Türkiye´de Internet, Allah´a Emanet!

0
murat09
Malawi nerde biliyor musunuz? Ben şahsen bilmiyordum ama, turk.internet.com'da yayınlanan bu inceleme yazısı, Malawi (.mw) DNS sunucularının Türkiye (.tr) DNS sunucularından daha yedekli ve çalışır durumda olduğunu gösterince öğrenmek durumunda kaldım.

Görüşler

0
muratkurt
Bu sistemde aynı ip üzerinden bir tür load balance yapılmadığını biliyor muyuz. Örneğin yahoo.com mun mx (her ne kadar dns olmasa da dns den daha yogun olduğu için örnek veriyorum) kayıtlarında 3 answer bu üç answer için de 20 değişik ip çıkıyor. yahoo milyonlarca insanın mailllarını 20 makina üzerinden mi yürütüyor? bence içerde yüzlerce makinaları var ve bu ipler virtual serverlara ait, gelen istekler load balance tabi tutulup dağıtılıyor. odtüde de bu tür bir sistem olabilir (yani umarım vardır :)
0
murat09
Bende sizin söylediğiniz load balance (yük dağıtımı desek?) 'ın olmasını dilerdim ama, evden dial up bağlandığımda sıklıkla girdiğim Rus siteleri (.ru) bile Türk sitelerinden daha hızlı geliyor. Bu da demektir ki bir sorun var.
O yazıda da işaret edildiği gibi, bazen tr uzantılı alan adları nedense devre dışı kalıveriyor, bu da yedek (veya yük dağıtımı) olmadığını düşündürtmüyor değil...
0
bm
.tr altindaki domain sayisi toplam 60bini gecmez diye dusunuyorum. Dogru ayarlanmis bir pentium makine altinda bile BIND'in bu kadarcik domainin tutkal kayitlari icin 100-base-TX bir baglantiyi sature edecegini dusunuyorum. Yani load-balance etmeye luzum yok. DNS'de yapilmasi gereken sunuculari hem cografi hem as bakimindan (yani degisik AS'lara) yaymak. Bu cok basit bir sekilde uc bes kuvvetli data center'a makine koyarak bir de yurt disindan bir yere rica ederek yapilabilir. Konfigurasyon hic komplike degil bu islerde (BIND dokumanlarina bakarsaniz anlarsiniz). Internet bilgili insanlarin idaresindeyken (94-95'ten evvel) bu konulara cok dikkat edilirdi ve DNS sunucular ve MX'ler karsilikli yedeklenirdi. Ayni sey bugun de bir dereceye kadar yapiliyor (MX problem oluyor artik ama DNS degil). Her halukarda ccTLD idaresi icin yapilmasi sart bunun. Yapilmamasi da bence utanc verici. Yapilmadiginin fark edilmemesi konusunda ne dusunecegimi bilmiyorum! Acik kaynak uzerinde calisan arkadaslarin buna egilmeleri lazim, Mikrosoftcularin bunu anlamayabilirler.
0
bm
O yaziyi ben yazdim. Yazma sebeplerim: (1) zeki, dinamik ve dil bilen genclerin olduguna inandigim memleketimizde bir takim cok basit seylerin okunup uygulanmasini saglamak. (2) Asagi yukari sekiz senedir problem yaratan bir duzenin belki biraz utandirarak duzeltilmesini saglamak. (3) orada belirttigim kaynaklar kullanilarak bu analizin baskalari tarafindan devam ettirilip 'internet gitti neden acaba' demek yerine 'bakalim ne olmus' denmesini ve dolayisiyla sorumlulardan cok daha iyi hizmet istenmesini saglamak.

Yaziyi yazdigimdan beri bir sey duzeltildi (bakin bakalim hangisi!). Bir ay sonra belki hersey duzelir. O zaman bir genc arkadasin insiyatif gosterip cok daha duzgun bir analizle benzer bir yazi yazmasini cok arzu ederim.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye Ne Okuyor?

FZ

1999 yılında hizmete geçen ve 300 bini aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük web kitapçısı konumuna gelen ideefixe, satış ve gönderim istatistiklerine dayanarak en çok ve en az okuyan şehirleri belirledi. Sonuçlara göre İstanbul ve Ankara en çok okuyan şehirlerin başını çekiyor. İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmıysa en az okuyan illerin toplandığı bölgeler arasında. Ayrıntılara ve haritaya buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Radikal Sanal Alem

Matematiksiz Eğitim

FZ

Radikal'deki habere göre 2004 yılı Liselere Giriş Sınavı'yla ilgili 'skandallar' bitmek bilmiyor. 64 bin 598 öğrencinin 'sıfır' puan almasıyla Türk eğitim tarihine geçen bu sınav sonucunda, matematikten 'bir tek net bile yapamayan' öğrencilerin, Anadolu liselerine '1.' olarak girebildiği belirlendi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004 yılı LGS sonuçlarına ilişkin istatistik çalışması, 'seçkin' sayılan bu liselere girmenin aslında sanıldığı kadar zor olmadığını gösterdi. Sınavda Türkçe (25), matematik (25), sosyal bilimler (25) ve fen bilimleri (25) dallarında toplam 100 soru soruldu.

Buna göre, Erzurum'un Hınıs, Afyon'un Çay, Bilecik'in Gölpazarı ve Van'ın Erciş ilçelerindeki Anadolu liselerine 'birinci' olarak giren öğrencilerin dördü de LGS'de matematik sorularından bir net bile çıkaramadı.

Taban puanı en düşük Anadolu Lisesi Çankırı'daki Çerkeş Anadolu Lisesi oldu. Bu okula son sıradan giren öğrencinin puanı 482.866. Bu öğrenci toplam 100 sorudan dört netle Anadolu lisesine kaydını yaptırdı. Öğrencinin matematik neti -5, Türkçe neti ise -2 olarak gerçekleşti.

Kaynak: Radikal

IBM Many Eyes PhraseNet ve Ergenekon İddianamesi

FZ

IBM Many Eyes veri görselleştirme sisteminin yeni özelliği PhraseNet kullanılarak yapılmış ve Ergenekon davasının ikinci iddianamesi metnine dayanan bir görselleştirme çalışması ile ilgili yazıya buradan erişilebilir. İkinci iddianamenin IBM Many Eyes PhraseNet görselleştirmesini ise buradan inceleyebilirsiniz.

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

Türkiye´nin Eğitim Sistemi

anonim

Hürriyet'in köşe yazarlarından Sn. Yalçın BAYER'e Amerikadan bir mail atan State University of New York Dekanı Dr. Emin TÜRKER-DEAN yazısında şöyle diyor !

Dünyanın en ileri teknolojisine sahip ve en ileri okulları içinde barındıran Amerika'da 1956 yılında, Federal Hükümet'in yayınlarına göre, işgücünün % 20'si 4 yıllık lisans ve daha üstü derecelere sahipti; % 20'si 2 yılık meslek okulları mezunu, % 60'ı da lise mezunu idi.