Artçı fikirler, yerli içerik...

0
jfever
Her yeni ve iyi fikir gibi bloglar icin de artçıların gelmesi kaçınılmazdı. Milliyet'in de nev'i şahsına münhasır bir blog servisiyle ortaya çıktığını edunya'dan ogrendim. Bu servisin nasıl bir seyir izleyeceğini tahmin etmeye kalmadan, edunya'daki yorumlardan nasil bir işleyişe sahip olduğunu öğrendik. Milliyet blog servisini kendi haline bırakıp gündelik yaşantıma geri dönmüştüm ki...
Geçtiğimiz günlerde fazlamesai'de yer alan bir haberde internet aleminin en aptal ve para kazandıran 10 fikrinden bahsediliyordu. Fakat Milliyet blog servisinin parlak kariyerli usta yazarı kendi imzasıyla yayınlamakta sakınca görmemiş.

Artık artçı fikirlerin pespayeligini mi konuşuruz, yoksa parlak kariyerli bu güzide arkadaşımızın kaynak göstermeden apartmasını konuşuruz size kalmış.

İyi mesailer :)

Görüşler

0
setcom_2000
Kartel basının güzide gazetesi ve blog servisi. Dua edin de bu haber bizden çalındı yalanına başvurmasınlar. Hani AB uğruna attıkları yalanlardan zaten yalan konusunda uzman oldularda ondan. :))
0
sleytr
Bu sitede de IE dışı tarayıcılar ile bir yazı için yorum yazamaz, soru soramaz, yazıyı arkadaşınıza öneremezsiniz. Çünkü maaşlarını bill amcadan alan yetenekli tasarımcılar window.open yerine window.showModalDialog kullanmayı uygun görmüşler. Sadece js dosyasındaki 'showModalDialog' u 'open' ile değiştirince bile site tüm tarayıcılarda çalışabiliyorken, interneti en etkin ve bilinçli olarak kullanan %10luk kesimi yok sayarak siteyi IE bağımlısı yapan tasarımcılar için aklıma gelen kelimeyi daha önce yazınca çok kızmıştı fm ahalisi...
0
jfever
haberi yazarken unutmuşum, eklemeliyim:

bunları yazmadan 72 saat önce söz konusu blog yazarına metnin orjinal kaynagini belirtmeyi unutmus(!) olabilecegini bir yorum girerek hatirlattim. tabi yorum girebilmek icin oncelikle bir explorer penceresi acmam gerekti. şu saat itibariyle kaynak gösterilmedigi gibi yorumum da yayınlanmadı. eh, internetle haşır neşir insanlar için de 72 saat yeterince uzun bir süre olsa gerek...

0
ttk
Sırtlarını yere vermezler (!)
Çok büyük ihtimalle yayınlamazlar. Ya da baktılar mızrak çoraba sığmıyor, ikaz edenleri azarlaya azarlaya bir yazı döşeyip yayınlayabilirler de.
0
bm
O gurubu bu konularda ciddiye almanin bir alemi yok bence. Kitapcilari bile dandiklikten ne yapacagini sasirmis (ayni mali iki defa sepete atinca iki adet diye degil, iki ayri kalem olarak gosteriyordu. Tabii bir kitabi bir ay yollayamayip parami geri vermek zoruna kalmalari ve o ay boyunca sayfalarinda bu stogumuzda gibi birsey soylemeleri de ayri komiklik). Bes para daha alamazlar benden bundan sonra herhalde. Ihtiyaclari da yok zaten, o ayri. E-kolay yaptik simdi hepiniz bize para verin yoksa trafiginizi bloklariz diye tehditle ISPlerden para sizdirmaya kalktiklari zamani hatirlayan var mi? Exchange ile webmail yapmaya calistiklarini? Super ucuz, cigirlar filan acan MSli AMDli pclerini?
0
Tarık
Yuh be insanları gerçekten gerzek yerine koymak diye ben buna derim işte. Senelerdir kendimce bazı konularda yazılar, dersler, makaleler yazarım. Teknik kavramlarla uğraştığım yazılar kesinlikle bir yerlerden alıntlanmış gibi olur. Çünkü verdiğiniz bilgi dünya üzerinde sabit bir bilgidir ve herhangi bir deformasyonda anlamını kaybeder. Bu yüzden bu yazılarda insanlar alıntılamışım gibi düşünmesinler diye diğer tüm benzer kaynakları kaynakça bölümüne eklerim. Harbiden süper salakmışım ne diyeyim. Allah selamet versin bu tip blog sahiplerine.
0
Satanique
Katılıyorum.

Selametle ;)
0
newman
Arkadas tam tuy dikmis. Bence bunu bir yere kaydedip "fikir ve emek hirsizligina ornek" vermek gerektiginde kullanabiliriz. Bunu internet ortaminda boyle pervasiz yapabilmek hakikaten cesaret ister :)
0
anonim
Milliyet seversiniz sevmezsiniz ayrı mesele, Aydın Doğan da babamın oğlu değil zaten. Ancak bir blog yazarının "uyanıklığını" Doğan gurubuna mal etmenin anlamı ne ki ?
Adamlar blogların altkısmında açıkça belirtmişler zaten.

Uyarı: Milliyet Blog kullanıcıları ve üyeleri, üçüncü kişilerin telif hakkı sahibi bulunduğu her türlü fikri eser, fotoğraf, resim vb. materyal ve ürünleri kullanamazlar. Blog kullanıcı ve yazarlarının, üçüncü kişilerin telif hakkı sahibi olduğu yazı, resim vb. ürünleri kullanması durumunda, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk kendilerine aittir. Söz konusu haksız kullanım nedeniyle Milliyet İnternet Hizmetleri A.Ş. nin hiçbir hukuki sorumluluğunu bulunmamakta olup, haksız kullanım nedeniyle Milliyet İnternet Hizmetleri A.Ş. nin üçüncü kişilere ödemek zorunda kalabileceği her türlü tazminat ve/veya adli/idari para cezaları Blog kullanıcılarından rücu edilecektir.

Sadece ie ile çalışan linkleriniden bahsetmiyorum onlar ayrı bir rezillik zaten.
0
bm
Sadece ie ile çalışan linkleriniden bahsetmiyorum onlar ayrı bir rezillik zaten.

Ben onlardan bahsediyordum, yoksa icerigi gidip Aydin Dogan kopyalamis degil tabii.

0
jfever
Doğan grubuna mal edilen kısım artçı fikirlerin pespayeligi kısmı. Başarısız ve işlevsellikten uzak bir taklit...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Adı : Bilgi Soyadı: Sayar !

FZ

Geyik, şaka falan değil, Alanya'da Özel Hamdullah Eminpaşa Lisesi öğrencisi 18 yaşında bir kız, Bilgi Sayar.

Üniversite sınavına hazırlanan Bilgi Sayar, "Biriyle tanışırken adımı söylüyorum ama karşımdaki şaka yaptığımı düşünüp bozuluyor. Gerçeği öğrendiğinde bu kez o şaka yapmaya başlıyor. 'Monitörün nerede?', 'Klavyen yok mu?', 'Yürüyen bilgisayar icat edildi' gibi espriler. Nüfus memuru bile babamın şaka yaptığını düşünmüş" diyor ;-)

Kaynak : Radikal Gazetesi, 12 Nisan 2002

İntihar.ppt

sundance

Proje yöneticisi Ron Butler Şubat 2005'de geride 48 slaytlık bir PowerPoint sunumu bırakarak intihar etmiş!.

Otuzbir yaşında (fotoğraf en az kırk gösteriyor) intihar eden Butler'ın son notu olan sunumdan bazı bölümler haberin içinde yeralıyor. Çok emek harcanarak hazırlandığı söylenen sunumun tamamını çalıştığı şirket "keşke imkan olsa da yayınlayabilsek" diyerek yayınlamamış.

İnternet ve eğitim

larweda

Eğer öğrenciyseniz, okulda size verilen ödevleri yaparken internet'in nimetlerinden bol bol faydalanıyorsunuzdur. Hatta verilen ödevin çözümünü zahmetsizce hazır olarak internette biryerlerden bulabilmeniz bile çok çok mümkün, hatta bu internetin en temel güzelliklerinden de biri. Ancak eğer öğretmenseniz, ödev verdiğiniz zaman öğrencilerin verdiklerinin bir çalışma sonucu mu olduğunu, yoksa başka bir ödevden kopyalama sonucu mu olduğunu bilememe gibi bir riskiniz var. Sonuçta ödevler öğrenciler araştırsın, kafa patlatsın, birşeyler öğrensin diye veriliyor, internet'ten çözümü afırttmak :) da istenen bir durum değil. Bu durumu gören girişimci bazı arkadaşlar, bir çözüm bulmak yoluna baş koymuşlar, sonuçta da internet teknolojisinin ortaya çıkardığı yepyeni bir hizmet alanı ortaya çıkmış. Sonuçları da gerçekten şaşırtıcı.

Internet ve Etik ?

Rorqual

Internetin günümüz standartlarını koyan Jon Portel'in etik değerleri... (ed: Sizce de biraz Fazlamesaice değil mi ? )"During the transition from ARPA, through the NSF, to the commercial world there was a point in which the trivial funding required for the smooth operation of editing and distributing the RFCs was in doubt. At that time the prospect of not having funds to run this operation was very real. Finally the problem was solved and the process suffered no interruption.What most of the involved agencies and managers did not know is that there was never a danger of any interruption. Jon would have done it even with no external funding. If they did not pay him to do it, he would have paid them to let him do it. For him it was not a job, it was labor of love. " devamı

Sanal İlişkiler

mambo

Geçenler de uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla karşılaştım yolda birbirimizi yaklaşık 2-3 senedir görmüyoruz. Fakat işin ilginç tarafı ikimiz de birbirimizin ne yapıp ne ettiğinden haberdarız. Oturduk konuştuk, uzun süredir görüşmememize karşın mail ve cep telefonu yoluyla bunu hallettiğimizin farkına vardık.

Akşam eve gidince düşündüm, sanırım teknoloji ilerledikçe ilişkiler de gittikçe sanal yaşanacak. Teknoloji insanları birbirine yaklaştırması gerekirken uzaklaştırıyor mu?

Belkide biz (ya da sadece ben) teknolojiyi yanlış mı kullanıyoruz? İlişkilerimizi arkadaşlıklarımızı sadece dijital yolu kullanarak idare etmek daha mı kolay geliyor? Belki bilgisayar ve de cep telefonunun arkasına saklanarak yüz yüze konuşmanın stresini bize hissetirmediği için bu yolu kullanıyoruzdur. Bilemiyorum.