Tam da yukarıda sayılan sebep onları şirketlerin gözünde değerli kılıyor. İşte bu sebepten ötürü, bu durumu isimlendirmek için daha iyi bir tabir bulamadım ve buna "Python Paradoksu" dedim:
Eğer bir şirket göreli olarak az kullanılan bir dilde yazmayı seçerse daha iyi programcıları çalıştırabilecektir çünkü bu mantalitedeki bir şirket ancak o programlama dilini öğrenmek için gerekli çabayı sarf etmiş programcılarla muhatap olacaktır. Programcılar açısından ise paradoks şöyle özetlenebilir: Eğer iyi bir iş istiyorsanız öğrenmeniz gereken dil öyle bir dil ki insanlar o dili bir iş bulmak için öğrenmiyorlar.
Şimdiye dek bu durumun farkına varacak kadar akıllı davranabilen çok az şirket oldu. Ancak burada da bir tür doğal seçilim var: Bu akıllı şirketler programcıların nezdinde en çekici şirketler, söz gelimi Google. Bu şirket Java programlama ile ilgili iş ilanı verirken Python deneyimini de artı puan olarak belirtiyor.
Popüler dillerin hemen tümünü iyi bilen programcı bir dostum uzunca bir süredir pek çok projesi için Python kullanıyor. Dostumun dediğine göre temel sebeplerden biri kaynak kodun görüntüsü. Bir programlama dilini tercih etmek için bu garip bir sebep gibi görünebilir ancak biraz dikkatli düşünülürse durum daha iyi anlaşılır: Program yazarken kod okumak için harcadığınız zaman kod yazmak için harcanan zamandan çok daha fazladır. Tıpkı bir heykeltraşın elindeki malzemeyi şekillendirdiği gibi siz de kaynak kodu şekillendirmekle uğraşırsınız. O halde kaynak kodun çirkin görünmesi iyi bir programcı için çıldırtıcı ve korkunç bir durumdur tıpkı fazlalıkların bir heykeltraşı çıldırtması gibi.
Pek çok kişi kaynak kodun karmaşık görünmesi kavramı ile karşılaştığında öncelikli olarak Perl programlama dilini düşünür ancak Perl'ün yüzeysel karmaşıklığı değil bahsettiğim. Gerçek çirkinlik sert görünümlü bir sözdizim değildir, gerçek çirkinlik programları yanlış kavramlar ve yapılar üzerinden kurmaya kalkışmaktır. Perl küfreden bir çizgi film karakteri gibi görünebilir ancak kavramsal olarak Python'a basıp geçtiği yerler de yok değildir.
Neyse, bildiğiniz gibi iki dil de hareketli hedeftir. Bu dillerin Ruby (ve Icon, Joy, J, LISP ve Smalltalk) ile birlikte paylaştıkları bir şey vardır: Bu diller programlamayı seven ve bunu ciddiye alan kişiler tarafından geliştirilmiştir ve yine bu tür kişiler tarafından kullanılmaktadır. Bu programcılar da programlama işini genellikle daha iyi yapmaktadır."
Kaynak: http://www.paulgraham.com/pypar.html
Paul Graham, geçenlerde (2004 Ağustos'unda) kısa bir makale yazmış, bakalım ne demiş:
"Kısa bir süre önce gerçekleştirdiğim bir konuşmada pek çok insanı hayalkırıklığına uğratan bir laf ettim: Python tabanlı bir proje için bulabileceğiniz programcılar, Java tabanlı bir projeye çekebileceğiniz programcılardan daha zeki olacaktır.
Kast ettiğim Java programcılarının aptal olduğu değil. Kast ettiğim şey, Python programcılarının daha akıllı olduğu. Yeni bir programlama dilini sıfırdan öğrenmek çaba gerektirir. Ve insanlar Python'u yeni bir iş bulabilirler diye öğrenmiyorlar; insanlar Python'u öğreniyor çünkü gerçekten programlamayı seviyorlar ve halihazırda kullandıkları dillerden memnun değiller.
"Kısa bir süre önce gerçekleştirdiğim bir konuşmada pek çok insanı hayalkırıklığına uğratan bir laf ettim: Python tabanlı bir proje için bulabileceğiniz programcılar, Java tabanlı bir projeye çekebileceğiniz programcılardan daha zeki olacaktır.
Kast ettiğim Java programcılarının aptal olduğu değil. Kast ettiğim şey, Python programcılarının daha akıllı olduğu. Yeni bir programlama dilini sıfırdan öğrenmek çaba gerektirir. Ve insanlar Python'u yeni bir iş bulabilirler diye öğrenmiyorlar; insanlar Python'u öğreniyor çünkü gerçekten programlamayı seviyorlar ve halihazırda kullandıkları dillerden memnun değiller.