Windows Vergisine Mahkeme Engeli

Yeni satılan bilgisayarlarla birlikte "dayatılan" Windows işletim sistemini kabul etmek zorunda değilsiniz.

Pardus Kullanıcı Derneği başkanı ve aynı zamanda Linux Kullanıcıları Derneği üyesi Av. Karslı'nın açtığı davada mahkeme kararı açıklandı. Mahkeme, işletim sistemi parasının iade edilmesine karar verdi. Karar emsal teşkil edeceğinden artık almak istemeyen hiç kimseye Windows işletim sistemi dayatılamayacak.

Görüşler

LINDOWS
yaklaşık 16 yıl önce

Mahkeme kararı olması pek birşeyi değiştirmiyor. Gidip satıcıyla kavga mı edeceksiniz ? Ya da ayrı ayrı emsal gösterip dava mı açacaksınız ? Ben bu ülkede birşeyi anlamıyorum, bir mahkeme karar almış ve doğru bir karar, niye herkesin gidipte tekrar dava açması ve yargıyı gereksiz yere meşgul etmesi gereksin ki ? Bir karar alınmışsa neden ülke genelinde tamamen uygulanmıyor da herkesin dava açması bekleniyor ki ? Uğraşmak istersem tabii ki uğraşırım giderim mahkemeye dava mı da açarım ama bu işler böyle olmamalı. Hem kendi zamanımı kaybedicem hem de zaten belli bir karar için yargıyı tekrar tekrar boş yere meşgul edicem. Bence çok mantıksız.
Ama verilen mücadeleyi ve kazanılan davayı sonuna kadar destekliyorum.

Tarık
yaklaşık 16 yıl önce

Bugün Türkiye Cumhuriyeti' nin uluslar arası birçok antlaşmaya imza attığını fakat bu antlaşmaların tek satırını bile uygulamadığını.

Verilen hakların baki kalması, yani geri alınamaması ilkesine tam tezat teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti uygulamalarının, mahkemelerce devlet lehine sonuçlandırıldığını.

Sermayeyi ürkütmeme adına sizin işçi, emekçi, memur haklarınızın devlet eliyle çatır çatır yenebileceğini, yedirilebileceğini ve bu hususlarda tüm siyasi partilerin(muhalefeti, hükümeti, sağı, solu) hayret verici bir biçimde aynı dili konuştuğunu.

Türke Cumhuriyeti sınırları içerisinde devlet memuru olacaksanız, herhangi bir sınavda hakkınızın yenmemesi için torpilliler içerisinde 2x torpilli olmanız gerektiğini.

Eğitmen, öğretmen, doktor, gardiyan, polis, vs. türü psikolojik olarak ağır yükleri olan, güçlü sinir sistemi isteyen mesleklerde çalışabilmek için ilgili okuldan, kurstan diploma temin eder ve tam teşekküllü bir devlet hastahanesinin nöroloji kliniğinde elleriniz titremediğini kanıtlarsanız herşeyin yolunda gideceğinin garanti olduğunu.

Arkası boş değilse "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" lafının %99 oranda etkili olduğunu, yüzlerce örneği olduğunu.

İnsanların "en azından bunlar müslüman, Allah' tan korkar çalmazlar" inanışı ve alternatifsizlik nedeniyle siyasi partilere oy verdiği ülkeler olduğunu.

Belediye başkanı iken başbakan olan bir adamın oğlunun tanesi 3-7 milyon dolarlık yük gemilerinin olabileceğini.

Tüm bunlar yaşanırken, karamsarlığın beyinlerden atılması gerektiğini, hayatın iyi yönlerine bakılmasının gerektiğini söyleyen büyük büyük adamların olduğunu

Televizyon kanallarının sanki tüm dünya sanayisini, teknolojisini idare ediyormuşuzda yorgunmuşuz, birazda eğlenmeliymişiz gibi %95 yoğunlukta eğlence programlarıyla dolu olduğunu.

Ülkeyi bölerek birden fazla parçaya ayırmak isteyen, onbinlerce kişinin ölümüne sebep olan terör örgütü sözcülerinin, tutuklanmaları esnasında anayasaya aykırı olarak kötü muamele gördüklerini söylediklerini ve bu yüzden aihm'e başvuracaklarını, kötü muameleyi kanıtlamaları halinde aihm kararlarının uygulanacağını, aynı ülkede gerçekten aç olduğu için ekmek çalan adamın tüm hükümlülük süresini tamamlaması gerektiğini. Ve gördüğü muamelenin ne olduğunu kimsenin bilmediğini, yalnızca suç işlediğinden 'şüphelenilen' onlarca bilim adamının, vatansever insanın hapishanelerde tutulduğunu.

Bunca şey olurken yalnızca düşünen insanların komplo teorisyeni olarak suçlandığını.

Eczacılarla sonuca ulaşamayan hükümetin, haftalar boyu çalışarak marketlerde ilaç satmak gibi mükemmel ötesi bir fikri ortaya atıp, alt yapıyıda bunun üzerine inşa edeceğini söylediğini.

Ülke açlık sınırını bir ailenin günlük simit-çay satın alabilme gücüyle belirleyen ülkeler olduğunu.

biliyormuydunuz?

Uyu güzel Türkiye, iyi uykular.

cagatay
yaklaşık 16 yıl önce

Tekrar tekrar dava açmanıza gerek yok.
Bilgisayarı olduğu şekliyle satın alıp, kurulumunu yapmadan 7 gün içerisinde mahkeme kararıyla ilçedeki tüketici hakları komisyonuna gitmeniz yeterli.

sosgezbir
yaklaşık 16 yıl önce

Evet burada beklenen satıcıların bu emsal kararını bilip ona göre davranmazı bu artık bir yasa işletim sistemi ücreti iade edilir! bu yasaya satıcı uymak zorunda uymazsa hakkında bu dava emsal gösterilerek dava açılır. Akıllı bir satıcı da bu sorumluluğu üstlenmez bir önceki mahkemi kararı kendisine anlatılınca PAŞA PAŞA iade eder paranı.

Der_Koenig
yaklaşık 16 yıl önce

Kendime Not: Hemmen sosyal iletişim ortamlarında duyurula!!! (TAMAM)
4077 numaralı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu tekrar bir okuna; unutulmuş bir yer vars hatırlana. (TAMAM)
En kısa zamanda bir bilgisayar dükkanına gidip satıcı kıl edile. (SÜREKLİ he he he)

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Microsoft Sybari'yi aldıktan sonra Unix anti-virüs satışlarını durduruyor.

larweda
23 Haziran 2005, 1 dakika okuma süresi

Geçen günlerde anti-virus programları üreticisi Sybari'yi satın alan ve saflarına katan Microsoft, ilk iş olarak kurumun Linux ve Unix sistemler için pazarladığı anti-virus yazılımlarının satışını durdurduğunu açıkladı. ( 1 2 )

Sybari, Kaspersky Labs, Computer Associates, Sophos, Norman gibi birden fazla anti-virüs motoru ile birlikte çalışabilen, ve multi platform (Windows, Unix, Linux, AIX vs.) desteği veren bir anti-virüs yazılımı olan Antigen Suite'i üretiyor ve pazarlıyordu.

< flame > Microsoft, ürünleri iyi olduğu için mi Sybari'yi almıştır, Unix pazarına anti-virus dağıtan bir firmayı pazardan çekmek için mi? :) < /flame >

Microsoft Antitröst Savaşında Taraflar Belirlendi

Soulblighter
17 Mart 2005, 1 dakika okuma süresi

Avrupa Komisyonu'nun geçen yıl mart ayında Microsoft aleyhine verdiği antitröst kararına karşı firmanın başvurduğu temyiz sürecinde taraf olacak 5'i Microsoft yandaşı, 4'ü karşıt toplam 9 firma belirlendi.

Micros~1 yok olma tarihi

KiPSOFT_
2 Haziran 2008, 1 dakika okuma süresi

Belkide çoğumuzun istediği olayın tarihini birkaç fütürist bilimci bulmuş ve yayınlamışlar.

"Avustralyalı 'gelecek bilimciler' Richard Watson ve Ross Dawson, 2050 yılına kadar yok olması muhtemel 'şey'leri gösteren bir çizelge hazırladı. Buna göre, gelecek yıl kül tablası, 2016'da ise bilgisayar fareleri ve emeklilik tarihe karışacak. Bu tahminlerin gerçekleşmesi zor gibi görünebilir ama onlar "Lütfen bu çizelgede kusur aramayın" diyor."

Hırsızın hiç mi suçu yok?

cayfer
4 Aralık 2004, 1 dakika okuma süresi

Herkes Micros~1'u suçluyor. Yok "ele geçirilmiş bilgisayarlar", "yok virusler, solucanlar", "yok ad-ware'ler"... Diyelim ki bilgisayarınızda kullandığınız işletim sisteminde, ya da bir uygulama programında açık var. Bu, birilerinin bu durumu istismar etmesine haklı gerekçe olabilir mi?

Bir alışveriş merkezinin park yerinde bıraktığınız arabanınızı kilitlemeyi unutmuş olmak arabanızın soyulmasını haklı kılar mı?

Soyulan evinizin kapısını kilitlememiş olmanız, çelik kapılarla donatmamış olmanız bir kusur mu, ihmal mi?

3-5 virüs, ad-ware yazarını Kızılay'da (ya da Times Square'de) sallandırırsanız bu sorunlar çözülür mü?

Bence "Evet".

Microsoft ICMP Paketleri İle Kendi Logosunu Yolluyor

FZ
10 Haziran 2003, 1 dakika okuma süresi

Kendi makinasında hemen hemen hiç ping yapmadığı halde netstat -s -p icmp sonucunda 2000´e yakın ICMP paketinin yollandığını gören Seth Stein, Ethereal ile ağ trafiğini ve Windows XP makinasının neler yaptığını dinlemeye karar vermiş.

3 saatlik trafiği kaydettikten sonra bunun analizine girişen Stein, makinasının ağdaki Windows 2000 "domain controller"lardan biri ile konuştuğunu görmüş. Bunda garip bir şey yok. A ile W arasında karakterlerden oluşan bir ağ trafiği. Ancak ICMP echo talep ve cevaplarının bir kısmı oldukça dikkat çekici görünmüş.

Google´da bir miktar araştırma yapan Stein, Perl programlama dili ile bu veriyi biraz düzenleyip bir dosyaya yazmış ve ortaya JPEG formatlı bir Microsoft yazısı çıkmış! Acaba neden? ;-)