OLPC (Her Çocuğa Bir Dizüstü) Projesi

0
mehmeterten
BBC'de yayınlanan habere göre OLPC (Her Çocuğa Bir Dizüstü) Projesi kapsamında tasarlanan dizüstü bilgisayarlar 2008'in başlarında herkes tarafından alınabilecek. 2 al 1'i sana gelsin şeklinde satışa sunulacak.
2 al 1'i sana gelsin şeklinde satışa sunulacak olan dizüstü bilgisayarın oldukça ucuz fiyatı ve tamamen açık donanım ve yazılım özellikleri, Linux'a tam/açık desteğinin olması, genişletilebilirliği ve LinuxBIOS özelliği sayesinde Linux-Gömülü bir cihaz gibi olacak ve GNU/Linux "hacker"larının favori oyuncağı olacağa benziyor.

BBC'de yayınlanan haber.

Her Çocuğa Bir Dizüstu - One Laptop Per Child(OLPC)Projesi.

Görüşler

0
Tugba
Ben bu tip projelere karşıyım. Bu bilgisayarlar, donanım olarak çok kısıtlanmış bilgisayarlar. Bunların bir de, yandan kurma kollu olanları vardı. Vallahi belki bana yine bir çok kişi kızacak. Bir çok kişi benim çocukların hiç yoktan da olsa linux kullanma, bilgisayara adım atma fırsatını engellemek istedigimi düşünecek. Ama bu tip bilgisayarlar yerine daha gelişmiş bilgisayarlar daha ucuz fiyata verilmeli diye düşünüyorum.

Oradaki bilgisayarın özelliklerini okumadım. Yani haberde verilen bilgisayarın özellikleri. Ama bundan önce afrika taraflarında verilen o tuhaf elektrik sistemiyle çalısan kurmalı bilgisayar, bir PIII 866 dan daha güçsüz olmaı diye düşünüyorum.

Çift Çekirdekli Core2 falan X2 işlemcilerin kullanıldıgı bu devirde, ticari kaygılar nedeniyle, daha yüksek donanım içeren bilgisayar vermiyorlar.

Madem amaç tüm çocuklara birer bilgisayar vermek, hayrına zarar etsinler o zaman.

Neden zarar etmek ve gerçekten yardımda bulunmak istemiyorlar?

233 MHZ bilgisayarı günümüz şartlarında 0 olarak üretmek mi, yardımdır yani?

Gitsin o Intel biraz PIII ayarında ya da giriş seviyesi PIV ayarında cpu üretsin de, adına yardım diyelim...
0
Tugba
Neden orayı burayı bombalayan, George Afrika'ya pc göndermiyor? Attıkları bombaların bir tanesi ile kaç tane PC alınır. Öyle sözde yardımlarla olmaz bu işler.

George emir verecek, Maykıl işlemci üretecek, Coni gidip Afrika'da ücretsiz çocuklara verecek.

Yoksa bunun yardım olmaz da, düşük donanımlı bilgisayarı ucuz fiyattan satmak olur.
0
vedat
iyi güzel diyorsunuz da, o bombaları atmazsa değil bilgisayar, ekmek alacak para bulamaz. adamlar senden benden çaldıklarıyla bomba yapıp tekrar çalıyorlar..
0
yilmaz
Projenin anasayfasını incelerseniz zaten bu iş bir dernek yardımı ile götürülüyor. Yine orda yazanlara göre elektriği olmayan yerlerde de kullanılması planlanıyor. Elektrik ihtiyacını nasıl karşılayacaksınız?

Tabiki bende isterim daha sağlıklı donanım ile çalışmalarını fakat belirttiğiniz kategorideki donanımların birde bakım masrafı olacak. Örneğin 100 dolar değerindeki bir donanımı gözden çıkarmak ile 500 dolar değerindeki donanımı gözden çıkarmak farklıdır.

Burada amaç bir ülkenin diğerine yardım etmesi değil. Zaten yardımda etmiyorlar. Uzun bir sürede edeceklerini sanmıyorum. 100*100.000 dolarlık bir üretimden bahsediliyor. Bu da hafife alınacak bir durum değil.
0
noworriesci
Bu projenin amacini, internet kullanim aliskanliginin kazandirilmasi, squeak gibi programlama dillerini entegre ederek cocuklara kendi yaraticiliklarini artirmasini saglamasi, bilgisayar dillerine hasir nesir yapmasi babinda cok anlamli buluyorum. Yoksa bu projenin amaci cocuklara counter-strike oynayabilecegi bir bilgisayar vermek degil.

Elektrigin bile olmadigi ya da zor bulunabildigi yerleri bile dusunerek, kendi kendini sarj edebilen bir arabirim bile konulmasi, bu bilgisayarlarin cogunlukla hangi cocuklara hitap edeceginin bir gostergesidir diye dusunuyorum.

Ayrica zarar etmesini beklemek cok sacma bir dusunce, ve sanki zarar etmediler diyede yaptiklari bunca iyiligide yok sayarcasina elestirmek bence hic hos degil. Hic olmasa daha mi iyiydi? Hem bu argumanlarinda sonu yok ki? Yani zarar etseler neden bedava dagitmiyorlar, bedava dagitsalar neden ordaki cocuga dagitiyolarda burdakine dagitmiyorlar, hatta daha ileri gidip amerikanin sevdigi ulkelerdeki cocuklara dagitiliyor, el-kaide uyelerinin cocuklarina dagitilmiyor bile denebilir.

Sonucta bu bir proje, iyi amaclar guden bir proje. Gerisine cok takilmamak gerekiyor.

Bu projeninde konulari arasinda oldugu 3 gunluk bir konferansa gidecegim ayin 22 sinde. Dondugumde konu ile ilgili aklimizi kurcalayan noktalari daha iyi aciklayabilirim diye dusunuyorum.

(sadece sizin yazinin degil bununla ilgili gecmiste de cikan elestirilere donuk bir cevapti. surc-i klavye ettik ise affola :))
0
hakamaka
Sana katılıyorum.

Bunun dışında unutulmaması gereken en önemli şeyide unutuyoruz.

Projenin ismi nedir? Her Çocuğa Bir Dizüstü.

Ve soruyorum. Şu anda kullandığımız bir bilgisayarı ne kadar zaman kullanabiliyoruz. Yani satın almış olduğumuz bir bilgisayarın ömrü nedir?

Bunların cevabını düşündüğümüzde aslında projenin gayet tutarlı bir proje olduğu ortaya çıcaktır.

Burada konuştuğumuz konu çocuklar. Onlar illaki bilgisayar kullanımını yeni öğrenecek seviyedeler ve bu süre zarfında ne oyun oynamak için nede 3 boyutlu modelleme yapmak için bir imkanları olmayacak :)(Tabi bunu yapabilen zeki beyinlerin yanlarında illaki yardımcılarıda vardır)

Daha yeni bilgisayarı öğrenen bir çocuğun en önemli ihtiyacı temel bilgisayar kullanımını öğrenene kadar ve okul derslerini yapabileceği olanaklara sahip bir bilgisayarın olmasıdır. Ve bu bilgisayarın taşınabilir olması yani okul ve ev arasında taşınabilmesi ayrı bir avantajdır.

Daha sonrasında illaki o çocuk ve ailesi kendi imkanları ile başka bir bilgisayar alabilir. Ama bu süreç içerisinde bu dizüstü bilgisayarlar kendinden istenen işi yeterince yerine getirmiş olacaktır.

Herkese kolaylıklar diliyorum.
0
exxonster
Bilgisayar okuryazarlığının önemli olduğunu düşünüyorum ama OLPC'nin hedef kitlesi olan ülkelerde ona gelene kadar verilecek paranın beslenme, eğitim altyapısı, sağlık gibi yönlere kanalize olması gerektiği daha mantıklı bence. Keza, Hindistan hükümeti de öyle düşünmüş olmalı ki, OLPC'yi reddetti: http://www.theregister.co.uk/2006/07/26/india_says_no_to_olpc/. Pedagojik altyapı olmadan bilgisayar dağıtmanın pek bir anlamı yok, bunun en güzel örneğini bilgisayar laboratuvarlı okullarımızda görebilirsiniz.
0
FZ
Daha önce bu konu ile ilgili şöyle bir tartışma olmuş, bilmem göz attınız mı?
0
exxonster
Hoş bir karikatür, eminim ki Hint hükümetine penguenler geçse böyle tartışırlardı :)
0
vedat
hoş, bizde penguen yokkende böyle tartışılıyor ya.. :))
0
Zebani
Belli ki Hint hükümeti göz atmamış...
0
Zebani
The Indian Ministry of Education dismissed the laptop as "pedagogically suspect". Education Secretary Sudeep Banerjee said: "We cannot visualise a situation for decades when we can go beyone the pilot stage. We need classrooms and teachers more urgently than fancy tools."
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

SCiB, Li-Ion'a Karşı!

parsifal

Toshiba geçen sene duyurduğu ve bu sene başında piyasaya sürdüğü SCiB pillerin dizüstü bilgisayarlara uyarlanmış modellerini (1, 2) tanıttı. Bu pilleri klasik Li-Ion pillerden ayıran en önemli özellikler ise %90'ının 10 dakika içinde dolması ve 5000 ila 6000 kere tekrar doldurulabilmesi.

HP Türkiye´de üretim için hazırlanıyor

FZ

Bilgisayar şirketi HewlettPackard'ın (HP) Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, "Türkiye'de üretim yapmayı düşünüyoruz, bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz" dedi.

Tulga, Türkiye'nin ekonomik büyüklük bakımından dünyada 20'nci sırada bulunan önemli bir ülke olduğuna dikkati çekti. Şahin Tulga, HP'nin bu önemli potansiyeli daha iyi değerlendirmek için, yüzde 100 yabancı sermaye ile üretim yapmayı düşündüğünü belirtti. Çok büyük bir potansiyele sahip olan Türkiye'de var olmak ve bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek için üretimin gerekli olduğunu vurgulayan genel müdür Tulga, şöyle konuştu: "Türkiye'de üretimimiz yok. Ancak üretim yapabilmek için çalışmalara başladık. Bu konuda Devlet Bakanı Ali Babacan ile görüşerek ilk önemli adımı gerçekleştirdik. Yüzde 100 yabancı sermaye getirerek, üretim yapmayı düşünüyoruz."

Kaynak: Radikal Gazetesi

My-SQL VS Oracle

ganzo66

My-SQL, anlatmaya ne gerek, Oracle, bunuda anlatmaya gerek yok herhalde. Linux ve open source herdem güzel ortamlar. Biliyor muydunuz ki Oracle'ın şu sıralar en çok çekindiği veritabanı My-SQL... Oracle 8i'den başlayarak Linux ortamına kendini yerleştirmeye çalışıyor. Ama daha dün dünyaya gelmiş olan My-SQL Oracle'ın dizlerini titretiyor.
Bir yandan Caldera ile anlaşma yaparak, bir yandan da 9i ile ortamın sıcaklığını arttırarak ve son olarak development açısından Oracle bedava dağıtarak My-SQL'i sıkıştırmaya çalışıyor. Bence nafile; My-SQL'in hitap ettiği ortam, PHP ile bütünleşmesi, kullanım kolaylıkları ve tabiiki daha az bug'ı ile herhangi bir şey olması mümkün değil.
Aslında burada amaç, "open source ruhunu" open source ruhuna yakın görünerek yıkmaya çalışmaktır. Yapılmaya çalışan işin tek bir adı vardır, "Rabbena hep bana"...

Osliving.com - Açık Kaynak Yazılım Arşivi

parsifal

Henüz dokuz gün önce kurulmuş olmasına rağmen itinalı bir çalışmanın ürünü olduğu belli olan Open Source Living adlı sitede, birçok açık kaynak, kaliteli ve bedava yazılım tanıtımını bulabilirsiniz.

Özellikle windows işletim sistemi kullanıyor olup açık kaynağın tadına bakmak isteyen bilgisayar kullanıcıları için güzel bir arşiv. Zira hala pekçok kullanıcı açık kaynağın sadece GNU/Linux sistemlerine özgü olduğunu sanıyor.

Güney Kore'de Okullar GNU/Linux'a Geçiyor

FZ

Güney Koreli uzmanlar tarafından geliştirilen açık kaynak işletim sistemi halen başkent Seul’de 190 okulda birden denenmeye başladı. Güney Kore, böylece kendi ulusal Linux sistemini okullarında yaygınlaştırmış oluyor. Güney Kore Bilişim Dairesi (KIPA) Başkanı Jin Ko Hyun, Linux’un Güney Kore versiyonunun başarısına inandıklarını açıkladı.

Hyun, yeni sistemin yazılım devi Microsoft’a karşı bir hamle olmadığını, ülkenin kendi ulusal yazılım ve donanım teknolojisini geliştirmede bir adım olduğunu vurguladı. Hyun, ayrıca güvenlik sorunlarının ve maliyetin kendileri için önem taşıdığının altını çizdi. Hyun, yerli sistemlerin kullanılmasının yerli yazılımcıların etkinliğini artıracağını ve yerli endüstrinin güçlenmesinin yolunu açacağını belirtti.