Bilgisayarsız bir hayatı düşünmek zor ancak ABD gibi bir ülkede bile halen teknolojiye erişip onun nimetlerinden faydalanabilenlerle buna sahip olamayanlar arasında büyük bir boşluk var. Annie E. Casey Vakfı tarafından son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre düşük gelirli bölgelerdeki ailelerin %84'ünün çocukları bilgisayar sahibi değil. Bundan ötürü bilgiye erişim ve diğerleri ile kolayca iletişim sonucunda edinecekleri bilgisayar becerileri ve bunların getireceği fırsatlardan mahrum kalıyorlar.
Teknoloji hızla yaygınlaşsa da kütüphaneler ve okullardaki bilgisayarların sayısı bu açığı kapatmak için yeterli değil. Yapılan çalışmalara göre kendi evinde bilgisayara ve Internet'e erişebilen bir çocuğun kendine güveni artıyor, yeni beceriler kazanıyor ve öğrenme konusunda proaktif yaklaşım geliştirmesi, keşfetmeyi öğrenmesi mümkün olabiliyor.
Yukarıdaki sözler
yabancı bir siteden çevrildi. ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez. Biz ne yapabiliriz bilgisayarı ve Internet erişimi olmayan çocuklarımız, gençlerimiz için? Bu konuda çalışan organizasyonlar kimlerdir ve şimdiye dek ne tür çalışmalar yapılmıştır? Çocukların evlerinden Internet'e erişmeleri ve ufuklarının genişlemesi için, bu ülkenin en sağlam hazinesi olan genç beyin çokluğundan faydalanması için ne tür adımlar atılabilir somut olarak?
"anneme Turkcell ' de çalıştığımı söylemeyin , o beni genelevde piyanist sanıyor " demiş midir acaba?
Yukarıdaki cümle ne kadar orjinal ve yenilikci ise turkcell reklamıda o kadar orjinal ve yenilikci. ayıp olmasın diye bunlar insanları keriz yerine koymaya çalışıyor. ceplerindeki paraları sögüşlemek için ne yapacaklarını şaşırmışlar ve hatta bunların gözü dönmüş bre kardeş demiyecem. demedim de zaten. hepiniz şahitsiniz.:-))
beni çep telefonu kullanmadığım için eski kafalı ve hatta paranoyak diye sıfatlandıran sevgili dostlarım acep şimdi ne türlü derin ve ulvi mevzulara dalmışlardır. inanın çok merak etmekteyim. isterseniz inanmayada bilirsiniz. ne de olsa özgür bir mekandayız.(igrenç bir espri oldu ama bir kere yazdım geri almak yakışık olmaz)
son bir şey: sürekli izlendiğinin ve nerede olduğunun başkaları tarafından bilinmesinden rahatsız olupta cep telefonu kullanmayı reddeden ve hatta patronları ile tartışan kimseler var mıdır? yoksam ben hakketen paranoyak bir cins miyim?
Saygılarımla,
Yalçın KOLUKISA