Tugba

Tugba


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Sen daha ağzında emzikle balkonda pantolonsuz gezerken ben Diablo 1'i oynuyordum. Diablo 1996'da Starcraft ise 1998'de çıktı. Starcraft çok tutuldu ve bu yüzden Diablo 2 2000'de çıktı.

Eğer Starcraft olmasaydı, Bilizzard sadece Diablo üzerine yogunlaşırdı. 1996 da Diablo 1 1998 de starcraf yerine Diablo 2 daha sonrada Wow çıkmaz onun yerine Diablo3 çıkardı.


Yürü git biraz daha em emzigini...

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Evet bencede yanlış anlaşılma olmuş. Kimse sizin hava attıgınızı söylemedi ki. Starcraft bilerek hava mı atılırmış? Pro Gamer oldugunuzu da söylemediniz. Ama ben Pro Gamer olmak istiyorum....

Nasıl olabilirim?

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Pro Gamer olmak istiyorum... Nasıl olabilirim?

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Pro Gamer'lar bize kızıyorlar... Kesintisiz 24 saat oyun oynamak ve WC'ye kalkmayıp, kavanoza işeyip, balkondan atmak süper bir olay onlar için...

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Bir de bu oyun için aylık üyelik vardı galiba değil mi? (WOW) Yani oynamak için aylık olarak üye mi oluyordunuz? Yoksa oyunun orjinalini bir kere almak sürekli online olarak oynamak için yeterli mi?

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Evet bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim. Yani starcraft'ın diablo'yu savsaklamadıgını açıklayarak.

Çok önemli bir bilgi vermiş oldunuz. Ufkumuzu genişlettiniz.

Teşekkürler...

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Evet anladım işte. Demek ki, korsan olanını net üzerinden oynayamamışlar o yüzden orada sıra beklemişler.

Vah zavallılar.... Küfür ede ede almıslardır kesin DVD'yi.

Yani bir nevi seve seve kuralı geçerli olmuş bunlar için :D

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Evet tabi. Korsan oynamak mümkün değilmiş o yüzden orjinali için kuyruga girmişler şimdi anladım işin rengini.

Ben oyuna para verilmez demedim ki. Ben online oynayabilmek için başım sıkıştıgında orjinal oyun alan birisi değilim aksine online oynanmayan oyunların orjinaline para veren birisiyim.

Elimde olan orjinal DVD'ler ise şunlar.

F.E.A.R
Condemned
Doom III
FarCry
Prince Of Persia The Two Thrones
Half Life
Half Life 2
Quake 4
Daha bir sürü sayabilirim. Bazılarını Weblebi.com'dan bazılarını Gittigidiyor.com'dan aldım.

Bunlaırn yanında yine elimde sürüyle Playstation 2 oyunu var. Kullandığım Playstation Slim'de ise chip filan yok.

Ben orada oyuna para verilmemesi gerektigini söyledim mi? TR'de millet yazılım korsanı. Kimse ne oyuna ne programa para vermez.

Benim de dikkatimi çekmişti neden bu adamlar kuyruga girmiş bu oyun diye. Şimdi anladım işin rengini. Demek ki, Oyun Crack edildigi zaman online oynanamıyormuş...

Yoksa zırnık vermezler ne o oyuna ne kullandıkları programlara.

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Ve şimdi aklıma geldi de, Türk üretimi oyunlar hep türkçe olarak sunuluyor. Multi dil desteğine sahip çok sağlam bir oyun olsa, gerçekten bunu ithal edebilirler. İşte diyorum ya... Bu tip programlar üzerine kafa patlatmak ve yıllarca ugraşmak bu insanlara ters geliyor.

Bir Doom III'ün ID tarafından geliştirilmesi tam 4 yıl sürdü. 2000 senesinde daha alpha aşamasındaydı o program.

4 yıl boyunca ugraşıp emek vermek bunlara ters geliyor...

1 sene içinde saçma sapan bir oyunu yap, komple türkçe yap. Kendin çal kendin oyna...

Sonra da iligli oyun eleştirilince, Opsss dur bakalım. Ama bu türk malı? Sen yapıcı eleştiride bulunsana...

Hakikaten iğrenç bir durum. İğrenç bir mantık, iğrenç bir düşünce...

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Bu yoruma katılıyorum. Hatta bu haberi yollayan kişiye zamanında kimse TR'de bir şey üretmiyor demiştim ve bana kızmıştı.

İşin gerçegi böyle. Türkiye'de elle tutulur bir şey üretebilen yok. Üretilenler de ya basit şeyler ya da saçma sapan oyunlar.

Bu ülkede kim çıkıp bir Half Life kalitesinde FPS yapabilmiş? Kim çıkıp komplike Linux uygulamarı yazabilmiş? Birileri kalkar şimdi mevcutları beğenmiyorsan otur sen yaz yazabiliyorsan yada sus der. Bu klasik bir cevap.

Malesef bu ülkede insanların büyük çogunlugu cafe köşelerinde Counter Strike oynamak ve Mirc denen program ile IRC köşelerinde sapıklık yapmak ile meşgul.

Kadınlar saçma kadın programları ile ömür tüketirlerken, erkekler ise Kurtlar Vadisi ve Delikürek ile tamamen bir hayal aleminde yaşamakta.

Herkes uyuyor... Bu ülkede kimse çıkıp da en basitinden bir Tayvanın yaptıgını yapamıyor. Bir malezyanın yaptıgını yapamıyor. Kullandıgım teneke parçası PC kasasında bile "Made In China" yazıyor.

Bu oyun konusunda da böyle, yazılım konusunda da böyle, donanım konusunda da böyle.

Şu anda bu yazıyı yazarken kullandıgım ADSL modemin Türk malı oldugunu iddia ediyorlar. Ama olsa olsa Türkiye montajdır. Ya da, içindeki yazılımı komple kendileri programlamış olabilir. (Ondan bile şüpheliyim)

Yatırım yok.
İnsanlar parasını ya lüks otomobillere ya da gayrimenkule yatırıyor. Değişik alanlarda üretim yapacak fabrika kuracak, atılım gerçekleştirecek insan yok.

Gayret çaba yok
Türk yapımı oyunlara bakın, kaale alınabilir gibi değil. Hiçbirisi Half Life gibi, F.E.A.R gibi değil. Yapamıyorlar değil, yapmaya üşeniyorlar. Ya zaten korsan kullanılacak diyip yapmıyorlar ya da gerçekten klasik tembelliklerini o alanda da gösteriyorlar.

Herkes uykuda
Kadın programları tavan yapıyor, abuk sabuk saçma sapan diziler revaçta, Counter Strike'ı saatlerce günlerce cafelerde oynayan, WOW için sıraya girip 3 saat donan tipler ortalıkta.

Delikürek mafya dizileri reyting rekorları kırıyor. Demek ki, insanlar şiddete, kaba kuvvete, itlige, çakallıga özeniyor. Demek ki, durum kötü.

Tüm bunlardan sonra bir de bunları inkar etme saçmalıgına giriliyor.

Doğru... Biz süperiz. Bir çok çalışkanız!
Tabi tabi...

40 bin kişinin aklı bu oyunda ( 71)

Bir oyun için 3 saat sırada beklemek ne kadar saçma. Bende oyun oynamayı seviyorum. Warcraft, World Of Warcraft ve Starcraft oyunlarına ise özellikle gıcık oluyorum. Nedeni de, Bilizzard denen firmanın, bu oyunlar yüzünden Diablo serisini savsaklaması... (Diablo'nun savsaklanmasında, ilgili oyunları 3-5 saat bekleyen ve evden çıkmadan 7/24 oynayan manyakların payı büyük)

Bir de utanmadan anlatırlar ya insan nasıl bu kadar saçmalayabilir diyorum. Yani bir oyunu 24 saat oynamak?

Hiç mi beyin yok? Hiç mi mide yok? Ben Quake oynarken kusmuştum. (14 saat oynadım ve bununla hiç övünmedim)

Yani bunlar resmen 24 saat pc basından kalkmadan oyun oynamak ile övünebiliyorlar...

Beyinleri, beyin olmaktan çıkmış ve artık bir sünger haline gelmiş.

Hakikaten psikiyatrik bir durum. Sırada beklemek ve 3 saat boyunca o oyun için donmak da psikiyatrik durum. Kaldı ki, madem o oyunun bu derece fanatigi imiş bunlar, tutup da korsan versionunu indirecek P2P ağı bulamamıslar mı?

Oradaki yazıda diyor ki: Hem verdigi paradan şikayetçiymiş hemde sıradan şikayetçiymiş. Hemde TR'de ki yazılım korsanlıgına baktıgınızda %80 leri görebilirsiniz. Eh böyle bir durumda oyunun orjinali için bu kadar bekleyen (Korsanı daha erken relase edilir TR'ye gelmeden) bir kişi, bu derece fanatik ise, bence korsanını çok daha öncesinden indirmiştir.

Yine saçma bir yazı, saçma bir yalan ve bol atmasyon olması muhtemel.

Şişman kapasitörler ( 54)

Aynı şekilde Chipler'de şişebilir. Eğer bir kart problemli ise chip'e de bakmak gerektiğini söylemişti birisi bana. Chip'de de şişkinlik olmamalı.

Şişman kapasitörler ( 54)

Bizim burada 2 tane elektrik teli üst üste binmişti. Daha doğrusu telin üzerine atılan sandalye, 2 elektrik telini birbiriyle birleştirmiş, bunun sonucunda bir çok elektronik aletin yüksek akıma maruz kalmasına sebebiyet vermişti.

O sıralar benim bilgisayarım kapalıydı. Ama bilgisayar fişe takılı, modem açık, Monitor kapalıydı. Bu olay oldugu anda kasanın içinden siyah dumanlar çıkmaya başladı.

Kısacası anakart yandı. Ben anakart dışında daha bir çok şeyin bozulduğunu düşünmüştüm. O parçaları sonradan başka bir makinede test ettik ve problemin olmadıgını anladık.

Sonuç; Bilgisayarın anakartı yanmıştı. O anakartı da bir tamirciye götürdüm. 15 YTL karşılığında anakart üzerindeki tüm kondansatörleri değiştirdi.

Üzerinden dumanlar çıkan ve resmen cızır cızır yanan anakart 4 kondansatör değiştirilerek eskisi kadar iyi oldu.

Demek ki anakartın başka noktalarına bir şey olmamış. Ve ben sonradan anakarta baktıgımda o kondansatörlerin şiştiğini görmüştüm. Resmen şişip patlamıştı.

Evet yani netice itibariyle diyorum ki: Ara sıra anakartın ve bilgisayarın içindeki diğer parçaların üzerindeki silindir tüp gibi olan kondansatörlere bakın. Eğer tepelerinde şişme varsa bir problem var demektir....

Yeni kullanıcılar için UNIX ipuçları ve incelikler, Bölüm 1 ( 4)

Çok faydalı bir şey bu. Unix üzerine döküman ve kitap okumak, Linux hakkında bir şeyler öğrenmede çok işe yarıyor.

Bu yazının da işe yarayacagından hiç şüpem yok.

OLPC (Her Çocuğa Bir Dizüstü) Projesi ( 12)

Neden orayı burayı bombalayan, George Afrika'ya pc göndermiyor? Attıkları bombaların bir tanesi ile kaç tane PC alınır. Öyle sözde yardımlarla olmaz bu işler.

George emir verecek, Maykıl işlemci üretecek, Coni gidip Afrika'da ücretsiz çocuklara verecek.

Yoksa bunun yardım olmaz da, düşük donanımlı bilgisayarı ucuz fiyattan satmak olur.

OLPC (Her Çocuğa Bir Dizüstü) Projesi ( 12)

Ben bu tip projelere karşıyım. Bu bilgisayarlar, donanım olarak çok kısıtlanmış bilgisayarlar. Bunların bir de, yandan kurma kollu olanları vardı. Vallahi belki bana yine bir çok kişi kızacak. Bir çok kişi benim çocukların hiç yoktan da olsa linux kullanma, bilgisayara adım atma fırsatını engellemek istedigimi düşünecek. Ama bu tip bilgisayarlar yerine daha gelişmiş bilgisayarlar daha ucuz fiyata verilmeli diye düşünüyorum.

Oradaki bilgisayarın özelliklerini okumadım. Yani haberde verilen bilgisayarın özellikleri. Ama bundan önce afrika taraflarında verilen o tuhaf elektrik sistemiyle çalısan kurmalı bilgisayar, bir PIII 866 dan daha güçsüz olmaı diye düşünüyorum.

Çift Çekirdekli Core2 falan X2 işlemcilerin kullanıldıgı bu devirde, ticari kaygılar nedeniyle, daha yüksek donanım içeren bilgisayar vermiyorlar.

Madem amaç tüm çocuklara birer bilgisayar vermek, hayrına zarar etsinler o zaman.

Neden zarar etmek ve gerçekten yardımda bulunmak istemiyorlar?

233 MHZ bilgisayarı günümüz şartlarında 0 olarak üretmek mi, yardımdır yani?

Gitsin o Intel biraz PIII ayarında ya da giriş seviyesi PIV ayarında cpu üretsin de, adına yardım diyelim...

TDK Tartışma Grupları ( 28)

Ben IE ile girilemeyen sitelerin oldugunu da biliyordum... Eğer IE denetlenirse, git Firefox indir diyor.

Bunu yapan zihniyet de, büyük olasılıkla Firefox'un bu şekilde yayılabilecegini düşünüyor olmalı. Yani herkes bu tarz siteler yaparsa kimse IE kullanmazdı değil mi?

Bu da benzeri bir zihniyet olabilir mi acaba? Ya da yoksa MS bunlara rüşvet mi veriyor? :) (Ana sayfasında sadece IE ile girilebilir yazan siteler için TDK sitesini kastetmiyorum)

Linux ve Internet Explorer ( 25)

Evet olabilir gerçekten başka hiçbir işletim sistemi kullanmadan Linux kullananlar olabilir. Ama bence IE'yi Linux'de o ya da bu amaçla çalıstırmak çok komik bir durum. Düşünsene... Alt tarafta KDE çubuğu ya da Gnome üst tarafta Windows Logosu olan küçük bir pencere!

About kısmına tıklıyorsun ve "Copyright Microsoft Corparation" yazıyor...

Gerçekten çok ilginç...

Linux ve Internet Explorer ( 25)

Bunun için insanlar Windows kullanıyor olabilirler... Bence Linux üzerinde IE kullanmak gerçekten tam bir alay konusu olabilir. Ha belki Windows'u lisans olayından dolayı makinesine yüklemeyen vardır (Var mı acaba?) Ya da gerçekten tamamen Windows düşmanı olup da, Windows'un yüzünü bile görmek istemeyenler de vardır herhalde (Vardır büyük olasılıkla ama azdır herhalde)

Yani zaten yazılım korsanlıgının %90 oldugu bir ülkede, böyle atraksiyonlara hiç lüzum yok.

Bu tıpkı Linux'de emulator kullanarak, F.E.A.R oynamaya çalışmak kadar saçma. (Yoksa saçma değil mi gerçekten bilmiyorum)

TDK Tartışma Grupları ( 28)

Nedir bu Firefox kompleksi anlayabilmiş değilim... Eğer bir Web Sitesi, FireFox'a destek vermiyorsa, bu onların eksiğidir. Çünkü en basitinden, web sitelerine gereken özeni göstermiyorlar ve sitelerini başka bir browser'da deneme zahmetine girişmiyorlar demektir.

Böyle ufak bir zahmetden dahi kaçınan insanların kurdugu web sitelerinden ne hayır gelir?

Eğer burada ilgili kişiler, zaten IE dışında tarayıcı kullanan yok, o zaman bu zahmete girmeye de gerek yok diyerek, Firefox ya da başka tip browser kullananları iplemiyor olabilirler...

Böyle bir durumda yine kendileri kaybeder. Web siteleri sadece belli bir kitleye hizmet etmiş olur. O yüzden bu Firefox kompleksini herkesin bırakması gerektiğini düşünüyorum.

Onlar IE dışında kalan browser'ları kaale almasınlar. Bu IE dışında browser kullanımını engellemez. Firefox'a alışan kişiler sayfalar yamuk yumuk görünse dahi yine de Firefox'u kullanmaya devam ederler.

Sonuçta kaybeden kendileri olur. Onların forumlarına da yazmak için kişiler alışkanlıklarını değiştirmez herhalde...

TBD: İnternet Suçun Sebebi Değil Aracıdır ( 30)

Dernek çıkmış vaaz vermiş... İyi etmiş. Çok ihtiyacımız vardı sanki bizimde.

Anadolu Parsı'nın Dönüşü : Pardus 2007 ( 25)

Birde benim bu Pardus geliştiricilerine sormak istediğim bir şey var.

Tamam güzel. Bir kaç component baştan yazılmış. Yani tamamen oldugu gibi alınmış bir şey değil. Tamamiyle değiştirilmiş ve yeniden sunulmuş bir dağıtım değil. Tamam belli başlı şeyler eklenmiş. Paket yöneticisi filan kendine özel. Güzel...

Peki benim sormak istediğim bir şey var kafama takılan bir şey:

Merak ediyorum...

Web sitenizde Pardus tanıtım kısmında, "Pardus Nedir" olayına girildiğinde, karşıma çıkan ilk paragraf yukarda alıntıladıgım paragraftır.

Bunun dısında, sayfalarda Linux kelimesini arattım. Linux bazlı dağıtım oldugu belitiriliyor. Ama ilk paragraf'da hemen göze çarpacak şekilde göremedim.

Ayrıca diğer sayfalarda Yet Another linux installer'ın açıklamasında, linux ile ilgili bazı şeyler yazıyordu.

Diğer sayfalarda da işletim sisteminin linux bazlı oldugu göze çarpan bir şekilde belirtilmiyor.

Sizce neden ilk paragraf'da pardus'un tanımı olarak, "Linux bazlı bir dağıtımdır" denmiyor? Kullanıcılar özellikle orayı okuyorlar diye mi?

Yoksa kullanıcılar hangisiyle daha çok ilgilenir?

Yet Another Linux Installer'ın ne oldugu ile mi? Yoksa Pardus'un aslında ne oldugu ile mi?

Anadolu Parsı'nın Dönüşü : Pardus 2007 ( 25)

Ayrıca geliştirmeye bu kadar meraklılar da madem, neden oturup Unix klonu bir çekirdegi baştan yazmıyor bu adamlar? Madem yeri geldiginde, mangalda kül bırakmıyorlar... Öyle saygı duyulacak, yerlere kapanılacak kod yazıyorlarmış...

Gerçek bir işletim sistemi yazsalar ya? Öyle Linux dağıtımını alıp, değiştirmekle babam da yazar bir işletim sistemi. (Ne fantezi ama) Şimdi derler ki bir de çıkıp, mevcut varken niye yazalım falan. Eh o zaman mevcut distro varken, diğerini oluşturuyorsun ama?

Yaz bir çekirdek de, görelim... Adı gerçekten işletim sistemi olsun. Evet Debian'da bir işletim sistemi, Gentoo'da... (Lütfen dağıtımların da adının normalde işletim sistemi diye geçtigini söylemeyin. Biliyorum. Benim demek istedigim şey bambaşka.)

Anadolu Parsı'nın Dönüşü : Pardus 2007 ( 25)

Bence burada bilinçli bir çarpıtma var. "İşletim sistemi" şeklinde lanse edilerek bir kelime oyunu yapılıyor bence. Sonuçta bu dağıtımın hedef kitlesi, yeni kullanıcılar değil mi? Benim burada düşüncem "işletim sistemi" ibaresi kasıtlı ve bilinçli olarak çarpıtılıyor. Şimdi "naaaasıl yani ne diyorsun sen be" gibi şeyleri duyuyor gibiyim. Açık açık yazmayacağım. Ama bence burada bir kelime oyunu var. Ve bu kelime oyunu, yeni tip kullanıcılarla ilgili.


"Pardus, TÜBİTAK-UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) bünyesinde yürütülen bir işletim sistemi geliştirme projesidir. Pardus açık kaynak kodlu ve GPL (GNU Genel Kamu Lisansı) ile dağıtılan bir özgür yazılımdır."

Ne var bunda yani denebilir. Ama ben hayatımda Linux'ü hiç duymamış biri olsaydım, bu paragraf bende çok farklı şeyler çağrıştırabilirdi.
Özellikle "İşletim sistemi geliştirme"