Microsoft "Get The Facts" adıyla yeni turlarına başladı. Silicon.com'un bu süreci teknolojik olduğu kadar politik bir "savaş aracı" olarak nitelendiriyor. Söylemlerin birçoğu yeni değil. Windows'un, açık kaynak kodlu rakibi kadar ucuz ve güvenli olduğu, karşı tarafın ise sanılan kadar güvenli ve ucuz olmadığı vs.
Ama Londra'daki "road show"da yeni bir söylem dikkat çekiyor. MS bu sefer Linux destekçilerini Microsoft'a karşı cihat yürütmekle suçluyor. "Cihat" söyleminin özellikle seçildiğini belirtmeye gerek yok sanırız. Malum bu günlerde bu kelimenin, özellikle ABD ve Avrupa'da negatif bir popülerliği var. Silicon.com'un bu konuya ilişkin yorumu da okunmaya değer.
Ama Londra'daki "road show"da yeni bir söylem dikkat çekiyor. MS bu sefer Linux destekçilerini Microsoft'a karşı cihat yürütmekle suçluyor. "Cihat" söyleminin özellikle seçildiğini belirtmeye gerek yok sanırız. Malum bu günlerde bu kelimenin, özellikle ABD ve Avrupa'da negatif bir popülerliği var. Silicon.com'un bu konuya ilişkin yorumu da okunmaya değer.
Micros~1 zaten "Get the Facts" kampanyasıyla yeteri kadar komik duruma düşmüştü; bu son "cihat" lafı da tuz biber ekmiş. Bazı insanlar üzerinde istenen "Linux lafını duyunca tüylerin diken diken olması" etkisi oluşturulacaktır elbette ama aklı başında kesim tarafından (bkz. silicon.com'un yorumu) yöneltilecek eleştirilerle kazandığından daha fazla puan kaybedecektir.
Bir kaç gün önce "Neden Micros~1 Life Okumuyorum.." diye bir yazı yazmak gelmişti içimden de sonra "boşver " demiştim kendi kendime.
Herhalde biryerlerde görmüşsünüzdür. Micros~1 (sanırım) A3 boyutunda, oldukça etklileyici kağıt ve baskı kalitesi olan "Microsoft Life" isimli bir dergi çıkarıp (doğal olarak) ücretsiz dağıtıyor.
Buraya kadar herşey normal ve iyi ama derginin içine baktığınızda bilişim sektörü hakkında ahkam kesenlerin şarkıcılar, meşhur köşe yazarları olduğunu ve bunların bilişim sektöründeki görüşlerinin de "internette dolaşmayı çok seviyorum"dan öte gitmediğini görüyorsunuz. Bunları söz konusu sanatçıları eleştirmek ya da küçümsemek için söylemiyorum. Nasıl benim müzik/filim endüstrisi hakkında işe yarar görüşlerim olamazsa, bu insanların da "çok seviyorum", "boş vakitlerimde kitap okumayı ve tiyatroya gitmeyi severim" gibi yanıtlar vermesi de doğaldır.
Son birkaç sayıdır Micros~1 Life bilişim sektörümüzün arabesk bir parçasını oluşturuyor. Hiç bir işe yaramayan, hiçbir mesaj içermeyen, kendi reklamını dahi yapmayan, tümünü 1 dakikadan kısa zamanda okuyabildiğiniz bir dergi. Meşhur insanların Microsoft kullandğını görüp, "bari ben de Micros~1 ürünü kullanayım" demesini bekliyorlar herhalde milletin. Serdar Ortaç MS ürünü kullanıyorsa vardır bir bildiği...
Bu dergiyle müşteri kitlesini genişletmeyi uman bir halkla ilişkiler anlayışının "cihat" lafı etmesi belki de normal.
Derginin hedef kitlesini bilemiyorum elbette ama içeriğine şöyle bir bakınca bilişim teknoljisini kenarından kullanan, belki bir takım kuruluşların yönetiminde olması sayesinde bilişim politikalarını etkileyebilecek insanlar olduğunu tahmin ediyorum.
Yani kısacası teknik olmayan insanlara... Oysa MS olarak bu insanlara anlatacak ne kadar çok şey var! Virüs nedir, worm nedir, neden nasıl bulaşır, nasıl önlenir gibi şeyler anlatsalar. Neyse, onu da biz mi düşüneceğiz yaaaaa.
Ama bence en önemli gelişme Micros~1'un en temel pazarlama ilkesini bir kenara bırakıp saldırıya geçmiş olmasıdır. Başka çaresi kalmamış bir kedinin bir doberman köpeğe saldırması görüntüsü oluşturuyor kafamda.
Gelişmeleri merakla izleyeceğiz.
Sevgiler