Kredi Kartı Dünyasına hoşgeldiniz!

0
conan
Kredi kartlarıyla nispeten yeni tanışan ülkemizin, beraberinde getirdiği sorunları da bir kaç yıl içerisinde yaşaması kaçınılmazdı. Hele ki "Türk pratik zekası"nın en çok bulunduğu mekanda yani Türkiye'de yaşıyorsanız bu gibi sorunlarla karşılaşmanız gayet de mümkün. Hele ki bankalar hiç bir sorumluluk kabul etmezken ve de ne yazık ki yargı sistemimiz ağır işlerken bu konuda hakkınızı aramak kanımca hiç bir şekilde mümkün değil. Gelin size kredi kartı hırsızlığının Internet yönünden bahsedeyim azıcık.
Öncelikle şunu baştan söyleyeyim Internet'ten kredi kartını kullanmanız normal dünyada herhangi bir yerde kullanmanızdan çok daha güvenli. (saçmalıyorsun diyenler lütfen yazıyı sonuna kadar okusun)

Normal dünyada restorana gittiniz ve kredi kartını garson'a teslim ettiniz, garsonumuzun arkada pos makinasından slip çekip (terim bu mu tam bilmiyorum ama) geri gelene kadar neler döndüğünü bilemiyorsunuz. 4000$'lık kredi kartı kopyalama makinalarına da ihtiyacı yok aslında sahtekarın, tek ihtiyacı olan bir kalem ve de bir kağıt parçası (tercihen alfabetik fihrist ;) ) İşte bu kadar. Kredi kartınız numaranız gitti, uçtu. Herkes bunu yapabilir. Ben bile! :P Aynı şeyler kitapçıda, benzincide, kısacası kredi kartını kullandığınız her yerde geçerli. Kalem ve kağıt. (Diğer inanılmaz kolay yöntemleri öğrenmek için bana mail atın gereği yok herkesin bilmesine eheheh)

Şimdi gelelim Internet ortamına. Internet ortamında siz alışveriş yaparken SSL teknolojisi (Secure Socket Layers) kullanılarak sizinle, alışveriş yaptığınız site arasında özel bir bilgi tübü (kanali) oluşturulur.
   +-----------+     I N T E R N E T      +-----------+
   |           |==========================| Alışveriş |
[A]| Makinanız |SSL şifrelenmiş bilgi tübü|           |[B]
   |           |==========================|   Sitesi  |
   +-----------+     I N T E R N E T      +-----------+
Bu kanalın içerisinde akan bilginin tümü şifrelidir ve dinleyen 3. kişiler tarafından okunamazlar,okunsa bile şifreli olduğundan anlaşılamazlar. (OK MIM attack'ler mümkün ama düzgün keyler ve random engine'ler kullanılırsa bunları da rahatlıkla ekarte edebilirsiniz) İşte kredi kartınız siteye bu tübün içinde yollanmaktadır. Eğer karşı taraf veya sizin browser'ınız (Internet Explorer veya Netscape) SSL teknolojisini desteklemiyorsa zaten internette alisveriş yapmayınız.

E peki internet kredi kartı hırsızlığı olayı nedir? Şimdi gelelim asıl noktaya. Internette kredi kartı hırsızlığının %99.99'u bu tübün iki ucunda meydana gelmektedir. Yani yukarıdaki şekilde A ve B noktalarında.

İşin detaylarına girmeden bir iki örnek vereyim. [A] noktasındaki sorun genelde çok kullanıcılı ortamlarda (yani bir bilgisayarı birden fazla kişinin kullandığı ortamlar: kütüphaneler, laboratuarlar, işyerleri vs...) session çalarak, ya da cache dosyalarda araştırma yaparak gerekli bilgiler ele geçirilebilir.

Bence ası sorun [B] noktasıda: Bu da alışveriş sitesinin ciddiyetine bakmakta. Eğer güvenlik konusunda ciddi olmayan bir şirket ise (ki sitelerin %90'i bu klasmana girer) kredi kart numaranızın geleceği ciddi tehlikededir! Internette kredi kartları sahtekarlığının %80'i bu tip sitelerin hack edilerek büyük miktarlarda kredi kartlarının ele geçirilmesi ile olmaktadir. Şimdi gelelim asıl noktaya. Siz bir malınızı, bir sırrınızı sizden farklı bir kişiye korumada tutması için veriyorsunuz, bu kişi bunu çaldırırsa veya kötüye kullanımına neden verirse bu işin sorumluluğu sizin üzerinizde midir değil midir? Bu işin etik ve de hukuki yönü. Ben bilgisayar çocuuyum, bu konudan yorum yapamayacağım ;) (bence bu tip olaylardan doğacak zararların sonucu kesinlikle o siteye yüklenmelidir dayanamadım söyledim yorumumu)

Bir istatistiki örnekle konuyu kapayayım: Amerika'da 2000 yılındaki tüm kredi kartı sahtekarlıklarının sadece %0,1'u internet kullanılarak yapılmıştır. (kaynak isteyenler bana başvursun)

Sonuç:
Bugün normal dünyada kredi kartı hırsızlığı yapabilmek için okur yazar olmanız yeterli ama sanal dünyada hırsızlığa çıkıyorsanız beraberinizde bir takım bilgisayar bilgilerinizi de yanınızda götürmeniz lazım. "Herkes hırsız olabilir ama hacker olamaz" gibi minibüs yazısı tipinde bir cümle ile de bağlayayım.

Sevgiler.

Uyarı: Yazıda kullanılan tekniklerin benimle alakası yoktur.

Görüşler

0
sundance
Bence süper bir makale olmuş eline sağlık :)
0
conan
Bilgimizi paylasalim ;)

Begendigine sevindim.

Bir sonraki makaleyi de alinabilecek onlemler uzerine yazmayi dusunuyorum.
0
anonim
Birşey belirtmek istiyorum T.C yasalarına göre eğer harcama yaptığınızı banka imza karşılığı ispatlıyamıyorsa o zaman hiçbir sekilde odemek zorunda deilsiniz. gelen ekstrenize itiraz etme hakkınız vardır. Teorik olarak webden alısveris yapabilir ve hayır ben bunu yapmadım baskası yapmıs diyip odemiyebilebilirsiniz.
saygılar
yaman
0
anonim
Teorik olarak vatandasi soymak, vergi kacirmak, milletten aldigi hakki kotuye kullanmamak, vs.. de suc :)
0
sidar
arkadas dogru yazmis, chargeback diye bir olay vardir. benim visa bir kartim var, bununla imzasiz bir alisveris gerceklestirilmis diyelim. mesela internet uzerinden... ben buna itiraz ettigim AN, yani ispatlamam gerekmiyor, itiraz ettigim AN, bu para bana geri odenir. bunun turkiyeyle alakasi yok, bunu yapan VISA firmasidir, ya da mastercard, ya da amex... yani bankayla ya da turkiyeyle ilgisi yok, teorik degil cok da pratik bir olaydir. yani burda para fakirin cebinden cikmiyor :))
0
Lord
kırılmayacak işletim sistemi yoktur ilkesinden yola çıkarsak suçun tamamını şirketlere yüklemek yanlış olur bence. Attack'ın yapıldığı güvenlik açığına imkan tanıyan yazılım/işletim sistemi suçlu durumdadır. Bir de hırsızın hiç mi suçu yok? ;)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Acaba Pirate Bay hangi ülkeyi SATIN ALACAK?

sundance

Alexa'nın listesinde 362. olan dünyanın en büyük Torrent sitesi Pirate Bay polis müdahalelesinden kurtulmak için bir ÜLKE satın almaya karar verdi!

2004 yılında İsveç'de kurulan Pirate Bay, kısa zamanda yoğun bir ilgi toplaması, torrent meraklılarının gözdesi olmasının yanısıra, Fransa, Belçika, İtalya, Avusturya ve Amerika'da kurulan telif hakları karşıtı Korsan Partileri'nin de ilkinin kurulmasına zemin hazırlamıştı.

USB ADSL Modemler ve GNU/Linux Ayarları

FZ

Debian GNU/Linux, Türkçeleştirme ve Modem konularından sorumlu Internet bakanımız, değerli FM üyesi roktas bu sefer leziz bir ADSL ve Linux yazısı hazırlayıp sıcak sıcak bize sunmuş. Afiyet olsun.

Karadenizin güzide bir şehrinde sıradan bir Cuma gününün sıradan bir öğle sonrasında çalan bir telefonla başladı hikaye. Türk Telekom'dan arıyorlardı. Telefondaki sesi birilerine benzeterek gaf yaptım önce. Öyle ya Türk Telekom beni niye arasın? Ve üstelik içinde ADSL geçen cümleleri niçin kursun? Mevzu yaklaşık 3-5 ay önce hiçbir şekilde ciddiyet belirtisi göstermeyen bir aleladelikle yaptığım ADSL önbaşvurusuyla alakalı idi. "İlimizde ADSL hizmetine geçiş çalışmaları başladı. Ön başvuruda bulunanlara öncelik veriyoruz, merkez müdürlüğe gelmeniz halinde ADSL sözleşmesi yapabilirsiniz?" Hoppala, ağlasak mı gülsek mi? "Emriniz olur, hemen geliyorum" dediğimde saate bakmayı unutmuştum ve saat 16.30 sularıydı. "Acele etmenize gerek yok, Pazartesi günü de olabilir" cevabını fevkalade şüpheli bir tonla kabul ettim. Ya hafta sonu kararlarından cayarlarsa, ya Pazar günü şehrin bütün eşrafı ayaklanarak Ankara destekli bir müdahaleyle bütün o "/alelade/" ön başvuruların önüne geçerse ya kıymetlimisi elimisden alırlarsa, vesaire vesaire...

Google: Bir kez daha...

sundance

Google bir kez daha yapacağını yaptı. Yaklaşık 700 milyon mesajdan oluşan, 20 yıllık Usenet Arşivini kullanıma açtı

1981`den bu güne gelen bu dev arşiv bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir dev tarih belgesi. Bizi izlemeye devam edin, sanırım önümüzdeki haftalarda bu arşivden eşelenmiş onlarca önemli olayın haberiyle karşınızda olacağız ;)

Zoho çözümü Microsoft Office karşı başarılı olacak mı?

anonim

Zoho yeni Web 2.0 furyasına eklenen isimlerden birisi. Şimdilik çok başarılı gidiyor. Microsoft Office alternatiflerinin arttığı günümüzde Zoho en iyi online çözümlerden birisi olma yolunda. Google Office'e göre bir sürü artısı olmasına karşın aradığı parasal gücü de yakalaması lazım. Zoho sizce tutacak mı?

MailExpire, faydalı bir olay!

larweda

Bugünlerde her web sitesi içerisindeki bilgiye ulaşabilmemizi sağlamak için mutlaka e-mail adresimizi istiyor, sonuç olarak da birsürü yere mail adresimizi vermiş oluyoruz ve bir şekilde hangisinden geldiğini bilemediğiniz yüzlerce spam mail ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu tarz sorunlara bir çözüm, bedava e-mail veren birsürü yerden birsürü mail adresi alıp, gerekli yerlere gerekli e-mail adresini, gereksiz yerlere de gereksiz e-mail adresini vermek. Ancak bir süre sonra neyin gerekli neyin gereksiz olduğu da karışıyor ve onlarca e-mail adresinizdeki mail`lerin hangisinin gerçekten okumak isteyebileceğiniz mail'ler olduğunu takip edemiyorsunuz. Benim enson bulduğum çözüm ise, MailExpire.