Zakkum

Görüşler

1
auselen

HN'de okumusdum galiba, ruslar bu tur konularda genellikle endustriyel casusluk araciligiyla ilerlemeyi tercih etmisler.

Americans diye guzel bir dizi var. Eriskin iceriginin yaninda benzer bir hikaye sunuyor.

1
Zakkum

Aslında endüstriyel casusluk yapmadan ilerleyen bir ülke yok. Amerikalılar Alman ve Sovyet sanayisinden az şey devşirmedi. Bilişim dünyası açısından değerlendirirsek, Sovyetler yıkılmasaydı veya en azından 20 yıl daha ayakta kalabilseydi, ülkeler arasındaki rekabetin bilişim teknolojilerine katkısı bugün geldiğimiz noktanın çok daha ötesine taşınmış olabilirdi. Bu haliyle bile Rusya, elindeki teknik eleman kaynağı ve henüz emekleme aşamasındaki özel sektör girişimleri ile Amerika'nın dünyada tekel olduğu pek çok konuda (İnternet, GSM, GPS vs.) kendine has seçenekleri geliştirmiş durumda.

1
FZ

"Skunk Works: A Personal Memoir of My Years at Lockheed" kitabi geldi aklima! ABDliler efsane F-117A'nin cikis noktasini, bilimsel temelini vs. bir Rus bilimcinin makalesine borclu. Adam vakti zamaninda teoriyi ele almis, "pratik bir faydasi yok" diye pek dikkate alinmamis, Rusca bir bilimsel dergide yayimlanmis, Ingilizceye cevrilmis vs. Birkac sene sonra, bir gun ABD'de bir muhendisin dikkatini cekiyor. Sonrasi... tarih.

1
Zakkum

Salyut 1 benim de hemen ilk aklıma gelen. Uzay yarışlarında ilk uzay istasyonu kurma başarısı Sovyetlere ait ve onda kullanılan donanım hala uzay istasyonlarında kullanılıyor.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bana Homer'ın resmini yapabilir misin Abidin? CSS ile

sundance

Browserların Web standartlarına uyup uymadığını kontrol eden Acid testi oldukça meşhur. Birçok browserın bu testlerden geçememiş olması da ilginç bir detay.

Bu testin geliştirilmesi de oldukça sıkıntı yaratmış. Fakat bazı arkadaşlar, bir seviye daha ileri taşıyarak, CSS'ler ile Homer Simpson resmi yapmışlar. CSS'e nasıl takla attırılır görmek istiyorsanız animasyona bir göz atın.

Google´da Nasıl Tepeye Oturursunuz

FZ

Efsanevi arama sitesi Google bilindiği üzere PageRank(tm) diye bir teknoloji kullanıyor ve "A sayfası B sayfasına linkli ise A, B'ye oy vermiştir dolayısı ile B'nin arandığında tepede çıkma şansı artmıştır" şeklinde özetlenebilecek bir mantaliteye göre işliyor. Google firması bunun "demokratik" bir mekanizma olduğunu söylüyor.

Peki ya bir site, bir sürü site oluşturup buralardan kendine link verirse ne olur? İşte bir örnek vakanın network diyagramları ile de desteklenmiş analizi bu konuda epey aydınlatıcı olabilir. Söz konusu durum, kendini üst sıralara yerleştirmeye çalışan organizasyona epey pahalı patlamış olsa gerek (onca sitenin domain isimleri için ödenen paralar falan) ancak "demokratik" olarak sunulan bir algoritmanın nasıl kötüye kullanılabileceğine (taciz etmek de diyebilirsiniz ;-) iyi bir örnek.

TTnet Yurtdışı Çıkışları

ebola

Bildiğiniz Cezayir depremi sonrasında büyük bir internet kesintisi yaşamıştık.

Daha sonrasında bakanımız bizlere yurtdışı çıkışlarını iki katına çıkarttıkları müjedisini verdiler. Oysa biz http://web3.ttnet.net.tr/uplink.html adresinden çıkışları takip ettiğimizde hiç de böyle olmadığını görüyorduk.

Ya Danimarka ya da Güney Kore

FZ

İskandinav ülkeleri bilgi teknolojileri kullanımındaki liderliğini hâlâ koruyor. EIU tarafından düzenli olarak yapılan bilişime hazır olma endeksine göre İsveç, Norveç ve Danimarka önceki senelerde olduğu gibi yine ilk 10'a girmeyi başardı. Genişband (broadband) internet erişimi, cep telefonu kullanım oranı, kamuya açık kablosuz internet erişim nokta sayısı gibi bir dizi veri sonucu elde edilen sıralamada bu seneki en büyük çıkışı ABD, İsviçre ve Slovakya aldı. Genişband erişim açısından Güney Kore hâlâ dünyanın en gelişmiş ülkesi. Geçen sene 45. sırada yer alan Türkiye'nin 2005 sıralamasıysa 43. sıraya yükseldi.

E-Posta, HTML ve Gereksizlik Üzerine

sundance

E-posta, Internet'in belki de en çok kullanılan araçlarından biri. Taa ARPANET zamanlarından itibaren insanların haberleşmesi için kullanılan, daha sonra 70'lerin sonundan itibarense USENET vasıtasıyla çok daha geniş kitlelere ulaşan e-posta, hemen hepimiz için normal postadan daha önemli bir araç halini aldı.

Önceden tamamen text olan e-posta'lar, zamanla dosya naklini mümkün kılmak için attachment kabul eder bir hale geldiler. Uzun süre böyle devam ettikten sonra (bildiğim kadarıyla Microsoft'un bir hareketiyle) HTML e-posta kavramı geldi. Artık e-postamızda, süper html formatında yazılar, resimler, kimden geldiğini bile bilmediğimiz reklam bombardımanları ve katastrofik virüsler başgösterdi.

İyi de Laz'ın söylediği gibi "Şart midur ?"*