1. Linux ve Özgür Yazılım Şenliğinden yorumlar

0
tongucyumruk
Aslında bu haberi 4 bölümlük bir dizi halinde her günün akşamında girmeye niyetliydim ama organizasyon ekibinde falan olmamama rağmen o kadar yoruldumki ancak şimdi yazabiliyorum.

İlk olarak söylemek istediğim şey şu: "Hayatımda hiçbir zaman klonlanmayı bu kadar çok istememiştim." Seminerler 4 salonda paralel olarak yapıldı ve sabahtan akşama kadar orada olmama rağmen 3/4'ünü kaçırdım. Haliyle anlatacaklarım yalnızca girebildiğim veya hakkında birşeyler duyabildiğim seminerlere kısıtlı kalacak. Şimdi teker teker günlere göre incelemeye geçelim:
Birinci gün

Bahtsız bedevinin halini hepimiz biliriz değilmi? Bahtsız penguenin başına gelecekleri siz düşünün artık... Terslikler daha ilk günden kayıtta başladı. İnternetten yapılan kayıtlar iptal olmuştu herkesin yeniden kayıt yaptırması gerekti. Kayıtlar yapılırken herkese ana sponsor HP'den kalem ve not defteri dağıtıldı. İlk günün seminer konuları genelde daha "hafif", basit konulardı. Serdar Köylü bile kendini aşarak yeni bir rekora imza attı. Network Temelleri semineri sadece 10-15 dakika kadar uzadı. Doruk Fişek GPL ile nasıl "aç kalınmayacağını" çok güzel açıkladı. Günün kesinlikle en güzel kısmı ise .Net'e Linux camiası nasıl yaklaşıyor tartışmasıydı. Cümle linux alemine karşı adını hatırlamadığım bir arkadaş .Net'i çok iyi savundu. Tabiiki her .Net tartışması gibi buda hiçbir sonuca ulaşılamadan bitti.

İkinci gün

İkinci günün programı ilk güne oranla daha düzenliydi. Her konuya ilişkin seminerler ayrı birer salonda yapıldı (örneğin güvenlik seminerleri 1. Salon Linux tanıtımı tarzı şeyler 4. Salon gibi) İlk seminer Bilişim Terörü ve Bilişim Savaşları genelde güvenlikle ilgili başka yerlerde kolay kolay bulup dinleyemeyeceğiniz bir seminerdi. Gün ilerledikçe seminerler daha teknik bir hal aldı. Bende zevkten 4 köşe oturup dinledim...

Günün sonunda ise The Code filmi gösterildi. Tabii Bahtsız Penguenin Laneti burada da organizatörlerin peşini bırakmadı. Önce ses sistemi çalışmadı daha sonra Mavi Bilgisayar'ın süpermen misali yetişmesiyle ses sistemi sorunu bir oranda çözüldü. Tabii sesler biraz bozuldu ama yinede filmi izledik ve en azından ben kesinlikle çok zevk aldım. Richard Stallman'ın Japon kılıklı amcalarla halay çeker gibi bir görüntüsü insanları kırdı geçirdi.

Üçüncü Gün

Üçüncü günde de en çok ilgi çeken seminerler güvenlik ile ilgili olanlardı. Tabii bunda Core.Gen.Tr ekibinin seçmiş olduğu başlıkların da etkisi olduğu kesin (Hacker Felsefesi, Ateş duvarı geçme teknikleri). Aslında üçüncü günde seminerlerde başlarına gelenler sonucunda bence Core.Gen.Tr ekibine En Bahtsız Penguen ödülü verilmeliydi. Ama bunları çözmek için kelimenin tam anlamıyla bilgilerini konuşturdular. Aycan irican Adli Analiz semineri verirken Evrim Ulu'nun iki notebookla birden boğuşması kesinlikle görülmesi gereken bir manzaraydı. Bu olaydan arada biraz bahsetmek istiyorum.

Aycan İrican tam sunumunu yapacakken Laptop'ın X Display'i gitti. Evrim Ulu bir türlü onu düzeltemeyinxce Fatih Özavcı imdatarına yetişip başka bir notebook getirdi. Ama notebooktaki StarOffice 5.2 OpenOffice ile hazırlanmış dökümanı açamadı. İşte bu noktada Evrim Ulu gölgelerin gücü adına diyip bilgisini konuşturdu ve X Server'ın herhalde şimdiye kadar hiçbirimizin kullanmadığı ama hepimizin sözettiği bir özelliğini kullanarak en azından kendi sunumunu kurtardı. Ne mi yaptı? X'i çalışmayan notebookun displayini ethernet üzerinden diğer notebooka aktarmayı başardı (hemde yarım yamalak çalışan bir ethernet kablosuyla). Ayrıca sanırım başlarına bir salonda daha bir talihsizlik gelmiş ama onu kaçırdım.

Bu arada Linux34 standının LKD'nin de CD satması nedeniyle CD satışı yapmaması kesinlikle çok centilmence bir hareketti. Günün son 4 semineri (Daha doğrusu 3 seminer 1 tartışma) ise kesinlikle kendimi 4e bölme isteğimi kesinleştirdi. Zira bir salonda Tex, Latex üzerine seminer varken diğerinde Serdar Köylü Linux Dosya sistemlerini anlatıyordu. Fatih Özavcı ise 4. salondaki Güvenlik Riskleri ve Saldırı Yöntemleri semineriyle Serdar Köylü'nün yolundan gittiğini ispatladı. Tabii Bu arada bir diğer salonda harıl harıl Linux'ta Türkçe desteği tartışması yapılıyordu. Tabii ben hala tartışma ve diğer 2 semineri kaçırdığıma üzülüyorum. Tabii bu arada Serdar Köylü ilk günkü "kısa" seminerin intikamını aldı. Biz Fatih Özavcı'nın uzatılmış seminerinden çıkarken dosya sistemleri semineri henüz bitmemişti.

Dördüncü Gün

Bu günde sanırım son gün olmasından dolayı seminerler programcılık seminerleri hariç bir düzensizlik içindeydi... Özellikle Serdar Köylü'nün Linux Programlama semineri tam bir Serdar Köylü klasiğiydi. Uzun Ve İnanılmaz derecede zevkli! Enver Altın'da Kylix semineri ile bir Serdar Köylü müridi olduğunu ortaya koydu. Kylix semineri oldukça uzun geçti. Keşke daha çok detaya daha çok derine inilseydi dedirtti. Tabii günün en eğlenceli olayı kesinlikle Kylix seminerinden hemen sonra başlayan Berk Demir'in çekirdek derlemesiydi. Benim izleme fırsatım olmadı ama Berk Demir binadan çıktığında ilk cümleri "Derlediğim çekirdek kernel panic verdi" oldu.

Günün en güzel süprizlerinden biride tüm seminerler bittikten sonra yapılan sosis partisi oldu. sosisler yendi, Berk Demir ve Barış Özyurt LKD tarihinin en hızlı komisyonunu kurup kendi seçtikleri kişilere kendi ödüllerini (gofret) dağıttılar. Daha sonra oyun turnuvasında kazananlara ödülleri dağıtıldı, LKD yönetim kurulu ile gelecek şenliklerin nasıl olması gerektiği üzerine konuşuldu ve toplu bir fotoğraf çektirildi. Gökten üç elma düştü, üçünü de penguenler yedi.

Bu seneki şenlik ilk olmasına ve çok kısa bir zamanda hazırlanmasına rağmen bence katıl(a)mayanların kafalarını duvardan duvara vurmaları için yeterli sebepleri oldu. Kesinlikle tüm talihsizliklere rağmen çok eğlenceliydi. Gantek 35.000$'lık bir Sun servera thin clientlar bağlayıp 10 makinayı nete çıkarttı. Oyun turnuvasının yapıldığı 10 makinayı ve bir adette kurulumların yapıldığı makinayı Mavi Bilgisayar sağladı. Şenlik boyunca pek çok insan pek çok fotoğraf çekti. Bu fotoğrafların bir araya getirilip bir fotoğraf albümü yapılması planlanıyor. Ayrıca 5 saat civarında video kaydı yapıldı önceleri bu görüntülerle bir klip hazırlanması planlanmışken şimdi bu kadar kayıtla film yapılması düşünülüyor. Özetle bu şenlik belkide sonunda dünya çapında duyulacak bir etkinlikler dizisinin ilk adımıydı. LKD'nin bu kadarla kalmayacağından eminim. Bunu kaçırdıysanız bile önümüzde daha nice şenlikler sizi bekliyor.

Görüşler

0
FZ
Eline diline sağlık! Bu arada Ankaralıları ve Ankara Üniversitesi'ni ve bu organizasyonu da düzenleyenleri takdir ediyorum. Darısı İstanbul'un başına diyorum ;-)
0
tongucyumruk
Şenliğin sonunda istanbul içinde bir piknik tarzı olayın planlandığını açıklandı...
0
conan
Tarih? nooooolur temmuz gibi....
0
larweda
Hakikaten ellerine dillerine sağlık, gidip görmek de vardı tabi ama, bir nevi gitmiş kadar oldum.
0
anonim
Öncelikle bu güzel yazı için teşekkürler.

>İşte bu noktada Evrim Ulu gölgelerin gücü adına diyip bilgisini konuşturdu ve X Server'ın herhalde şimdiye kadar hiçbirimizin kullanmadığı ama hepimizin sözettiği bir özelliğini kullanarak en azından kendi sunumunu kurtardı. Ne mi yaptı? X'i çalışmayan notebookun displayini ethernet üzerinden diğer notebooka aktarmayı başardı

Klasik yöntem: X çalıştıran makinede 'xhost + baglanacak_adres'
Programı çalıştıran makinede 'export DISPLAY=X_calistiran_makine_adres:0.0' (bash için)

Güvenli yöntem: ssh -X
0
FZ
Bu özelliğin kullanılmaması normal çünkü yani evde bir makina bir monitör olunca bu tip şeylere tabii ki ihtiyaç olmuyor ama ne zaman ki büyük bir ortam, bir sürü makina, az sayıda monitör bulunan bir bilgi işlem merkezi falan olur, o zaman bu tip varyeteler olmazsa olmaz kategorisine girer herhalde :)
0
Wookiert
X'i network üzerinde kullanmak çok fazla trafik yaratıyor. aynı switch'de olmadığınız sürece bence aranacak bir özellik değil. Bir çok insanın bu özelliği sadece teoride bilmesi normal.

Bu arada aklıma takıldı, ssh tünel yaparken server ve client arasında sıkıştırma kullanıyordu. X bağlantısını bunun üzerinden yapınca ne kadar bir sıkıştırma oluyor aşağı-yukarı, bilen var mı?
0
anonim
Yaw ben bu anlatima hasta oldum... bende oradaydim ve bu kadar komik olaylar oldu ama bu kadar guzel dile getirildigi icin arkadasa ayrica tesekkurler....

Evrim'in olayi gercekten cok enteresandi, o stres altin cozum urettigi icin ben ayrica kutluyorum kendisini, yanliz bana notebook'un root sifresini sormayi ve diskteki open office'i kurmayi hatirlasa daha az ugrasabilirdi :-))))

Serdar Hoca'mizin tarikatini kurmasinin zamani da geldi geciyor, cemaat'inin onun uzun seminerlerine katlanabiliyor olmasi onlari daha da yuceltiyor :-)))

Son sozumde alternatif yilin penguenleri odulleri uzerine ; En Kotu Espri Yapan Penguen odulunu almis olmamin kuyruk acisini hala atamadim :-)))))

Fatih Ozavci
Security Analyst
http://www.siyahsapka.com
0
anonim
vallaha bende pek anlayamadim bu odul nasil geldi de sizi buldu
neyse canim hani anasina bak kizini al gibi biz de jurilere bakarsak nedeni ortada ;)
he unutmadan senin yerin apayri canim, odul modul bes para etmez...

P.S. yol yakinken gel don su SuSe sevdasindan bak ben hala debian camiasinin kapilarini acik tutuyorum sana...
0
skoylu
Her yaptigi espriden sonra, 'Tamam.. Kabul ediyorum. Kotu bir espriydi' diyerek daha kotu bir espri yapan bu arkadasimiz, esprileri sayesinde bir gofret sahibi oldu.
Benim berbat espriler bir gofret bile etmedi vesselam..
Kutlarim kendilerini tekrardan..
0
anonim
hocam sizde abartiyorsunuz
siz guru katagorisine girdiginiz icin size gofret vermek -anlayisla karilarsiniz ki- biraz kabaca olurdu...

unutmadan hocam S. Koylu tarikatina bir genc olarak katilmak istiyorum
bunda da oyle kayit olmak icin -noter protokolleri geregi- 18 yasindan kucukler katilamaz mi?
bir de kayit ucretini rica edebilir miyim
soyle 1-2 yillik olursa sevinirim...
0
anonim
Sevgili Fatih,

Bu ödülleri herkes bileginin hakki ile kazandi. Sen konusursan sayin Devrim Gündüz ne yapsin? Sen en azindan gofret aldin, o bos kurdela.

Sevgiler,

Baris Ozyurt
0
anonim
Sayin Özyurt,



Juride Berk olunca, bana baska bir odulun gelmeyecegi acikti :-) Kategorileri duyunca Bu kesin benim! dedim. Ama Akgul hocamin o odulden sonra bana bakislarini unutamiyorum (ya da ben uzerime alindim :-) )




0
skoylu
>Serdar Köylü bile kendini aşarak yeni bir rekora imza attı. Network Temelleri semineri sadece 10-15 dakika kadar uzadı.

Eh, 91 slaytin 24. une gelince seminerin tamaminin senlikten 2 gun sonra bitecegini hesaplamak zor olmadi..


>Richard Stallman'ın Japon kılıklı amcalarla halay çeker gibi bir görüntüsü insanları kırdı geçirdi.

Bildigim kadariyla o film zaten Turkiye'de cekilmisti. Sanirim Izmir'deydi. Fondaki muzige dikkat ettinizmi ? Mevzunun aslini Umut Gokbayrak'tan alabiliriz saniyorum, kendisini Izmir'de epey bir misafir etmisti..

> Aycan irican Adli Analiz semineri verirken Evrim Ulu'nun iki notebookla birden boğuşması kesinlikle görülmesi gereken bir manzaraydı..

Her daim dem vurmusumdur, Linux'ta sorunlar degil, cozumler vardir..

> Ayrıca sanırım başlarına bir salonda daha bir talihsizlik gelmiş ama onu kaçırdım.

Talihsizlik eksik olmadi hic. Ama gene de her sey guzeldi. Mesela, 2. Gosterimde Video bozuldu. Elbette Penguenler onada bir el attilar ve ta taaa.. Misafirler, herhalde Linux'culari Superman filan gibi bir sey olarak yorumladilar..
Dosya sistemleri anlatacagim, Prj. Cihazi bozuk. Salonun Demirbas P166'si Office2000 ile calismakta nazlaniyor, birde Antiviru kurmuslarki, slayti acmak 7 dk. suruyor. Neyse, Penguenler bu isede al attilar ve 30 dk. filan sonra mesele halloldu. Ben sonraki slayta gectim bu arada.. Doruk (Fisek) derhal yeni bir rekorumu tescil etti, kapak slaytinda 25 dk...

> Berk Demir binadan çıktığında ilk cümleri Derlediğim çekirdek kernel panic verdi oldu.

Zaten ben seminerden once kendine soylemistim, Senin derledigin cekirdegin uzerinde asla Postgress calistirilmaz diyerekten... Malum PGSQL'ciler Postgress'e cekirdeginize ne kadar guveniyorsaniz o kadar guvenebilirsiniz demislerdi.. Cekirdek Derlemek bu, oyle USB driveri yazmaya, kernele patch yazmaya filan benzemez.. Sakasi bir yana, Berk, bu ulkedeki Linux kernelden anlayan, hemde iyi anlayan 3-4 kisiden birisidir. Bir yandan konuyu anlatmaya, diger yandan dinleyicilerin konstrastini dengelemeye ugrasirken, cekirdegi derleyebilmis olmasi bile bir olay zaten..

> Gantek 35.000$'lık bir Sun servera thin clientlar bağlayıp 10 makinayı nete çıkarttı.

Devrim (SERAL)'e defalarca dedim, minciklayip durma bozucan bir yerlerini diye ama... Saglam aletmis bozulmadi netekim. Sevindigim husus, Oguz (YILMAZ) gibi degerli ama beli ince bir arkadasimizi zayi etmeden, katilimcilardan kimsenin de ayagina dusurmeden nakliye problemini halledebilmis olmalari..

> Oyun turnuvasının yapıldığı 10 makinayı ve bir adette kurulumların yapıldığı makinayı Mavi Bilgisayar sağladı.

Izmir'den gelen heybetli arkadasimiz Onur KUCUK, insanustu gayretleriyle olmazi basardi. MDK Gamingleri kullanmadik. Sagolsun Onur, WineX vs. ile bir yurudu aletlerin uzerine ki..
Wolfenstein'in son macerasi harbi oyunmus bu arada.. Herkese tavsiye ederim..

> Bunu kaçırdıysanız bile önümüzde daha nice şenlikler sizi bekliyor.

Bilmem ama, bildigim tek sey, bunu kacirdiysaniz, cok sey kacirdiniz.. Senlik, hem teknik olarak, hemde gercekten senlik olarak harikaydi. Yeni Zelanda'da bir ay tatile gitsem bu kadar dinlenmis olmazdim.. Gelemediyseniz, hakikaten cok sey kacirdiniz.

Konqueror cookie'yi silmis bu esnada.. Bir ara yeni bir cookie edinirim kendime..

Serdar KOYLU, tembel fm'ci...
0
anonim
WineX'e ne gerek var. RTCW'yi native binary'si ile Linux altinda daha hızlı oynuyorum ben :)
0
m1a2
Ellerine sağlık, hakikaten yaşamış gibi olduk :) Bu arada ilginç bilgiler de edindim. Meselâ RMS`in Türkiye`ye gelmesi gibi. Ben bunu bilmiyordum, konferans felan verdi mi acaba? Tekrar gelir mi flüt`ünü de alarak. Halay çekme konusunda burda hiç sıkıntı yaşamaz heralde, hehee :)

Tabii merak ettiklerim arasında şu Türkçe meselesi ve TeX, LaTeX de var. Neyse... Başka bir sefere gidebiliriz belki.
0
tongucyumruk
İzmiri bilmiyorum ama İstanbul'a konferansa gelmişti bir ara (2 yıl kadar oluyor sanırım)
0
skoylu
Hazir mevzu olmusken anlatayim..

Umut ile Stallman sanirim Cesme'ye dogru ilerlerlerken (Umut'un guzel bir Alfa Romeo'su vardir, ona binmisler) Umut, bir sigara cikarmis (O zamanlar Sigara Tiryakisi, simdiyse Nargile..) Stallman'in gozleri firlamis, 'Durdur cabuk vesaiti, inecem asagiya' baslamis feryat ve figana.. Umut Anlamamis onceleri, meger ustadin derdi suymus: 'Senin beni oldurmeye hic hakkin yok, sigara icerekten'..

Velhasili, zar zor ikna etmis Umut Ustad'i, dagin basinda otoyolun ortasina inerse olumunun daha kisa surebilecegini filan hatirlatti herhalde..

Vesselam Linux cemaati olarak enteresan insanlariz sanirim..

cookie'yi hatirlamis kendiliginden konqueror.. Sanirim KDE3 kurmanin vakti gelmis..
0
FZ
Yaklaşık iki, iki buçuk yıl kadar önce, yanılmıyorsam Açık Sistem Kullanıcıları Derneği (şimdiki adı ile Internet Teknolojileri Derneği - INETD) tarafından düzenlenen bir etkinlik bağlamında Richard Stallman üstadımız İstanbul''a gelip bir konuşma yapmıştı.

Bu konuşmaya gitmedim ancak dolaylı yoldan bir anımı aktarmak istiyorum:

Mekan: İstanbul''da, Sun Microsystems ve Solaris konusundaki iki şirketten birinin ofisi.
Kişiler: Bir satış müdürü, bir iki satış öncesi ve sonrası teknik destek elemanı (biri ben oluyorum, diğeri ise Boğaziçi Bilg. Müh. mezunu ve muhtemelen şu anda ABD''de olan bir hatun ;-).
Diyalog:

-Ayyy, A. Bey, bugün çok enteresan bişi oldu!
-Ne oldu M. Hanım?
-Açık yazılımcılar Richard Stallman diye birini getirmişler...
-Eeee?
-İşte yani yazılım özgür olmalıdır, isteyen istediği gibi alıp modifiye edebilmelidir diyen bir adam, saçı sakalı birbirine karışmış falan.
-Hmm, demek öyle?
-Yaaa, bi de enteresan bişi var, işte yani yazılımı serbest bırakırsanız, kaynak kod açık olursa nasıl bir iş modeli olacak, hem siz yani bu kadar aşmış bir adamsınız neden güzel bir şirkette güzel bi maaşla çalışmıyorsunuz ki falan diye sordular adama, adam da ''onursuz bir şekilde, karşı çıktığım insanlarla bilgisayar işinden çok para kazanacağıma, şerefimle gider küçük bir lokantada garsonluk yaparım bin kat daha iyi!'' dedi! Ayyy, ne kadar enteresan, ne kadar ilginç öyle değil mi A. Bey? Hiç olur mu öyle şey yahu, sen kalk ABD''lerde, öyle üniversitelerde oku, o kadar bilgi sahibi ol sonra da böyle konuş, ay çok şaşırdım yaaa!!
-Yaaaaa?? Evet, ilginç!

Nedense şimdi aklıma o gün geldi tekrar, ben ve bir arkadaşım bu güzide bilgisayar müh. hanım arkadaşımızın o cümleye şaşırmasına şaşırmıştık açıkçası.

Neyse kusura bakmayın konuyu biraz dağıttım galiba ama gene de aktarmadan edemedim.

Yorumu size bırakıyorum.
0
cartman
Ben 3. gün şenlikteydim haliyle üniversite falan derken anca istanbuldan ankaraya cumartesi gidebiliyosunuz. Neyse şenlik bana çok amatör geldi. Mesela o Hacker Felsefesi ile ilgili konuşma içerik iyi olmasına rağmen konuşmacı tarafından güzel sunulamadı.

Sinek ve LinuX ta Multimedia da ayrı bi vaka bi notebookta nası linux kullanılamaz ona şahit oldum ve konuşma hiçbir şekilde interaktif değildi kendine anlatıyo gibiydi konuşmacı.

Linux Çekirdeğinin Yapısı da en komiklerden biriydi prezentasyon sırasında Windows XP(!) hibernasyone geçti 5 dakika sırf makinenin düzeltilmesini bekledik.

Ama herşeye rağmen böyle ilkleri görmek güzel allah daha iyilerini nasip etsin ne diyelim...
0
skoylu
> Linux Çekirdeğinin Yapısı da en komiklerden biriydi prezentasyon sırasında Windows XP(!) hibernasyone geçti 5 dakika sırf makinenin düzeltilmesini bekledik.

Hemen belirteyim. Seminer organizasyonlarinda prezentasyonlari Linux uzerinde hazirlamak cok daha vahim sonuclar olusturabiliyor. Laptop temin etmede SIKINTI, Linux + OpenOffice (Fontlari filan uygun) vs. uygun bir makine bulmak vs. Dahasi bu sunumlar organizasyon sonrasi webe yerlestiriliyor. Bu nedenle bildigim en berbat prozentasyon programi olsa bile mecburen PowerPoint kullaniyoruz..

OpenOffice yayginlasmaya ve dergi CD'lerinde filan sunulmaya baslandi artik. Sanirim bir sonrakileri hepimiz onunla hazirlariz. Cunku Windows'un boyle garabetleri eksik olmuyor. Ben ilk seminerde ilerlet dedigimde, AntiVirus ekrani cikti geldi. Bir diger seminerde ise, Windoz zirt diye cikti oradan Disk doldu, temizleyeyim mi ?.. Gidip arkadasin makinesinde silecek bir seyler bulmak zor oldu netekim !
0
anonim
Seneye tüm makineleri linux görmek tüm katılımcıları mutlu eder bence =)
0
FZ
DDJ'nin Mayıs 2002 sayısında Harvard bilgisayar bilimleri bölümünden bir prof.un bir makalesi var hash fonksiyonları ile ilgili, double hashing kullanarak performans artırmaya yönelik işler çevrilebileceğinden bahsediyor. Bu tip bir olayın router cihazlarda da uygulanabileceğini falan söylüyor.

İlgini çekerse ya da çektiyse bir şekilde iletmeye çalışayım.
0
anonim
Enteresan.. Genelde HASH cikarmak CPU'yu ezer, bizde bu tur seyleri daha cok DB vs. gibi, CPU isleminin digerinden kat kat hizli oldugu islerde kullaniriz. Merak ettim dogrusu..

Bir yollarsan mutlu olurum..

skoylu..
0
FZ
OK sana yarın ya da öbürgün makaleyi göndermeye çalışacağım ancak şöyle bir durum var, yazı kağıt üzerinde yani tarayıcıdan geçirmem gerekecek ve grafik doküman olarak gönderebileceğim maalesef. Hangi adrese göndereyim?
0
anonim
serdarkoylu@fisek.com.tr

uygun olur saniyorum. Kota vs. problemi olmaz..

Attach 5 MB olabiliyor. Eger, 2 Renk BMP yapip tar.bz2 yaparsan cok kuculebilir. JPG, GIF vs.den kat kat kucuk olabilir..
0
m1a2
Hariçten gazel olcak ama bunu hints&tips`e kaydedecem. Bi kere boyle bi sorunum olmustu. Demek B&W BMP+tar.bz2 optimum sonuc veriyor...hımm güsel...
0
FZ
tar ne demek biliyorum da bz2 formatı nedir ne diildir, hangi programla bağlantılıdır, Win2K versiyonu var mıdır, kısaca nedir bilmiyorum...
0
anonim
bz2 -> bzip2

Gzip (zip) ten 4-5 kat daha fazla CPU, RAM vs. yemek adina %10..%30 daha fazla compress edebiliyor. Buda 5 MB icin 1 MB kurtarmak demek olabiliyorki, download/upload icin daha guzel oluyor.

TAR ciktisini, bzip2 ye pipe edersiniz, bzip2 ciktisinida .tar.bz2 olarak yazarsiniz sorun biter. Yeni Linuxlarin tamami bunu destekliyor.

0
FZ
- Good Hash Tables & Multiple Hash Functions
- Opimizing Embedded Linux

adlı iki makale yolladım (2.si bonus şeklinde, hazır elimde değmişken göndereyim dedim, işine yarar mı bilmiyorum).

fazlamesai.net : Bilgiyi paylaşmak için kalori harcayan bünyelerin sitesi ;-)
0
FZ
Ve kotayı geçtiniz mesajını yedim! :) Sanırım sadece ilk makale gitti... Nedir oralarda durum?
0
larweda
Bu dosyalarin bi link'i filan varsa bizlerle de paylassaniza, biz de faydalanalim, ya da gonderin burdan link verelim hepimiz ulasabiliriz böölece. güzel olmaz mı?
0
FZ
Şimdi şöyle, söz konusu dosyalar Dr. Dobb's Journal isimli yazılım dergisinin Mayıs 2002 sayısında yayınlanmış yazılar. Ben bunları tarayıcıdan geçirmek sureti ile grafik olarak bilgisayar ortamına aktardım.

Tavsiyem şu, her iki yazının da yazarı belli, e-mail adresleri falan yani. Adamlarla temasa geçilip metinlerinin (ya da Türkçe çevirilerinin) yayınlanması için izin alındıktan sonra bir Optik Karakter Tanıma yazılımı ile söz konusu belgeler .txt formatına ve sonra da HTML formatına dönüştürülebilir ve yine burada yayınlanabilir.

Dr. Dobb's Journal paralı ve kağıt üzerinde bir dergi olduğu için bu makaleleri elektronik ortamda serbestçe herkes tarafından okunabilir halde sunmuyor (her sayı bir ya da iki makaleyi sunuyor elektronik ortamda). Dolayısı ile bunlara dair verebileceğim bir Internet adresi yok ancak yazarlardan izin alındığı takdirde yukarıdaki süreç gerçekleştirilip insanlarla bilgi paylaşımına gidilebilir kanaatindeyim.
0
anonim
Selamlar ve de cok tesekkurler..

Elimde iki tane belge var. birisi HASH meselesine dair, digeri embedded Linux ile alakali.

Larweda'nin fikri daha guzel gerci.

Saygi ve sevgiler..
0
FZ
2 belge? Optimizing Embedded Linux makalesi 7 tane .gif dosyadan oluşuyordu, DoubleHash makalesi ise 4 adet .gif dosyadan. Her neyse, umarım eline sorunsuz olarak geçmişlerdir, sorun çıktı ise gene yollayabilirim.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Linux Semineri (İstanbul) : Slackware Linux Kurulumu ve İnce Ayarları

dfisek

Linux Kullanıcıları Derneği, İstanbul'da Cumartesi günü İnternet Teknolojileri Derneği'nin ev sahipliği yaptığı bir linux semineri düzenliyor. Hala geliştirilen en eski linux dağıtımı olan ve özellikle unix kullanıcılarına hitap eden Slackware Linux'un felsefesi, kurulumu, çeşitli konfigürasyonlarda donanım tanıtılması ve 8.1 sürümü içerisinde gelen çeşitli yazılımların ince ayarlarının anlatılacağı seminer 15.00'de başlayacak. -Ayrıntılı Bilgi-

Linux Semineri : Veritabanına Giriş

dfisek

Linux Kullanıcıları Derneği, Çarşamba günü Ankara Üniversitesi'nde linux semineri düzenliyor. Saat 18.30'da başlayacak seminerde; veritabanı tanımı, nerelerde ve hangi amaçlar icin kullanıldığı, önemli veritabani sunucuları ve hangi amaç için hangi sunucuların kullanılabileceği anlatılacak. - Ayrıntılı bilgi -

Spinoza ve Biz

FZ

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Dolapdere Kampüsünde, 22 Mayıs Pazar günü saat 13:30'da "Spinoza ve Biz" başlıklı bir konferans düzenlenecektir. Ulus Baker ve Eylem Canaslan'ın sunacağı konferans kamuya açıktır.

Spinoza ile ilgili kısa bilgi Türkçe Vikipedideki Spinoza maddesinden edinilebilir.

Editörün Notu: Alelacele İngilizce halinden bir kısmını çevirip koydum, insanlık namıma, felsefe namıma belki birileri gerisini de getirir diye ümit ediyorum...

17-18 Nisan Etkinlik Programı

butch

Bildiğiniz gibi bu yıl Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri ve Linux ve Özgür Yazılım Şenliği etkinlikleri birlikte düzenleniyor. Ortak etkinliğin bugün duyurulan programına bu adresten ulaşabilirsiniz.

Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri 2009: Épilogue et audiovisuels - Part 1

FZ

Bir etkinlik daha bitti. Daha doğrusu iki etkinlik bitti. İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak 2003 yılında başlattığımız ve bir gelenek haline getirdiğimiz, yurtiçinden ve yurtdışından özgür yazılımla ilgili değerli konukları ağırladığımız Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri 2009 ve 8. Linux Şenliği etkinliklerinin ardından görsel ve işitsel materyal desteği ile kısa kısa notlar geçelim, "video isteriz!" diye haykıran, ilim irfan ateşi ile bağrı yanan heveslileri de bir nebze tatmin edelim istedik. Sürç-ü lisan eylersek yahut Hay Definişın (Yüksek Tanım) videoların Flashlanmış, aklanmış paklanmış ele avuca gelir haliyle bir rahatsızlık yaratırsak affola...

Etkinliğin esaslı konuklarından Douglas Crockford ile başlayalım, aşağıda da göreceğiniz gibi kendisi gayet güzel İngilizce konuşmanın ötesinde harikulade JavaScript kodu yazan, bu becerisini şimdilik Yahoo'nun hizmetine sunan hacker bir şahsiyet. Web tarayıcısı olarak Firefox kullanıyor, NoScript extension'ı ile kendi yazdığı haricinde hiçbir JS kodunu çalıştırmıyor, jslint gibi araçlarla kalbinizi kırmayı seviyor. Ayrıca şu kritik soruyu sorduğunu duyduğum tek insan: "Tamam JavaScript en sevdiğiniz dil olmayabilir ama Document Object Model gibi bir şey ile uğraşırken acaba favori diliniz size ne kadar yardımcı olacaktı?"