Cinsiyet ve bilgi toplumu

0
e2e
Silicon.com'da yer alan Women turned off by technology's 'geeky' image başlıklı habere göre kadınlar, teknoloji-bilişimin erkekler için olduğunu, kendilerinin buralarda hoş karşılanmayacağını düşünüyorlar. Devlet destekli olarak, İngiltere, İtalya, İrlanda, İsviçre ve Norveç'te yapılan "Cinsiyet ve bilgi toplumu" başlıklı, bilgi teknolojilerinde cinsiyetler arası köprü olma hedefini taşıyan rapora dayandırılan haberde, kadınlarda, teknolojiyle uğraşanların zamanının çoğunu yatak odalarında kodlarla uğraşmak ya da online oyunlar oynamakla geçiren antisosyal erkeklerin işi olduğu gibi bir kanı olduğu belirtiliyor.

Görüşler

0
sametc
tam beklediğimiz bir sonuc

kadınlar sosyal olmayı severler bence ondan asosyal olucaklarını ve en azından boyle sanılcakları icin ıyyyy diye yaklaşııyorlar bilgisayara

ama birde soyle birşey var: toplumda bilgisayarcı dediğinde asosyal tip olarak profilini cizerler senin her kim olursan ol.
0
FZ
Bence buradaki hatunlar `geek´lere kötü gözle bakmıyordur ;-)

http://linuxchix.org/

0
robertosmix
Doğruluk payı oldukça yüksek olsa gerek. Ben bilgisayarlarla meşgul olduğum ilk günden bu zamana kadar (yaklaşık 15 yıl) hiç meslektaşım (yazılım geliştirmeyle ilgilenen) bir bayan ile hiç tanışmadım. Bırakın tanışmayı, görmedim bile. Etrafımdaki bütün kadınlar, sadece mesleğimin adını biliyorlar. Ne yaptığım konusunda hiç bir fikirleri yok. Ve benim yaşadığım bu durum bir tesadüf olamaz. Eminim bir çoğumuz aynısını yaşıyoruz. Dolayısıyla bizleri kendi kafalarında antisosyal olarak nitelendirmeleri olası.Ki %99'umuz da öyle zaten.

Kadınlar ne ister? (Hollywood'a göre Freud'un ölmeden önce söylediği son sözdür) Kadınlar, sağlıklı bir erkeğe aşık olmak ister. Sonra onunla birleşip, çocuk yapmak ister. Ve sonrada yaşlanıp ölmek. Şüphesiz bu arada para kazanmak için bir meslekle meşgul olabilirler. Ama erkekler kadar mesleklerini sevebilirlermi? Sanmıyorum. Ben kadınları suçlamıyorum, bu onların güdüleri. Zaten böyle olmasalardı, insanlığın soyu çoktan tükenirdi. Eğer ortada yazılımcılar, techMania'lar, bilim adamları var ise bunlar iyi dna'lar seçen annelerin eserleridir.

Yüzü sivilceli, gözlüklü, spermleri artık ilerleyemeyen, antisosyal bir techmania kadına sempatik gelirse, sağlıksız doğan çocuk, belkide antisosyal topluluk için bir kayıp olabilir.

Peki ya antisosyal erkekler? Onların ihtiyaçları? Antisosyal bir erkek, evlenince, müthiş bir kısır döngüye düşüp kaybolur. Öyle ki ne tam bir baba olabilir, ne de tam bir antisosyal. Dolayısıyla ne ailesine faydalı olabiliyor nede teknoloji dünyasına.

İnanın bana bu dünya antisosyaller sayesinde dönüyor. (Kendimi saymıyorum :) ) Bütün bilimsel ve teknolojik devrimlere bakın, arkasında bir veya birkaç antisosyal kesin vardır.

Bence kadınlar da en doğrusunu yapıyorlar. Farkında olmadan insanlığın teknolojik açıdan evrimini hızlandırıyorlar. Her sağlıklı evlilik yeni bir antisosyal kazandırıyor bizlere. Ben kendilerini bu kanılarından dolayı tebrik ediyor, destekliyorum.






0
FZ
Kadınlar ne ister? (Hollywood'a göre Freud'un ölmeden önce söylediği son sözdür) Kadınlar, sağlıklı bir erkeğe aşık olmak ister. Sonra onunla birleşip, çocuk yapmak ister. Ve sonrada yaşlanıp ölmek. Şüphesiz bu arada para kazanmak için bir meslekle meşgul olabilirler. Ama erkekler kadar mesleklerini sevebilirlermi?

robertosmix arkadaşımız önemli sorular sormuş. Şimdi bazı kadınlara, yaptıklari işlere falan bakalım, buradaki liste sadece benim aklıma gelen birkaç isim, örnekler çoğaltılabilir:

Val Henson: Sun Microsystems´te, Solaris işletim sistemi için yeni bir dosya sistemi üzerinde çalışıyor. Boş zamanlarını GNU/Linux ``hacking´´ ile değerlendiriyor. Arkadaşları ile RFC detayları üzerine kurulu oyunlar oynamayı seviyor. Adresi: http://www.nmt.edu/~val/

Jennifer Vesperman: Yazılım geliştirici ve sistem yöneticisi. Boş vakitlerinde O´Reilly´ye makale yazıyor. Adresi: http://www.cyber.com.au/users/jenn/

Akkana Peck: C ve C++ kullanarak GNU/Linux programlamakla meşgul. Netscape´te çalışıyor. Bu aralar Mozilla yazılım geliştirme ile de ilgileniyor. Adresi:http://www.shallowsky.com/akkana.html

Amaya: Debian geliştiricilerinden. Adresleri: http://people.debian.org/~amaya/ ve http://www.amayita.com/ Amaya diye bir program duymuş muydunuz? İsmini nereden almış acaba? ;-)

Aysel Coşkun İşbilen: Matematik Mühendisi. 32 bitlik IBM 4381 üzerinde minimum dokümantasyon kullanarak DES algoritmasını assembler ile uyguladığı bitirme tezi ile mezun oldu. Konu ile ilgili haber: http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=326

Tabii bu kadınların ne kadar sosyal, ne kadar antisosyal olduklarını bilemeyeceğim (Val Henson´un antisosyal olması bana biraz zor (!) gibi görünüyor ;-)

Dediğim gibi yukarıdakiler sadece benim aklıma gelen, bir çırpıda Internet´te buluverdiğim örnekler. Daha uzun bir liste isteyenler araştırabilir ve bulabilir.

Bu arada Kontes Ada Lovelace, Charles Babbage´ın mekanik bilgisayarları için bilgisayar programları gerçekleştirmiş olan bir kadındı. ADA programlama dili ismini bu kadından alıyor.

Aklıma gelen bir başka örnek ise ben İTÜ Matematik Mühendisliği´nde eğitimime başladığımda bölümdeki tek kadın matematik profesörü olan Prof. Dr. Saadet Erbay. Erkek matematikçilerden aşağı kalır yanı olmayan, ödüllü bir bilim insanı. Bir başka örnek hem kişiliği hem de bilimsel çalışmaları ile pek çok kişiye örnek olarak gösterilebilecek Prof. Dr. Esin İnan.

Yüzü sivilceli, gözlüklü ve spermleri ilerlemeyen erkekler deyince aklıma gelenler ise Billy Joy, Donald E. Knuth gibi isimler.

Sahi, kadınlar gerçekten de bilgisayar problemlerini çözebilen, Internet konusunda kendilerini aydınlatan, evdeki cihazları kolayca tamir edebilen, yeni algoritmalar ve veriyapıları geliştiren erkekleri çekici bulmazlar mı acaba? ;-)
0
lifesdkver0_1
Sahi, kadınlar gerçekten de bilgisayar problemlerini çözebilen, Internet konusunda kendilerini aydınlatan, evdeki cihazları kolayca tamir edebilen, yeni algoritmalar ve veriyapıları geliştiren erkekleri çekici bulmazlar mı acaba? ;-)


Misal soyle [66.90.81.8] bir fiziksel gorunuslu OS [www.skyos.org] sahibi iseniz neden olmasin?
0
SHiBuMi
Bütün bir toplumu etkileyecek bir icata / gelişmeye / ilerlemeye imza etmiş birinin anti-sosyal olarak sınıflandırılması kocaman bir çelişki bence. Dünyayı toplumun genelinden farklı algıladığı için de bir insanın genlerinin sağlıksız olduğunu öne sürmek ya da spermlerinin kalitesiz olduğunu düşünmek ne kadar akla mantığa uygun o da bir soru işareti.

Allaha şükür ki yaşam senin bu yorumundaki kadar basmakalıp değil, kadınlar da senin kafanda canlandırdığın gibi basit çözümlenecek varlıklar değil :)
0
robertosmix
Bütün bir toplumu etkileyecek bir icata / gelişmeye / ilerlemeye imza etmiş birinin anti-sosyal olarak sınıflandırılması kocaman bir çelişki bence.

Burada, yanıldığınız çok önemli bir nokta var. Benim bahsettiğim antisosyaller, zaten toplumu etkilemek, dünyayı değiştirmek amacıyla antisosyal kimliğe bürünmüyor. Bu antisosyaller, kendi zevklerini tatmin etmek amacıyla, evlerine kapanıp aylarını ve yılların küçücük bir odada geçiriyorlar. Hangi büyük antisosyalden bahsederseniz bahsedin, kendisi dünyayı, toplumu değiştirmek amacıyla iş başına oturmamış birisidir. Sorarım size, Einstein çalıştığı standartlar enstitüsünde sabahlara kadar çalışırken, dünyayı değiştirmeyemi çalışıyordu, yoksa fizik sevgisinin bir kurbanımıydı? Yada Linus TORVALDS, bir çekirdek yazayımda milyonlara mal olsun diyemi oturum linux'a gönül verdi, yoksa sadece kendi zevklerinin mi peşinden gidiyordu?

Dünyayı toplumun genelinden farklı algıladığı için de bir insanın genlerinin sağlıksız olduğunu öne sürmek ya da spermlerinin kalitesiz olduğunu düşünmek ne kadar akla mantığa uygun o da bir soru işareti.

Dünyayı farklı algıladığından dolayı antisosyali sağlıksız olarak ifade etmiyorum ben zaten. Ben antisosyali, düzensiz yaşadığı için, kaslarını hareket ettirmekten çok beynini çalıştırdığı için, sağlığından önce işini düşündüğü için sağlıksız olarak nitelendiriyorum.

Allaha şükür ki yaşam senin bu yorumundaki kadar basmakalıp değil, kadınlar da senin kafanda canlandırdığın gibi basit çözümlenecek varlıklar değil :)

Ben yaşamdan bahsetmedim ki zaten, kadınlardan bahsettim .Kadınları yaşam olarak algılamandan dolayıda ben sorumlu değilim. Kaldı ki ben kadınları tamamen çözümleme gibi bir konuya hiç girmedim, sadece haberde bahsedilen kanının nedenleri araştırdım.



0
SHiBuMi
Bütün bir toplumu etkileyecek bir icata / gelişmeye / ilerlemeye imza etmiş birinin anti-sosyal olarak sınıflandırılması kocaman bir çelişki bence. Dünyayı toplumun genelinden farklı algıladığı için de bir insanın genlerinin sağlıksız olduğunu öne sürmek ya da spermlerinin kalitesiz olduğunu düşünmek ne kadar akla mantığa uygun o da bir soru işareti.

Allaha şükür ki yaşam senin bu yorumundaki kadar basmakalıp değil, kadınlar da senin kafanda canlandırdığın gibi basit çözümlenecek varlıklar değil :)
0
malkocoglu_2
Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten kitabında göre, erkekler halen avcı (hunter-gatherer) özelliklerini koruyorlar. Kadınlarda bakan, büyüten, kollayan, koruyan özelliklerini... Bu yüzden GÜÇ peşinde koşmak, erkeklerin meyillendiği bir şey, MUTABAKAT oluşturma, birlik, beraberlik, sosyal özellikler hanımlara göre.

Bir bilimcinin kimyasında iki şey var, merak ve güç edinme arzusu. Temel bilimciler meraklı, ve bilmek istiyorlar, mühendisler (doğa üzerinde) güç edinmeye istiyorlar.

Hanımlar bu yüzden temel bilimlere daha çok ilgi gösterir zannediyorum, mühendislikde de, güç edinme isteği yüzünden erkeklerin çoğunlukta oldugu bir alan olacaktir.

Pur mühendislik okuluna giden biri olarak üzülerek söylüyorum! :) Okulumuzda hanımların sayısı %10 civarındaydı, ve "daha düzelme var" dendiği son zamanda %12 olmus!

Bir ek daha: Yeni bir araştırmaya göre, cinsiyetler arasinda daha doğuştan farklılıklar var. Bir kız cocugu, bebekken yüzlere daha fazla bakarken, erkek çocuğu makinalar, aletler ve cisimlere bakmaya daha fazla zaman harcıyor.
0
e2e
Bilişim, bilim, teknoloji vs. eğer gerçekten insanlığın bu alanlarda gelişmesini istiyorsak kadınları bu alanlara kazanmanın yollarını aramak, bunlar üzerine kafa yormaktan başka çaremiz yok. Hala kız çocuklarını okula dahi göndermeme gibi şeylerin yaşandığı bir ülkede yaşadığımız düşünülürse kadınların bunu tek başlarına aşmalarını beklemenin bize hiçbir katkısı olmayacak.

Antisosyallik bilişimlerle uğraşan birçok insan için bir tercih değil zorunluluk meselesi bence. Tabii bilinçli olarak böyle bir tercih yapanlar da var. Ama kendi çalışmalarını sosyal aktiviteleriyle birlikte yürütebilecek biri için antisosyallik onaylanabilir bir durum olmamalı. Bu noktada bilişimle uğraşan insan sayısı ne kadar fazla olursa bizlere düşecek yük miktarı da o kadar az olacaktır diye düşünüyorum. O yüzden her alanda olduğu gibi bu alanda da kadınları kazanmak olmazsa olmazımız.

Kadınları neredeyse birer "kuluçka makinası"na indirgeyen, "aman uzak dursunlar"cı görüşler içinse açıkçası söyleyecek bir şey bulamıyorum. Eh yani!
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Eskişehir'de Yazılım Üssü İçin İlk Adım

FZ

1971 yılından bu yana Türkiye’nin bilişim uygulamalarını daha çağdaş bir düzeye taşıyarak toplumsal fayda yaratmayı hedefleyen Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) Eskişehir Şubesi, kenti Türkiye’nin ve Avrupa’nın bilişim merkezi haline getirme hedefi doğrultusunda Eskişehir Valiliği ve KOSGEB ile işbirliği yaptı. Bu işbirliğinin sonucunda, 15 Şubat günü taraflar arasında Eskişehir Yazılım Üssü’nün kurulması için bir ön protokol imzalandı.

Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı Uğur Akkuş, KOSGEB Başkanı Erkan Gürkan ve Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı tarafından imzalanan ön protokole göre, Eskişehir’de sadece yazılım Ar-Ge ve ihracatına yönelik faaliyet göstermek isteyen KOBİ’ler, genç girişimciler ve çok uluslu büyük firmalar için bir yazılım üssü kurulacak. Ancak çok uluslu firmaların üsten yararlanabilmeleri için, Eskişehir’e doğrudan yatırım yaparak, ürünün Türkiye’de üretildiğini ve geliştirildiğini belirtmeleri, geliştirilen ürünün ihracatını Türkiye üzerinden yapmaları, personelin en az %30’unu Eskişehir’den istihdam etmeleri, yeterli yetişmiş insan kaynağı bulunmaması halinde eğitim vermeleri gerekecek. Bu sayede, çok uluslu yabancı firmalar aracılığıyla da Türkiye’nin tanıtımına, ekonomik kalkınmasına ve bilgi toplumuna dönüşmesine katkı sağlanmış olacak.

Kaynak: http://www.eskisehir.tbd.org.tr

Yazılımcılara Devlet Teşviği Geliyor

FZ

"Ben yazılım projesi yapacağım" diyen kişiye devlet karşılıksız 100 bin YTL verecek...

Habertürk teknoloji editörü Selin Canik'e konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım teşviğin nasıl işleyeceğini şöyle anlattı:

Cox Communications da MySQL Kullanmaya Başladı

acemi_

ABD'nin en büyük dördüncü kablo TV firması Cox Communications, veri ambarı uygulamasının büyük bir kısmında MySQL kullanmaya başladı. Bu uygulama, gelecekle ilgili iş kararlarının alınmasında ve müşteri memnuniyetinin sağlanmasında önemli rol üstleniyorlar.

Birlikte çalışan 27 sunucu üzerine kurulu veritabanı uygulamasında, 3600 MySQL tablosu bulunmakta. Şu an 2 milyar kaydın yer aldığı veritabanına, her iki saatte bir 4 milyon yeni kayıt ekleniyor.

HP Türkiye´de üretim için hazırlanıyor

FZ

Bilgisayar şirketi HewlettPackard'ın (HP) Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, "Türkiye'de üretim yapmayı düşünüyoruz, bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz" dedi.

Tulga, Türkiye'nin ekonomik büyüklük bakımından dünyada 20'nci sırada bulunan önemli bir ülke olduğuna dikkati çekti. Şahin Tulga, HP'nin bu önemli potansiyeli daha iyi değerlendirmek için, yüzde 100 yabancı sermaye ile üretim yapmayı düşündüğünü belirtti. Çok büyük bir potansiyele sahip olan Türkiye'de var olmak ve bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek için üretimin gerekli olduğunu vurgulayan genel müdür Tulga, şöyle konuştu: "Türkiye'de üretimimiz yok. Ancak üretim yapabilmek için çalışmalara başladık. Bu konuda Devlet Bakanı Ali Babacan ile görüşerek ilk önemli adımı gerçekleştirdik. Yüzde 100 yabancı sermaye getirerek, üretim yapmayı düşünüyoruz."

Kaynak: Radikal Gazetesi

Şimdide elektronik bomba korkusu sardı..(EMP)

kuzen

DIŞ HABERLER SERVİSİNDEN... ABD'nin gelecek yıl deneyeceği "EBomb", yani eletromekanik bomba, aklın sınırlarını bile zorlayacak kadar büyük felaketlere yol açabilecek. Her şey bir göz kırpması kadar kısa bir zaman içinde olup bitecek. Evinin içinde kendi halinde oturan biri önce uzaktan keskin bir çatırtı duyacak. Muhtemelen bu sesi bir şimşek veya yıldırım sanacak. Ama o bunları düşünene kadar, uygar dünya en az 200 yıl önceye, elektriğin henüz keşfedilmediği yarı karanlık dönemlere geri dönecek.