NTVMSNBC'de yer alan
habere göre yeni öğretim yılının başlaması ile birlikte satanistler de eski örgütlenme alışkanlıklarından vazgeçip yeni taktiklere yönelmeye başlamışlar. Mesela artık siyah giymeyeceklermiş, saçlarını kısa keseceklermiş ve anormal barlara değil normal barlara takılacaklarmış, ayrıca satanist olduklarını belli edebilecek takılardan da uzak duracaklarmış. Böylece Türkiye'deki satanistler yalnızca dünya tarihindeki ilk siyah giymek, saçlarını uzatmak ve garip barlara gitmek eylemleriyle örgütlenebilen grup olmakla kalmadı, bu eylemlere son vererek bir anda bütün taktik anlayışı değişen ilk güruh olma ünvanını da kazanmış oldu. Öyle ki polis bu yeni örgütlenme taktiklerine karşı da yeni taktikler geliştirmiş. Saçını kesip beyaz t-shirt giyerek taktik değiştiren bir güruha karşı, nasıl karşı taktik geliştirilebilir o bizim yaratıcılığımıza bırakılmış olmalı ki alınan tedbirler hakkında bir açıklama yazılmamış.
Haydi satanist avına.
Öte yandan Windows'u tek kalemde silip atmak o kadar kolay değil. Bu insanlara kağıt mendile Selpak demeyi yasaklamak gibi bir şey. Devlet ya da özel sektördeki herhangi bir yönetici, Windows'tan tamamen bağımsız bir teknolojiyi gündeme getirdiğinde otomatik olarak psikolojik bir risk alır. Herhangi bir başarısızlıkta bilen bilmeyen herkes tarafından sorgulanmaya açık hale gelir. Üç kuruşun hesabını yapıp kullanıcıları daha kötü sistemlere muhtaç etmekle suçlanır. Denenmişi, bilinmişi varken gereksiz risk almakla suçlanır. Ucuz etin yahnisi yavan olur gibi teknoloji dünyasında hiçbir geçerliliği olmayan bir atasözüyle atalarına havale edilir.
Değişimi Pardus gibi sadece teknoloji üreterek gerçekleştirmek mümkün değil. İşin sadece teknolojisiyle ilgilenirseniz niye insanlar Windows kullanmaya devam ediyor diye şikayet etmeye devam edersiniz.