Sizi Rahatsız Eden Kavramları Google İle Değiştirin!

0
FZ
Savaş karşıtı slogan tespit edildi, hedefi saptırıldı ve Google ile temizlenip pırıl pırıl yapıldı.

Bu yıl, meşhur "1984" romanının yazarı George Orwell'in 100. doğum yıldönümü. Orwell, dilin gücünün politika bağlamında ne kadar etkili olabileceği üzerine bir hayli düşünmüş ve yazmıştı. Yazar, Internet aracılığı ile kavramların nasıl kısa sürede ve güçlü şekilde çarpıtıldığını görse idi herhalde küçük dilini yutardı!
17 Şubat´ta New York Times gazetesinde bir analiz yazısı yayınlanmış ve savaş karşıtı küresel çaptaki protestoların dünyadaki "en büyük ikinci süpergüç" (the second superpower) olduğu belirtilmişti.

Bu ifade çok tutuldu ve birçok yerde kullanılmaya başlandı.

Savaş karşıtı kampanya düzenleyenler, barış grupları ve sivil toplum örgütleri iştirak ettikleri küresel protestoları "dünyanın ikinci büyük süpergücü" olarak duyurmaya başladılar. 1 aydan daha kısra süre bu orjinal trim BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından da kullanıldı.

Kısa bir süre öncesine dek Google üzerindeki kısa bir tarama bu çok tutulan 'meme'in ne kadar hızlı yayıldığını gösteriyordu.

Silin şu sözcüğü! (ya da "AFAZİ"nin erdemleri üstüne)

Peki ya sonra ne oldu? James F. Moore "The Second Superpower Rears its Beautiful Head" diye bir makale yazdı ve buna yepyeni bir blog eşlik etti.

Makalenin detaylarından çok yol açtığı etkiler önemliydi.

Internet kullanıcılarına "bir araya gelin ve kendinizi süpergüç olarak organize edin" gibi öğütler veren bu tekno-ütopist bakış açısına sahip makale çok güzel sözcüklerle devam ediyor ve barışı, işbirliğini, vs. savunuyordu. Tüm bu güzel sözcükler, terimler ve cümlelerin gelip dayandığı nokta neydi peki? "Dünya Bankası ile işbirliği yapmalıyız." Hmmm...

Bir tür siyasetsiz siyaset, acısız operasyon.

Şimdi zurnanın zırt dediği yere gelelim. "Second Superpower" yani "ikinci süpergüç" ifadesini aradığımızda Google bize ne döndürüyor? Deneyin!. Moore'un makalesi en tepede ve birinci sırada olmanın ötesinde, nerede ise sayfayı dolduruyor arama sonuçlarında!

Moore teşekkürlerini şöyle belirtiyordu: "Dave Winner'ın [weblog araçları üreticisi] ve Doc Searls'in [reklam danışmanı] düşünceli çabaları sayesinde bu makale seçildi ve pek çok kişi tarafından okundu." Moore, ilk denemesinde bir A-list blog süperstar'ı olmuştu.

Savaş karşıtı hareketin "ikinci süpergüç" olarak nitelenmesini ve yaygınlaşmasını sağlamak için milyonlarca insanın desteği gerekmişti ancak bir avuç weblog yazarı devreye girince Google'ın PageRank™ teknolojisi ile bir anda bu kavramı orjinal anlamının çok ötesine uçurmak zor olmadı.

Daha açık söylemek gerekirse: Eğer dünyaya ve bilgiye genellikle Google üzerinden erişen bir insansanız "İkinci Süpergüç" kavramının orjinal anlamının bambaşka olduğuna inanmakta güçlük çekebilirdiniz.

Orjinal anlam, sadece ve sadece 7 gün içinde silinmişti.

Google Inc. şirketine göre geliştirmiş oldukları PageRank™ tknolojisi doğası itibari ile demokratik. Eğer siz de buna inanıyorsanız, aksini düşünmeniz bir hayli zor olurdu.

Tıpkı karaparanın aklanması gibi, bir kavramın anlamı kısa sürede değişmişti, burada da devreye "Googlewash" tabiri giriyordu (çevirenin notu: uygun bir karşılığını bulamadım, belki Googleaklama denilebilir).

Orwell görse bir hayli eğlenirdi.

Alan Black'e göre "sözcükler eylemleri belirler. 1984 romanındaki Newspeak yayın organı totaliter rejimin doruk noktası idi. Büyük Birader sürekli tarihi ve sözcükleri yeniden tanımlıyordu, insanların anahtar sözcüklere verdiği tepkileri ölçüyordu. Bir süpergüce en büyük muhalefetin halkın kendisinden geleceğini anlamışlardı, bu yüzden de sözcükleri yeniden tanımlamaya girişmişlerdi."

Googlewash

Sansür konusunda çalışan bir araştırmacı olan Seth Finkelsetein göre:

"Erken dönem Internet ütopya teorilerinin aksine, devletlerin belirli bilgileri büyük bir izleyici kitlesi için Internet´ten silmeleri çok daha kolaydır."

`Devlet´i çıkarın yerine `weblog A-list´ sözcüklerini koyun. Ele alınan örnek vakada bu güçlü ve yaygın ifade milyonlarca insanın desteği sayesinde kullanım alanı bulmuştu. Bilginin zehirlenmesini, bozulmasını sağlayan ise seçkin birkaç 'bloggers' idi, muhtemelen bir düzine, en fazla 30 farklı kaynak!

Sırada ne var dersiniz?

Editörün Notu: İstanbul Bilgi Üniversitesi´nde, 8 Nisan Salı akşamı yaklaşık 3 saatlik zımba gibi bir konuşma yapan, AFAZİ kavramından, mankurtlaşmadan bahseden ve hediye bilgiler ile hayatlarını "idame" etmeye alışmış gençlerin beyinlerini zorlayan Eran Sezgin'in teknoloji, özgürlük, geçmiş, gelecek, Türkiye ve dünya üstüne söyledikleri olmasa idi belki bu yazı da olmazdı. Farkında olarak ve olmayarak bize kattıkları için kendime adıma teşekkürü bir borç bilirim.

Görüşler

0
anonim
Dünya çaresi bulunamayan sars virüsüyle insan kaybetmeye devam ededursun buraya harcanması gereken paralar Irak'a bomba olarak düştü, düşüyor. Teknolojiye hükmeden onlar oldukça da buna benzer daha çok haber okuyacağız. Gazetecilerin binalarını vurmakla bunun arasında pek bir fark yok bence.

Bu arada Open Source camiasının alternatif bir arama motoru yaratma çabası var mı?
0
cadas
http://news.google.com/ adresine bakalim, Google'in ne halde oldugunu gorelim. Mesela Irak'taki Savas'i news.google'dan takip etseniz, Amerikan ordusuna yazilmaya karar verirsiniz.
0
anonim
http://forum.mezun.com/messageview.cfm?catid=5&threadid=9110

Bu adresteki tartismayi guzel okuyun. Elemanlar Nasil Amerikan Askeri olabiliriz konusunda tartisiyorlar. Bunlar savasi senin benim izledigim kaynaklardan izleyen adamlar buyuk ihtimalle. (news.google'dan diil en azindan)

Malesef guzel Turkiyemde, Amerikaya gidebilmek karsiliginda Irakli oldurmeyi mesele etmeyen boyle bitkisel ve nebati sahsiyetler de mevcut.

Oktay
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Belgelerle Konuşabilmek İçin

FZ

Konu teknoloji olunca belgelere ulaşmak çok zor değil belki ama sosyal meselelere gelince merkezi bir yerden belgelerle desteklenmiş bilgilere ulaşmanın o kadar kolay olduğunu kimse söyleyemez. Hele de yakın tarih olsun gündemdeki politik gelişmeler olsun, ortalıkta, gazetecilerin ağzında binbir söz döner de filanca anlaşmada tam ne diyor, falanca sözleşmede tam olarak ne yazıyor, hangi olayda kimin hakkında ne karar verilmiş, vs., kimse tam bilmez, merak edenlerin büyük bir kısmı da ya araştırmaya üşenir ya da araştırsa bile ulaşmakta güçlük çeker.

Deneyimli gazeteci Levent Pirler tarafından http://www.belgenet.com işte tam da bu boşluğu doldurmaya yönelik değerli Internet kaynaklarından biri. Türkiye'nin yakın geçmişine ve gündemdeki önemli konulara dair hemen her türlü belgeyi burada bulmanız, adı geçen isimlere dair bilgileri edinmeniz mümkün. Son eklenen belgelere dair birkaç örnek vermek gerekirse:AB Kıbrıs Tüzüğü, Lozan Antlaşması: İnönü'nün TBMM Konuşması, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın TBMM konuşması, TBMM Kıbrıs Deklarasyonu, Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın Yönetmeliği.

Internet üzerinde beyaz tahta

sundance

Bazen telefondaki birine tam olarak ne demek istediğinizi bir türlü anlatamazsınız. Şöyle bir kağıt kalem olsaydı da onun üzerinde çizerek gösterseydim dediğiniz olur. Bu amaçla üretilmiş bir sürü yazılım da var piyasada.

Ama ilk bağlantının kurulması, firewallda ayar gerektirmesi vs. derken çoğu oldukça kullanılmaz hale geliyor.

Öte yandan flash ile yapılmış bu beyaz tahta bu alanda birçok sorunumuzu pratik olarak çözecek gibi. (Digg sağolsun)

Savaş Hazırlıkları ve İnternet

anonim

ABD son hızla asker yığına devam ederken içerideki paranoya da büyüyor. Ülke içinde her türlü önlemi alıyorlar. Bunun son örneği Savunma bakanı Donad Rumsfeld´in .mil uzantılı web siteleri için yayınladığı mesaj.

Mesajın tamamı www.fas.org/sgp/news/2003/01/dodweb.html adresinde. Ama benim özellikle dikkatimi çeken bir kısmı internetin gücünün en büyük ispatlarından biri olarak gördüğüm için buraya almak istiyorum.

Metinde şöyle diyor:
AN AL QAEDA TRAINING MANUAL RECOVERED IN AFGHANISTAN STATES: "USING PUBLIC SOURCES OPENLY AND WITHOUT RESORTING TO ILLEGAL MEANS, IT IS POSSIBLE TO GATHER AT LEAST 80% OF INFORMATION ABOUT THE ENEMY."

Daha Ucuz ve Hızlı Internet İçin Harekete Geçin!

anonim

Türk Telekom'u, uyguladığı tavan fiyat politikası nedeni ile Türkiye'deki internet ve teknoloji ağının genişlemesini engellemekle suçluyoruz. Türk Telekom'un bu tutumu toplumumuzu aydınlık bir gelecekten uzaklaştırmaktadır. Siz de bizimle aynı fikirdeyseniz http://www.organizehareket.com a katılarak destek verin.

TTNET ADSL fiyatlarını yeniden düzenledi.

larweda

Şu anda güzide memleketimizin tek ADSL üzerinden servis sağlayıcısı olan TTNET, yaklaşık 2-3 yıldır değiştirmediği ADSL tarifelerini yeniden düzenledi.
Yeni düzenlemeye göre, daha önce aylık 49 milyon TL. olan 128/32 Kbps bağlantı ücreti aylık 60 milyon TL.'ye çıkarıldı. Bu durumda ADSL - Kablonet arasındaki ücret farkı çok azalmış oldu.
Öte yandan, 256 ve daha üzeri downlink veren tarifeler de ulaşılabilir düzeylere çekilerek daha mantıklı rakamlara indirildi. Bu fiyat politikası, yakında ADSL pazarına girecek özel ISP'lerin belini kırmak olarak da nitelendirilebilir.