Bir etrafınıza bakın, bir de bana. Belki gücünüz yetmeyecektir ama umarım beni anlayışla karşılarsınız. Nasıl desem tanıdığım bazı arkadaşlarda, daha doğrusu yüzde seksen beşinde var bilgisayar (...) Sizlere söz veriyorum eğer bir bilgisayarım olursa ailemi, şehrimi, tüm Türk milletini, tüm dünyayı yani tüm insanları daha iyi tanıyıp kaynaşacağım. (S.Ö /Gaziantep)
Keşke bir bilgisayarım olsaydı. Fen ve matematik çalışırdım. Anneme yeni yemek tarifleri bakardım. Babamın iş çalışma programını hazırlardım. Bilgisayar dersime çalışırdım. Oyunlar oynardım. Erol abimin bilgisayarı açmaması için şifre koyardım. FİFA 2002, Kantır (Counter Strike demek istiyor) oynardım. Harçlığımın yarısıyla CD kiralardım (...) Kral TV'yi hiç açmazdım. Bilgisayarımın ekranına Galatasaray bayrağı yapardım. Galatasaray marşını dinlerdim (E.U. / İzmir)
"anneme Turkcell ' de çalıştığımı söylemeyin , o beni genelevde piyanist sanıyor " demiş midir acaba?
Yukarıdaki cümle ne kadar orjinal ve yenilikci ise turkcell reklamıda o kadar orjinal ve yenilikci. ayıp olmasın diye bunlar insanları keriz yerine koymaya çalışıyor. ceplerindeki paraları sögüşlemek için ne yapacaklarını şaşırmışlar ve hatta bunların gözü dönmüş bre kardeş demiyecem. demedim de zaten. hepiniz şahitsiniz.:-))
beni çep telefonu kullanmadığım için eski kafalı ve hatta paranoyak diye sıfatlandıran sevgili dostlarım acep şimdi ne türlü derin ve ulvi mevzulara dalmışlardır. inanın çok merak etmekteyim. isterseniz inanmayada bilirsiniz. ne de olsa özgür bir mekandayız.(igrenç bir espri oldu ama bir kere yazdım geri almak yakışık olmaz)
son bir şey: sürekli izlendiğinin ve nerede olduğunun başkaları tarafından bilinmesinden rahatsız olupta cep telefonu kullanmayı reddeden ve hatta patronları ile tartışan kimseler var mıdır? yoksam ben hakketen paranoyak bir cins miyim?
Saygılarımla,
Yalçın KOLUKISA