Peki... Uzaktan eğitim konusunda ne düşünüyorsunuz?

0
cayfer
FM'deki tartışmalardan büyük zevk alıyorum ve yararlanıyorum. Tek sorun fikirlerini öğrendiğim kesimin elit bir kesim olması. Keşke daha geniş bir kitleye erişebilsek...

Neyse, uzaktan eğitim (distance learning) araçlarıyla bilişim eğitimi verilip verilemeyeceği konusunda ne düşünüyorsunuz?
  • Yeni başlayanlara eğitim
  • Meslek içi eğitim türü çalışmalar
  • Yüksek lisans düzeyinde BT eğitimi
  • Pratik eğitim (sertifikasyon vs)
  • Diğer

Bir uzaktan eğitim programını başarıyla bitirmiş birisini işe alır mısınız?

Bir uzaktan eğitim programını bitirmiş birisinin iş başvurusunu dikkate alır mısınız?

Uzaktan eğitimi veren kuruluş ne derece önemlidir?

Bir "Uzaktan Eğitim" programı sizce nasıl olmalıdır? (haydaa; soruya bak! )

Sizce Knuth haklı mıydı? GOTO deyimi zararlı mıdır?

UNIX mi? Windows mu? (tamam, tamam cevaplamak zorunda değilsiniz :)

Görüşler

0
malkocoglu
Columbia universitesi uzaktan egitimi oldukca iyi idare ediyor. Asagida onizlenebilecek ornek dersleri gorebilirsiniz; Bu derslerin arasinda BT dersleri de var.

http://www2.cvn.columbia.edu/preview/preview.asp

CVN sisteminden bizzat iki ders aldim, ve normal ders almaktan farki yok. Hatta daha iyi bile denebilir :)

Tam zamanli ogrenciler, ve ozellikle calismakta olan ve yarim zamanli ogrenciler icin cok iyi bir sistem.

Bazi sirketler, dersten iyi not alinca calisanina ders parasinin ucretini geri oduyor ABD'de (reimbursement). Buyuk sirketler bunu yapabiliyor, calisanlarinin becerilerini bu sekilde guncellemis oluyorlar. Ders veren bul, getir, vs.. gibi kirtasiyeler ile ugrasmaktan da kurtuluyorlar.


0
Soulblighter
Merhaba özel bir şirkette ben uzaktan eğitimle "Linux Temel Eğitimi" hazırlıyorum. Daha sonra "Sistem Yönetimi" ve "Ağ Yönetimi" eğitimleri de hazırlayacağım. Bu işin içinde biri olarak kendime göre soruları cevapladım...

Cevap 1: Uzaktan eğitimle her türlü eğitim verilebilir.
Cevap 2: Uzaktan eğitim programını başarıyla bitirmiş birini işe alırdım.
Cevap 3: Cevap 2'de zaten işe aldım adamı :)
Cevap 4: Uzaktan eğitim veren kuruluş normal eğitim veren bir kuruluştan farksızdır.
Cevap 5: Bu soru teknik olarak hatalı. Çünkü uzaktan eğitimin nasıl olacağına siz karar veremezsiniz. Bunun belli standartları vardır. Bu standartlara uygun bir eğitim hazırlamalısınız. Tabi ki standartlara uymak zorunda değilsiniz. Fakat standartlardan ne kadar saparsanız, eğitimin başarısı o kadar azalır. Bu standartlar, eğitimin içerik yapısından tutun da, Eğitim Yönetim Sisteminin ne şekilde çalışması gerektiğine kadar belirlenmiştir.
Cevap 6: Kesinlikle evet.
Cevap 7: Kesinlikle UNIX
Soru 8: Türkiye'de gerçek anlamda uzaktan eğitim yapılıyor mu?
Cevap 8: Hayır!
0
FZ
Cevaba cevap gibi olacak ama...

Soru 8: Türkiye´de gerçek anlamda uzaktan eğitim yapılıyor mu?
Cevap 8: Hayır!


İnsanları yanlış bilgilendirmenin önüne geçilmek gerekir:

Türkiye´de yaklaşık 3 yıldır gerçek anlamda uzaktan eğitim yapılıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde geliştirilen Internet altyapısı ve yazılımları sayesinde tamamen Internet tabanlı içerik yönetiminden tutun, derslere, forumlara, ödevlere, projelere, Internet üzerinden canlı görüşmelere, sınavlara, öğrenci değerlendirmelerine ve takibine dek (ve daha pek çok özelliği bünyesinden barındıran) özelliği sağlayan bir online İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Programı mevcut, nam-ı diğer eMBA.

Söz konusu eğitim programına Türkiye´nin pek çok değişik bölgesinden insanlar başvuruyor, şu ana dek pek çok mezun verdi ve halihazırda yüzlerce öğrencisi, 20'nin üzerinde hocası ve seçmeliler de dahil olmak üzere 30 kadar dersi mevcut.

3-4 yıl öncesinde bu işe girişilirken ortada standart namına pek fazla bir şey yoktu. Yeni yeni gelişen bu bilişim alanında standartları aslında yaptıklarınızla siz belirliyorsunuz. Ortaya çıkan sistem Dünya Bankası sponsorluğunda Portekiz´de düzenenlenen bir konferansta örnek sistemlerden biri olarak gösterilince de fena bir iş çıkarmadığınızı düşünüyorsunuz.

Detaylı bilgi edinmek isteyenler:

http://www.bilgiemba.net

adresine göz atabilirler.

Yine İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde, eMBA başarısından ve deneyiminden yola çıkarak GNU/Linux başta olmak üzere programlama dillerinden tutun da sistem yönetimine dek pek çok bilişim disiplini konusunda uzaktan eğitim verme çalışmaları olanca hızı ile sürüyor. Çok kısa bir süre içinde insanlara hoş sürprizler yapmayı ve yoğun bir içerik ve yüksek tempolu bir eğitim programı ile katılımcı öğrencileri şaşırtmayı planlıyoruz.

Kendi etrafımda bilgisayarla ilgili resmi bir eğitim almadığı halde kendini çok ciddi programcı, sistem yöneticisi, vs. olarak yetiştirmiş insanlar gördüğüm için (bunların sayısı bir hayli fazla) doğrudan bilgisayar eğitimini hedefleyen bir sistem bünyesinde, yani ciddi bir içerik ve kontrollü bir sistemde, motive olmuş insanların bilişim eğitiminden faydalanabileceğine inanıyorum.

İş başvurusuna gelince, aldığı eğitimin türünden ziyade yapmış olduğu projelere bakardım herhalde. Yok eğer yeni mezun birisi ise, sanırım o zaman işim daha zor olurdu.

Bununla birlikte uzaktan eğitimin her konu için uygun olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Pek çok konu için uygun olabilir, karşımızda somut örnekler var. Ama bazı konular birebir yüz yüze etkileşimi gerektirir. Kendi adıma örnek vereyim, şu anda Boğaziçi Üniversitesi Bilişsel Bilim yüksek lisans programında öğrenciyim ve eğer aldığım dersleri Internet üzerindeki notlardan okuyarak öğrenmeye çalışsa idim, okulda muhatap olduğum hocalarla muhatap olmasa idim kesinlikle bu kadar hevesli bir öğrenci olmazdım ;-) Bu dediklerimin özellikle temel bilimler için de geçerli olacağını düşünüyorum ve tabii performansa yönelik eğitimin söz konusu olduğu alanlarda. Bu görüşlerim siz bana hocanın görüntüsünü 3B hologram olarak yansıtsanız bile değişmez diye düşünüyorum.

Diğer cevaplarım:

UNIX, GNU/Linux ve gerekirse MS Windows :-P

Knuth... galiba haklıydı. Yine de üstadın dediklerine dikkat etmek lazım :)
0
Soulblighter
Cevabın ve verdiğin bilgiler için teşekkür ederim. Siteyi inceledim. Gerçekten güzel bir program.

Aslında burada bir kavram karmaşası oldu sanırım. Buna ben neden olduğumu düşünüyorum. Burada sizin gösterdiğiniz örnek, uzaktan eğitim, ingilizce ismiyle "Distance Education" örneği.

Benim cevaplarım ise e-Learning üzerineydi. Ben özellikle işin teknik kısmı ile ilgileniyorum. Bu yüzden teknik açıdan değerlendirdim. Bu yönüyle 8. soruya "Hayır!" cevabını verdim.

Diğer bir konuda da size hak veriyorum. Bazen öğrenci hocası ile etkileşime girmek isteyebilir veya ihtiyaç duyabilir. Keşke bilgisayarların dili olsa da konuşsa... :)
0
FZ
İncelemeniz ve takdir etmeniz beni sevindirdi.

İlginç bir ayrım ortaya koymuşsunuz kavramsal olarak, bu konuda benim kafa karışıklığımı giderirseniz sevinirim. Internet üzerinden bir bilgi dalında resmi eğitim sunmak, eğitimin başından sonuna her aşamasını Internet üzerinden yürütmek söz konusu benim verdiğim örnekte. Siz bunu uzaktan eğitim, ``distance learning´´ olarak adlandırıyor ve e-Eğitim kavramının yani ``e-Learning´´ kavramının farklı bir şey olduğunu söylüyorsunuz. Bunu biraz daha açar mısınız, teknik olarak ve tanım olarak ne fark var sizce?

Karşılıklı iletişimin sağlıklı olması için ekstra bilgi: Ben de konuyu teknik olarak değerlendiriyorum ve Türkiye´de Internet üzerinden ciddi eğitimin olmadığı düşüncenize halen katılmıyorum, eğer siz hala bunu iddia ediyorsanız, sebeplerinizi öğrenmek isterim.

Tartışmaya böyle bir yön verdiğiniz için ben de teşekkürlerimi sunarım.
0
Soulblighter
Merhaba ben de mesaj yazan herkese teşekkür ederim. Uzaktan eğitim Türkiye'de yeni bir olgu ve böyle bir ortamda tartışılıp bilgilerin paylaşılması çok güzel.

Ben, daha öncede söylediğim gibi, özel bir eğitim firmasının uzaktan eğitim bölümünde, eğitimlerin teknik altyapılarını hazırlıyorum. İstisna olarak şu an hazırladığım "Linux Temel Eğitimi" isimli uzaktan eğitimin içeriğini hazırlıyorum. 1.5 senedir bu işle uğraşıyorum. Daha öncesinde uzaktan eğitimle ilgim yoktu. Yani bu konuda edindiğim bilgiler ve tecrübeler geçen 1.5 yıla dayanmaktadır. Bilgilerimin doğruluğunu iddia edemem. Zaten bu tartışmaya girmemin nedeni de daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak :)

Ben bu olayın teknik yönünd eolduğum için, konuyu teknik olarak ele aldım. Uzaktan eğitim içeriği ne şekilde hazırlanmalıdır konusunda tartışmaya girecek bilgiye sahip değilim.

Ben bildiğim tanımlamaları yaparak cevap vermek istiyorum. Daha açıklayıcı olur diye düşünüyorum.

Distance Learning (Uzaktan Öğrenme) ve Distance Education (Uzaktan Eğitim)
İkisi aynı anlama geliyor. Sadece bakış açıları farklı. Eğitimi veren kurum, "Uzaktan Eğitim" eylemini gerçekleştiriyor, eğitimi alan kişi, "Uzaktan Öğrenme" eylemini yapmış oluyor. Öğretmen (bazen) ve zaman bağımlı bir sistem. Yani aynı gerçek hayattaki gibi bir sınıfınız, arkadaşlarınız var. Sınavlar oluyorsunuz v.s. Tüm bunlar bu işin arkasında bulunan teknik ekip ve onların oluşturduğu yazılımlarla gerçekleştiriliyor. Zamanında derse girmeli zamanında çıkmalısınız. Ders saatinde TV'ye takılıp bilgisayarınız açmadığınızda yok yazılıyorsunuz :) Hatta eğitmen sizi arayarak niçin o saatte eğitime katılmadığınızı bile sorabiliyor. Eğitim sonunda diploma, sertifika v.s. belgeler alabiliyorsunuz.

e-Learning
Bir uzaktan eğitim yöntemi. Öğretmen ve zaman sınırı yok. Kullanıcı, istediği zaman bilgisayarından, cep telefonundan (çok kullanılan bir sistem değil) veya PDA'sından (çok kullanılan bir sistem değil) eğitim içeriklerine ulaşarak okuyabilir ve çalışabilir. Internet'ten belgeler okumaya benzer. Ama bir farkla. Burada bir Eğitim Yönetim Sistemi (LMS: Learning Management System) mevcuttur. Yaptığınız tüm haraketler takip edilir. Hangi konuları çalıştığınız, nerede kaldığınız gibi bilgiler sürekli tutulur. Arada sınavlar yapılır ve başarınız sürekli ölçülür. Eğitim sonunda belge verilebilir.

b-Learning (Blended Learning: Karma Eğitim)
Karma eğitim sistemi. Burada öğrenci, eğitimin bir kısmını gerçek sınıf ortamında alırken, bir kısmını e-Learning yöntemiyle alır.

i-Learning (Individualized Learning: Kişiselleştirilmiş Eğitim)
Bu yöntemde kişinin ilgi alanlarına göre e-Learning sistemi uygulanıyor. Çok ayrıntılı bilgi sahibi değilim. Yeni bir kavram.

Benim bildiklerim bunlar. Umarım açıklayıcı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum....
0
FZ
Verdiğiniz tanımlara göre İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde uygulanan sistemin ``Uzaktan Öğrenme´´ ile ``e-Learning´´ sistemlerinin bir karışımı, bir tür melezi olduğunu söyleyebilirim. Yani sınıflar, hocalar, programlar, vs. belirli. Ancak zaman aralığı sınırlı değil yani ders notlarını kendi temponuza göre takip eder, foruma katılırsınız falan. Şu saatte şu zaman aralığında etkinlik olacak durumu sadece hocalarla öğrencilerin canlı yazışma yapacakları durumlar için geçerli.
0
Soulblighter
Çok güzel bir sistem gerçekten. Umarım bu tür programlar yaygınlaşır. Verdiğin bilgiler için ve tartışmaya katıldığın için çok teşekkür ederim.
0
Sijiero
Abi ben her ikinize hem katılıyorum hem katılmıyorum diyebilirim. Evet türkiyede e-learning veya distance her ne ise yapılıyor. Bu iş gerçekten normal eğitimlede pek bi farklı olduğunuda düşünmüyorum. Fakat şöyle bişede var Acaba bu eğitimi alacak kişilerin en azından adsl bağlantısına sahip olması gerekmiyor mu? normal dial-up bağlantı ile nekadar verim alabilir ki? Bence e-eğitimin kendisini tartışacağımıza, biz böyle bir sistemi kullanabilecek alt yapıya sahipmiyiz demeliyiz? Ha bana sorarsanız "hayır" diyorum. Belki bilgi üniversitesinde yapılıyor. Zaten özel bir üniversite gelenlerin çoğundada iyi bir internet alt yapısı vardır. Fakat acaba Bunu tüm Türkiyeye mal edebilirmiyiz?

FZ abi sanirim Bilgide ki oluşuma yardım etmişsin. Ellerine sağlık güzel iş olmuş.
0
FZ
Madem merak ettin o halde cevap vereyim:

Bağlanan öğrencilerin çoğu modem üzerinden yaklaşık 56K´lık bant genişliği ile bağlanıyor. Bir kısmı ise KabloNet üzerinden. Epey verim alıyoruz sonuç itibari ile.

Ancak tabii canlı video tarzı şeyler için biraz daha yüksek bant genişliği gerekiyor ki biz burada ne kadar şikayet edersek edelim ben bu senenin sonuna doğru e-Eğitim programına katılabilecek insanların çoğunun evinde min. KabloNet ve ADSL bulunacağına inanıyorum. Bazı gelişmeler düşündüğümüzden daha hızlı olacak.

0
Sijiero
Evet bu telekomun tekel olayı kalkarsa ben de bir yıla kadar 56k modemlerin çöpe atılcağı inancındayım. Tabi öğrencilerinizin çoğunun istanbulda olmasıda ap ayrı bir konu. Heryerin telekom alt yapısı okadar iyi değil. Nekadar 56k bile bağlanıyoruz gibi gözüksede bazen 10k trafik oluyor sadece.

Neyse dağıtmadan. E-öğretimin ilerde dersanenin yerini alabileceğini düşünüyorum.

FZ abi sağol.
0
Soulblighter
Merhaba ben de mesaj yazan herkese teşekkür ederim. Uzaktan eğitim Türkiye'de yeni bir olgu ve böyle bir ortamda tartışılıp bilgilerin paylaşılması çok güzel.

Ben, daha öncede söylediğim gibi, özel bir eğitim firmasının uzaktan eğitim bölümünde, eğitimlerin teknik altyapılarını hazırlıyorum. İstisna olarak şu an hazırladığım "Linux Temel Eğitimi" isimli uzaktan eğitimin içeriğini hazırlıyorum. 1.5 senedir bu işle uğraşıyorum. Daha öncesinde uzaktan eğitimle ilgim yoktu. Yani bu konuda edindiğim bilgiler ve tecrübeler geçen 1.5 yıla dayanmaktadır. Bilgilerimin doğruluğunu iddia edemem. Zaten bu tartışmaya girmemin nedeni de daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak :)

Ben bu olayın teknik yönünd eolduğum için, konuyu teknik olarak ele aldım. Uzaktan eğitim içeriği ne şekilde hazırlanmalıdır konusunda tartışmaya girecek bilgiye sahip değilim.

Ben bildiğim tanımlamaları yaparak cevap vermek istiyorum. Daha açıklayıcı olur diye düşünüyorum.

Distance Learning (Uzaktan Öğrenme) ve Distance Education (Uzaktan Eğitim)
İkisi aynı anlama geliyor. Sadece bakış açıları farklı. Eğitimi veren kurum, "Uzaktan Eğitim" eylemini gerçekleştiriyor, eğitimi alan kişi, "Uzaktan Öğrenme" eylemini yapmış oluyor. Öğretmen (bazen) ve zaman bağımlı bir sistem. Yani aynı gerçek hayattaki gibi bir sınıfınız, arkadaşlarınız var. Sınavlar oluyorsunuz v.s. Tüm bunlar bu işin arkasında bulunan teknik ekip ve onların oluşturduğu yazılımlarla gerçekleştiriliyor. Zamanında derse girmeli zamanında çıkmalısınız. Ders saatinde TV'ye takılıp bilgisayarınız açmadığınızda yok yazılıyorsunuz :) Hatta eğitmen sizi arayarak niçin o saatte eğitime katılmadığınızı bile sorabiliyor. Eğitim sonunda diploma, sertifika v.s. belgeler alabiliyorsunuz.

e-Learning
Bir uzaktan eğitim yöntemi. Öğretmen ve zaman sınırı yok. Kullanıcı, istediği zaman bilgisayarından, cep telefonundan (çok kullanılan bir sistem değil) veya PDA'sından (çok kullanılan bir sistem değil) eğitim içeriklerine ulaşarak okuyabilir ve çalışabilir. Internet'ten belgeler okumaya benzer. Ama bir farkla. Burada bir Eğitim Yönetim Sistemi (LMS: Learning Management System) mevcuttur. Yaptığınız tüm haraketler takip edilir. Hangi konuları çalıştığınız, nerede kaldığınız gibi bilgiler sürekli tutulur. Arada sınavlar yapılır ve başarınız sürekli ölçülür. Eğitim sonunda belge verilebilir.

b-Learning (Blended Learning: Karma Eğitim)
Karma eğitim sistemi. Burada öğrenci, eğitimin bir kısmını gerçek sınıf ortamında alırken, bir kısmını e-Learning yöntemiyle alır.

i-Learning (Individualized Learning: Kişiselleştirilmiş Eğitim)
Bu yöntemde kişinin ilgi alanlarına göre e-Learning sistemi uygulanıyor. Çok ayrıntılı bilgi sahibi değilim. Yeni bir kavram.

Benim bildiklerim bunlar. Umarım açıklayıcı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum....
0
cayfer
Uzaktan eğitim konusunda düşüncelerini yazan arkadaşlara sonsuz teşekkürler. Liste umarım uzar ama bu arada ilk haber metninde çok önemli bir hata yapmışım. Üstadım M. Eroğul uyardı.

GOTO deyiminin zararı konusunda makale yazmış olan IT üstadımız Knuth değil Dijkstra idi.

Bkz.: GO TO Statement Considered Harmful [www.acm.org]
0
lifesdkver0_1
ya şimdi troll olarak adlandırılıcam belki ama, bu tarz anket vari; fikir soran yazıların yeri FM forum olmalı. Yanılıyor muyum?
0
sundance
Valla, daha çok kişinin gözönünde olması ve açıkta tartışılması açısından bence önemli. Benzer şekilde Slashdot da Ask Slashdot [ask.slashdot.org] diye bir bölüm bile var .
0
sundance
Valla, daha çok kişinin gözönünde olması ve açıkta tartışılması açısından bence önemli. Benzer şekilde Slashdot da Ask Slashdot [ask.slashdot.org] diye bir bölüm bile var .
0
cayfer
Mesajınızı ilk okuduğumda size hak vermiştim ama şimdi fikrimi değiştirdim. Çok yararlı fikirler ve deneyimler aktarılıyor. Bir ankete benzemekten çok uzaklaştı artık.

Çok yakın zamana kadar uzaktan eğitim, e-eğitim; her ne derseniz; işe yaramayacağına inananlardandım. Ancak kısa bir süre önce değiştirmiş olduğum fikrimin bu değişik halinin daha doğru olduğunu gözlüyorum. İnsanlar bu işe zaman ayırmış; denemiş, deniyor, kullanıyor, uzaktan eğitim alıyor ve/veya veriyor.

Tartışmıyoruz çünkü (hiç değilse birşeyler yazanlar) aynı fikirde. "Bu iş olur!" diyorlar. Demek ki bu konuda daha fazla çalışmalıyız. (Bir de şu Micros~1 sorunlarıyla, virüslerle falan vakit kaybetmesek)

sevgiler
0
FZ
İnsan beyni, herhangi bir motivasyon kaybı olmadığı, sosyopsikolojik bazı engeller bulunmadığı sürece, içine batırıldığı bilgi denizinde kısa sürede yüzmeye başlıyor yeter ki her yeri suyla kaplansın ve öyle ya da böyle sürekli bununla temas halinde olsun.

Özellikle entelektüel ve soyut alanlarda uzaktan eğitimin gayet mantıklı olduğunu düşünüyorum. Programlama da öğretirsiniz, yabancı dil de, felsefe de, stratejik iş yönetimi de öğretirsiniz, duruma göre IRC ya da Jabber gibi sistemlerle, duruma göre yüksek bant genişlikli videokonferans tarzı sistemlerle öğrencilerinizi birebir karşınıza alıp onları zorlar, soğuk terler döktürür, beyinlerinizi zorlarsınız ;-)

Bu sistemin çalışmayacağı yerler nerelerdir, bence doğrudan performansa yönelik yerler, müzik eğitimi, dans eğitimi, vs. gibi.

Ama kimbilir belki de Total Recall filminde Sharon Stone´un yaptığı gibi açarsınız hologramı tenis dersinizi çalışırsınız ;-) Yine de dokunmayı %99.9 simüle edemediğiniz sürece bir şeyler eksik kalır düşünüyorum ancak tabii burada bahsettiğimiz bilişim eğitimi ile alakası olmayan konular. (Vanilla Sky da odanın ortasında üç boyutlu bir John Coltrane güzel güzel soprano sax çalıyordu, bu da bir başka örnek ;-)

Internet´in Türkiye´de birkaç sene içinde şu anki halinin 10 kat yaygınlaştığını düşünün. Bu, eğer olursa, az buz bir nüfus değildir. Tahmin edilebilebileceği gibi nüfusun çoğunluğu gençlerden oluşacaktır. Doğru dürüst e-Eğitim sistemleri böyle bir yaygınlık ve nüfusla bir araya gelirse, kontrollü bir şekilde yürütülürse çok kısa sürede, çok daha fazla sayıda insanı teknik konularda eğitmek mümkün olabilecektir.

Bazen bırakın eğitmeyi, sadece bazı konulardan haberdar etmek, bakış açısını genişletmek bile, soru işaretleri uyandırmak bile insanların hayatlarında ciddi değişimlere yol açabilir diye düşünüyorum.
0
Soulblighter
Mesajın ve örneklerin çok güzel. Sana katılıyorum. Bu arada, diğer tartışmamızda, "Türkiye'de gerçekten Uzaktan Eğitim yapılıyor mu?" konusunda son söylediklerine yorum yapmamıştım. Bu konuyu atlamış gibi oldum. Özür dileyerek yorumumu yapıyorum.

"Türkiye'de gerçekten uzaktan eğitim yapılıyor mu?" sorusuna Hayır yanıtını vermiştim. Ama sayende gördüğüm örnek, gerçekten de güzel şeylerin olduğunu gösteriyor. Aslında ben üniversitelerde yapıldığını biliyordum ama bunların basit "e-Learning" sistemlerinden öteye gitmediğini düşünüyordum. Gerçekten güzel bir program yapmışlar. Tebrik ederim.
0
sundance
Birbuçuk senedir uzaktan eğitim alan birisi olarak [Bilgi EMBA Masterı] gördüğüm kadarıyla uzaktan eğitim, yakından eğitimden çok da farklı değil.

Öncelikle benim tecrübelerimim lisans üstü eğitimle sınırlı olduğunu belirtmemde fayda var. Bahsettiğimiz uzaktan eğitimin konusu ve aşaması (ilköğrenim-lise-üniversite-lisansüstü ya da çeşitli uygulamalar yönelik kurslar) önemli.

Bu süre içinde bazı gözüme çarpan, önemli olduğuna inandığım konular var.

1) Süreklilik:

Uzaktan eğitimin en zayıf olduğu noktalardan biri bu. Dersin devamlılığı ve öğrencinin (isteyerek ya da istemeden) dersten uzaklaşmasını sağlayan iki önemli bileşen var (önem sırasıyla) dersi veren hocanın becerileri ve yoklama- devam zorunluluğu. Bu iki bileşen de uzaktan erişimde uygulanamıyor. Aslına bakarsanız ilki daha uygulanabilir, fakat video eşliğinde ders anlatımı sözkonusu olmadığı sürece pek de mümkün değil.

Lisans sırasında yakınen gördüğüm gibi dersi takip etmeyen öğrenci zaten takip etmiyor, yoklama bile çare olmuyor buna, öte yandan dersini adam gibi anlatan hocaların dersi de nadir boş geçiyor, aksine çoğu tıklım tıklım oluyor.

Bu doğrultuda bir alışkanlık olarak veya sosyalleşme amacıyla okula gelen kişilerin devamlılığı kolay. Öte yandan bu şekilde gözden ırak bir eğitim de sizin önemli tarihleri/ödevleri kaçırmanız, dahası aylarca derslere bakmamanız mümkün olabiliyor. Bunun engellenmesi en önemli nokta.

Sürekliliği sağlamak için benim gözlemlediğim en önemli yöntem, akıllıca hazırlanımış, sıkıcı olmayan düzenli ödevler. Kendi tecrübelerime dayanarak düzenli olarak ödevlerini yaptığım ve bunlardan zevk aldığım dersleri çok daha kolay öğrenip çok daha kolay geçtim. Öte yandan senede sadece iki ödev veren bazı dersleri bir türlü takip edemedim, vize çok düşük geldi finale son gece dışında çalışamadım vs.

2) Interaksiyon:

Uzaktan eğitim basitçe hoca burda anlatsın video ile uzaklara yayın yapılsından öte bir şey bence. İşin uzaktan takip edilebilir olması kadar önemli bir yanı da ortada bir veri olması, bu verinin de takip edilebilmesi (herhangibir anda hocanın ders notları erişilebilir durumda, bu konuda yapılmış tartışmalar kaydediliyor (forumlar) online sessionlar bir yerlerde tutuluyor filan) klasik eğitimde ders sırasında bir kayıt olmadığından derste yapılan konuşmalar, tartışmalar belki de derse yön verebilecek güçteyken kaybolup gidebiliyor.

Bu yüzden forumlar, çevrim içi toplantılar, kişisel mesajlaşma araçları (ICQ/Messenger/Jabber/IRC) gibi yöntemlerle karşılıklı etkileşim sağlanmalı ve bu bilgiler kaybolmamalı.

3) Sınavlar:

Sınavlarda geçerliliğin sağlanması hem kişilerin hakettikleri notları alması hem de sözkonusu eğitimin diğer eğitim kurumları nezdinde kabul görmesi, geçerli sayılması için bir şart. Bunun için final sınavlarının fiziksel olarak sınav yerinde bulunmayı gerektirmesi bir yöntem olabileceği gibi, birçok sertifika sınavını online gerçekleştiren Prometrics gibi sistemlerin kullanılması da sözkonusu olabilir (tabi sınav başına $250 vermek sözkonusu bile değil)

Bu şartlar sağlandığı takdirde, uzaktan eğitimin çok da yararlı ve pratik bir şey olduğunu düşünüyorum, bu bence akşam liselerinin ideal formu gibi bir şey.



0
anshan
YTÜ Elektronik ve Haberleşmede lisansütünde hocası ABD'de olan bir ders var. 3 yıldır gayet güzel gidiyor. O dersi alanlardan şikayet eden olmadı. Kendi hesabıma konuşmak gerekirse yapay sinir sistemlerini ben o dersle öğrendim. Aynı konuda aldığım 3-4 dersten en iyisi o idi. Uzaktan mühendislik eğitimi verilebiliyorsa her türlü eğitim de verilir derim.
0
ckaptan
Merhaba,

Ben sorduklarınızın hepsine cevap vermeyeceğim ancak uzaktan eğitimin oldukça faydalı bir şey olduğunu düşünüyorum.
Ahmet Yesevi Üniversitesi yönetim Bilişim Sistemleri Yüksek Lisansı programını bitirmek üzereyim ve tabii ki örgün eğitime göre eksileri (ki başında ilginçtir bence sosyallik geliyor) olsa da uzaktan eğitim özellikle çalışan kesim için biçilmiş kaftan.
-yaklaşık 9 öğrenciye bir danışman/eğitmenin düştüğü
-kişiye özel cevapların çoğu kez aynı gün elde edildiği
-sohbet, seminer ve proje konularının yer aldığı ve loglarının tutulduğu
-derslere devam edilmesinin sisteme giriş ile ölçülmesi -aslında çok sağlıklı değil zira bir sefer girip tüm ders içeriği elde edilebilir- ve bunlara istinaden bol bol araştırma ödevi verilmesi

gibi özellikleri ile ben çok verimli bir 1,5 yılı bitirmek üzereyim.

ancak aslında genel bir kural var malumunuz: her şey insanın kendinde bitiyor; nasıl iyi bir üniversiteyi yalnızca etiket için bitirip de 'ya falancayı bitirdik hala adam gibi iş bulamadık' diyenler varsa bu alanda da durum böyle, eğitim insana yüzde 30 civarı katıyor diyor kimileri, katılıyorum...

saygılarımla
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Internet trafiğinin sadece %25i www....

sundance

Bigblueball.com´da yeralan bir habere göre Internet trafiğinin %75´i browser dışı bağlantılardan oluşuyor.

Herne kadar Windows Media Player, AOL Messenger, MSN ve Yahoo Mesenger´ın en çok kullanılan yazılımlar arasında olduğu belirtilen araştırmada [bence] p2p yazılımalarına gereken değer verilmese de sonuçlar düşündürücü.

Ekonomik olarak en güçlü 100 ülke/şirket

sundance

2000'de yayınlanan bu rapora göre Dünya'nın en büyük 100 ekonomik gücünün 51'i çok uluslu şirketler.

Her ne kadar raporun yeni halini bulamamış olsak da, bizim için ilginç olanı 22 ve 23 numaralar. Kırmızı çizgi bizden başlıyor.

MSN için İngilizce-Türkçe sözlük botu

acemi_

Bilgisayar başında İngilizce metinleri okurken sözlük kullanma ihtiyacı duyan arkadaşlara faydalı olacağını düşündüğüm, kendi hazırladığımız bir servisi duyurmak istiyorum. MSN arkadaş listenize ensozluk@beyaz.us adlı bot'u ekleyerek Türkçe anlamını öğrenmek istediğiniz İngilizce kelimeleri, bu bot'a gönderebilirsiniz.

E-Posta, HTML ve Gereksizlik Üzerine

sundance

E-posta, Internet'in belki de en çok kullanılan araçlarından biri. Taa ARPANET zamanlarından itibaren insanların haberleşmesi için kullanılan, daha sonra 70'lerin sonundan itibarense USENET vasıtasıyla çok daha geniş kitlelere ulaşan e-posta, hemen hepimiz için normal postadan daha önemli bir araç halini aldı.

Önceden tamamen text olan e-posta'lar, zamanla dosya naklini mümkün kılmak için attachment kabul eder bir hale geldiler. Uzun süre böyle devam ettikten sonra (bildiğim kadarıyla Microsoft'un bir hareketiyle) HTML e-posta kavramı geldi. Artık e-postamızda, süper html formatında yazılar, resimler, kimden geldiğini bile bilmediğimiz reklam bombardımanları ve katastrofik virüsler başgösterdi.

İyi de Laz'ın söylediği gibi "Şart midur ?"*

Sezer siyaset meydanlık ünlü Rtük yasasını iade etti

sidar

TC Cumhurbaşkanı Sezer, siyaset meydanlarında Ovakışla köylüleri ile tartışılan Türk İnternet'inin (!) önüne set koyacak ünlü Trük (Rtük/türk/tükr) yasasını iade etti. Yorum yapmadan iade gerekçesini yazıyorum:
"İletişim teknolojisinde bir devrim niteliğindeki internet yayıncılığının en baskın yönü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün, özgün kanaat oluşumunun günümüzdeki en etkin kullanım alanı olmasıdır.

İnternet ortamındaki yayıncılıkta, hukukun üstün kılınması, kişilik haklarının korunması ve bunun yanında da yayın yoluyla düşünce ve ifade özgürlüğü gibi duyarlı alanların dengelenmesi sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar ancak, ifade özgürlüğü esas alınarak ve yayınlar üzerindeki denetim yargıya bırakılarak sağlanabilir.

İnternet yayıncılığına ilişkin ilkelerin ve öteki düzenlemelerin özel bir yasa ile yapılması en doğru yol olacaktır. Bu yola gidilmeyerek, yayınların düzenlenmesinin tümüyle kamu otoritelerinin takdirine bırakılması ve Basın Yasası'na bağlı kalınması internet yayıncılığının özelliği ile bağdaşmamaktadır. "