İzmir'de Silikon Vadisi Kuruluyor

0
anonim
Turk.internet.com un haberine göre:
İzmirli 32 yazılım fiması imkansızı başardı ve ortak akılda birleşerek Silikon Vadisi'ni hayata geçirecek projenin temelini attı. Projenin mimarı olan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Akyelli, 32 firmayı biraraya getirerek, Amerika'daki Silikon Vadisi'nin bir benzerini İzmir'de kuracak altyapıyı hazırladı.
Hükümetin de büyük destek verdiği projeyle teknoloji bölgesinin yatırıma hazır hale gelmesi süreci hızlandırdı. Üniversite eğitimi de teknoloji bölgesine uygun hale getirildi ve kuluçka dönemine geçildi. ABD ve AB'nin projeleri bölge daha faaliyete geçmeden gelmeye başladı.

Akyelli, "Fason üretimle başlayacağız. Silikon Vadisi'nin kültürünü bir an önce kavrayıp ilerde daha özgün üretime geçeceğiz. İlk anda istihdama büyük katkımız olacak" müjdesini verdi.
6-7 aydır konu üzerinde çalışan ve gizliliğe büyük önem verdiklerini ifade eden Mehmet Akyelli, sonunda hükümetinde teknoloji bölgesi kararını çıkarmasıyla üç dört yıl kazanıldığını ve Silikon Vadisi kurmak için bütün altyapının hazer hale geldiğini ifade etti.

Neden 32 firmayı birleştirdi?

Yazılım know how'u olan 32 kişinin bu knov how'larını bir çatı altında hiçbirşeyden imtina etmeden ortaya koyabilecek konuma gelmesinin uzun bir süreç sonunda gerçekleştiğini ifade eden Akyelli, "Benim 10 yıllık hayalimdir bu. Yurt dışında 1993'te Silikon Vadisi'ni gezmiştim ve yazılım sektörünün içinden gelen birisi olarak böyle bir modelin dışında Türkiye'de yazılım endüstisinin yaratılmasının çok büyük paralara malolacağını görmüştüm. Bu yüzden bunu oluşturmaya çalıştık." dedi.

Türkiye'de bu modeli ilk gerçekleştiren İzmir olduğunu dile getiren Akyelli, böyle bir şeyi yapmanın çok zor olduğunu iki yazılımcıyı bile biraraya getirip ortaklık dışında bütün know howlarını ortaya koy demeyi düşünmenin bile çok zor olduğunu ifade eden Akyelli bunu başarmasının nedenini şöyle açıkladı:


"Bu bir süreç. Hadi gelelim biraraya diye bir şey değil. Yaptığımız arama konferanslarında yazılımla ilgili nasıl gelişmeler olabilir, yazılım sektörünün güçlü noktaları ne, zayıf noktaları ne diye baktık ve gördük ki, teknoloji çok hızla ilerliyor ve bütün yazılm şirketleri gerek bu teknolojilerin seçiminde gerekse seçilen bu teknolojilerin kendi şirketlerine adaptasyonunda benzer kaynakları tekrar tekrar harcıyorlar. Dolayısıyla gerek araştırma safhasında, gerekse seçilenlerin oturtulması safhasında birliktelik oluşturup bu işi tekelden yapabilmenin hem zaten az olan kaynağı daha verimli kullanacağımızı hem de daha farklı konularda daha fazla kaynak ayıracağımızı ortaya koyduk. Bunun üzerinde 10 kişilik bir komisyon kurduk. Bu birliktelikle ilgili altyapı, birliktelikte esas alınacak konular, birlikteliğe ortak olmak isteyen şirketlerde aranan özelikler ve verilecek taahütleri belirttik. Böyle bir teknoloji şirketinin işleyişini yurt dşındaki modelleri inceleyerek özgün model haline getirdik. Ve bunu bütün İzmir'de bilişim dünyasına duyurduk. Toplantı yaptık, bilişim dünyasına anlattık.Buraya gelmeden önce her ortağın bir ortak girişim taahütnamesi imzalaması gerekiyordu. Asıl anahtar nokta oydu. Bunu imzalamadan ortaklığın hiç bir anlamı yok. Bu taahütnamede de bugüne kadar edindiği tüm know hovu bu çatı altında hiçbirşeyden imtina etmeden ortaya koyacağını taahüt ediyor. Hatta sahibi olduğu şirketin kaynakları da dahil. Burada dolayısıyla rica minnet, hatır işi yok. Ciddi bir taahütnamenin imzası var."


Asıl hedeflerinin İzmir'i bir yazılım üssü haline getirmek olduğunu dile getiren Akyelli'ye göre bunun için gerekli tüm malzemeler İzmir'de var. Üniversiteler var, dolayısıyla eğitilmiş insan konusunda ve hatta yapılan görüşmelerde eğitelecek talebelerin hangi konularda eğitilmesi gerektiğine kadar herşey ayarlandı. Öğrencilerin iyi yetişmesi için seçimli ders olarak vesaire verilecek konular saptandı.

İzmir'de bu modeli oturtulup altyapısının kurulması ve prosedürlerin bitmesiyle birlikte 2 ay içinde üretime hazır hale gelecek olan bölge yurt dışı ve İstanbul gibi bölgelerden de isteyen şirketlere kapılarını açacak. "İstihdam artışı ve yurtdışından talep edilen programların yazılımları başlayacak. Özellikle Amerika'da 8 yıllık pogamcı açığı var ve bugünkü tarih itibariyle dolayısıyla oadaki bir çok proje ya başlanamıyor ya İsrail'e, İrlanda'ya, Hindistan'a autsource ediliyor. Dolayısıyla Türkiye'de bu yazılımları fason olarak üretebileceğimiz bir otamda projenin içinde var." dedi.

İşbirliklerine henüz hazır olmadıklarını ve bir süreye daha ihtiyaçları olduğunu dile getiren Akyelli, "Diğer şehirlere ister modelimizden kurmak isterlerse, ya da modelimizin içinde işbirliğine girmek isterlerse kapılarımızı açık tutacağız.

İşin en zorluğu bu sektörün aktörlerini knowhowlarıyla birlikte biraraya getirmekti. Bunu başardık ama şu anda çanağın içine koymakla da iş bitmedi. Bunların iletişimlerini, birbirlerine olan saygılarını, güvenlerini ne kadar çok sağlayabilirsek kafalarını ve beyinlerini ne kadaraçabilirsek sinerjimiz o kadar büyük olacak.
Teknoloji bölgesiyle çıkan kanun 2013 yılına kadar kurumlar, Gelir ve Muhtasar vergilerinden muafiyeti öngörüyor. Ayrıca yazılım teknoloji bölgesinde üretilen ürünün KDV'si sıfır.

Bir İzmir fanatiği ve bilişimci olarak uzun zamandır beni bu kadar mutlu eden bir haber almamıştım. Umarım bu bölgelerin sayısı çoğalır da bilerinde geleceğe dair umutları daha da artar.

Görüşler

0
mturker
Ben Türkiye'de hiç bir teknokentte şirketlerin birbirleriyle bilgi paylaşımı vs. yaptıklarını görmedim, daha çok vergiden kaçmanın bir yolu olarak görülen teknokentlerin (ve benzerleri) uygun kanunlar koyulmadan ve şirketlerin know how birikimini birleştirdiklerinde neler elde edebilecekleri dışarıdan birileri tarafından gösterilmeden hiç bir işe yaramıyacağı kanısındayım.
0
Nightwalker
Haberdeki şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Buraya gelmeden önce her ortağın bir ortak girişim taahütnamesi imzalaması gerekiyordu. Asıl anahtar nokta oydu. Bunu imzalamadan ortaklığın hiç bir anlamı yok. Bu taahütnamede de bugüne kadar edindiği tüm know hovu bu çatı altında hiçbirşeyden imtina etmeden ortaya koyacağını taahüt ediyor. Hatta sahibi olduğu şirketin kaynakları da dahil. Burada dolayısıyla rica minnet, hatır işi yok. Ciddi bir taahütnamenin imzası var."


Türkiyede bu tip başka bölgelerde var buraya gelen şirket bu tür bir paylaşımı baştan kabullenmiş oluyor.
0
malkocoglu
Izmir iklim olarak ta Silikon Vadisi sehirlerine benziyor galiba. Guzel bir girisim! Hayirli olmasi dilegiyle...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Rosetta Stone: Dil Öğrenme Aracı

SHiBuMi

Rosetta Stone, temel mantığı "Yeni bir dili öğrenmenin en iyi yöntemi nedir? Kendi anadilinizi öğrendiğiniz yöntem" olan, çok başarılı bir yabancı dil öğrenme aracı. Sitelerinde de belirttikleri üzere, ilk dilimizi yani anadilimizi, okula bile gitmeden öğreniyoruz. Bunu, gördüklerimizi, işittiklerimizi başka hiçbir dile dayandırmadan yapıyoruz. Aynı yöntemi, yeni bir dil öğrenmek için de rahatlıkla kullanabiliriz.

GNU/Linux Çekirdek Animasyonu

FZ

Evet kulağa garip geliyor ama var böyle bir şey, inanmayan bu sitedeki Linux çekirdeği 3D animasyonunu izleyebilir.

Programlamanın Tao´su 3. ve 4. Kitap

FZ

3. Kitap - Tasarım

Ve şöyle dedi usta programcı:

"Program test edilmeye başlandığında tasarım değişiklikleri yapmak için artık çok geçtir."

Sony PSP ve Lua Programlama

FZ

FM ortamında GP2X ve PSP tartışmaları alevlenmeye başlamışken PSP programlama ile ilgili gördüğüm bazı linkleri paylaşayım dedim. Common Lisp ortamlarından yakınen tanıdığımız Frank Buss geçen senek O'Reilly konferasında konu ile ilgili bir sunum yapmıştı Easy Game Console Hacking: An introduction to Lua Player on the PSP başlıklı.

EROS: Extremely Reliable Operating System

FZ

Bu aralar FM sitesinde güvenlik, işletim sistemleri, vs. muhabbetleri yapılırken pek çok ilgili konunun ara kesitinde yer alan bir şey ilgi çeker diye düşündüm ve paylaşmak istedim.

Johns Hopkins üniversitesi bilgisayar bilimleri bölümünde çalışan Prof. Jonathan Shapiro önderliğindeki ekip "mevcut işletim sistemlerindeki güvenlik problemleri spesifik uygulamalardan değil en baştaki tasarım kararlarından kaynaklanıyor" düsturunu benimseyerek bir işletim sistemi geliştirmişler ve adını da EROS : Extremely Reliable Operating System koymuşlar.