, Erzurum ve (yanlış hatırlamıyorsam) Trabzon mahkemelerinin verdiği çok enteresan (bazıları Internet'i kapatalım'a giden) ve TİB tarafından görüş bildirilerek durdurulmuş bazı kararlara da rastlayabilirsiniz.

Bu konularda önce daha fazla bilgi sahibi, daha sonra da fikir sahibi insanlara ihtiyacımız var. Bu açıdan TİB'in yakınen takip ettiği (Open Net Initiative'i) http://opennet.net/ incelemekte fayda var.

Gereksiz hezeyanlara varmak yerine, bilgi sahibi olalım ki, wordpress.com sansürü gibi durumlarla ya da routerlara dayalı bir sansürün uygulanması sonucu yaşayabileceğimiz devasa altyapısal çöküntülere karşı kamuoyu olarak gereken, makul eleştirilerimizi yapabilelim.
0
sefalet
İnternetimizi kaldırmıyorlar noktasına geldik, bu da güzel. Böyle genel konularda yerel mahkemelerin verdikleri kararlar zaten pek iplenmez. Mutlaka üst hukuk yolları vardır. Eğer bilgi sahibi olmak çok isteniyorsa, yerel mahkemelerin pek çok verdiği kararın mevzuatla nasıl çeliştiği, bazılarının anayasaya bile aykırı olduğu ve bu yüzden bozulduğu öğrenilebilir. Bunun için TİB gibi bazı kurumları kurtarıcı gibi göstermeye gerek var mı bilemiyorum. Aradaki hukuki süreçlerin yarattığı zaman kaybını ( bir eksik mahkeme kararının uygulanması ve eksik farkedildikten sonra geri çekilmesi gibi) önlemeye yarıyor denebilir. Ama bunun yerinin o kurul olduğunu zannetmiyorum. O noktaya gelmeden sürecin tutarlı gelişmesi en sağlıklısıdır.

Bir düzenleyici kurulun olması bu koşullarda elzem. Bu noktada işin özü konuşulacaksa, bu tarz kurulların uygulama yelpazesini belirleyen kanunlardır asıl olan. Kanunun niteliği, dayanağı ve uygulama biçimidir. Bence.
0
FZ
Artık nurtopu gibi bir Internet yasamız da olduğuna göre... Diğer partilerin bu yasa hakkında ne düşündüğünü sorsak mı acaba? Yoksa hiç sormaya bile gerek yok mu... :(

Hukuk, adalet ve meşruiyet arasındaki gerilim bazen bu kadar yüksek olabiliyor ve ayyuka çıkabiliyor demek ki.
0
memin
Şimdi anladığım kadarıyla biz bu yasaklanan sitelere bir şekilde girdiğimiz zaman bir yasağı delip, suç işliyoruz. Ve aslında sayın FZ'nin üzerinde çalıştığı program bile bir suç unsuru haline gelebilir. (Aman savcılıklar duymasın.)

Sayın fazlamesai sakinleri; bu "kanun"ları eleştiren ve değiştirilmesi gerektiğini düşünen ve bu konuda bir şeyler yapmaya çalışan her hangi bir STK ya da örgütlenme var mı? Ben bilmiyorum da.

Adından dolayı aklıma ilk gelen yer www.ozgurlukicin.com oldu. Fakat sitelerinden anladığım kadarı ile şu anda yalnızca ooxml'e karşılar.

Bu konularda ciddi bir şeylerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Siz ne dersiniz?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

BSA Rezil Oldu

FZ

Kısa bir süre önce Almanya'daki Muenster Üniversitesi, BSA tarafından kanun dışı MS Office dağıtımı yapmaktan ötürü suçlandı. Üniversitenin FTP sunucusunda OpenOffice.org dosyaları vardı ve BSA'nın ortalığa saldığı "script" içinde "Office" sözcüğü geçen herhangi bir site gördü mü alarm veriyordu. Üniversite yöneticileri tarafından uyarılan BSA, yanlış anlama için özür diledi.

Editörün Notu: Yapay zekâ, doğal aptallıktan iyidir.

OSEC Linux Eğitimleri : 22 Mayıs

anonim

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Open Source Enterprise Centre tarafından gerçekleştirilen Linux eğitimleri yeni dönemi 22 Mayıs'ta başlayacak.

Eğitim programı hakkında detaylı bilgi için http://open.bilgi.edu.tr adresindeki programı mutlaka inceleyin. Bizimle iletişime geçin.

Adobe SWF ve FLV nin kodlarını açtı.

anonim

Adobe sitesinde yaptığı açıklama ile SWF ve FLV dosya biçiminin kodlarını açtığını açıkladı.

Paragent Artık Açık Kaynak

zekzekus

Dana önce bu haberde adı geçen Paragent firması, geliştirdiği Bilgi İşlem Birimlerinin, sorumlulukları altında olan bilgisayarları izlemelerine ve gerektiğinde müdahele etmelerine olanak sağlayan yazılımını artık açık kaynak modeli ile dağıtacağını duyurdu.

My-SQL VS Oracle

ganzo66

My-SQL, anlatmaya ne gerek, Oracle, bunuda anlatmaya gerek yok herhalde. Linux ve open source herdem güzel ortamlar. Biliyor muydunuz ki Oracle'ın şu sıralar en çok çekindiği veritabanı My-SQL... Oracle 8i'den başlayarak Linux ortamına kendini yerleştirmeye çalışıyor. Ama daha dün dünyaya gelmiş olan My-SQL Oracle'ın dizlerini titretiyor.
Bir yandan Caldera ile anlaşma yaparak, bir yandan da 9i ile ortamın sıcaklığını arttırarak ve son olarak development açısından Oracle bedava dağıtarak My-SQL'i sıkıştırmaya çalışıyor. Bence nafile; My-SQL'in hitap ettiği ortam, PHP ile bütünleşmesi, kullanım kolaylıkları ve tabiiki daha az bug'ı ile herhangi bir şey olması mümkün değil.
Aslında burada amaç, "open source ruhunu" open source ruhuna yakın görünerek yıkmaya çalışmaktır. Yapılmaya çalışan işin tek bir adı vardır, "Rabbena hep bana"...