Türk Telekom: Quo Vadis?

0
FZ
turk.internet.com'a göre: Türk Telekom'dan en son hareket, UMTH'cilere (Uzun Mesafe Telefon Hizmeti) hat vermemek şeklinde geldi. Yaklaşık 1 haftadır ISS'lere bir taahhütname imzalatarak kiralık hat verilirken, UMTH firmalarına ise hiç verilmiyor. Firmalar da Türk Telekom'un hakim durumunu kötüye kullandığı iddiası ile TK'ya başvurdular.

Telekom ve internet sektöründe büyük tepki ile karşılanan uygulamanın Türk Telekom’un şirket içinde yayınlanmış olan 10.11.2004 tarih ve 5385 sayılı genelgesi uyarınca başlatıldığı bilgisi alınıyor.

Alınan bilgiye göre bu genelgenin içeriğinde “Karasal hatlar üzerinden veri iletimi yetkilendirilmesi sadece data hizmetini içerdiğinden ses hariç data amaçlı tüm başvurular, UMTH işletmecileri ile irtibatlandırılmadığı sürece karşılanacaktır.” ifadesi bulunuyor. Bu ise Türk Telekom'un gerek Telekomünikasyon Kurumu tarafından verilen lisansları gerekse 406 sayılı kanun çerçevesinde Türk Telekom'un kalkmış olan tekel durumu uzantısında 1 ocak 2004 tarihinde başlamış olan serbestliği ihlal eden bir yaklaşım olarak bildiriliyor.

Kaynak: http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=11666

Görüşler

0
bm
Turkiye'de bu konuda yapilanlar herhalde devlet-perestlik, yasakseverlik, gucu ele gecirenin kendi ufkuyla herkesin ufkunu kisitlamaktan cekinmemesi gibi sebeplerle bir milletin kendi kendini geri birakmasi konusunda bir ders olup okutulacak biryerlerde.

Bunun savunmasini soyleyeyim ben size: 'yaa musade edelim de VOIP yapilsin, maliyetler ucuzlasin degil mi?' yahut vatandasa yutturulabilir ifadeyle "devlet buradan para kazaniyor, hem internet ile telefon baglantisinin bir araya gelmesine musade edersek UMTHciler maliyet avantaji yakalarlar, ucuzluk olur, devlet kazanamaz."

Yani: (1) vatandasin vazifesi devlete para kazandirmaktir, bu arada marjinal maliyeti sifira yaklasan bir hizmete kamyon yukuyle para odemesi onemli degildir (2) devlet herhangi birseyi yasak edebilir, lisansa baglayabilir, kurullarin keyfine birakabilir, tekeline alabilir (3) ferdin ne tesebbus hurriyeti, ne satin alacagini secme hurriyeti devleti ilgilendirmez, hurriyet fenadir devletin dedigi en iyisidir (4) bir sokagin bir ucundan isik yakip obur ucuna haber yollamak, internete bagli bilgisayarinizi telefon prizine baglamak izne tabidir, o yetmezse teminat mektubu vs. gerektiren lisansa baglanir ki az sermaye gerektiren isler de cok sermaye gerektirir hale gelsin. Suphesiz Ankara'ya dilekce verilmeden yapilan islerde herkese ne azaplar vardir (5) (bu da yolda merak etmeyin) cok sIkIsirsak fedakar personelimiz, fakir memleket, milli servet, hirsiz ozel sektor filan gibi iki uc sey geveleyelim herkes susar. Bu millet kendi 5-9 ne urettigine bakmaz (cunku onemli olan uretim degildir cekilen sIkIntIdir) ama gece onda bir telefonla uc dakikada kapisina peynir gonderen bakkalin peyniri marketten pahali diye bakkali hirsiz kabul eder.

Benim gordugum bu. Senelerdir bu is bu halde. Haa diyeceksiniz ki telefonda da internette de Telekom'u by-pass ederiz noktadan-noktaya telsiz/optik yeni bir altyapi kurariz, cep numaralariyla irtibatlandiririz ve WiFi ile dagitiriz. Olur mu, olur. Evet, sonra milletin cebinde oldugu belli olan 2.5 milyon telefonu kullanani hirsiz ilan eden duzen, buna da oyle bir kulp takip yasaklar ki bu deha nicin kansere filan care bulmuyor diye sasirip kalirsiniz. Hicbir fenaliginizi gormemis milletimiz de iki satir yaziyla sizin kacakci ve kanunsuz is yapan insan haline gelmenize gikini cikartmaz. Oyle neymis her isteyen her istedigini yapiyor? Olmaz. Duzen lazim. Yasaksiz yasayamayiz.

Haa, geri mi kaldik? O mendebur Amerika yapmistir yuzde yuz. Bizde bir gunah yok. Tutmadi mi? O zaman A yerine B gutse hersey iyi olur, problem gudulmekte degil gudenlerin yanlis olmasinda (biliyorsunuz, *oka kus ismi koyup senelerce araba diye satabilmesini devletin arabanin memlekete girmesini kisitlamasina borclu olan bir milli ilahimiz, diktator iyi cikacak olsa diktatorluk iyi birseydir buyurmus. Koca zengin adam dogrusunu bilmeyecek mi?)
0
pirx
"koca zengin adam"dan kasıt kişinin bir tv toplantısı esnasında (hem de bir üniversitede) hindistandan bahsederken "oralarda kast sistemi var, bir kişi temizlikçi doğduysa bundan rahatsızlık duymuyor, yanıbaşındaki saraylarda yaşayanlara gıpta etmiyor, kin duymuyor, işte bizim de bu anlayışta olmamız gerek" kabilinden biriki kelam etmişti de salondan alkış kopmuştu. hayretler içerisinde kalmıştım, belki konuyla epeyce alakasız oldu ama bu olay kaç zamandır içimdeydi bir şekilde buraya yazasım geldi.

Esas meseleyle ilgili benim merak ettiğim konu, madem serbestleşme de var, özel sektör neden kendi karasal ağını kendisi kuramıyor? bu da yasal bir engele mi tabi, yoksa finansal anlamda mı mümkün değil, o da olmadı özel sektör yatırım yapmadan birşeyler yapma derdinde mi onu merak ediyorum ciddi ciddi?
0
bm
Su anki halini bilmiyorum. Evvelce bir apartmandan komsu apartmana tel cekmek bile yasakti (telekoma soracaksiniz, ancak 'yapamiyoruz' diye bir yazi verirlerse yasak degildi. Tahmin edin bu yaziyi almanin kolayligini.) Yanliz bu soruya cevap vermek icin su anki kurali bilmeye gerek de yok. Karsinizda bir dev tekel var, ve elinizde ne hizli isleyen bir hukuk ne bu isleri suratle acmaya geyret edecegine guvenebildiginiz duzenleyici bir kurul var. Kullaniciya ulasiminizda ne tellere ulasiminiz ne tel cekme hakkiniz saglama baglanmis. Iste yazidaki ornek: siz yatiriminizi yapiyorsunuz ama kenarindan tekele ihtiyaciniz oldugunda bir kalemde 'bunu yaptirmiyorum' deyip isinize engel oluyor. Bu durumda altyapi yatirimi yapar misiniz nominal olarak serbest bile olsa? Yapmazsiniz herhalde cunku devlet size bu fenaligi yapanlarin maaslarini vermenin de dahil oldugu masraflari icin %20yle borclaniyor, parayi oraya yatirirsiniz. (Bu yasak kalkincaya kadar bir ay bekleseniz %1.25'e geliyor, bu paranin getirisi. En basit firsat maliyeti de bu.)

Bu tip devlet-vatandas iliskilerine kafa karisikligi hakim olunca gayet tabi isaret ettiginiz gibi yatirim yapmadan birsey yapma gayesinde olanlarin etki etmeye calistiklari [yetkiyi milletten almasina ragmen millet tarafindan sorgulanmayan] guc odaklari olusuyor. Devletci ekonominden kafaca yeni yeni siyrilmaya baslamis bir memlekette her an yasak, duzenleme vs. gelebilecek ve engellemelerin cezasiz kaldigi bir sektorde uzun vadeye bakanlar gayet tabi korkuyor geriye kisa vadede geri donuse bakanlar kaliyor.

Bu bahsettiginiz yatirimsiz kar amaci esasinda imkan olursa gayet tabi herkesin tercihi ama eger piyasa terbiyesine acik olmayan gucler ortaligi karistirmiyorsa o imkanlar kayboluyor suratle. Bizde olan durum biraz farkli. Kitipiyoz sanayicinin gumruk duvari cektirmesi orneginde oldugu gibi kolay kar ettiren imkanlari yakalayanlar devlet gucunu etkileyip bunu kalici ve kendileriyle kisitli halde tutmak pesinde oluyorlar. (Sirf sermaye diye de dusunmeyelim bunu, ozellestirmeleri anayasa mahkemesine goturen sendikalarin uyelerinin maaslarina da bakabiliriz.)
0
gismo
http://it.slashdot.org/article.pl?sid=05/01/04/0443251&from=rss
slashdottaki habere göre 2 MB i 2.30 USD ye veriyor hindistandaki bir konsorsiyum. telekoma diyecek bir şey yok.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

TT ' dan statik ip atağı

tuyan

Buradan Edinebileceğiniz haberden de anlaşıldığı üzere , Türk Telekom, statik (durağan/sabit) ip alımlarını ücretli hale getirmiş.. Ben üzüldüm, peki ya siz ?

Türkiye´nin Eğitim Sistemi

anonim

Hürriyet'in köşe yazarlarından Sn. Yalçın BAYER'e Amerikadan bir mail atan State University of New York Dekanı Dr. Emin TÜRKER-DEAN yazısında şöyle diyor !

Dünyanın en ileri teknolojisine sahip ve en ileri okulları içinde barındıran Amerika'da 1956 yılında, Federal Hükümet'in yayınlarına göre, işgücünün % 20'si 4 yıllık lisans ve daha üstü derecelere sahipti; % 20'si 2 yılık meslek okulları mezunu, % 60'ı da lise mezunu idi.

CCIE'ler Ne Yer Ne İçer?

FZ

CCIE'ler yani Cisco Certified Internetworking Expert sertifikasına sahip uzmanlar ne yapar ne eder? Bu sertifikanın anlamı nedir? Ağ uzmanlığı nasıl bir şeydir? Üniversite sınavı, CISCO sınav kıyaslaması nasıldır? Söz konusu sertifikayı alan bilgisayarcıların hayatı nasıl değişmektedir? CISCO sertifikasyonu bilgisayar uzmanlarını tek bir şirkete yöneltip kötü bir oluşuma mı yol açmaktadır? Milliyet Bilişim sormuş ağ uzmanları cevaplamış burada ve devamında.

Vatandaşını Unutan Bilişim Sektörü

FZ

Radikal´in bilişim yazarı Serdar Kuzuloğlu Türkiye´deki bilişim sektörüne ateş püskürmeye devam ediyor:

``Bu köşeden yaklaşık bir yıldır, Technology Channel ekranındaki Technosohbet programında da haftalardır soruyorum (aslında sorguluyoruz): Türkiye'deki bilişim sektörü temsilcileri topumuzu aldatıyor olabilir mi? Dünyanın en büyük işlemci üreticisi ülkenin en büyük yerel bilgisayar markalarından biriyle bir olup bilgisayarlaşma oranına katkıda bulunmak için bir kampanya yapıp 5 (yazıyla beş) bilgisayar verebliyorsa, TÜBİSAD adıyla bilinen Türkiye Bilişim Hizmetleri Derneği'nin yönetim kurulunun çoğunluğu yabancı (Onlar da Amerikan. Uluslararası diyemiyorum bile) bilişim şirketlerinden oluşuyorsa aklıma ister istemez bunlar geliyor. Sizin gelmiyor mu?´´...

``Bilişim odaklı sivil toplum kuruluşlarının yaptıklarını burada uzun uzun anlatmak isterdim, orada da tökezliyor elim kolum. Bilgisayar okur yazarlığını geliştirme adı altındaki girişimler ücretsiz Microsoft kursuna dönüyor. Kimileri öte yanda kuraldı, kanundu, düzenlemeydi kaptırmış gidiyor. Şu anda derdi bilişim olan sivil toplum kuruluşlarının bu ülkeye ait bütün hayalleri gerçekleşse biz sıradan vatandaşların eline ne geçecek biliyor musunuz? HİÇ!´´...

Çocuğa devlet böyle mi öğretilir?

FZ

Tarih Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2002'nin Mayıs ayından beri yürütülen 'Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi' kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na sunulmak üzere bir rapor hazırlandı. Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier, incelemeye katılan hukukçuların ders kitaplarını 'ayıplı mal' olarak nitelediğini belirterek değişim sürecinin yavaş ilerlediğini, kitapların değişiminin 2009'u bulacağını söyledi.