Bu Sinyal Uzaylılardan Olabilir mi? :)

0
malkocoglu_2
New Scientist adlı dergiye göre uzayın derinliklerinden gelen açıklanmamış bir radyo sinyali "bir başka gezegendeki uzaylı komşulardan geliyor olabilir". Bu potansiyel iletişim sinyalleri, çoğunluğa tanıdık gelebilecek SETI@Home projesi tarafından yakalandı. SETI@Home, gönüllülerin bilgisayarında screensaver yerine boş zamanlarında sayısal analiz yapmasına imkan veren ve böylece uzaydan gelen sinyal verisini tarayan bir makina haline getirmektedir.

Yahoo! News

Meraklısı için SETI@Home, Fast Fourier Transform denen bir uygulamalı matematik tekniğini kullanıyor.
SETI FFT

Görüşler

0
FZ
15 yıldır için dışım bilgisayar, bir gün olsun şu alet bana bakıp, ``şşşt, Neo, uyan olum kekliyorlar seni, bildiğin gibi değil bak süper şahane ortamlara giricez´´ demedi.

Yıllardır bilimkurgu okuyorum, seyrediyorum, her türlüsünü, ilaç için bi tane uzay gemisi, bi tane ``mesac´´ gelmedi allah için!

Yok arkadaş ben ümidi kestim. Hayat çok sıkıcı. Bu gezegende heyecan namına insanların başına gelebilecek maksimum şey ya kan revan içinde savaş, ya çok zengin olmak, ya işte birileri için işletim sistemi yazmak falan. Ama yani işte hep belli bir çerçeve içinde. Evrenin temellerine dair öyle enteresan bir keşif olduğu filan yok. En fazla teknoloji gelişiyor hepi topu bu. 1 günde kat ettiğin yolu 1 saatte kat edersin, nedir ki. Daha küçük daha hızlı bilgisayar filan yaparsın. Sevdiğin insanı odanın ortasına hologram olarak üç boyutlu şekilde odanın ortasına yansıtırsın, ee? Çok mu enteresan?

Uzaylılar? Pek sanmıyorum. Bence çok ``insanmerkezli´´ bakıyoruz. ``Hayat´´ dediğimiz şey ``canlı´´ dediğimiz şey sadece bu gezegende gördüklerimizle sınırlı. Öyle bir zekâ ve yaşam formu olabilir ki biz onu görsek bile onun canlı ve zeki olduğunu anlamayabiliriz. Bkz. Solaris.

Yok eğer ben yanılıyorsam, hakikaten birileri bir sinyal filan yolluyorsa evet işte o zaman macera başlıyor demektir ama dediğim gibi kendi yaşam sürecimde gerçek anlamda beni şaşırtabilecek şeyle karşılaşabileceğimi sanmıyorum.
0
malkocoglu_2
||Yok arkadaş ben ümidi kestim. Hayat çok sıkıcı.
||Bu gezegende heyecan namına insanların başına
||gelebilecek maksimum şey ya kan revan içinde

Belki de i$ler dunya yuzeyinde kotu gidince, uzay kesifleri ve ondan destekli bilim kurgusal dusunceler artiyor. Bir kacis durumu oluyor yani..

||savaş, ya çok zengin olmak, ya işte birileri için
||işletim sistemi yazmak falan. Ama yani işte hep
||belli bir çerçeve içinde. Evrenin temellerine dair ||öyle enteresan bir keşif olduğu filan yok. En fazla

Bir soz var: Bilim "ne oldugunu" soyler, "niye" oldugunu soylemez. Niye sorusu, dinlere ait bir soru galiba.

||teknoloji gelişiyor hepi topu bu. 1 günde kat
||ettiğin yolu 1 saatte kat edersin, nedir ki. Daha

Ama bunlar zevkli seyler. :)

Islam'da bir hiyerarsi vardir, soyle gider: Tanri ==> Insan ==> Tabiat. Tabiatin efendisiyiz, ya da teolojik anlatimla, Tanri'nin yeryuzundeki halifesiyiz. Bu halife olarak buldugumuz yeni seyler, teoremler, muhendislik iyilestirmeleri ile tabiatin guclerini "emrimize" alip kendi yararimiz icin kullanmamiza yariyor.

Eger hayat oyunsa ve bir kendini gelistirme, ogrenme, vs. yeriyse, tabiattaki duzenden ogrenip sonra onu kullanarak bir amac icin kullanma, insana "hayatta kalma" gudusu bakimindan bir tatminlik yaratir. Hatta baskalarinin hayatta kalabilmesi icin yapilan buluslar, daha da bir tatli olabilir. X yapay ogrenim algoritmalari ile o devasa DNA verisi icinde bir tekrar kalibi bulupta, amansiz bir hastaligi tedavi eden birini dusunun. Bu tatmin edici bir durum degil midir?

||küçük daha hızlı bilgisayar filan yaparsın.
||Sevdiğin insanı odanın ortasına hologram olarak
||üç boyutlu şekilde odanın ortasına yansıtırsın,
||ee? Çok mu enteresan?

Enteresan hakikaten. :)
0
FZ
Şöyle söyleyeyim:

Maxwell´den, Faraday´dan öncesi ve sonrası farklıdır, sonrası enteresandır. Dünyaya bakışı değiştirmiştir.

Dünyanın dümdüz olmadığını, uzayı, güneşi, gezegenleri, bu tür bir sistem içinde olduğumuz keşif öncesi vardır, sonrası vardır, sonrası enteresandır, tüm hayata bakışı değiştirmiştir.

Einstein´dan öncesi sonrası vardır, sonrası çok enteresandır insanlara daha önce ``bilmedikleri´´ kavramlarla karşılaşmışlardır. Tüm evrene bakış değişmiştir.

Kuantum mekaniği öncesi ve sonrası farklıdır, yine yepyeni kavramlar gelmiştir tüm evrene, hayata, vs. bakış değişmiştir, tartışmaya yol açmıştır.

Bunlarla kıyaslandığında bir algoritmayı bir veri dizisine uygulayıp hastalık iyileştirmek evet dramatik etkileri olabilir ama prensip itibari ile hayata bakışımı değiştirmez, daha önce de bir sürü hastalık iyileştirdik. Tabii ki tatmin edicidir ama tüm evrene, insanın evrendeki konumuna bakışı değiştirmez.

Odamın ortasında ucuza hologram yaratan bir sistemi, bir bilgisayarı bana vermeleri evet belki beni sevindirir ama çok fazla şaşırtmadığı gibi yine evrene dair bakışımda en ufak bir değişikliğe yol açmaz.

Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum, kast ettiğim yukarıda belirttiğim türden ciddi düşünce değişikliklerine yol açan şeyler ve evet, hakikaten ``orada bir yerde´´ zeki bir yaşam formu var da bize bir sinyal yolluyorsa işte ben önemli gelişme diye buna derim ;-) Derim çünkü pek çok yeniden düşünmeye zorlar bizi ve belki yepyeni kavramları üretmek zorunda kalırız, bizden önce yaşamış olan hiçkimsenin hayal dahi edememiş olduğu kavramları.
0
mentat
depresyondasin, cukulata ye!
0
malkocoglu_2

Anliyorum. Bir farkettigim ortak noktayi belirteyim yanliz, bahsettiginiz konularin cogu fizik ile alakali. Dunyani isleyisi bakimindan da fizigin once incelenmis raslanti degil, etrafimiza bakinca ilk once fizik goruyoruz, ve kuramlar once etrafta gorulen ile basliyor. NP-tam'lik, sayilar teorisi, YZ gibi pur matematige dayanan seyler de cok onemli, oyle olmadigini ima ettiginizi soylemiyorum, yanlis anlasilmasin.

[Yakinma] Niye fizikciler daha cok sukse kazaniyorlar kardesim.. (koftehorlar!) :) ... Atom bombasi sayesinde herhalde? Hmm.. Bir YZ arastirmacisi dikkat kazanmak icin ne yapmali? Terminator mu insa etmek lazim? Ya da Hasan SLX diyelim. Onlari da gorecegiz insallah.

Tabii burada fizige bir sapka cikartmak ta isterim; Cunku bazi soyut matematik fikirlerinin fizikten ciktigi da gercektir (bazi matematikciler dogal bilimlere borclu oldularini kabul etmeyebilirler, ama oyledir). Su meshur Fourier Transformu, bir ipin saliniminin model formulunun, soyut matematige de etkisi olacagi bir sey oldugunun farkedilmesi ile kesfedilmistir.

General Osman Pamukoglu'nin dedigi gibi, "her fikrin, kavramin asli dogada vardir". Bunu bir "buyuk bulus" askeri taktigin tilkinin uyguladigi strateji ile ayni oldugunu farkederek soylemistir.

Bilim icin de ne kadar gecerli bu.

Nereden nereye geldik.

0
cadas
Sanirim, Aydinlanma'nin etkilerinden birisi de insanin elestirel dusuncesindeki buyuk genisleme. Yani, insan artik su soruyla daha cok ugrasiyor, ben(bir insan olarak) nereye kadar dusunebilirim? Bu evren bana daha ne tur surprizler yapabilir? Boyle dusunurken ne hatalar yapiyor olabilirim?

Ornegin diyoruz ki, iste uzaylilar ortaya cikabilir, yeni yasam formlari cikabilir ve bunlar bizi soyle soyle etkileyebilir. Ya da iste iletisim su noktalara gelebilir, insanlar birbirleri ile beyin dalgalari uzerinden haberlesebilir, butun araci aletler kaldirilabilir vb. vb.

Bu noktada, eger bir gun uzaylilarla karsilasirsak bircogumuz sasirmayabilir bile. (Su haber ne kadar heyecanlandirdi ki bizi?)

Sanirim yasadigimiz cagin insani, diger caglarin insanlarindan en belirgin bu sekilde ayrilabilir: Biz, sasirmiyoruz.
0
abakana
Ortalığı biraz daha bulandırmak için gelecekte bir veledin gecmişe dönük radyo sinyalleri yolladığı fikrini ortaya atalim :)

Sivrisineğin kanadındaki mucizeyi arayan arkadaşlar yakında bu sinyallerdeki mucize hakkında da "yazmaya" başlarlar :p
0
Challenger
Bence sen de Frekans' ın etkisinde kalmışsın.
0
abakana
Sonunda benide çözen biri bulundu :))
0
Challenger
Fazlamesai: Eve gitsem de birini çözsem diyenlerin sitesi.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkler Uzaya Gidiyor

FZ

"ATA-1: Sivil, Barışçıl ve Bilimsel Amaçlı Bir Fırlatma Aracı İçin Sistem Tasarımı"

Yanlış okumadınız, İTÜ, ODTÜ, BÜ, Bilkent Ü., Dokuz Eylül Ü., Ankara Ü., Çukurova Ü. gibi üniversitelerimizden bir grup gencin oluşturduğu SpaceTurk grubunun hedefi TÜBİTAK ile tüm Türkiye'den aldıkları ve alacakları destekle 2007 yılının 30 Ağustos sabahı ateşleme düğmesine basmak ve yerden yaklaşık 500 km. yükseklikteki yörüngeye bir uyduyu yerleştirmek.

Uzay Mekiği Maceraları

SHiBuMi

Geçen gün Discovery Channel'de 1984-1994 döneminde NASA tarafından başlatılan ve sonra Avrupa Uzay Ajansı ile ortaklaşa devam ettirilen "Space Game" isimli projenin belgeselini seyrettim. Proje 1984 yılında o dönemin Amerika Başkanı Reagan tarafından yapılan bir konuşma ile başlatılıyor. Reagan'ın çok önemli bir sözü var: "Amerika, her zaman olduğu gibi uzay yarışında birinciliğini koruyacaktır. Bu amaçla Uzay Oyunu projemize start veriyoruz. Biz hep birinci kalacağız, çünkü biz özgürüz."

Felaketin uydu görüntüleri

shiftdelete

Amerika'da yaşanan Katrina felaketinin görüntüleri interaktif olarak yayınlanmaya başladı. Uydu görüntülerini Flash Player yüklü bir tarayıcıdan izlemeniz mümkün. 1355 KB'lik bir yüklemeden sonra dilediğiniz gibi yakınlaştırma yapabiliyorsunuz. Sokak ve caddeleri görmeniz mümkün.

Sound of Silence

parsifal

Uluslararası bir uzay araştırmaları ekibi, 2007'de Fransızlar tarafından Mars'a gönderilecek uzay aracıyla birlikte Mars'a bir mikrofon göndereceklerini açıkladılar.
Bundan önce 1999 Aralık ayında Amerikan Hükümeti'nin Mars uçuşunda da yollanmış olmasına rağmen bilindiği üzere uzay aracı yoldayken bir daha haber alınmamak suretiyle kaybolmuş ve 100.000 USD'lık mikrofon da araçla birlikte yok olmuştu.
Görev süresince her türlü sese karşı duyarlı olan mikrofonun yanında, düşük frekans sesleri de alabilmesi için de bir alıcı bulunacak.
www.space.com

Meteor Tavanı Delip Koltuğa Düşerse?

malkocoglu_2

Yeni Zellanda'da üzüm büyüklüğünde bir meteor, bir evin çatısını delerek içeri girdi. Olayda yaralanan olmadı. Uzayın derinliklerinden gelen taş parçasının saatte 300 mil ile çarptığı tahmin ediliyor. Genelde tamamen eriyerek yokolan meteorlar, bazen eriyemeyecek kadar büyükse sona kadar belli bir kütle muhafaza edebiliyorlar. Yeni Zellanda'daki meteorun (ya da taş parçası diyelim), girdikten sonra koltuğa çarparak, oradan zıplayip havaya çıktigi ve en son aile bilgisayarının üzerine konduğu rapor ediliyor.

http://www.spacedaily.com/news/meteor-04c.html