Rosetta Stone'un web sitesinde Türkçe dahil 29 farklı dil için eğitim seti bulunuyor. Yazılım 2 ya da 3 seviye, bu seviyelerin her birinde 9-11 arası ünite ve her bir ünitede 10 farklı dersten oluşuyor. Ayrıca her ders, öğrendiklerinizi pekiştirebileceğiniz Okuma ve Dinleme, yalnızca Dinleme, Yazma ve Konuşma adımlarından oluşuyor.
Yazılımın temel mantığı oldukça basit, karşınıza sürekli 4 adet resim geliyor ve siz, size sorulan soruyu bu resimleri temel alarak cevaplıyorsunuz. Öncelikle adam, kadın, oğlan, kız gibi tek başına sözcüklerle başlıyor, ilerledikçe cümle kurmayı, soru sormayı, fiillerde farklı zamanları kullanmayı öğreniyorsunuz.
Uygulamanın sitesi: http://www.rosettastone.com
Kullanılan metod ile ilgili bilgi: http://www2.rosettastone.com/en/individuals/method
Yazılımı online olarak kullanabileceğiniz demo adresi: http://www2.rosettastone.com/individuals/demo
Rosetta Stone, temel mantığı "Yeni bir dili öğrenmenin en iyi yöntemi nedir? Kendi anadilinizi öğrendiğiniz yöntem" olan, çok başarılı bir yabancı dil öğrenme aracı. Sitelerinde de belirttikleri üzere, ilk dilimizi yani anadilimizi, okula bile gitmeden öğreniyoruz. Bunu, gördüklerimizi, işittiklerimizi başka hiçbir dile dayandırmadan yapıyoruz. Aynı yöntemi, yeni bir dil öğrenmek için de rahatlıkla kullanabiliriz.
Anadilimizi öğrenme yöntemimiz ile sonraki dilleri öğrenme yöntemimiz aynı olduğu konusunda şüpheliyim. Beyin aynı beyin değil bir kere, bir bebeğin beyni ile bir yetişkinin beyni çok farklı bazı bakımlardan. Bir bebeğin çevre koşulları ile bir yetişkininkiler de çok farklı. Dolayısı ile öğrenme de farklı.
Ricardo Schütz'ün dediği gibi, "bir beynin etkileşime geçebilmesi için başka bir beyne ihtiyacı var" [1].
Öte yandan, bilgisayarları kullanarak belli bir seviyeye dek başka dil öğrenmek ve bunu da başarılı şekilde gerçekleştirmek mümkün diye düşünüyorum, mesele eğer okuduğunu anlamak ve derdini anlatabilecek kadar yazı yazmak ise, bu çok zor görünmüyor. Akıcı şekilde konuşmak ve o dilde (anadili olarak) konuşanları anlamak ise çok farklı bir etkileşim modelini gerektiriyor. Dilin doğal ortamında bulunmak, ya da öyle ortama benzer bir yerde olmak önemli. Buna ek olarak insanın anadili ile kurmuş olduğu ilişki de önemli, anadilinde düzgün olarak derdini ifade edemeyen, belli bir karmaşıklıkta cümleleri anlamakta güçlük çeken bir insanın derdi yabancı dilden önce "dil"in kendisi.
Şimdi aklıma geldi, bir bakmak lazım Rosetta ile çalışanlar TOEFL ya da benzeri bir sınavdan nasıl bir performansla çıkıyorlar, iyi bir ölçü olabilir o diye düşünüyorum.
Dil edinimi ile ilgili meraklı olanların bakabilecekleri bir iki adres:
http://www.linguistlist.org/
Second Language Research Journal
Language Acquisiton
Bir de Stephen Krashen'in yabancı dilde eğitimle ilgili bir makalesini paylaşmak istiyorum: Bilingual Education: Arguments For and (Bogus) Arguments Against
Son olarak: Rosetta Stone lafı nereden geliyor? linki.
1. http://www.sk.com.br/sk-mthen.html