Sistemde 1 adet Sun Solaris, 1 adet de Windows 2000 sunucu bulunuyordu. Şube de sistem yöneticisi bulunmuyordu. Ayrıca sistemlerle ilgilenen kişinin bilgisayarın ne olduğundan bihaber olduğu da söylenebilirdi.
Bizden istenen sunucu olmasına rağmen bir istemci gibi kullanılan Windows 2000 makineye adsl bağlantısının yapılmasıydı. Sistemin başına geçtiğimizde tam bir şok yaşadık. Bundan bir kaç yıl önce sistemi kurup gidenler kullanıcılara Administrator şifresini verip herşeyi kaderine terketmişlerdi. Hatta sistemi kuranlar artık ilgili şirketten ayrılmıştı :). Daha sistemi incelemeye kalmadan sistem açılışında bir bombayla karşılaştım. Sistem üzerinde 2 adet SCSI kontrolcüsü görülüyordu ve bunlara toplam 8 disk bağlıydı!?. İşin ilginç yanı bu diskler sistemde yaklaşık 20 adet imgelenmiş izlenimi veren bölümler olarak kullanılabiliyordu. 3 ayrı bölümün kullanılabilir 20 kadar imgesi!? Merak edip kasanın yan kapağını açtık. Ortada tek bir disk vardı. Sorunu kısa süre sonra anladım. Sistem açılışı esnasında Scsi kontrol kartlarının SCSI Id leri değiştirilebiliyormuş. Ve kartlara sırasıyla 0-1 idleri verilirse sistem sorunsuz çalışıyor, 1-2 idleri verilirse de gönlü hoş bilgisayar bize 7 tane de yedek sağlıyordu. Neyse bunu atlattıktan sonra atom bombası patladı. İlk kez bir sunucudan spyware/adware vs. temizledim! Sayısını bilemediğim kadar çoklardı. Tabii Oracle Veritabanı sunucusu çalıştıran bu sistem üzerinde fazlada oynama yapmak istemedim. Zaten oraya da arkadaşımın çağrısı ile gittiğimden fazla bir şeyde yapmak istemiyordum. Ne de olsa burada Sistem desteği kavramı sadece 50YTL ye adsl modem kurulumundan ibaretti. Anlamayacaklarını bile bile biraz sistem yönetimi üzerine nutuk çektikden sonra Oracle ve Solaris e göz bile atmadan yavaşca oradan uzaklaştık... Zaten 1 günü geçmekte olan ayakta kalma durumum yüzünden de daha fazlasını yapmaya pek gönüllü değildim açıkçası.
Akıllanıp ararlar mı diye beyhude düşünmekteyim ne de olsa bu bünye de parayla çalışıyor. ;)
(Neler yapmadık ki bu vatan için.. Kimimiz öldük, Kimimiz nutuk söyledik.. Orhan Veli Kanık )
Birkaç gün önce elektronikçi olan ve bilgisayar teknisyenliği de yapan bir arkadaşımın çağrısıyla Türkiye Sanayiciler Odasının bir şubesine ADSL bağlantısı yapmak üzere gittik. Oraya vardığımızda tam bir "Sistem Yönetimi Kabusuyla" karşılaştım.
Ürünün özelliği siz bunu domain yapısı olan ağdaki Windows 2000 Server'a kuruyorsunuz, ürün McAfee Workstation'ı ağdaki tüm bilgisayarlara kendisi kuruyor. Böylece her bilgisayara tek tek McAfee Workstation kurmaktan kurtulduğunuz gibi, yönetim de tek yerden oluyor.
Ben ürünü kurdum ve örnek olarak da 10 makinaya McAfee Workstation'ı otomatik kurdurdum. Yönetimini anlattım. Aynı şekilde geri kalan makinalara da kurarsınız dedim.
Kimbilir ne kadar maaş alan ve (yapacak işi olmadığı için sanırım) sürekli counter strike oynayan bilgi-işlemcinin ise bana sorduğu soru bir süre kendime gelemememe sebep oldu. Soru şuydu:
'Ben sunucudan istemci makinalara otomatik McAfee Workstation kurdururken, istemci bilgisayarların açık olması gerekli mi?'
Ben de 'fena olmaz' dedim :)
Bu eleman muhtemelen bir tanıdık vasıtasıyla oraya geldi. Aslında bilgisayarla alakası olmayan bir kişi kendileri sanırım. Microsoft'un en sevdiği kullanıcı profili :)
Türkiye'de ne yazık ki kadrolaşma var. Bu kadrolaşma olduğu sürece bu tür manzaralarla çok karşılaşırız.