Kısa bir süre önce
Economist'te yayınlanan bu
makale, her ne kadar camiada gerekli / gereksiz tartışmalar yaratmış olsa da açık kaynak felsefesinin gelişimine, geldiği noktaya ve kısıtlamalarına güzel (ama tarafsız olmayan) bir özet ortaya koymuş.
Apache'nin,
Mysql'in iş yapış modelleri,
Firefox'un development süreci,
wikipedia'nın hikayesi ve sıkıntıları, biyoteknoloji alanında iş yapan
CAMBIA'nın open-source kavramını nasıl kullandığı ve tüm bu örneklerin artıları - eksileri üzerine güzel bir makale ortaya çıkmış, okuyalım, tartışalım. (
makale maalesef ingilizce)
Bakın neler oldu:
"Biz onu 4.0 sürümünde çözdük. Şu anda 5.0'a geçtiğimizden 4.0 yükseltmesi veremiyoruz. 5.0 satın almanız gerekiyor."
Bedeli de 100 milyonun biraz üzerinde bir rakamdı sanırım. (98 yılındaki değeri)
İşte böyle. Kendi hatalarından para kazanan şirketlerimiz var bizim. Hemen ardından Penta Yazılım'ı aradım. 112 milyon bedelle önerdikleri programı inceledim ve çok beğendim. Fakat müdürüm program değiştirmenin toplam maliyetinin çok daha yüksek olacağını söyleyince hak verdim. Hayat boyu ödediğim hiç bir bedel için bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
Peki ortada gerçekten bir sorun var mıydı? ABD'nin büyük şirketleri için belki. Halen fi tarihinde COBOL ile yazılmış uygulamaları sürekli geliştirerek kullanan köklü ve büyük şirketlerin kullandıkları derleyiciler (sanırım onlara interpreter-yorumlayıcı demek daha doğru olur.) tarih kaydında yılı iki haneli tutuyordu. 70'lerin ram fakiri mainframe'lerinde bu gerekliydi. Tamamının düzeltilip yeniden derlenmesi ve test edilmesi önemli miktarda zaman ve para kaybı demekti.
Kıssadan hisse: Açık Kod güzeldir. Her yönden!