Turkcell´in Yeni Reklam Kampanyası ve Shubuo´su

0
MultiServis
Geçen gün Turkcell´in yeni ürünü olan Shubuo hakkında bir şikayet sitesinde güzel bir yazıya rastladım. Günlerce ekranlarda büyük merak uyandırarak yayınlanan reklamların sonunda hep beraber Shubuo´nun ne olduğunu öğrendik. Reklamlar sonucunda karşılaştığım manzara bana Segway hüsranını hatırlattı.

Görüşler

0
yalcink01
Bu işin içindeki akıl ve vicdan sahibi birisi
"anneme Turkcell ' de çalıştığımı söylemeyin , o beni genelevde piyanist sanıyor " demiş midir acaba?
Yukarıdaki cümle ne kadar orjinal ve yenilikci ise turkcell reklamıda o kadar orjinal ve yenilikci. ayıp olmasın diye bunlar insanları keriz yerine koymaya çalışıyor. ceplerindeki paraları sögüşlemek için ne yapacaklarını şaşırmışlar ve hatta bunların gözü dönmüş bre kardeş demiyecem. demedim de zaten. hepiniz şahitsiniz.:-))

beni çep telefonu kullanmadığım için eski kafalı ve hatta paranoyak diye sıfatlandıran sevgili dostlarım acep şimdi ne türlü derin ve ulvi mevzulara dalmışlardır. inanın çok merak etmekteyim. isterseniz inanmayada bilirsiniz. ne de olsa özgür bir mekandayız.(igrenç bir espri oldu ama bir kere yazdım geri almak yakışık olmaz)

son bir şey: sürekli izlendiğinin ve nerede olduğunun başkaları tarafından bilinmesinden rahatsız olupta cep telefonu kullanmayı reddeden ve hatta patronları ile tartışan kimseler var mıdır? yoksam ben hakketen paranoyak bir cins miyim?

Saygılarımla,

Yalçın KOLUKISA
0
FZ
Yaklaşık 1.5 yıl önce cep telefonumu kaybettim. Ondan sonra da yenisini satın almaya üşendim. Bu süre zarfında herhangi bir sıkıntı yaşamadım cep telefonum bulunmadığı için. İnsanlar bana ofis telefonumdan, ev telefonumdan ya da Internet´ten erişebildiler (ben de onların cep telefonlarına erişebildim, belki bazıları unutmuştur ama şehirdeki pek çok yerde kartlı ve/veya kontürlü telefonlar var ;-). Buna ek olarak bazı bakımlardan bir hayli rahatladığımı da söyleyebilirim, neden mi, çünkü böyle bir toplantıydı, dersti, sinemaydı falan o tip ortamlarda aniden cep telefonları çalmaya başlayan insanları görüyorum, aman allahım bir telaş, bir ürperti, bir çırpınış! Özellikle çantasında milyar tane zımbırtı barındıran kadınların ciyak ciyak bağıran cep telefonlarını bulup susturmak için döktükleri teri, yaşadıkları stresi görünce kendi kendime `oh be, son 1.5 yıldır böyle bir stres yaşamadım çok şükür´ diyorum ;-)

Uzunca bir süre cep telefonu kullanmayı reddeden, işi ile özel hayatını ayıran ve bunun için patronları ile kavga eden insanları da tanıyorum. Paranoyak ya da yalnız değilsin.

SHUBUO´ya gelince, nedir ne değildir, bilmiyorum bilmek de istemiyorum. Bu konuyu öğrenmek için değerli enerjimi ve vaktimi harcamanın büyük bir israf olacağı kanaatindeyim. Internet ortamında olsun, günlük hayatımda olsun çok daha önemli mevzular bulunduğunu düşünüyorum. Bir şeyi tercih etmek, sınırlı miktarda sahip olduğumuz kaynakları bir şeye ayırmak demek başka bir şeye ayırmamak demektir ve zaten nihai olarak nasıl bir insan olduğumuzu da işte bu ve benzeri yüzbinlerce küçük ama toplamda önemli tercih belirleyecektir.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

MEB : Squid ile Internet hızınızı katlayın (!)

anonim

MEB Meslek liseleri müfredatında ciddi değişiklikler yaptı. Yeni müfredatta açık kaynak yazılımlarında bulunduğunu bu adreste açıkca görebiliyoruz.

Fakat o kadar vahimdir ki, sözde özgür yazılımı müfredatı kapsamına alan MEB işletim sistemleri kurulumu dökümanında sadece 1 sayfa özgür yazılımdan bahsediyor.

Durum bundan da vahim. Dökümanda aynen şu satırlar geçiyor:

Vatandaşını Unutan Bilişim Sektörü

FZ

Radikal´in bilişim yazarı Serdar Kuzuloğlu Türkiye´deki bilişim sektörüne ateş püskürmeye devam ediyor:

``Bu köşeden yaklaşık bir yıldır, Technology Channel ekranındaki Technosohbet programında da haftalardır soruyorum (aslında sorguluyoruz): Türkiye'deki bilişim sektörü temsilcileri topumuzu aldatıyor olabilir mi? Dünyanın en büyük işlemci üreticisi ülkenin en büyük yerel bilgisayar markalarından biriyle bir olup bilgisayarlaşma oranına katkıda bulunmak için bir kampanya yapıp 5 (yazıyla beş) bilgisayar verebliyorsa, TÜBİSAD adıyla bilinen Türkiye Bilişim Hizmetleri Derneği'nin yönetim kurulunun çoğunluğu yabancı (Onlar da Amerikan. Uluslararası diyemiyorum bile) bilişim şirketlerinden oluşuyorsa aklıma ister istemez bunlar geliyor. Sizin gelmiyor mu?´´...

``Bilişim odaklı sivil toplum kuruluşlarının yaptıklarını burada uzun uzun anlatmak isterdim, orada da tökezliyor elim kolum. Bilgisayar okur yazarlığını geliştirme adı altındaki girişimler ücretsiz Microsoft kursuna dönüyor. Kimileri öte yanda kuraldı, kanundu, düzenlemeydi kaptırmış gidiyor. Şu anda derdi bilişim olan sivil toplum kuruluşlarının bu ülkeye ait bütün hayalleri gerçekleşse biz sıradan vatandaşların eline ne geçecek biliyor musunuz? HİÇ!´´...

TT ' dan statik ip atağı

tuyan

Buradan Edinebileceğiniz haberden de anlaşıldığı üzere , Türk Telekom, statik (durağan/sabit) ip alımlarını ücretli hale getirmiş.. Ben üzüldüm, peki ya siz ?

Feza Gürsey´i ve Cavit Erginsoy´u Tanır Mısınız?

oeylem

Kendileri hem Türk hem fizikçi hem de dünyaca tanınmış sıfatlarını bir arada taşıyan ender şahsiyetlerdendir. Her ikisi de hakkın rahmetine kavuşmuş ve umarım gittikleri yerde mutludurlar. Bu kişilere ait aşağıda ki iki yazıya dikkatinizi çekmek isterim.her iki yazı da kendi başlarına çok güzel yazılar olmakla birlikte ayrıca 30 senede kat edilen mesafeyi gösteriyorlar Cavit Erginsoy'unki 1962 Feza Gürsey'inki ise 1992'de yazılmış. her iki yazıda Tübitak Bilim Teknik Dergisi'nden alıntıdır. Feza Gürsey'in yazısı parçaçık fiziği üzerinedir ama orada ki parçaçık fiziği kısımlarını temel bilim olarak okusanız da bir şey değişmez.

İTÜ´de Kayıt Rezilliği

FZ

Türkiye´nin en köklü, büyük, mühendislik ve bilim öğretim kurumlarından biri olan İTÜ´nün bir mezunu olarak bu satırları yazarken utanıyorum. Akşam Kanal D televizyonunda dumura uğratıcı görüntülere şu sözler eşlik ediyordu:

"Bu gördükleriniz ne sokak çocuğu ne de evsiz insanlar, bunlar ders kaydı yapmak isteyen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri. Derslerine kayıt yapabilmek için ta bir gece öncesinden okula gelen öğrenciler, ateş yakarak ısınmaya çalışıyorlar. Bazıları şanslı çünkü hazırlıklı gelmişler yanlarında çadırları da var..."

Milyonlarca dolar harcanmış teknolojilerin uygulaması sonucunda insanların gelip dayandıkları rezillik bu. Gerçekten içim sızlıyor. Bu üniversitede okuyan insanlar bunu hak etmiyor, hiçbir üniversitedeki hiçbir Türk öğrencisi bunu hatk etmiyor! Ben, kendi adıma İTÜ rektörü olan hanımefendiye üsturuplu bir e-posta yazmayı ve protestomu iletmeyi düşünüyorum, siz de tepkinizi bu şekilde ve daha yaratıcı şekillerde dile getirebilirsiniz.

Kaynaklar:
- http://www.istanbul-teknik.com/default.asp?sayfa=1&yazi=36508
- Kanal D Ana Haber
- javascript:play('/anahaber/2004.01.17/universite.asf') *

* : Bu satırı tarayıcının adres çubuğuna yazmak sureti ile doğrudan ilgili görüntülere erişebilirsiniz.