Münih Belediyesi Kullanacağı Dağıtımı Seçti: Debian GNU/Linux

0
darkhunter
Geçtiğimiz aylarda MS ürünlerini terk etme kararı veren Münih belediyesi, SUSE Linux ve IBM'i de denedikten sonra kararını ticari olmayan bir dağıtım olan Debian'dan yana kullandı.
Geçiş aşamasına yaklaşık 14.000 PC'nin katılması bekleniyor. Debian dağıtımı, bu özel kullanım için optimize edilecek. Alamanya'da IT Güvenlik ofisi ve Yabancılar ofisi hali hazırda Debian kullanmakta olan kurumlar olarak biliniyor.

ZDNET

Görüşler

0
darkhunter
Burada şu çok ilgimi çekti :

Münih belediyesinin pilot uygulamalar sırasında, Suse'den, yani Almanların kendi ulusal dağıtımlarından, vazgeçmiş olması.

Suse takdir gören, dünyada bilinen ve sevilen bir dağıtım, hatta distrowatch [www.distrowatch.com]'da Debian'ın önünde.

Debian mantıklı bir tercih. Toplam sahip olma maliyeti ve güçlü bir dağıtım olması açısından. Güzel olan böyle objektif bir kararı verebilme yeteneği.

Benzer bir durum ülkemizde olsa, ulusal dağıtımın yerine Debian seçen bir kurum olsa. Neler olur acaba ?

Aklıma, "Ulusal bir dağtım gerekli mi acaba ?" sorusu da gelmiyor değil. Acaba Debian'ı optimize etseydik daha güzel olmaz mıydı? Tamam, çeşitliliği kutlamak adına anlamlı ama. Konu güç olunca ben olsam bende Debian derim ;-P

0
bm
Ben de memnun degilim Uludag pazarlamasindan (ama projede calisanlar yapmiyor bunu gordugum kadariyla) ama sunlari soyleyeyim:

-- Bize soylenemedigi soylenenden anladigim Uludag'in bir de bilmedigimiz boyutu var. O kurumda bu bilgi birikiminin olmasi isteniyor belli ki. Buna diyecek birseyimiz yok cunku isin o boyutunu bilmiyoruz.

-- Uludag kadrosunun urettigi yerellestirme yamalarindan ve/veya Turkce ile ilgili hatalarin duzelmesi konusunda yaptiklari uyarilardan Debian ve diger dagitimlar da istifade ediyorlar. Ayni sekilde cikan yeniliklerin de uygun bulunursa Debian ve diger dagitimlar tarafindan kullanilmasinda bir engel yok.

-- Devlet kurumlarinin secimi konusunda ara sira basinda cikan yaygaralarin buyuk kisminin arkasinda ihale yamyamligi ve benim anlayamadigim guruplar arasi hesaplasmalar oldugunu dusunuyorum (cunku icerik cogunlukla cahilce ve gercekle alakasiz). Uludag/Debian konusunda da bir gurultu koparsa buyuk ihtimalle sebep baska olacak. Devlet isleri haricinde zaten kimsenin kimseye 'sen ne hakla XXX kullaniyorsun' dedigi yok (Yahut bu yaptigini nicin Uludag kadrosunun gudumunde yapmiyorsun diye birsey de duymuyoruz). Dense bile zorlamak icin yapilabilecek pek birsey yok. Bu durumu 'ulusal donanim' ciksa bunu dayatmak icin tesebbus edilebilecek seylerle karsilastirirsak yazilimin o kadar karisilabilen birsey olmadigi ortaya cikiyor.

-- SuSe 'ulusal' olmak iddiasiyla, ve devlet gudumde yapilmadigi icin (ve zaten Novellestigi icin) bizde olan 'devletin dagitimi varken o kullanilmali' kalibi zaten oturmuyor. Belki isin icine Novell girmeseydi SuSe pazarlama bolumu bu tip bir soylemle problem cikartabilirdi (ama Almanya'da 'ulusal' soylemin biraz da kotu gecmisi var, acik acik kasinacak birsey degil herhalde).

0
darkhunter
"O kurumda bu bilgi birikiminin olması isteniyor belli ki" demişsiniz.

Bunun nedeni konusunda bir yorumunuz var mı ?

Böyle bir yorumu ilk kez sizden duyuyorum ve çok ilgimi çekti doğrusu :)
0
bm
Ben bunu yanilip da 'kac para bunun butcesi' diye sordugumuzda agzimizin payini alirken soylenenlerden anladim:

http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=2689

0
darkhunter
Anlaşılan konu biraz "derin devlet" mevzusu.
Aman, sormam bir daha ben ulusal gerekli mi diye ?
Ne olur ne olmaz :)
0
eoy
Affınıza sığınarak;
http://www.uludag.org.tr/sss.html
sayfasında Proje Hakkında başlığı altındaki maddeleri tekar gözden geçirmenizi önereceğim.
Ayrıca Suse artık Almanların ulusal dağıtımı mıdır acaba? Novell'in ticari bir malı değil midir? Açık kaynak da olsa, özgür (!) de olsa.
Amaç yeni bir tartışma yaratmak değil elbet.
Saygılar
0
darkhunter
Almanya'da Linux = Suse, gibi bir kullanım pastası ve sempati söz konusu. Devlet güdümünde gelişmiyor olması dağıtımın ulusal olarak kullanılıyor olmasını etkilemiyor sanırım. Kaldı ki devlet güdümü gören yanları hala mevcut(teşvikler vs.). Aslında buradaki asıl faz, dağıtımın dile dayalı başarısı.

Acaba ülkemizdeki ulusal dağıtımın zamanla ticarileşmeyeceğine emin miyiz ?

Dünya'da, özellikle yazılım dünyasında herşey SSS'ler de anlatıldığı gibi olsaydı keşke...
0
eoy
Aklıma, "Ulusal bir dağıtım gerekli mi acaba ?" sorusu da gelmiyor değil.

sorusuna cevaben SSS yi önermiştim ben sadece.
Ama bunların tartışması FM'de ve uludag posta listelerinde yapıldı diye hatırlıyorum.
0
darkhunter
sevgili eoy,
tartışmaları yapıldı biliyorum. Takip de ettim.
Fakat ne yazıkki bu soru zihnimden silinemedi bir türlü.
0
Soulblighter
"Ulusal bir dağıtım gerekli mi?" sorusuna ben bir yanıt bulamadım henüz. Fakat şöyle bir bakınca Debian'dan veya Red Hat'tan veya başka dağıtımlardan türeme bir çok Linux var. Bu insanlar neden mesela Debian kullanmak yerine onu değiştirip Ubuntu Linux yaparlar. Neden Red Hat'i değiştirip, Mandriva yaparlar. Nasıl olur da bu sistemler taban aldıkları sistemlerden daha popüler olurlar. Cevap basit. Çünkü taban aldıkları dağıtımların eksik yönlerini kapatırlar ve onları daha kullanılabilir hale getirirler. Şu an Mandriva ile Red Hat arasında hiç bir alaka yok tamamen farklı sistemler oldular. Mandriva aldı başını gitti.

Pardus eğer bize piyasada olan dağıtımlardan fazlasını sunacaksa evet gereklidir. Yoksa değildir diyebilir miyiz? Valla onu diyecek cesaretim yok. Ne de olsa ulusal... Manevi bir yönü de var :)

Tabi başka bir soru daha var. Bildiğim kadarıyla (yanılıyorsam lütfen uyarın) Pardus baştan yazıldı. Mesela bir dağıtım baz alınıp üzerinde değişiklik yapılsaydı olmaz mıydı? Ubuntu'nun veya Mandriva'nın yaptığı gibi...

Sanırım konunun dışına çıktım ben :)
0
darkhunter
Herhalde "Ulusal dağıtım gerkli mi?" soruna şu an sadece Tübitak yanıt verebiliyor. Bunun nedeni de böyle bir iddiaları olması. Zaten bence başkalarının bu konuda fikir beyan etmesi önyargıdan öteye geçemez. Hepimiz ulusal dağıtımın gerekliliğini yada gereksizliğini zamanla farkedeceğiz.

Pardus'un ünik bir dağıtım olması konusunda kaygılarınız paylaşıyorum. Şimdi bende konunun dışına çıkacağım ama :) Dünya'da bir distro endüstrisi var. Hatta kısada olsa bir geçmişi de var. Bu geçmişe göre; temel dağıtımların tecrubesinin üstüne inşa edilen yeni dağıtımlar, daha az para harcanmasına, daha az test edilmeye, daha çok kişi tarafından geliştirilmeye imkan veriyorlar.

Bence Münih'in tercihi bu yüzden Suse değil de Debian oldu. Umarım biz bunu fark edene kadar çok geç olmaz. Sağlam global dağıtımları bütün dünyanın desteğiyle geliştirmek varken, kapalı bir kutuya girip mum yakma çabası bizimki.

Tabi umarım Tübitak'ın dağıtımını kullanır da yalancı çıkarım.

0
tongucyumruk
Mesele yine bir şekilde Pardus'a geldi, tebrik ediyorum. Madem Pardus konusu açıldı, ben de üç beş lakırdı etmeden duramayacağım.

1- Bence Uludağ projesinin temel amacı mükemmel bir GNU/Linux dağıtımı çıkartmaktan öte, bir GNU/Linux dağıtımının sıfırdan nasıl hazırlanacağına ilişkin bilgi birikimini ülkemize kazandıracak olmasıdır. Bu sayede Uludağ projesi tam bir başarısızlık dahi olsa birileri bu bilgilerden faydalanıp aynı hataları yapmadan, daha iyi bir sistem geliştirebilecektir. Son anda belirtme ihtiyacı duydum. Burada kastettiğim bilgi sadece teknik bilgi değil, proje yönetiminden ekip koordinasyonu, belgelendirme vs... gibi birçok alanda bilgiyi kapsıyor.

2- Neden X dağıtımı tabanlı değil? Çünkü görüldüğü kadarıyla Uludağ ekibi GNU/Linux dünyasında şu ana kadar benzeri uygulanmamış bazı fikirleri uygulamayı planlamaktadır. Bu tip yenilikleri halihazırda yerleşmiş bir dağıtım üzerine entegre etmeye çalışmaktansa sıfırdan bir dağıtım hazırlamak büyük olasılıkla daha az sorun çıkaracaktır.

Projenin içindeki isimlere bakılınca Uludağ projesinin bence başarılı olma olasılığı oldukça yüksek. Oldukça yetenekli insanlar, sıkı çalışıyorlar.

Son olarak neden devlet projesi konusunda da bir çift laf. Sıfırdan, bu derece kapsamlı bir sistemi geliştirmenin amacı "kar etmek" olan bir şirket için pek verimli olacağı söylenemez. Bu nedenle şirketler tarafından geliştirilen GNU/Linux dağıtımları genellikle önceden varolan bir dağıtım üzerine kurulur ve yine bu nedenle devlet'in bu konuda girişimde bulunması bence şaşırtıcı bir durum değil.
0
darkhunter
Aslında ben konuyu doğrudan Pardus'a getirmek istememiştim. Anlaşılan herkesin söylemek isteyipte platform sıkıntısı çektiği bir takım görüşler varmış ;)

Neyse benim merak ettiğim başka bir konu var. Yaklaşık 14.000 tane PC'nin Debian'a geçiyor olması ve bu dağıtımın özel kullanım için optimize edilecek olması sizce Debian'a taze kan sağlar mı ? Debian'ın gelişimine katkısı olur mu ?
0
bm
Neyse benim merak ettiğim başka bir konu var. Yaklaşık 14.000 tane PC'nin Debian'a geçiyor olması ve bu dağıtımın özel kullanım için optimize edilecek olması sizce Debian'a taze kan sağlar mı ? Debian'ın gelişimine katkısı olur mu ?


Muhakkak olur ama Debian'da (yeni kullanicilar icin) en bariz problem surumlerin arasinin uzun olmasi. Bu insanlar buyuk ihtimalle Debian'in tekvimine bagli kalmayip kendi destekledikleri paketleri kendi depolarindan dagitirlar. Yani o problemin tam cozumu olmaz, ama bu isten ekmek yiyen insanlarin kullandiklari paketlere yama uretmeleri soz konusu olur tabi.

Nasil yapacaklarini bilmiyorum, o miktar PC icin bana sorulsa disksiz/floppysiz sistemlere bakardim. Eger oyle yaparlarsa o islere yarayan alt sistemlerin yogun kullanimda cikan eksigi gedigi varsa kapanir iyi olur. (Ben sistem islerini birakali uzun zaman oluyor, simdi Debian'da belki bu duzenler icin duzgun ve kullanilan bir altyapi zaten vardir, bilmiyorum.)
0
tongucyumruk
Aslında geçişin kamu kurumlarında olacağı düşünülürse sürüm aralıklarının uzun olması zararlı değil, faydalı bir konu bence. Düşününce her yeni sürüm çıktığında bunu 14000 tane bilgisayarda güncellemek sözkonusu bilgisayarlarda Debian GNU/Linux gibi ileri seviyede yönetilebilir bir sistem olsa dahi mantıklı bir iş değil. Ayrıca o sistemlerin kullanıcıların "iş yapması" için alındığı düşünülürse iş ihtiyaçları değişmedikçe üzerindeki yazılımların en son, en güncel sürümüne ihtiyaç olacağını sanmıyorum. İhtiyaç olursa da herhalde ihtiyaç olan yazılımı backport edecek kadar bir yazılımcı kadroısu vardır diye tahmin ediyorum. Olmadı #debian kanalında Münih belediye başkanını .deb paketleri hazırlamak hakkında soru sorarken görürüz belki...

Tabii terminal sunucu tarzı çözümler de oldukça hoş olacaktır...
0
bm
Aslında geçişin kamu kurumlarında olacağı düşünülürse sürüm aralıklarının uzun olması zararlı değil, faydalı bir konu bence.

O bakimdan dogru ama tarihleri tyaahhut edip imza altina aldiginizi dusunun, 'aman Dabian surumu cikartsin' diye nasil bekleyeceksiniz?

Düşününce her yeni sürüm çıktığında bunu 14000 tane bilgisayarda güncellemek sözkonusu bilgisayarlarda Debian GNU/Linux gibi ileri seviyede yönetilebilir bir sistem olsa dahi mantıklı bir iş değil.

Root fs NFS uzerinde olunca bu problem olmuyor o kadar. Ozellikle hekesin belirli isler yaptigi ve hangi programlari kullandigini bildiginiz bir ortamda caktirmadan bile bunu yapabilirsiniz[1] (istemcinin reboot etmesi gerekebilir yeni sisteme gecmesi icin). Diskler oyle bir hale geldi ki,
'aman NFS sunuculerimizda yer kalmadi' filan da yok. Yani teker teker 'apt-get upgrade' olmuyor aklimdaki modelde. /bin /sbin /usr filan ayni ve N makine icin tek kopya.

Herneyse, yazarlarsa anlariz.

[1] Belli tip programcilara yaptiginiz zaman olmuyor. Yeni sistemdeki buglari derhal bulabiliyiorlar, zaten 'makineyi reboot et' lafi da hos degil.
0
FZ
Almanya'da kaç resmi Debian geliştiricisi var merak ettim. Almanya'daki kaç kurumun kaç yıldır Debian kullandığını merak ettiğim gibi... Almanların bu işin üstesinden rahatlıkla gelebileceğini düşünüyorum.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Debian SID Kurma Kılavuzu

demonic

Sarge'a yaklaştığımız şu günlerde IRC kanalında bir çok kişiden gelen debian paketleri niye bu kadar eski şeklindeki şikayetler üzerine onlara benim de kullanmakta olduğum SID sürümünü önermiş bulunmaktayım. Fakat SID kurmakta yaşanan zorluklardan dolayı oturdum yazı yazdım.

Yazdığım belgeyi sitemde bulabilirsiniz:http://un4gotten.linux-sevenler.org/deb/debsidinsttr.html

Belge ile ilgili önerileri olanlar yazının sonundaki mail adreslerinden ve IRC kanalından bana ulaşabilirler.

Debian kullanıcıları haritası

xybernaut

Debian kullanıcıları bu haber size !
Syn: Gürkan ŞENGÜN tarafından hazırlanan debian kullanıcıları dünya haritasına isminizi yazdırmak istiyorsanız sizlerde harekete geçin!
1-) Bulunduğunuz Ülkenin/Şehrin koordinatlarını belirleyin: http://www.astro.com/cgi-bin/atlw3/aq.cgi?lang=e
2-) İsminizin yada nickinizin haritaya eklenmesi için gurkan@linuks.mine.nu adresine belirlediğiniz koordinatları yollayın:
3-) İşte debian kullanıcıları haritası: http://www.linuks.mine.nu/debian-worldmap
Ve Mutlu son :) Tek bir amacımız var oda iyi bir istatistik yapmak. Türkiye'nin tek debian kullanıcıları kanalı:
Server : /server irc.openprojects.net
Kanal : #debian.tr

Debian 3.0´da Türkçe -1

m1a2

Zaman makinasıyla harf inkılâbını tasarlayan teknik komiteye duhul edebilsek -bir programcı olarak- ne yapardık? Hmmm... Bir kere bütün çengelli karakterleri çift harf şeklinde: ş:sh, ç:ch vb. önermekle başlardım işe. Veya bundan vazgeçip ayrıntılı bir araştırmayla belirleyeceğim bir tarihe kendimi ışınlayarak ASCII karakter setini oluşturmakla mükellef elemanların başına silâh dayardım. (Ha bu arada yanımda bir anda beliren öfkeli bir japon arkadaşa da "siz önden buyurun" inceliğini göstermekte tereddüt etmezdim.) Her linux kurulumu sonrasında cebelleştiğimiz bu türkçeleme mevzuu işte böyle tuhaf hayallere sevkediyor insanı. Okuduğunuz dokümanın uzunluğu da yeterince anlamlı değil mi?

fazlamesai.net´e soralım: Ticari ortamlarda Debian kullanıyor musunuz?

FZ

Bildiğiniz üzere Debian GNU/Linux herhangi bir şirketle organik bir bağı olmayan, tamamen bir gönüllü ve üst düzey teknik yetkinliğe sahip yazılım geliştirici ordusu tarafından geliştirilen Linux tabanlı bir işletim sistemi.

Son günlerde Debian Türkçe e-posta listesinde, özellikle de Eylül ayında gerçekleşen yazışmalar Debian GNU/Linux işletiminin ticari ortamlarda ciddi ve yoğun olarak kullanımı ile ilgili idi. Büyük bir sunucu için bir RAID kartının kullanılmasından tutun yeni bir IBM eSeries 225´e kurulmasına ya da bir şirketin şubelerarası VoIP altyapısını kurmak için kullanacağı sunucularda Debian çalıştırmasına dek muhtelif araştırmalar, öneriler, tartışmalar... Slashdot sitesindeki şu yazıyı görünce ben de bir sorayım dedim Türkiye´deki BT camiasına: Debian´ı ticari ortamlarda nerede, nasıl, hangi amaçlarla kullanıyorsunuz? Durumunuz, izlenimleriniz, tavsiyeleriniz, hissiyatınız nedir? Böyle bir şeyi şu anda yapmıyorsanız bile yapmayı planlıyor musunuz? Eğer planlıyorsanız neye alternatif olarak? Bazı çekinceleriniz ya da endişeleriniz, merak ettikleriniz var mı? Evet, soralım ve okuyalım bakalım neler gelecek ;-)

Debian T-Shirt için Tasarım Zamanı

linux34

Merhaba.

Uzun bir süredir Debian T-Shirt hayali ile yanıp tutuşuyoruz. 4. LKD Linux Şenliğinde Debian kullanıcıları ile yaptığımız görüşmeler sonucu T-Shirt için kolları sıvadık.

Tasarım - 1
http://www.linux34.com/images/debian_t-shirt.jpg

Tasarım - 2
http://www.linux34.com/images/debian_t-shirt-2.jpg

Tüm GNU/Debian Linux kullanıcıları bizlere kendi yorumlarını belirtebilirse sanırım daha kaliteli bir çalışmaya kavuşmuş olacağız. 1-2 gün içerisinde debian.org.tr listesinde bu konuyu tartışıp sonuca bağlayacak sonra da Debian T-Shirtler ile dolaşmaya başlayacağız ;)<