Uzun Yaşamak İsteyen Okula Gitsin

0
FZ
Başlık, ARITeknokent grubundan Memduh Karakullukçu'nun bir e-postasına ait. Konu kısaca uzun ömür ile eğitim süresi arasındaki ilişki:

Karakullukçu'nun alıntıladığı habere göre "ortalama ömür analizlerine bakıldığında, ülkeler arasında en tutarlı pozitif etki yapan faktörun eğitim olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Okulda daha çok zaman geçiren insanların ömürleri daha uzun oluyor ve bu çok sağlam bir ampirik sonuç. Başka hiçbir faktör bu kadar tutarlı pozitif etki göstermiyor.
Tabii haklı olarak uzun eğitim alanların daha varlıklı insanlar olduğu ve sağlığa daha çok para ayıracakları, dolayısıyla asıl etkinin zenginlikten kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Ancak zorunlu eğitimin süresinin artırıldığı dönemler incelendiğinde de aynı sonuç çıkıyor. Dolayısıyla eğitimle zenginlik arasındaki ilişki bozulduğunda da eğitim ömür uzatmaya devam ediyor. Böylece esas faktör zenginliktir açıklaması ortadan kalkıyor.

Sonucta okulda geçirilen, eğitimde kullanılan vakit ömür uzatıyor. Ve seneler uzadıkça ilişki azalmıyor. Onuncu seneden sonra her ilave sene daha az fayda sağlar, değmez diye bir sonuç yok. Yazıya göre her bir senelik eğitim, 35 yasındaki ömür beklentisini 1.5 sene uzatıyormuş."

Kaynaklar: A surprising secret to a long life: stay in school, The New York Times.

Görüşler

0
alpoztarhan
Ampirisizmin ne kadar sakat olduğuna dair çok güzel bir örnek bu bence.
  1. Öncelikle aynı veri kümesinden kafanıza göre istediğiniz sonuçları çıkarabileceğinizi gösteriyor:
    • * "Uzun yaşayan toplumlarda eğitime daha uzun zaman ayrılıyor",
    • * "Uzun eğitim alanların kanserden ölme riski daha yüksek olur",
    • * hatta "Uzun eğitim alanların ölmeden önce bunama ihtimali yükselir",
    • * daha da abartırsak: "eğitim bunamaya neden oluyor".
  2. Ayrıca adam gibi teorik sonuçlarla aynı kefeye konulan ampirik sonuçlar, bilim dışı hurafelerle bilim arasında bir geçişkenlik oluşturarak sapla samanın birbirine karışmasına neden oluyor.
Özellikle mühendisler arasında çok yaygın bir hastalık ampirisizm ve pozitivizm. Sol gösterip sağdan vuruyor. "Bilimsel" olacağım diye gerici ve bilim düşmanı bakışları bilimin içine davet ediyor. Özellikle fazlamesai'de dikkat etmekte yarar var.
0
FZ
Bir şey merak ettim, "ne kadar çok eğitim alırsanız büyük ihtimalle o kadar çok yaşarsınız" gibi bir iddianın ... gerici ve bilim düşmanı bakışları bilimin içine davet ediyor türünden bir iddia olduğunu mu belirtiyorsunuz?

Merak ettiğim bir başka şey: Özgün araştırmayı gerçekleştiren kişinin birtakım istatistiksel yöntemler kullanmak yerine kafadan istediği sonuçları çıkardığını neye dayanarak iddia ediyorsunuz?

Bu bağlamda "adam gibi teorik sonuçlar" neler oluyor ve bunları "ampirik sonuçlar" ile aynı kefeye koymak nasıl oluyor? Biraz kavram karmaşası var gibi geldi bana.
0
alpoztarhan

Kavram karmaşası yok. Bilim felsefesinin onca külliyatını bir iletiye sığdırmanın olanaksızlığı var.

Önce bizim evde akvaryum olmadığını, ama yine de bende bir sapma olmadığını belirterek başlamam gerek.

Benim itirazım "eğitimin iyi birşey olduğu"na değil. Bunu ispatlamak için başvurulan yönteme. Ben bu yöntemin her türlü gerici bakışı meşrulaştırmak için kullanıldığını söylüyorum.

İsterseniz bunun için yüklü miktarda ampirik veriye de başvurabilirim ;-) Mesela açın Sızıntı, Focus gibi dergileri ve inananların kafalarının ne kadar dinç olduğuna dair, veya misvakın dişlere ne denli iyi geldiğine dair, veya yaradanın denizleri nasıl ayrı yarattığına dair "bilgi"lere gömülün. Bence yeterli kanıttır.

Merak ettiğiniz diğer başlığı da açayım: "Özgün araştırmayı gerçekleştiren kişinin birtakım istatistiksel yöntemler kullanmak yerine kafadan istediği sonuçları çıkardığını neye dayanarak iddia ediyorsunuz?" demişsiniz.

Ortada bir yanlış anlaşma olduğu açık. Ben öyle iddia etmediğim gibi, öyle de düşünmüyorum. Aksine, istenilen sonuçları çıkarmak için istatistiksel yöntemler kullanıldığını söylüyorum.

Yani sizin bilimsel yöntemin vazgeçilmez parçası olarak gördüğünüz ampirik bakışın kendisini eleştiriyorum. Yoksa bu bakışı kullanan kişinin bundan saptığını iddia etmiyorum.

Eleştirim dostane ve doğruya yöneltmek hedefini taşıyor. Yıkıcıymışım gibi gergin yaklaşılmayı haketmediğimi sanıyorum.

0
FZ
Yani sizin bilimsel yöntemin vazgeçilmez parçası olarak gördüğünüz ampirik bakışın kendisini eleştiriyorum. Yoksa bu bakışı kullanan kişinin bundan saptığını iddia etmiyorum.

Ben de şaşırmaya devam ediyorum. Yani doğru mu anlıyorum, size göre veri toplamak ve istatistik kullanmak, birtakım modeller ve hipotezler kurup sonra bunları gözlemlerle, veriyle, deneyle test ettiğimizi söylemek, bunları yanlışlamaya çalıştığımızı söylemek bilimsel yöntem dediğimiz şeyin dışında şeyler mi?

Size zahmet vereceğim belki ama gerçekten merak ettim, denizlerin ayrıldığına ve misvakın faydalarına dair hakemli dergilerde, konferanslarda çıkmış hangi yayınlar vardır ve ne tür veriler, istatistik testler kullanmışlardır? Sızıntı böyle bir dergi değildi son baktığımda, ben görmeyeli bir şey mi değişti acaba? Ne ile neyi aynı kefeye koyuyoruz acaba?

Eleştirim dostane ve doğruya yöneltmek hedefini taşıyor. Yıkıcıymışım gibi gergin yaklaşılmayı haketmediğimi sanıyorum.

Öyle bir hava yarattı isem özür dilerim, biraz şaşkınlığma verin, siz Sızıntı, Focus gibi dergilerle burada bahsi geçen bilimciyi, makaleyi filan kıyaslayınca, bilimsel yöntemde gözlemin, verinin değerini küçümseyip bir de üstüne istatistik ile her türlü şeyin çıkarılabileceğini söylediğinizde hasıl olan bir şaşkınlık hali yani. Yoksa kişisel bir gerginlik yok tabii ki, olsa olsa konuya dair hararetli bir tartışmamız olur, bunu da fena bir şey olduğunu hiç düşünmedim.
0
FZ
Bu arada mühendislere atfedilen "hastalık" sözü üzerine merak ettim bir bakıverdim, söz konusu çalışmayı yapan Dr. Adriana Lleras-Muney Princeton'da çalışan bir ekonomist imiş. Ama belki ekonomistlerin ve özellikle de Dr. Lleras-Muney'in de aynı "hastalık"tan muzdarip olduğu, adam gibi teorik sonuçlar yerine verilere, gözlemlere, istatistiksel çıkarımlara ve bunlara dayanan yorumlara önem verdiği iddia edilecektir. Ben yine de çalışmanın yöntemlerine, veri toplama şekline, vs. dair daha güçlü eleştiriler görmeyi ümit ediyorum fazlamesai gibi bir ortamda.
0
alpoztarhan
Dediğiniz doğru. Ben ekonomistlerin bu hastalıktan çekmediğini düşünmüyorum. Onlarda daha korkunç hastalıklar olduğu için sıklıkla pozitivistler en azından bilime sempatisi olan insanlar olarak sivriliyor aralarından. Ekonomi bilimi (ve örneğin tababet de) Ampirisizm hastalığından çekiyor. Mühendislerin hastalığının adı pozitivizm. Ancak oldukça akrabalar. "Kavram karmaşası" saymayın lütfen, ama bu kadarcık yere tanımları ve eleştirileri sığdırmanın bir sınırı var.

"Daha güçlü eleştiriler görmeyi ümit ediyorum fazlamesai gibi bir ortamda" sözünün biraz yıkıcı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle kendinizce güçsüz gördüğünüz eleştirileri itekleyerek bir nevi (bence üstelik keyfi) bir baraj getirdiğiniz için. Ama ayrıca bir de cümlenin girişinde sınırlarınızı (bana uymayacak şekilde) koymuşsunuz: "veri toplama şekline vs. dair" diyerek.

Tekrar olacak ama ben ampirik çalışmanın yerleştirildiği yere itiraz ediyorum, "şekline" değil. Ampirik çalışmanın varlığına, hatta kendisine de itiraz etmiyorum. Ancak ampirik çalışmaya sanki sonuçlar veriyormuş muamelesi yapmak ideolojik bir bakış.

Sonuçlara, ampirik veriler de kullanılarak, ancak teorik bir bakışla varılabilir. Ampirik verileri gösterip, teorik yanın üstünden atlayıp, "işte bilimsel veri, işte kanıt" demek, bilimin deformasyonudur. Daha önce de yazdığım gibi, Zaman, Focus, Sızıntı bu tarz deformasyonlarla doludur. (Tabii ki buna dayanarak bu yöntemi kullananların dinci olduğunu iddia etmek ampirisizm olur)
0
FZ
Ekonomi bilimi (ve örneğin tababet de) Ampirisizm hastalığından çekiyor. Mühendislerin hastalığının adı pozitivizm. Ancak oldukça akrabalar. "Kavram karmaşası" saymayın lütfen, ama bu kadarcık yere tanımları ve eleştirileri sığdırmanın bir sınırı var.

Sıkıntınızı biraz seziyor gibiyim, belki yanılıyorumdur ama soru sormaya devam edeyim. Ekonomistlerin model kurmadıklarını, hiçbir kuram ile alakaları olmadığı düşüncesinde misiniz?

"Daha güçlü eleştiriler görmeyi ümit ediyorum fazlamesai gibi bir ortamda" sözünün biraz yıkıcı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle kendinizce güçsüz gördüğünüz eleştirileri itekleyerek bir nevi (bence üstelik keyfi) bir baraj getirdiğiniz için. Ama ayrıca bir de cümlenin girişinde sınırlarınızı (bana uymayacak şekilde) koymuşsunuz: "veri toplama şekline vs. dair" diyerek.

Daha güçlü eleştiri diyorum çünkü burada bir popüler haber geçiliyor, haber bir yabancı gazete kaynaklı (ve onun bir başkası tarafından yorumlanması) ve en nihayetinde gazete de bilimsel makaleye dayanarak haberini yapmış. Şimdi, benim eleştiri olarak görmekten memnun olacağım şey şudur (beni memnun etmek zorunda değilsiniz o ayrı): Dersiniz ki bu çalışmadaki yöntem şundan ötürü hatalıdır, veri eksiktir, saptırılmıştır, dengesizdir, yanlış istatistik testler şundan ötürü hatalıdır, işte bu argümana karşılık şu tür veriler vardır, buna ne buyrulur?... türünden bir şeyler görsem tamam diyeceğim, bilimsel bir makaleye karşı gayet ciddi eleştiriler getirilmiş. Oysa benim sizden gördüğüm yorum "pozitivist hasta insanlar, bilimi din gibi yapmaya çalışıyorlar, gözlemi hiçbir kurama dayanmadan kafalarına göre değerlendiriyorlar" türünden bir itiraz ve ben bunlara dair dayanaklarınızı merak ediyorum bu makale özelinde. Bu tavrımın neden yıkıcı olduğunu düşünüyorsunuz?

Tekrar olacak ama ben ampirik çalışmanın yerleştirildiği yere itiraz ediyorum, "şekline" değil. Ampirik çalışmanın varlığına, hatta kendisine de itiraz etmiyorum. Ancak ampirik çalışmaya sanki sonuçlar veriyormuş muamelesi yapmak ideolojik bir bakış.

Afedersiniz ama benim iyice kafamı karıştırdınız, elinizde doğaya dair birkaç hipotez var iken gözlemlere dayanmaksızın, veriye dayanmaksızın nasıl laf edeceksiniz? Böyle böyle bir iddiam var şu sonuca dayanıyorum dediğinizde (sosyal bilimler söz konusu olduğunda) elinizde veriler, gözlemler, istatistikler olmadan neyi nasıl iddia edeceksiniz? Eğer bunlara dayanarak iddia edecekseniz o zaman empirik çalışma sonuç vermiş olmayacak mı? Sonuç vermiş olmasını iddia etmek kuramın yokluğunu iddia etmek anlamına mı gelecek?

Sonuçlara, ampirik veriler de kullanılarak, ancak teorik bir bakışla varılabilir. Ampirik verileri gösterip, teorik yanın üstünden atlayıp, "işte bilimsel veri, işte kanıt" demek, bilimin deformasyonudur.

Makalede teorik bir bakış açısı olmadığını neye dayanarak söylüyorsunuz? Diğer yandan siz kapsamlı veri topladıktan sonra bunlara dair birtakım iddialar için kanıt öne sürmeyi neden garipsiyorsunuz? Sonuç itibari ile ortada olan iddialar yanlışlanabilir iddialar değil midir? Eğer yanlışlanabilir ise sorun nedir? Yok eğer yanlışlanabilir değil diyorsanız neden böyle diyorsunuz? Siz birebir aynı veriden iddianın tersini çıkarabileceğinizi iddia ediyorsanız o zaman da bunu detaylı olarak göstermeniz gerekir yoksa iddia etmiş olmakla kalırsınız, bunu da yapmayı niyet ettiğinizi düşünmüyorum.

Daha önce de yazdığım gibi, Zaman, Focus, Sızıntı bu tarz deformasyonlarla doludur. (Tabii ki buna dayanarak bu yöntemi kullananların dinci olduğunu iddia etmek ampirisizm olur)

Bir gün içinde bu denli şaşıracağımı pek düşünmezdim inanın. Sizce buradaki "dezenformasyon" nerede? Çalışmayı kimin yaptığı belli, makalesine de erişmek çok zor olmasa gerek. Princeton'dan bir ekonomist. Şimdi siz bu araştırmacının "dezenformasyon" yaptığını ve Sızıntı gibi bir dergideki yazılar ile denk bir araştırma yazısı yazdığını mı iddia ediyorsunuz?
0
ripper
Başka şeyler de var tabi, Çok okuyan insanların geç bunaması gibi.
Tabi çok okumak ve çok eğitim görmekle beraber çok yazmazsanız geçerli , çok yazarsanız, düşmanlarınız artar sonra bi bakarsınız , okumayan, yazmayan , düşünmeyen, hayat formu olarak bir otu geçmeyen birinin namlusu ucunda kısa bir ömrünüz de olabilir.
0
linuxista
o gariban otu gölgesinde pışpışlayan otlardan biri "orhan pamuk dikkatli olsun " babında hışırdarken, esas devletimin esas oğlanlarına hizmet etme -akabinde yürü ya kulum gibi promosyonlara gark olmak-heves ve arzusuyla höngürdemiştir bilelim. lakin eğitim şart höngürdemelerinin ahaliye sakız olarak sunulduğunu, isteseniz de eğitimsiz kalamayacağınızı, ister seve seve ister öpe öpe; eğe eğe, büke büke eğitileceğinizi unutmayın asıl sorunun eğitimin içerik ve amacının ne olduğunu sorgulamak olduğunu ve eğitimin neliğinin önemli olduğunu belirtelim. ilgili nebatat ta eğitilmiştir ve memleket floramızın mümtaz bir şahsiyetidir netekim. düşman şudur. şu nedenle, ne yapılmalı? şunlar şunlar veya şunlar gibi sürekli formal ve informal eğitime tabi tutulmuştur. ve bu eğitim denen süreç farkında olunan süreçlerle birlikte küçümsenmeyecek oranda farkında olunmayan süreçlerle de devam eder hissettirmeden bünye ele geçirilir. nöronlar zaptedilir. ülkede estirilen eğitim (medya/politika/işdünyası/genelkurmay vs oluşan müfredat ) rüzgarlarına rehavetle yelken açılır ve hikaye devam eter "otlar ve inekler ya da otların seyrü sefer halleri"
0
acemi_
Discovery kanalında insan ömrünü etkileyen faktörler üzerine bir belgesel yayınlanmıştı. Bu belgeselde de zihinsel aktivitenin, ömür üzerinde çok belirleyici etkisi olduğuna değinilmişti. Yalnız zihinsel aktiviteyi, eğitim dönemine has bir durum olarak ele almamışlardı.
0
Satanique
Sizin FM kare filan yapmanıza hiç lüzum yok. Sizde gerçekten doğuştan gelen bir komedi kabiliyeti var. Uzun yaşamak ile fazla okumanın nasıl bir alakası olabilir?

Neymiş bu alaka? Olsa olsa belki kültürlü bir adamın, kolesterol'e dikkat etmesi, sigara içmemesi, karacigerine zarar verebilecek kadar alkol tüketmemesi onun ömrünü etkiler.

Bunun dısında neymiş o adi gazetelerin yer doldurma amaçlı yaptıkları istatistiklere benzer şeyler?

Şöyle midir yani?

10 kuruşluk gazete lüzumsuz işler sayfası bildiriyor:

Amerika da, yapılan bir araştırmaya göre, günde 10 kez mast. yapan insanların ömrü 5 yıl uzuyormuş. Amerikali prof. dr. Maykıl Corç'un 20 yıllık araştırma sonucuna göre, uzun yaşamak isteyenler günde 10 kez bu işi yapmalılar...

Burası ucuz gazetelerin, yer doldurma amaçlı yazdıgı saçmalıklarının cirit attıgı bir yere döndü.
0
simor
"Burası ucuz gazetelerin, yer doldurma amaçlı yazdıgı saçmalıklarının cirit attıgı bir yere döndü."

Satanique, son 2-3 gündür paldır küldür yazdığınız yazıları ve eski haberler dahil eklediğiniz yorumları okuyorum da, bunda sizin de ciddi payınız var.

Nedir derdiniz?
0
Satanique
Yakında Güzin Abla köşesi açılırsa hiç şaşırmam...

Uzun yaşamak tamamen sigara içmemek, kolesterolü düşük tutmak, fazla şişmanlamamak ve siroz'dan gitmemek için az alkol tüketmek ve kendine bakmak ile ilgili. Tabi bunun yanında belki genetik bir program da etkili olabilir.

Yani kişi mesela kanser gibi bazı hastalıklara yatkındır ve ne yapsa da onlardan kurtulamaz.

Saçma araştırmalar ve saçma sapan haberler.
0
ripper
ve eleştiri yapmış olmak için eleştiri yapmaya kasanlar da dahil edilebilir. Mantıklı olduğunu iddia ediyorsanız, konsepti benzeyen slashdotta da benzeri haberler var, gidip birinin altına da aynı şeyi yazın lütfen.
mesela http://slashdot.org/article.pl?sid=07/01/26/1257240
0
zekzekus
Kendiniz yorum yazıp kendiniz cevap vermekten ne haz alıyorsunuz çok merak ediyorum. 4 günde 90 yorum üretip bir haber/ürün bile ortaya koymayan birini -kusura bakmayın ama- fazla ciddiye alamıyorum bir türlü.
Saçma sapan olmayan bir haberinizi, bir ürününüzü , bir araştırmanızı görsek burada ya.
0
Satanique
Gönderilen haberin abuk sabuklugunu eleştirmek için haber filan göndermeye lüzum yok.

Sen ciddiye almıyorsan benim çok da derdimdi...

Saçma sapan bir haberin üzerine entlel dantel sohbetlere giriyorsunuz ya, esas komik olan şey bu. Bir de size sorsak, çok da bir önemli şeyi konusuyor gibi havalardasınız.

Çok da derdimdi ciddiye almaman. Çok da derdimdi, senin fikirlerin.
0
Satanique
Ciddiye almıyorsan neden yanıt veriyorsun? Aklın sıra insan mı kandırıyorsun?
0
zekzekus
bu konuda söyleyeceğim başka bir şey yok. size troll'de başarılar.
0
ripper
Paranoya belirtileri seziyorum, bir haber ve tartışma platformunda karşınızda ki kişi sizi niye kandırmak istesin? Ayrıca madem sizin için bu haber gereksiz, niye yorum yapmak ihtiyacı hissediyorsunuz? Haber de sizi geren bir nokta mı var?
0
Satanique
Evet hem muhatap almadıgını söylüyor hemde kalkmış yorum yazıyor.

Ben ise haberi muhatap almadııgmı söylemedim. Haber lüzumsuz ve eleştirimi yaptım. Ama o kişi beni kaale almadıgını söylüyor. O zaman beni kaale almamalı.

Ama kaale alıyor hemde almıyorum diyor yanıt veriyor. Bu durumda aklı sıra laf sokuyor ama kaale almıyorum diyerek insan kandırmaya çalısıyor.

Ayrıca haber konusunda yorumumu yaptım. 3. sınıf gazete haberlerine benziyor. X prof. araştırma yapmıs bilmemne.

Bunları yazınca bozuluyorsanız kaldırın atın bu siteyi. Sizden bir halt olmaz. Eleştirilere katlanacaksınız. Sizin babanınızınz yalakası yok burada.
0
Challenger
Aynı mantıkla şöyle diyebilir miyiz?
Siz de eleştirildiğinizde bozuluyorsanız, hakarete varıncaya kadar laf ediyorsanız kalkın atın kendinizi aşağı. Sizden bir halt olmaz.

Eğer beğenmiyorsanız, bizim siteyi atmamıza gerek yok. Bizi beğenmiyorsanız gidin efendim. Ne diye geliyorsunuz o halde buraya? Üstelik ne diye ardı ardına farklı hesaplar açıp geliyorsunuz? Gelmeyin. Siteyi, haberleri, yorumları, tartışmayı ve eleştirilmeyi beğenmiyorsanız, burayı 3. sınıf gazete gibi görüyorsanız gidin, gelmeyin.
0
linuxista
klon var klon var bari en akıllıcasına maruz kalalım bu giderse alimallah belki teyzem gelir...test edildi üstelik, iklim değişir, akdeniz olur... da olmaz hani...reca ederim challenger git başkasıyla düello et... bırak canım kardeşimi
0
linuxista
klon var klon var bari en akıllıcasına maruz kalalım bu giderse alimallah belki teyzem gelir...test edildi üstelik, iklim değişir, akdeniz olur... da olmaz hani...reca ederim challenger git başkasıyla düello et... bırak canım kardeşimi
0
ripper
Rahmetli babamı da bu işe karıştırdın ya, bravo doğrusu!
Eğer içeriği beğenmediysen, kusura bakma, hoşlandığın tarz sitelere git bence.
Saygılı bir biçimde mesela; bu teori geçersizdir, eğitim süresinden değil de eğitim gören kişilerin daha düzenli hayatları olduğu için böyle bir sonuç çıkıyordur gibi bir antitez sunarsın. Haber saçma geliyorsa niye saçma olduğunu bu sitede niye böyle haberler olmaması gerektiğini açıklarsın, falan filan.

Aksi halde alacağın tek cevap "troll'ü beslemeyin" olur.
0
ripper
troll'ü beslemeyin!!!!!!!!!!
0
Satanique
Troll'ün kim oldugu belli. Git aynaya bak görürsün o'nu.
0
ripper
Troll bir benzetmedir, bir tartışmada gerekçesiz fikirlerle kör tartışmalar yapanlar için kullanılır. Trollü beslemeyin denir.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=don+t+feed+the+troll&nr=y&pt=dont+feed+the+troll
Kimse troll e felan benzediğinden deil. Size "aslan gibi" dendiğin de dönüp kuyruk da arayabilirsiniz tabi.
0
Satanique
Troll'ün ne anlama geldigini biliyorum ve Troll olan ben değilim siz ve gerzekus. Siz ve o bir faşist, diğer çocuk kuyruk acısından üzerime saldırmaya çalışan birisidir.

Bu sitede aykırı yorumlara katlanmasını öğreneceksiniz. Öğrenemiyorsanız ben size öğreteceğim...

0
Challenger
İnsanlara hakaret etmeyi bırakın. Saygı, edep, tartışma adabı nedir bilir misiniz siz?
0
ripper
"sizin patronlarınıza yalakalık yapmam" kimmiş benim patronum merak ettim doğrusu? Fm den kazandığım ya da Fz ile bir akrabalığım yoktur. 14 yıllık bilgisayar programcısı olarak , üniversiteler ve yazılım şirketlerinde bu konu da yöneticilik yapmış olduğumu da düşünecek olursak, Fm de birisini sırf rant için desteklemiyecem de ortada.
Öncelikle karşınızdakine hakaret etmek bir yorum deildir. Ciddi bir yorum için elinizde sizi destekleyen savlarınız bulunur. "aykırı yorumlara" gelince kimse eleştiri yapmayın demiyor, ama bir yazının eleştiri niteliği kazanması için bazı etik değerlere ihtiyacı vardır. internette netiket konusunda biraz araştırma yaparsanız bu konuda birşeyler öğrenebilirsiniz, sanırım. Faşist gibi hakaretlerinizi de eğitiminize atfediyorum.
0
zekzekus
+1.
ama troll beslenmeye devam ediyor. benden uyarması.
0
Challenger
Faşist mi? Neyse, sadece gülüyorum bu lafa. Ben kim miyim? Ben burada senin yazdığın ona buna saldıran, kendini beğenmiş ve bilgiçlik taslayan yorumlarından bıkmış bir üyeyim. İnsanlara hiç ama hiç saygısı olmayan bir insanın oraya buraya saldırmasını ve kendi kendini tatmin etmesini izlemekten bıktım. Haberi eleştirmedin, buraya ve burayı takip edenlere hakaret ettin. Eleştiriyi kendine hakaret olarak görürken, eleştiri yapmayı da başkasına hakaret etmek olarak görüyorsun.

Kuyruk acısı mı? O sende olmasın? Boşuna değil, sürekli farklı hesap açıp duruyorsun.
0
Challenger
Ben ise aldıgım değersiz bir account uğruna sizin patronlarınıza yalakalık yapmam.


3 diyecektin sanırım.
0
Satanique
Terbiyesiz herif. Troll laflarını da silsene o zaman. Gerzekus'u siliyorsun da troll'ü neden silmiyorsun? Hakaret türkçe olunca mı gözüne batıyor? Küstah haddini bilmez.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye F-35 alımından vazgeçebilirmiş!

anonim

Milliyet Gazetesinde ki bu habere göre Türkiye, 11 milyar dolar ödemeyi planladığı F-35 uçaklarının yazılım kodlarını ABD şirketi Lockheed Martin'den istedi, ancak cevap alamadı.

Türkiye, ABD ile F-16 uçakları için de benzer sorun yaşamıştı. Bu nedenle işi sıkı tutan Türkiye şimdi F-35 alım kararını gözden geçiriyor.

Yeni ve Tek Dünya Şampiyonu: V.Kramnik

sefalet

Yirmi yıla yakın zamandır satranç dünyası iki ayrı kuruluş ile temsil ediliyordu.Birden fazla dünya satranç şampiyonunun ortalarda gezdiği bu süreçte, Klasik Satranç Dünya şampiyonu ve FIDE Dünya Şampiyonu vardı.

AOL T-Online tarafından satın mı alınıyor?!

conan

Bilmiyorum bu haberin başlığı da başımıza taş yağacak olmalı mıydı? Görünüşe göre Almanya devi Deutsche Telekom'un kuruluşu olan T-Online AOL'i satın almak için harekete geçmiş. Der Spiegel ve Sueddeutsche Zeitung gazetelerinde yazan haberlere göre satın alım yaklaşık 1 milyar dolar çerçevesinde olacakmış. Şu anda 13 milyona yakın abonesi olan T-Online AOL'in yaklasik %70'lik hissesine talip olarak kullanıcı sayısında gerçekten büyük bir artışa gidecek gibi görünüyor! Not: Haberler almanca, ingilizceye çevirmek isterseniz babelfish'i kullanabilirsiniz. ;)

Rus Hacker Serbest!

tupac

Dimitry Syklarov nihayet 50.000 dolar kefalet karşılığı serbest bırakıldı. Las Vegas`taki DefCon toplantısında yaptığı konuşmadan sonra FBI tarafından gözaltına alınmıştı. Başta Amerika olmak üzere dünyanın pek çok yerinde, aralarında Richard Stallman, Eric Raymond gibi ünlü programcıların da bulunduğu gösteriler düzenlenmişti. Ayrıntılar için http://www.ntvmsnbc.com
Bu "demokratik" ülke ne kadar demokratik?
Bu "özgürlükler" ülkesi ne kadar özgür?
Konuyla ilgili http://www.stallman.org'a bakmanızı öneririm.

Wikipedia'nın Babası İstanbul'daydı

FZ

İçeriğini internet kullanıcılarının oluşturduğu bir ansiklopedi yaratmak fikriyle yedi yıl önce faaliyete geçen Wikipedia'nın kurucusu Jimmy Wales, 'Altivi ile Sınırsız Dünya Liderleri' seminerleri kapsamında dün İstanbul'daydı.

1966 yılında doğan Amerikalı internet girişimcisi Jimmy Wales, Wikipedia fikrinin insanların internette bir araya gelerek açık kaynak kodlu yazılımlar ortaya çıkarmaya başlamasından sonra aklına geldiğini söylüyor. "Yazılımları neden içeriğe taşımayalım?" diye düşünen Wales, yedi yıl içinde dünyanın en büyük ansiklopedisini oluşturmayı başardı. Hem de kendisini hiç yormadan...