Pusu Röportajı

0
FZ
Radikal'de Pusu oyunu ile ilgili bir röportaj yayınlandı. Dikkat çeken birkaç cümle:

Peki Pusu'nun maliyeti tam olarak ne?
Cemil: 200-250 bin dolar arasında.
Aynısını yabancı bir ülkede yapsalar maliyeti ne olur?
Cemil: Muhtemelen 1 milyon dolara yaklaşır. Yani şöyle demek lazım; bizim projemizde de herkes alması gerektiği gibi maaş alsa, emeğinin karşılığını tam olarak almış olsa, Pusu'nun maliyeti 700 bin dolarlara çıkardı. 250 bin dolar diyerek kimseyi kandırmış olmayalım yani; 250 bin doları cebine koyan kimse yapamaz bu oyunu.
İnternetten oyunlu ilgili bilgi toplarken dört sene boyunca sizinle epey uğraşıldığını gördüm...
Cemil: Herkese kendi alanında eleştiri geliyor. Odunla vuruyorlar durmadan.
Cem: En çok bizim alanımızdan eleştiri var tabii. Oyun yapmanın bir çok alanı var ama sadece programcılığı varmış gibi düşünüyorlar. Bunu da bu adamlar yapacağına göre mutlaka bir yerden aldılar diye bir fikir oluşmuş kafalarında. Etraftan durmadan, 'Onu nereden aldınız, bunu nereden aldınız?' diye sorular geldi. sürekli.
Hakan: Bu iş çok zor dediğimizde, tam tersini savunanlar da oldu. Birisi çıkıp, 'Bu iş 15 günde yapılır,' dedi mesela!..

Oyunun fiyatı yabancı oyunlara göre epey ucuz. Bu fiyatı oyunu korsan tezgahlarından uzak tutmak için mi belirlediniz?
Cemil: Bu fiyat daha da ucuzdu. 15 YTL olarak düşündük ama hesaplamalardan sonra 20 YTL oldu. Aslında daha da pahalı olabilirdi ama satamazsınız. Biz bu fiyatı deniyoruz çünkü bilmiyoruz kaç tane satacağımızı. Dağıtıcımız Aral İthalat bu oyunu yaparken bize geldi ve dağıtmak istediğini, dağıtırken de bazı fedakârlıklarda bulunmak istediğini söyledi. Nedenini sordum. "Kaç satacağının bilgisinin bende olmasını istiyorum," dedi.

Röportajın tamamı burada.

Görüşler

0
deniza
Çok ilginçtir... Bir oyunu meydana getirmek için birçok farklı alanda yoğun bir bilgi birikimi, bu bilgiyi düzenli kod haline getirebilecek yetenekli elemanlar, işini en iyi derecede yapması gereken grafikerler, 3d modelleyiciler, animatörler, müzisyenler, ve tüm bu birimlerin birlikte uyum içinde çalışmasını sağlayacak proje yöneticileri gerekir. Oyuna göre değişmekle birlikte en az 50-100Bin satır kod (ki hl2 kodu --milyon-satır-- mertebesindedir) kasmak gerekir.. gigabyte lar tutarında multimedya içerik hazırlanır.. ortalama 1.5-2 yıl bir ekip harala gürele çalıştırılır. Ve sonuçta ortaya çıkan ürünün işini ne kadar doğru yapıp yapmadığı (yani asıl işi olan insan eğlendirmek..) mutlaka ama mutlaka herzaman tartışılır, çünkü oyunun yaptığı iş herkese göre değişir, birisini yıllarca eğlendirirken çoğu kişi bu oyuna bir 5 dakika bile ayırmayabilir...

İlginç olan mı ne? Bu yazılımlar, ortaya çıkan ürün, emek nedense hakettiği değeri çoğunlukla göremez. Piyasada kimileri açısından uyduruk bi ERP yazılımı kadar bile değeri yoktur. Oyun işte canım.. -ciddi- bir ürün değil ki.. Fakat genelde bu ilgisizlik bizim gibi az gelişmiş ülkelere özgü bir durum tabi.. Ben bunu bilişim sektörümüzde karar verme merciinde olan insanların, yöneticilerin , mühendislerin dar görüşlülüğüne bağlıyorum.. Bütün genellemeler gibi bu genelleme de yanlış oldu.. ama -genelde- durum böyle :)

Öylesine birşeyler yazmak istedim. Sadece bir süredir (uzun bir süre..) içimde birikenleri boşaltmak istedim belkide..

Pusu yu gerçekleştiren ekibi de bir kez daha gönülden kutlamak istiyorum. Pusu oyunu türkiye sınırları içerisinde gerçekleştirilmiş en önemli özgün projelerden birisidir. Umarım bu parlak zekalar ileride görmeyi hakettikleri ilgi ve desteği görürler.
0
FZ
Half Life, Quake, DOOM, vb. ürünler global oyun sektöründe rekabet ediyor ve milyon dolar bazında paralar söz konusu ve dolayısı ile "değer" dediğimiz şey o anlamda alınıyor olsa gerek yoksa yani bir grup insanın çok emek harcamış olması insani anlamda saygı duyulası bir şey olabiliyor ama belirttiğiniz gibi bir muhasebe programı kadar "ciddiye" alınmayabilir. Eğer "Pusu" oyunu dünya oyun sektöründe rekabet etmeye başlarsa ya da işte ne bileyim, oyundaki bazı teknolojiler başka yazılım firmalarına lisanslanırsa, satılırsa yani bir şekilde uluslararası arenada rekabete girerse işin rengi çok değişir. Aksi takdirde, yani sadece Türkiye pazarı ile sınırlı kalırsa çok bir şey değişmez gibi geliyor bana, hedef tüm dünya olmalı (eğlence sektöründen bahsediyorsak) öyle ya da böyle.
0
mentat
kesinlikle haklısın bence de ama röportajda da cemil türün yurtdışındaki fuarlardaki eski tecrübeleri için, yabancılar bize önce bi kendi memleketinizde bişeyler yapın da gelin diyor demiş. benim anladığım uluslararası rekabet edebilecek bir ürünün finansmanı ve organizasyonu hem zor, hem de kabul için önşart kendi çöplüğünde biraz ötmek.
0
KMT
Pusunun -eğer yakalanırsa- satış başarısı bir çok insana ilham ve cesaret verecektir. Oyun diyip geçmemek lazım. Bence Türkiye bilişim sektörü için önemli bir aşama bu. Mesela ben çıktığını duyduğumda hemen satın almalıyım diye hissetim şu anda da satışının başlamasını bekliyorum (yarın başlaması gerekiyor).

Potansiyeli olan ama gelecek kaygısı yaşayan bir çok genç insana ışık tutup yol gösterecek bir proje diye düşünüyorum.
0
FZ
Ben kendi adıma gidip iki kopya satın alacağım, biri kendime, biri de oyun oynamayı benden çok daha fazla seven bir arkadaşıma hediye olarak :) Umarım kutunun içinden CD'ye ek olarak çok güzel bir kitapçık, poster, vs. gibi ekstra malzemeler de çıkar ;-)

Bir sonraki aşama ise (oyun satışları güzel gitmeye başladıktan sonra) FM'den haber geçip: Delikanlı "coder" bu oyunun GNU/Linux sürümünü de yapar, hadi bakalım, buyrun! Madem o kadar yeteneklisiniz yapın, bekliyoruz diye başlarına ekşimek olacak :-P

Dilerim satışları iyi olur, ülkedeki oyun yazılımı sektörünün gelişmesinden, patlama yapmasından ve hatta dünya ile rekabet etmesinden, ne bileyim oyunun popüler olup oyunun filminin yapılmasından, vs. kimsenin zarar göreceğini ya da buna üzüleceğini sanmıyorum.
0
cemuzunlar
Pusu'yu, windows dışındaki sistemlere de kolay port edilebilecek şekilde geliştirmeye çalıştım. İşletim sistemi bağımlı modüller genel sistemden büyük ölçüde izole edilmiş durumda. OpenGL ve FMod kullandığımdan işim daha da kolaylaşıyor.
Linux portu için çalıştığımı söyleyebilirim. Ancak şu sıralar yoğunluktan dolayı pek vakit ayıramıyorum.
0
FZ
Süper! :) Bunu duyduğumuza gerçekten sevindik :)
0
robertosmix
Bu işi aslında ben yapabilirim. Tabii pusu ekibine uyarsa? BSD ve Linux ortamlarına çevirmek aslında birçok win32'de directx desteği ile çalışan grafik uygulamaları için bile aslında o kadar da zor değil. OpenGL zaten Solaris'te geliştirildi. :)
0
bio
OpenGL zaten Solaris'te geliştirildi.

Emin misiniz? Ben SGI/IRIS diye biliyorum. Silicon Graphics'in icadi degil mi zaten OpenGL?
0
bm
Haklisiniz, SGI. google der ki:

http://www.gimlay.org/~andoh/opengl/oglfaq/oglhist.txt

0
robertosmix
http://docs.sun.com/app/docs/doc/805-1015/6j112onub?a=view

MIPStoolkit ile geliştirme sürecinin büyük bir bölümünün Solaris'te tamamlandığını duymuştum. :) Tabii şüphesiz bu bir şehir efsanesi de olabilir.. Kanıt gösteremem.
0
KMT
Dürüst olmak gerekirse hayatımda ilk defa ücretsiz oyunlar hariç lisanslı oyun aldım. Ideefixe den siparişi az önce geçtim. Umarım hem üreten ekip için hem bizler için güzel sonuçlar ortaya çıkar.

Elinize sağlık Pusu ekibi...
0
deniza
Uzun süreden beri ilk kez para vererek aldığım oyun yine bir yerli yapım proje olan Mount&Blade [www.taleworlds.com] olmuştu. Pusu da ikincisi olacak.. hadi hayırlısı.
0
lifesdkver0_1
buradan anladığım kadarıyla, hiç cep telefonunuz için oyun olmadınız?
0
deniza
Hayır almadım.. zaten şu ana kadar -fena kalitede olmayan- bir cep telefonu oyununu oynatabilecek güçte bir telefona da sahip olmadım (symbian..).. ama açıkçası bu cep telefonu oyunu olayını daha olgunlaşmamış ve insan kandırmaya dayalı bir sektör olarak görüyorum. Çoğu oyun çok çok kalitesiz ve birbirinin birebir kopyası.

Eski günleri hatırlayın.. gamewatch denilen aletler vardı bööle bip bip elde oynanan.. onlarda da grafikler değişirdi aletten alete ama aslında birkaç tarz oyun vardı, yani oyun mantığı hiç değişmezdi. Symbian sistemlerde fena olmayan oyunlar var ama o oyunları oynatabilecek bi telefonada şimdi gidip en az 300ytl vermek lazım... açıkçası mobil oynamak istiyorsam gider GBA alırım, PSP alırım, DS alırım.. verdiğim paraya da değer..
0
skoylu
Bunu da bu adamlar yapacağına göre mutlaka bir yerden aldılar diye bir fikir oluşmuş kafalarında. Etraftan durmadan, 'Onu nereden aldınız, bunu nereden aldınız?' diye sorular geldi. sürekli.

Bu memlekette hiç kimse "üretmeyi" düşünmediğinden böyle olması gayetle normal. Programcıyım diye geçinen kalabalık bir grubun Form designer ile tıklayıp eklemekten başka bir şey bilmiyor oluşu, en basit iş için bile bir yerlerden component almak, hatta bunu illegal olarak yapmak vs. yoluna gidilmesi...

Maalesef, insanımıza o kadar işlemiş ki, üretmeden tüketmek, kafa yormamak, al-satçılık, çalıp çırpmacılık vs. bu tür tepkiler gayette kolaylıkla yorumlanıyor.

Oyunu görmedim, nedir, ne değildir bilmiyorum. Ama birilerinin çıkıp bu kalıpların dışında bir şeyler yapmaya çalışması takdire şayan. Tebrikler...

Zorluk/kolaylık olayına gelince. Zor diye bir şey yok. Solaris OS'u yazmakta zor. Oyun yazmakta zor. Aslına bakarsanız adam gibi bir muhasebe programı yazmakta zor. SAP'ın aslında muhasebe programı olmaktan bir farkı var mı?

Kısacası, kolay bir şey pek yok. Ama aslolan şu. Birileri böyle bir şey yapmış, oyun denen kavramı, 3D olayını vs. yapmışsa, demekki bu yapılabilir ve önündeki tek engel "para" dır. Zor diyerek burun kıvırmak, tembelliğe veya vur-kaççılığa delalet eder. Zor olması onun yapılamayacağı anlamına gelmez. Hesap edersiniz, maliyetini kurtaracaksa oturup yaparsınız..

Elbette küçümseyenler çıkacaktır. Boş veriniz, en azından sizin yaptığınız kadar emek harcamamış insanların bu tür çıkışlarına itibar etmeyiniz..

15 Gün mevzusuna gelince. Yeni başlayanların zaman planını alın, önce iki üst birime geçirin. Yani saat ise hafta, gün ise ay.. Sonra bunu ikiye çarpın. O adamın bu yazılımı ne kadar zamanda bitireceğini bulursunuz.

Tecrübeli programcılar içinse, Tahmin edilen zamanı bir üst birime geçirin. Sonra ikiye çarpın. 3 Hafta diyorsa, bu 6 ay demektir.

Harbi Gurular içinse, söyledikleri zamana +/- %15 düşünün. Çünkü, bu adam Tecrübeli programcıdaki hesabı yapıp zaten öyle söyleyecektir gereken zamanı..

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Akıllara ziyan Flash-Shockwave oyunlar

redogre

Şööle bilgisayarın başına geçip 10 dakika kafa yormadan oynayacağınız ama korkunç zevk alacağınız oyunlar istiyorsanız Globz.net adresine bir göz atın.
Özellikle Viral adlı oyun hem oynanabilirlik açısından, hemde fikir olarak inanılmaz güzel.Cubic ise muliplayer bir zeka oyunu... Evet flash ile multiplayer ve gayette sağlam bir oyun. Sitede yaklaşık 17 oyun var. Bir göz atmaya değer.

Katliamın Oyunu!

PCc0d3r

Bildiğimiz gibi televizyondaki çizgi filmlerin ve bilgisayar oyunlarının içerdikleri şiddetten dolayı sansürlenip sansürlenmemesi uzun süre konuşulmuştu. Peki ya böyle bir şeyin oyun haline geldiğini düşünürsek ?
\r Akli dengesi bozuk Mamoru Takuma, geçen hafta Japonya´nın Osaka kentindeki İkeda İlkokulu´nu basmış ve 8 küçük çocuğu 15 santim uzunluğudaki büyük bir bıçakla vahşice katletmişti. Bunu oyun yapan oyun firmasının peşinde artık polis var =)
\r Ayrintili Bilgi:http://www.hurriyet.com.tr/tekno/turk/01/06/15/15haz3.htm\r

Eski dostlar Donkey Kong ve Mario Bros!

larweda

Belirli bir yaşın üzerindekiler bilir, eskiden (daha PC`lerden önceki Amiga`dan önceki Commodore 64`,den önceki Spectrum ZX`den önceki Amstrad`dan önceki Atari XL`den de önce) bilgisayar namına görebildiğimiz şeyler Nintendo`nun ve Casio`nun Game&Watch`ları (O zaman Türkiyeye sadece bu markalar geliyomuş demek ki, bi de Tomy vardı ama onu sadece annesi babası yurtdışına gidenlerin olurdu) idi. Bu bahsettiklerim, bugünün palm`ları vs`leri boyutunda sadece oyun için tasarlanmış, LCD ekranlı cebe sığan basit oyun makineleriydi. Bugün oynadığımız birçok Arcade, Shoot-em-up tarzı oyunların tamamının babaları da bu oyunlardı. Şimdi bu aletlerin PC için simülatörleri var, hem de ööle dandik simülasyonlar değil, bire bir aynı görüntüye sahip ufak programcıklar bunlar. Sesleri bile inanılmaz basit olmuş, inanılmaz nostalji oldum, hayatımın birkaç senesi birden buram buram gözümün önüne geldi, eğer neden bahsettiğim hakkında ufak da olsa bir fikriniz varsa, mutlaka ama mutlaka bi göz atın, hatta psikopata bağlayın: madrigal.retrogames.com
Ne günlerdi beee..

Darwinia: Gerçek oyun tadını özleyenler için

FZ

Daha hızlı grafik motorları, daha pahalı, en bir gelişmiş 3D hızlandırıcılı ekran kartları, daha fotogerçekçi görüntü, daha hip hop müzikler, 2 DVDye zar zor sığan şişko programlar. Saçma sapan efektler ve bunları optimize etmek için sabahlayan programcı ve tasarımcı ordusu.

Hayır, güzel bir oyun böyle bir şey değil. Bilgisayar deyince aklına Pentium IV, hyperthreading, on milyar megahertz gelen, oyun deyince Sony PlayStation 345345'i düşünen çocuklardan önce, yaratıcılığa, sadeliğe, ince esprilere, zeka pırıltılarına, oyun kültürüne ve raconuna önem veren programcılar ve oyun sevdalıları vardı. Günlerce kesintisiz oynayıp bu işin profesyoneli olmanın cılkını çıkarmış oyunculardan önce biraz daha ruhu olan hevesliler vardı.

Eski Level Ekibinden Yeni Dergi: Oyungezer

zekzekus

Bilgisayarımın olmadığı zamanlarda bile takip ettiğim bir dergiydi Level. Yazarların samimi, sıcak ve mizahi üslubu, doyurucu içeriği ile hediye verdiği CD'lerin ağırlığı derginin ağırlığından fazla olan oyun dergilerinden ayrı bir yeri vardı.