Hassas Konulardaki Yasak Sansür Değildir

0
ersin2k
‘Youtube, Türkiye için üretmeli’

Youtube ve ekşi sözlük gibi sitelerin ardından, dünya genelinde iki milyonun üzerinde üyesi olan blogger.com ile blogspot.com'a erişimin mahkeme kararıyla engellenmesini değerlendiren Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, "Hassas konulardaki yasak sansür değildir" dedi
Acarer, kapatma konusunda, kurumun masraftan kaçınmasının etkili olduğu iddialarını reddetti. Acarer, "Teknik olarak, sadece ilgili videonun yasaklanması mümkün değil mi?" diye sorulunca, "Bu çok zor. Bunun çözümü internet sitesinin o ülkeye özgü kopya üretmesiyle olabilir. Youtube, bunu öteki ülkelerde yapıyor, Türkiye’de de yapabilir" dedi.



Kaynak : Milliyet Gazetesi

Görüşler

0
sz
"Çin'e özel Google gibi mi?" diye sormak isterdim.

"Siz, bizim koyunlaştıramadıklarımızdan mısınız?" diye bir soruyu
cevap olarak duyardım, herhalde...
0
sosgezbir
Sansürün her türlüsü yanlıştır.
0
ecder
Bu adamların anlamadığı bir konu var.

Diyelim ki birisi Türkiye aleyhine propaganda yaptı ya da şunun bunun hakkında atıp tuttu. Bunları Türkiye'den erişilmez kılmak sadece kendimizi bu konuda kör ve sağır bırakmak olur. Buna tepki verebilecek olan insanların tepki verememesine ya da verilecek tepkinin çok geç kalmasına sebep olabilir.

Hangisi daha etkili? 1 devletin, ülkenin vs. şunu kaldırın diye başvurusu mu yoksa milyonlarca insanın her gün içeriğiniz beni rencide ediyor diye e-posta, mektup, faks, telefon yağmuruyla bu içeriğe olanak sağlayanları kitlemesi mi?

Bir de nedense bu yasaklar çoğunlukla doğru, güzel ve gerçeğin değil çirkin, kötü ya da yalanın tarafında oluyor. :(
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye´de Bilim Teknoloji ve İnsani Gelişme Düzeyi

FZ

Gerçek bilimin değeri hatta göstergesi, kanımca, ondan türetilebilen buluş ve ürünlerdir. G.W.Leibniz

``Bu yazı Türkiye’de bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması, uygulanması ve ARGE çalışmaları konusunda atılan adımların kısa bir özetini çıkarmak, bununla ilişkili olarak Türkiye adresli (çıkışlı değil) bilimsel yayın sayısındaki artışa ilişkin son günlerdeki tartışmaları Türk insanının gelişimi ile ilişkilendirerek irdelemek için hazırlanmıştır. Burada anahtar sözcük "insan gelişimi"dir.

... Üstelik toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi (yayın sayıları Türkiye’nin altında olup ta atıf sayıları Türkiye’nin üstünde hatta iki katı olan ülkelerin sayısı azımsanmayacak düzeyde) ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması (bkz., CBT 832), aşağıda da gösterileceği üzere, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, endüstri ve üretimden kopuk, genelde ünvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir göstergesi.

... Küçük örneklemelerle yapılan çalışmalar bu yayınların ne değerde olduğunu ortaya koymakta. Örneğin, (elektrik, elektronik, haberleşme, bilgisayar ve benzeri dalları içeren) bilişim teknolojileri ve uygulamaları alanlarında uluslararası saygın dergilerin başında ABD’de basılan IEEE, İngiltere’de basılan IEE dergileri gelmekte. Bu dergilerde basılan Türkiye adresli toplam yayın sayısı son on yılda ortalama 50 civarında (bu 50 yayının da ortalama % 60’ı sadece Türk yazarlarınca, % 40’ı ise yurt dışı ortaklıklarla gerçeklenmekte). Gelişmiş ülkelerde istihdamın % 50'sinden fazlasını yaratan böyle bir alandaki yayınlarımızın toplamın sadece % 0.5 oluşturması çok düşündürücü ve yayınlarımızın ne kadar ülke gereksinimlerinden kopuk olduğunun iyi bir göstergesi.´´

Prof. Dr. Levent Sevgi ve Prof. Dr. Nejat İnce tarafından yazılmış olan bu önemli makalenin tam metnine buradan erişebilirsiniz.

Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Ocak 2004, Sayı: 879

Özel Sektör Bunu Yaparsa!

anonim

Bir haber sitesi köşe yazarı yarışması açmış. Yüksek katılımlı yarışmada yaşananlar, Türkçe içerikli yayın yapan ve bu alanda özel sektörün önemli bir parçası kabul edilen sitelerin teknik birikimleri konusunda acı bir gerçeği sergiliyor.

Korsana hayır, korsana evet - II

sundance

BBC'de yeralan habere göre dünyanın önde gelen müzik şirketlerinden Universal, dünya çapında CD fiyatlarını %30 oranında azaltacağını açıkladı.

Daha önce Fazlamesai olarak bu konuya değinmiş ve aslında müzik ve film şirketlerinin ne kadar yüksek kar marjlarıyla çalıştıklarından, özellikle CD'lerin sebepsizce yüksek fiyatlı olduğundan bahsetmiştik. Görülen o ki, Universal'ın bu kararını değerlendiren bağımsız uzmanlar da bu indirimi korsan medyalara borçlu olduğumuza karar vermişler. Kuro5hin'in detaylı yorumlarını okumanızı tavsiye ederim.

Milliyet'e göre telif hakkı ne demek?

mrtksn

Milliyet'teki haberleri okurken sağ tıkladığınızda fotoğraf ve metinlerin kopyalanamayacağına dair uyarı ile karşılaşırsınız. Bunun sebebinin telif hakları olduğunu tahmin etmek güç değil; peki Milliyet'in benim fotoğrafımı izin almaksızın kendininmiş gibi kullanması ve bir haberlerine yaptığım yorumun metnini resmin bana olduğunu belli etmeyecek şekilde değiştirmesi telif haklarına nekadar uygun?

Generalin Sözleri: Yazılımların Kaynak Kodlarına Giremiyoruz

FZ

"Aldığımız birçok silah sistemlerindeki yazılımların kaynak kodlarına giremediğimiz için, bu silahları arzu ettiğimiz hedeflere kullanmıyoruz."

"... dünyanın ek mükemmel elektronik harp sistemini alsanız bile; eğer ulusal yazılım kabiliyetine sahip değilseniz, bu sistem hiçbir şey ifade etmemektedir."

"Bu nedenle başta kritik sistemler olmak üzere, ulusal yazılım ve donanım konusunda hassas olmamız gerektiğine inanıyorum."

Gazeteci Murat Yetkin'in aktardığı sözler Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral Faruk Cömert tarafından 10-11 Mart tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen 'Gelişen Bilgi Teknolojisi ile Güvenlik Politikası ve Stratejileri Arasında Etkileşim ve Yönlendirme' sempozyumunun kapanışında yapılmış konuşmadan alınma. Haberin aslına ve devamına buradan erişebilirsiniz.