Hukuk ve Kantarın Topuzu

0
sefalet
Son günlerde gelişen olaylar çerçevesinde kamuoyunda çocuk istismarına yönelik suçlara karşı bir duyarlılık ve eyleme geçme isteği artmıştır. Fakat konu genelağ ve onun kullanımı olunca yerel hukuk yeterli olamamakta ve uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Yeni T.C. Kanunu ile "Bilişim Suçları" (bilişim alanındaki suçlar demek daha doğru görünüyor) bir tanım içine sokulmaya çalışıldı. Bu sayede, ülkeler bazında, en sert tedbirlerin alındığı ceza ve usül kanunlarına sahip olduk. Öyle ki, aşıldığı zannedilen "fişleme", "takip", "gözetleme" gibi pek çok bakımdan eleştirilecek uygulamalar geri gelmiş görünüyor.Özellikle çocuk istismarı ile mücadele etmek gayreti ile bilinçli ve bilinçsiz ve en önemlisi kamuoyunun görüşüne sunulmadan çeşitli uygulamalara geçilip, kanun maddeleri hayata geçirilmiştir.
Çocuk istismarı uluslararası bir sorun olup, tüm dünyada üzerinde uzlaşılmış ve yasak olan bir suç sınıfına girmektedir.Fakat her ülke kendi bilinç düzeyine ve kamuoyunun istek ve koşullarını göz önüne alarak, bu suça karşı kendi hukuğunu oluşturmaktadir. Oysa bizde, genelağın gelişimiyle paralel bir genelağ kültürü görmek son derece zor.Bu durumun ekonomik ve sosyal alt yapıya dayanan nedenleri var ama bu yazının konusu o değil.

"Vatan üzerinde yaşayan varsa vatandır" ifadesi nasıl vatan kavramını açıklamaya yetmiyorsa; "Bir ülkede genelağ, eğer onu kullanan varsa, vardır" ifadesi de aynı derecede yetersizdir.Çünkü kullanmak sadece tüketmek olarak kalıyorsa orda tek taraflı bir menfaat ilişkisi vardır. Genelağ kullanıcıları ve üyeleri olarak ortamın getirdiği yarar ve hakların korunması ve devam ettirilmesinden sorumlu olmalıyız veya sorumluluk hissetmeliyiz.Gündemdeki gelişen olaylar çerçevesinde eğer sahip çıkan olmazsa nelerin yaşanabileceğini kestirmek zor değil.İktidar, her zaman gücünü arttırmak ister ve bunun için de her fırsatı kullanır. Çağdaş toplumlar, iktidarın kazanılmış hakları gasp etme güdüsüne karşı koydukları için "çağdaş" sıfatını kazanırlar.Bu bakımdan, son zamanlarda gelişen üzücü olayların "özgürlük" ve "kazanılmış haklar" gibi önemli değerlerin yozlaştırılması girişimlerine alet edilmesine karşı gelmek bir zorunluluktur. Oysa kamuoyunu bilgilendirmek ve gerekirse öncülük etmesi gereken basın yayın organları, gündemdeki üzücü olayları bir reklam kampanyasına dönüştürebilmektedir.Buna küçük bir örnek, önemli bir gazatede çıkan ve ismi lazım olmayan bir firmanın ismi lazım olmayan yazılımı ile ilgili baş sayfa haberidir. Ülkemizin bu konularda daha emekleme aşamasında olması Türklerin bir şeyler yapmadığı anlamına gelmiyor tabi.Kuruculuğunu ve başkanlığını bir Türk'ün yaptığı, özgürlük ve hakların korunmasına yönelik çok sayıda oluşumdan biri olan organizasyon hakkında bilgi için buraya bakılabilir. Çocuk istismarı ve bilişim alanındaki suçlar ile ilgili hukuksal çalışmaların farklı ülkelerde ve bizdeki durumu hakkında açıklayıcı bilgi ve kaynağın olduğu bu yazıya da bakılmasını öneririm.Bu yazıdan önemli gelen bazı cümleleri alıntılamakta fayda var:

Bu mahkemenin gerekçesine göre, demokratik bir toplumda serbest toplumsal fikir alışverişinin sağlayacağı toplumsal yarar, internet’te sansürün sağlayabileceği toplumsal yararla karşılaştırılamayacak kadar önemlidir.


Elektronik veri taşıyan hard disk, disket ve manyetik bantlar, CMUK’un 102.maddesi anlamında kağıt kapsamında değerlendirilmelidir. Böylece, uygulamada sık sık rastlandığı gibi kolluk tarafından bunlar üzerinde inceleme yapılması kanuna uygun değildir. Çünkü, CMUK’un 102/1.maddesi, bu yetkiyi, özel hayatın gizliliği ilkesine verilen önem gerekçesiyle hakime vermiştir.


Londra Üniversitesi öğretim görevlilerinden Lars Davies’e göre, siber suç diye bir şey yoktur. Sadece suç vardır. Davies, temel kaygısının bireysel hakların sınırlanacağı olduğunu vurgulayarak şu örneği vermektedir: “Sübyancılık korkunç bir suçtur. Ama eğer bir kişi yanlışlıkla çocuk pornosu pazarlayan bir siteye giderse ne olacak? Derhal takibe mi alınacak? Ve bu kişi, bu siteye yanlışlıkla gittiğini nasıl kanıtlayacak?


Son olarak da bir filmden alıntı yapalım:
"a building is a symbol, as is the act of destroying it. symbols are given power by people. a symbol, in and of itself is powerless, but with enough people behind it, blowing up a building can change the world."

"bina sadece bir sembol, onu havaya uçurma eyleminin olduğu gibi. Sembollere gücünü insnalar verir. Yalnız başına bir sembol hiçbirşeydir, fakat arkasında yeterince insan olursa bir binayı havaya uçurmak; Dünyayı değiştirebilir"

V for Vendeta

Görüşler

0
bm
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5687321.asp
0
sefalet
Gündem bizim tartışmaya başlamamızdan çok önce ortaya çıktığı için epey söylenmiş söz var.Bunlardan bazılarına bakmak için burayı tavsiye ederim.Ayrıca şöyle bir çalışma da konuya dolaylı ilgisi nedeniyle okunabilir.
0
robertosmix
Maalesef toplumumuzun ve medyamızın alacak daha çok yolu var. Hatırlatırım, iki tane alakasız genç bir kızı öldürdü, sonra da satanist diye suçlandı diye, tüm Türkiye seferber olup Satanist avına çıkmıştı. Sonra da siyah giyiyor diye çoluğu çocuğu karakola toplayıp döven polisler her tarafta koşturmaya başladı. Ofisleri, stüdyoları dağıtılan, sokak ortasında dövülen müzisyenler halen gözlerimin önünde.

Şimdi de benzer şeyler söz konusu. Genelde her erişkinin bilgisayarında yada CD'lerinin arasında bulunması normal olan erotik yada pornografik içerikli filmlere yada görüntülere el koyan polisler, "aha bu kız küçük gibi görünüyo" deyip paldır küldür ev sahibini karakola götürüyor, çevresindeki saygınlığını karalıyor, büyük bir suç işliyor.

En başta belirttiğim örnekteki gibi "cadı avı" konseptindeki (avrupa sanırım bunu ortaçağda bırakmıştı) bu yaklaşımların yaşandığı dönemler, sevmediklerinizi polise bildirip, "bu satanist, şu da çocuk pornocusu" diyebilirsiniz. Mutlaka işe yarayacaktır.Nihayetinde burası Türkiye. Fark burada.
0
elrond
Su anda yani 28.12.2006 20:33 itibari ile Milliyet adlı gazetenin ana sayfasından haber başlıkları:

- Büyük ayıba büyük baskın (Ç.P.' dan gözaltına alınan doktorlar.
- Tecavuz soruşturması (video)
- 5 yıldızlı otelde cinayet
- Hemşireye SEX Şantajı (Cep Video vakası)
- Porno söylentisi çıldırttı (Karısı pornoda oynuyor söylentisi ile kadının kafasına balta ile vuran baltanın haberi)
- Kadınlar daha çok aldatır (Durex' in araştırması)

Bu durum kibar tabiri ile histeri olarak tanımlanabilir. Her toplumda -hayvanlar dahil- sapkınlıklar vardır. Ancak bu durum normal hayatınızın her anında (gazetede, cep telefonuna gelen haber mesajında, eş dost toplantısında, TV de Internette..) karşınıza çıkarsa bir süre sonra bu sapkınlık normal olarak algılanmaya başlanır.

Turkiye toplumu sapıtmıştır olay bu kadar basittir ve bu aşamaya gelmiş bir toplum sosyolojisi/psikolojisi yasalar ile onarılamaz.
Sadece onarmaya çalışıyoruz rolu oynanarak rant elde edilir. Bu rant bir yazılım satmak olabilir,tiraj olabilir, devletin fişleme yollarını açmasına bahane olabilir, vs olabilir.

V For Vendetta süper bir örnekti.
0
sefalet
Basının elle tutulacak tarafı kalmamış durumda.Yavru köpekleri torbalara koyup sonra tecavüz edenlerden tutun daha bir kaç gün önce bir gazetenin maltepe çevresinde işlenen hırsızlık ve tecavüz olaylarını neredeyse tüm ayrıntıları ile anlatması pek çok tepkiye sebep oldu.Tüm bunların içinde kaçı doğru haber kaçı yanlış onu bilmenin de garantisi yok, çünkü haberi yapanların yaklaşımı haberin doğruluğu ile uzaktan yakından ilgili değil.
0
bm
Bir de su var, 70 kusur milyon insan yasiyor bu memlekette. Ustelik tam bu islerin olacagi yaslarda olanlar gittikce artiyor (bizim nufus yapimizda bir siskinlik yeni yeni aile kontrolunun disinda azacak yaslara geliyor [1]). Bu 'ilginc' cinsellik iceren haberler icin. Cocuk pornosu isinde, belli ki disarida bir takim sunucular basilmis erisim loglari bizim polise verilmis. Bizim polis de her gun bir iki kisiyi iceri alip basina haber veriyor. Bunlari ust uste koyunca, ille de 'millet sapiklasti' diye birsey cikartmak gerekmedigini dusunuyorum. Ozellikle isin icinde normal porno, kumar ve. katip ahlak bekciligine soyunmak pesinde olan bir idare ve diger netameli mevzularda firsat bulursa herseye bakmak isteyen bir emniyet/istihbarat teskilati olunca bu haberlere biraz suphe ile bakmak lazim belki.

[1] http://www.census.gov/cgi-bin/ipc/idbpyrs.pl?cty=TU&out=d&ymax=300
0
rafet
Bence de tamamen kotu niyet var.Suclarda nomalin
disinda bir artis oldugunu da zannetmiyorum, sadece
bazi haberleri halkin gozune gozune sokuyorlar
(baska yerine sokmalarindan iyidir diye dusunenelere...
.ama asil niyetleri o zaten) ve
bu arada Kibrisi cumhurbaskanligi secimlerini..hayat pahaliligini isssizligin artisini unutturmak ya da en azindan ilgileri, dikkatleri zayiflatmak istiyorlar ve
elbette ki bu firsatla ozel hayat falan dinlemeyip
(ama bu adamlar her nedense ozel mulkiyete cok
saygilidirlar, nasil oluyorsa) polis devletine
dogru adimlar atmak istiyorlar.yumusak adimlarla.

0
basturk
Efendim câhilliğimi mazur görünüz.
Çocuk p.ornosu vb. zaten yasaktır ve bir vahşettir.
Tamam bunu sormaya bile gerek görmüyorum.
Ama merak ettiğim bir şey var.
Umumî olmamak şartıyla p.rnografik ve er.tik yayınlar da yasak mıdır?
Ayıp bir şey midir?
Burası bir yorum yeri, farkındayım ama sorabileceğim başka bir yer bulamadım, kusura bakmayınız.
0
selam
Bilişim suçları kapsamında çocuk veya büyük pornografisi şeklinde bir ayrım yapılmadığından bütün pornografik yayınlar yasaklanmış durumdadır.
http://www.ankara.pol.tr/html/bilisim/bkapsam.php

Türkiye sınırları içerisinde pornografik içeriğin oluşturulması yasaktır.

Diğer yayın araçları ile pornografik ve erotik içeriğin sunulması ile ilgili bir bilgim yok.
0
sefalet
Bir şeyin ayıp olup olmaması ile yasak veya yasak olmaması ayrı konular biraz.Ayıp göreceli, yani öznel bir kavram.Sorduğunuz sorunun cevabı neyin yasak olmasından bahsettiğimize göre değişebilir.Yayınlamak mı, satmak mı, göstermek mi, bulundurmak mı, genelağdan izlemek mi, ilgili sitelere girmek mi vb. ayrıntılara göre cevap değişir.Bizim yasaya göre toplumun "ar ve haya" (töre) duygularını incitmemesi gerekli ama bu kavramların nesnel bir karşılığını vermek zor.O yüzden parkta el ele tutuşan çiftten, yetişkin pornosu izlemeye kadar işin çekilebilme imkanı tanınmış.

Bunun yanında ilginç bir nokta var ki, son zamanlarda üstüne gidilen olayların çoğunluğunda amaç ilk olarak çocuk pornosuna darbe vurmak.Arada masumlar da kaynıyordur herhalde.Polisin herhangi bir kişinin, çocuk pornosu içerikli bir siteye eriştiğinin tespitini yapması halinde, o kişiyi çok çeşitli yöntemler ile izleme yetkisine sahip.Kullandığı ağdan e-postalarına kadar ve gerekli izin çıkarılır ya da hakim karar verirse, bilgisayarına kadar fiziken el konup, inceleme yapılabilir.Bu geniş yetkileri yetişkin pornosu için de yapmak isteyenler var ama yasaya göre mümkün olmasına rağmen resmi olmayan bir görmezden gelme durumu da yok değil.Bu durum, para karşılığı fuhuş yapmanın yasak olmasına rağmen, memleketin hastane olmayan yerlerinde genelevlerin olması ile benzeşmektedir.Yok saymaya rağmen vergiye bağlama sistemi kısaca.

Bu arabanın tekerleği pek çok kez patlayacak ama nerde ve kime, zaman gçsterecek.Hukuğun üstün kılınmasının amaç edinildiği memleketlerde yasaları, ikilemler ve çelişkiler doğracak şekilde düzenlememeye özen gösterirler.Ama biz günü kurtarmak adına işleri arap saçına döndürme alışkanlığına sahibiz orası ayrı.
0
sefalet
Bunlara ek olarak yaş sınırının sorunuza etkisini de belirtmek isterim.Yetişkin porno eserleri basın ve yayın yolu ile ya da birebir şekilde bir çocuğa göstermek (-18 yaş) suçtur.Basın ve yayın olayına şifreli kanallar da girmekteymiş (güyya).Porno, yasaya göre ancak özel izinli "sexshop" ve benzeri yerlerde satılabilir.Yani satılamaz ve alınamaz değil.Dolayısı ile yetişkin pornosu bulundurmak suç kapsamı içine girmiyor görünüyor.

Yeni yasanın ilgili 226. maddesi:

MÜSTEHCENLİK
Madde 226 - (1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.
0
bm
Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(vurgu benden)

O zaman herhalde bu gazatelerde tutuklandi filan denen insanlar bu goruntuleri 'ulkeye soktu' diye tutuklaniyor. Bir suru garip Japon animesi var, onlar da dahil mi bu ise acaba? (Porno animesine ne deniyor bilmiyorum, meraklilari yazsin lutfen). Porno veya degil Japonlar genelde insanlari oyle cekik gozlu filan degil kocaman gozlu cocuk suratli ve sevimli ciziyorlar. Yukaridaki maddelerde 'soz'den de bahsedildigine gore, belli ki gercek insanlarin yaptigi seyler degil cinsellige bulasan hayal urunu seyler de kapsama giriyor. Bu durumda cizgi film filana bakmak da herhalde bu sartlara uyuyor, degil mi? Dogru anladiysam, "biri yazmis biri okumus" "biri cizmis biri bakmis" durumlarinda ortada bir hakiki cinsel iliski olmamasina ragmen okuyan ve bakan suclu mu oluyor? Sadece bakmak degil, 'ulkeye sokmak' suc olduguna gore herhangi bir P2P programda yanlis birsey indirip bakmadan paylasan da teknik olarak suclu mu oluyor? (yazan cizen ulke disinda diye dusunuyorum).

0
sefalet
Haber metninde verdiğim hukuki inceleme yazısına göre Amerika'da aynı durum yaşanmış.Kanun içeriğinde önce her türlü eserde yani gerçek karakterlerin kullanılmadığı eserlerde bile çocuk istismarına yönelik yasak konmuş, fakat daha sonra anayasaya aykırı bulunarak kanun değiştirilmiş.Yani bir anime ya da farklı türde gerçek olmayan kurgusal eserlerde, çocuk pornografisi kullanımı suç kapsamında görünmüyor.Ama gerçek bir kişinin resimleri üzerinde oynayıp erotik ya da pornografik hale getirmek suç kabul ediliyor.

Bizim yeni yasada ise bu ayrıntıya girilmemiş ama bilimsel, edebi ve sanat eserlerinde suç değildir şeklinde bir tanım var.Bu tanım içinde yorumlanarak suç kapsamı dışında tutulabilir sanıyorum.Ama buna girmese bile aynı Amerikan anayasasına ters olduğu gibi bizim anayasamıza da ters düşmesi olası.Çünkü ortada madur olan "gerçek" bir kişi yok.
0
basturk
Cevaplar için teşekkür ediyorum.
Henüz ülkemizde elle tutulur bir düzenleme yok sanırım.
Bu konular ortalığa serilince aklıma takılmıştı; yetişkin p.rnografisinden büyük paralar kazanan bu kadar firma var iken ortada - v.vid, pr.vate vs. - bana biraz garip gelmişti bu insanların yasaları karşılarına alıp büyük paralar harcayıp, karşılığında bir şeyler beklemeleri.
Demek ki bu yasak sadece ülkemizde mevcut, bir de filipinlerde masturbasy.n yasak :)
İyi bayramlar...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Web Standartları ve Tarayıcılar

yuxel

Acid2 : tarayıcıların web standartlarına uyumunu test etmek için Web Standartları Projesi tarafından desteklenen küçük bir test sayfası.
Test tarayıcıların, HTML4, CSS1, PNG ve pek kullanılmayan Data URL desteğini deniyor .

Haber Grupları.... Haberiniz Olsun!!!

jazzy

Haber Gruplarının varlığından kaç kişi haberdar? Simois olmasa ben de olmayacaktım, ama sayesinde son 8 ayda haber grupları ile bayağı içli dışlı olmayı, dahası bunu bir alışkanlık ve yaşam tarzı yapmayı becerdim. (afferin internet sosyali bana, daha da düzensiz bir hayata bir adım daha...)

Bilimsel Kaynakları Taramak İçin Arama Motoru: SCIRUS

FZ

Evet, %99.999 Google kullanırız ama daha spesifik ve bilimsel bilgi içeren arama tarama gerektiğinde http://www.scirus.com adresine bakmakta fayda var. Gayet güzel bir arayüz, sade ama etkili bir işlevsellik sunuyor.

Web sitelerinde veya bilimsel dergilerde ayrı ayrı arama da yapabiliyorsunuz ayrıca arama motorunun arama daraltmak için sağ tarafta sunduğu ipuçları da gayet anlamlı.

Gittikçe çöplüğe dönen Internet ortamında kaliteli bilgiye erişmek için güzel bir araç ve katkıda bulunan bilimadamlarının da bundaki payı azımsanacak gibi değil. Taranan kaynaklar arasında MEDLINE, ScienceDirect, ArXiv.org, CogPrints, NASA, Mathematics Preprint Server ve Computer Science Preprint Server da var.

Gevşek İçerik Problemi!

sundance

Sanırım hepiniz son zamanlarda oldukça popülerleşen PokeImam, Karate Kamil vs. gibi Flash Çizgi filmlerinin sayılarındaki artışın farkındasınız.

Görüntülere, kamera hareketlerine vs. bakıldığında gerçekten emek harcanmış, keyifli ürünler var ortada. Fakat içerik 8 yaşında bir ilkokul çocuğunun kurgusundan daha maharetli değil.

İşin ilginç yanı bu trend bu şekilde de devam edeceğe benziyor. Yapılan bütün espriler, magandalar, sümkürme, geğirme, kadınlara taciz vs. üstüne. Peki sadece bunları mı yapabiliriz ?

Tıklayınca bir insanın doyduğu Ey Dünya!

anonim

"Eğer yüz insan doyuramıyorsanız bari birini doyurun" demiş Rahibe Teresa.

Sadece tıklıyorsunuz sarı kutuya, o kadar. Size herhangi bir huzur veya bir şeyler yapmış olma hissi duyacağınızı garanti etmiyorum. Ama böyle bir şey varken tıklamamak da duyarsızlık olur herhalde.

Hangisi daha garip karara varamadım; bir sarı kutuya tıklayınca aç bir insanın doyması mı, yoksa bu kadar aç insanın var olduğu gerçeği mi?

http://www.thehungersite.com