17 Şubat´ta New York Times gazetesinde bir analiz yazısı yayınlanmış ve savaş karşıtı küresel çaptaki protestoların dünyadaki "en büyük ikinci süpergüç" (the second superpower) olduğu belirtilmişti.
Bu ifade çok tutuldu ve birçok yerde kullanılmaya başlandı.
Savaş karşıtı kampanya düzenleyenler, barış grupları ve sivil toplum örgütleri iştirak ettikleri küresel protestoları "dünyanın ikinci büyük süpergücü" olarak duyurmaya başladılar. 1 aydan daha kısra süre bu orjinal trim BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından da kullanıldı.
Kısa bir süre öncesine dek Google üzerindeki kısa bir tarama bu çok tutulan 'meme'in ne kadar hızlı yayıldığını gösteriyordu.
Silin şu sözcüğü! (ya da "AFAZİ"nin erdemleri üstüne)
Peki ya sonra ne oldu? James F. Moore "The Second Superpower Rears its Beautiful Head" diye bir makale yazdı ve buna yepyeni bir blog eşlik etti.
Makalenin detaylarından çok yol açtığı etkiler önemliydi.
Internet kullanıcılarına "bir araya gelin ve kendinizi süpergüç olarak organize edin" gibi öğütler veren bu tekno-ütopist bakış açısına sahip makale çok güzel sözcüklerle devam ediyor ve barışı, işbirliğini, vs. savunuyordu. Tüm bu güzel sözcükler, terimler ve cümlelerin gelip dayandığı nokta neydi peki? "Dünya Bankası ile işbirliği yapmalıyız." Hmmm...
Bir tür siyasetsiz siyaset, acısız operasyon.
Şimdi zurnanın zırt dediği yere gelelim. "Second Superpower" yani "ikinci süpergüç" ifadesini aradığımızda Google bize ne döndürüyor? Deneyin!. Moore'un makalesi en tepede ve birinci sırada olmanın ötesinde, nerede ise sayfayı dolduruyor arama sonuçlarında!
Moore teşekkürlerini şöyle belirtiyordu: "Dave Winner'ın [weblog araçları üreticisi] ve Doc Searls'in [reklam danışmanı] düşünceli çabaları sayesinde bu makale seçildi ve pek çok kişi tarafından okundu." Moore, ilk denemesinde bir A-list blog süperstar'ı olmuştu.
Savaş karşıtı hareketin "ikinci süpergüç" olarak nitelenmesini ve yaygınlaşmasını sağlamak için milyonlarca insanın desteği gerekmişti ancak bir avuç weblog yazarı devreye girince Google'ın PageRank teknolojisi ile bir anda bu kavramı orjinal anlamının çok ötesine uçurmak zor olmadı.
Daha açık söylemek gerekirse: Eğer dünyaya ve bilgiye genellikle Google üzerinden erişen bir insansanız "İkinci Süpergüç" kavramının orjinal anlamının bambaşka olduğuna inanmakta güçlük çekebilirdiniz.
Orjinal anlam, sadece ve sadece 7 gün içinde silinmişti.
Google Inc. şirketine göre geliştirmiş oldukları PageRank tknolojisi doğası itibari ile demokratik. Eğer siz de buna inanıyorsanız, aksini düşünmeniz bir hayli zor olurdu.
Tıpkı karaparanın aklanması gibi, bir kavramın anlamı kısa sürede değişmişti, burada da devreye "Googlewash" tabiri giriyordu (çevirenin notu: uygun bir karşılığını bulamadım, belki Googleaklama denilebilir).
Orwell görse bir hayli eğlenirdi.
Alan Black'e göre "sözcükler eylemleri belirler. 1984 romanındaki Newspeak yayın organı totaliter rejimin doruk noktası idi. Büyük Birader sürekli tarihi ve sözcükleri yeniden tanımlıyordu, insanların anahtar sözcüklere verdiği tepkileri ölçüyordu. Bir süpergüce en büyük muhalefetin halkın kendisinden geleceğini anlamışlardı, bu yüzden de sözcükleri yeniden tanımlamaya girişmişlerdi."
Googlewash
Sansür konusunda çalışan bir araştırmacı olan Seth Finkelsetein göre:
"Erken dönem Internet ütopya teorilerinin aksine, devletlerin belirli bilgileri büyük bir izleyici kitlesi için Internet´ten silmeleri çok daha kolaydır."
`Devlet´i çıkarın yerine `weblog A-list´ sözcüklerini koyun. Ele alınan örnek vakada bu güçlü ve yaygın ifade milyonlarca insanın desteği sayesinde kullanım alanı bulmuştu. Bilginin zehirlenmesini, bozulmasını sağlayan ise seçkin birkaç 'bloggers' idi, muhtemelen bir düzine, en fazla 30 farklı kaynak!
Sırada ne var dersiniz?
Editörün Notu: İstanbul Bilgi Üniversitesi´nde, 8 Nisan Salı akşamı yaklaşık 3 saatlik zımba gibi bir konuşma yapan, AFAZİ kavramından, mankurtlaşmadan bahseden ve hediye bilgiler ile hayatlarını "idame" etmeye alışmış gençlerin beyinlerini zorlayan Eran Sezgin'in teknoloji, özgürlük, geçmiş, gelecek, Türkiye ve dünya üstüne söyledikleri olmasa idi belki bu yazı da olmazdı. Farkında olarak ve olmayarak bize kattıkları için kendime adıma teşekkürü bir borç bilirim.
Savaş karşıtı slogan tespit edildi, hedefi saptırıldı ve Google ile temizlenip pırıl pırıl yapıldı.
Bu yıl, meşhur "1984" romanının yazarı George Orwell'in 100. doğum yıldönümü. Orwell, dilin gücünün politika bağlamında ne kadar etkili olabileceği üzerine bir hayli düşünmüş ve yazmıştı. Yazar, Internet aracılığı ile kavramların nasıl kısa sürede ve güçlü şekilde çarpıtıldığını görse idi herhalde küçük dilini yutardı!
Bu yıl, meşhur "1984" romanının yazarı George Orwell'in 100. doğum yıldönümü. Orwell, dilin gücünün politika bağlamında ne kadar etkili olabileceği üzerine bir hayli düşünmüş ve yazmıştı. Yazar, Internet aracılığı ile kavramların nasıl kısa sürede ve güçlü şekilde çarpıtıldığını görse idi herhalde küçük dilini yutardı!
Bu arada Open Source camiasının alternatif bir arama motoru yaratma çabası var mı?