Aşk Öldü mü?

0
murat09
Önce taş plaklar, sonra long play(LP) ler, daha sonra manyetik kasetler getirdi insanın en büyük keşiflerinden birini, müziği evimize. Daha sonra da, ışıl ışıl parıldayan yüzeyleriyle, bizlere bunun neresinde acaba müzik dedirten CD ler.
Hepsi yavaş yavaş tarihe karışıyor. Önce MPIII keşfedildi, büyük bir hızla sevdiğimiz şarkıları harddisklerimize arşivlemeye başladık. Harddisklerimiz dolmaya başlayınca da bunları yeni çıkan kaydediciler yardımıyla CD lere çektik. Sonra da bir sürü kenarda köşede duran, içinde ne olduğunu bile unuttuğumuz CDler doldu taştı. Ortalama bir on yıllık PC kullanıcısının en az 20 tane mp3 cd si vardır, doğru değil mi. Buna paralel ne mi oldu, maddi güçten dolayı alamadığımız bir çok albümü aramızda mp3 e çevirerek takas ettik, yılların intikamı ve sahip olma güdüsü ile. Bunların VCD/mp3 player(donanım) ları da çıktı, artık neredeyse her evde bir mp3 player var.

Şimdi de portatif playerler, walkman benzeri aletlerle mp3/wma ları dinleyebiliyoruz. Hatta, mp3 playerli cep telefonları, dijital fotoğraf makineleri de pek moda. Ama, bir şeyi unutmuyor muyuz bu tüketim çılgınlığımız arasında? Aşk nerde?

Müziğe anlamını veren, insanı insan yapan güdülerden belki de en önemlisi, sevgi nerede? Hangimiz artık bir sanat müziği eserini dinlemeye günde 5 dakikamızı ayırıyoruz? Sabun köpüğü gibi pop eserlerini ister yerli ister yabancı olsun tüketirken, kaliteli müziğin farkını acaba artık kaçımız ayırdedebiliyoruz? Hangimiz bir aşk ile, belki uzaktaki sevgiliye, belki aşk acımıza, belki de bu metaların arasındaki YALNIZLIĞIMIZA hüzünleniyoruz bu delice tüketimde? Hangimiz, alın, bu size yeni şucu, alın bu da yeni bucu diyen, kültürümüze bile hükmeden boyunduruğa hayır deyip, bir ud sesini, bir Zeki Müren'i, bir Neşet Ertaş'ı hatırlayabiliyoruz?

Şimdi dürüst olalım. Belki bazılarımız bunları da arşivleyerek, hayır ben anlıyorum sanattan demesin. Ben de bunu yapanlardan biriyim. Bırakalım bu winampı, bilmem ne medya playerleri. Bunların verdiği dolby stereo ac3 bir ton geliştirilmiş ses, acaba kaç taş plağın çıkardığı cızırtılı nağmelerin verdiği tadı, aşkın duyumunu verebilir?

Aşk ki müziğin esinidir. Müzik ki ruhun doğaya öykünüşüdür. İnsan ki, doğaya yön verebilen yegane canlıdır. Ve diyelim ki bunları da hatırlayarak;

"Bir daha çal lütfen, Sam!"

Görüşler

0
anonim
>> Bir daha çal lütfen, Sam!

Onuda öldürdüler abi...

Casablanca'yi Jennifer Lopez ile Ben bilmemkim tekrar cekiyorlarmis. Velhasil jennifer'in 50M dolara sigortalattigi kalcalarindan baska bir maharet gosteremeyecegi malum.

Hatiralarimizda bir baska guzelligi daha katlediyorlar velhasil. Bagdat gibi diyar olmazdi, onu da kirlettiler..

0
SHiBuMi
Saçma. O mp3'leri indiren, CD'leri satın alan sen değil misin? Bu suçluluk duyulması gereken bir şey ise bunun sorumlusu neden teknoloji olsun? Birileri sırf kendilerini tatmin etmek için zevk almadıkları halde arşivleme yapıyorsa bu onların sorunu. Kendini gerçekten geliştirmek isteyen insanı böyle bir şey engellemez.

Ben kendi adıma ekonomik gücümün yetmeyeceği kadar değişik müzik kültürüne ulaşabiliyor olmaktan çok memnunum. Niceliğin artışıyla niteliğin değer kaybetmesinin sebebi, niceliğin doğasındaki bozukluk değil, insanın bunu yönetebilecek olgunluğa erişmemiş olması olabilir ancak.
0
murat09
Bende sayısız müzik kültürüne erişmekten rahatsız değilim, arşivlerimizin zengin olması değil ki benim eleştirdiğim. Müzik nedir? Ne değildir? Neden dinliyoruz? Düne kadar teknoloji yokken müzik yok muydu? Kötü de olsa enstrüman çalmayı deniyor muyuz, lay lay lom demekten başka popüler kültür şarkılarına, mırıldanabiliyor muyuz ezgileri, kentin akan gölgelerinde yürürken? En son kaçımız ciddi ciddi gittik bedelini ödeyerek, rahatça da mp3 ünü bulabilme imkanı olduğu halde sanatçının birşeyler kazanabilmesi ve sanatını devam ettirebilmesi için sırf, albüm satın aldı? Özeleştiri yapmadığımı da söyleyemem fakat, bütün bunları -bazen- yapmıyorum diye olgun olmadığımız manasını çıkarmak yersiz olur sanki biraz...Saygılarımla.
0
anonim
Nedense telif hakkı savunucuları chayenne'siz, hummer'sız, lincoln'suz, 911'siz müzik yapamayanlar. Adını vermeye gerek yok, halen 80-90 model otolarını kullanıpta sanatını devam ettirebilen öyle çok isim varki bizzat gözümle gördügüm!

0
mos
ben o cizirtili halleriyle , bizzat kendim 2 saat ugrasip banttan mp3 e ceviriyorum, playerlarin şahı gelse o cizirtilari yok edemiyor boylece ehe

0
sametc
harbiden bir daha cekiyorlarmış cekmesinler humprey bogart a saygısızlık olur mesela new york cetelerini tekrar cekermisin bence cevap hayır cunku DANİEL DAY LEWİS in performansına saygısızlık olur ve oscar akademisini bir kez daha kınıyorum :)

bir daha cal sam
guzel replik
ayrıca jennifer lopezin ingred bergman kadar iyi olabileceğini zannetmiyorum bozarlar flimi:)
0
mysterious
Walla ben o aşkı kaliteli 5-1 ses kartım ve dolby digital dt2200 sound setimde (home theatre) çok güzelce yaşıyorum seste kaliteyi ve o ruhun kralını buluyorum diyebilirim
Bu da benim tarzım tabii..
Saygılar..
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Youtube Yine Engellendi!

iozeren

Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak “youtube.com” sitesine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuş.

ULUDAĞ, Microsoft, Milli Eğitim Bakanlığı İhalesi Meclise Taşındı

FZ

CHP Uşak milletvekili Osman Coşkunoğlu, ABD ve AB'nin, güvenlik sorunu nedeniyle dışladığı Microsoft Windows işletim sisteminin, öğretmenlere ve yargı mensuplarına yönelik kampanyalar kapsamındaki bilgisayarlarda kullanılmasını eleştirdi. Coşkunoğlu, konunun bir "ulusal güvenlik sorunu" olduğuna dikkat çekti.

Osman Coşkunoğlu, yaklaşık 650 bin öğretmene dağıtılması planlanan dizüstü bilgisayarda, "neden TÜBİTAK'ın geliştirdiği bir işletim sistemi değil de Microsoft'un işletim sistemi kullanılacağını" hazırladığı 6 soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. Coşkunoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanıtlaması istemiyle verdiği önergelerde, Microsoft sisteminin tercih nedenini sordu.

Kaynak: Milliyet

Minicom : Pazarlama stratejisi mi? MIT'i anlayamamak mı?

darkhunter

e-kolay AMD teknolojisini kullanan bir "bilgisayarımsı"yı internet üzerinden satışa çıkardı.

Aylık 20-30 YTL'yi 24 ay boyunca ödeyerek sahip olabileceğiniz bu şey, AMD Geode GX işlemcili ve Windows CE işletim sistemi kullanıyor. İlk görüşte "minik pc kasası" piyasasına atfen tasarlandığını sanmama rağmen, ucuza mal edilmesi (!) ve işletim sisteminin PalmOS yada SymbianOS tarzı fabrika ayarlarına geri dönülerek temizlenebilmesi gibi özelliklerinin var olması bu düşüncemi çürüttü...

Vah vah vah!!!

parsifal

29 Eylül 2002 sabahı Kaş'da insanların uyanmasıyla bir koşuşturma başladı. Dükkan sahipleri ve Kaş sakinleri birbirlerine aynı soruyu soruyordu: "Sizde bir şey var mı?"
Sabah 8 sularında Kaş'a enerji veren hatlarda bir karışıklık olmuş ve bazı fazlara nasıl olduysa 380 volt'un üzerinde enerji gelmişti.

Sonuç: 2 büyük sokaktaki tüm klimalar ve digiturk kutuları, pek çok tv, pc, buzdolabı vb. elektrikli ev aletleri çalışmıyor. Yüksek gerilimden kaynaklanan hasarları, ne üreticiler ne de sigorta şirketleri garanti kapsamına alıyor.

Kan karşılığı Petrol

sundance

Irak'ın iliğinin kurutulması amaçlı, petrol karşılığı gıda ve ilaç yardımı kampanyasını biliyorsunuz. Çöl Fırtınası akabinde önce yiyeceksiz ve ilaçsız bırakılan, ambargo uygulanan Irak, daha sonra bu şekilde 'insani yardım almıştı' bu süreç içinde ilaç ve gıdasızlıktan ölen çocuk sayısının 2 milyon civarı olduğu söyleniyor.

Yeni Irak savaşı işe buradan esinlenerek, bazıları tarafından Blood For Oil (Petrole karşı kan) diye isimlendirilmişti.

Şimdi ise Amerikalı'ların bu kavramı gerçekten hayata geçirdiklerini, eşsiz site Kuro5hin yazıyor. Yazıya göre, hayvan kanı, sakatatları vs. gibi artıklardan varili $15'a ham petrol üretmeye başlamışlar.