Linus Tornvalds: SCO "Sadece fazlasıyla hatalı"
Linux hareketini başlatan, Linus Tornvalds, SCO'nun "köşeye sıkıştırılmış fare" misali yaptığı fikri mülk (intellectual property*) ithamlarını değerlendirdi.
(*cevirenin notu: şahsi fikrime göre intellectual property kavramı, koskocaman bir dangalaklık olup, sadece ve sadece şirketlerin insanları biraz daha sömürmesine yönelik bir kavram olduğundan, bunu aynı derecede uydurmasyon fikri mülk kavramına çevirmekte bir sakınca görmedim.)
S: SCO, şu anda kendisine ait olan eski Unix dosyalarının Linux'un içinde bulunduğunu iddia ediyor. Lütfen siz bunun nesinin yanlış olduğunu bize izah edebilir misiniz ?
C: [SCO'nun kendisine ait olduğunu iddia ettiği dosyalar] Linux için sıfırdan yazılmışlardır. Bunun yanında SCO, BSD kodu üzerinde [Berkeley Üniversitesi'nde geliştirilen ve SCO'a ait telif hakları içeren yazılımların Linux'a aktarıldığı iddiası var] SCO'nun bir hakkı olmadığı gibi, bu dosyalar [SCO'nun Unix versionunda] bulunmamaktadırlar. Bu sebeplerle SCO hatalıdır.
SCO'nun birçok defalar tekrarladığı iddiasına göre, telif haklarından bahseden ifadeler koddan çıkartılmıştır. Kayıtlara geçmesi için belirtiyorum: Orjinal Unix kodlarında, bu şekilde çıkartılabilecek bir telif hakları ibaresi yoktur. Bunlar bir dava sonucunda [Berkeley geliştiricileri ve AT&T arasında gerçekleştirilen ve uzlaşmaya varılmış bir dava] konulmuşlardır. Bu sebeple SCO tekrar hatalıdır.
Temel olarak SCO'nun argümanları mantıklı olarak tartışılamayacak derecede hatalıdırlar. SCO bahsettiği dosyalar üzerinde telif haklarına sahip değildir -bu haklar Berkeley'deki California Üniversitesi'ne aittir. Fakat eğer bu haklara sahip olsaydı bile Linux kodları bu dosyalardan kopyalanmadığı için yine hatalı olacaklardı. Ve eğer kopyalanmış olsalardı, bu sefer de herhangibir telif ibaresi olmadığından -ve olmayan bu ifadeler koddan çıkartılamayacağından- yine hatalı olacaklardı. Yani, SCO argümanlarının hemen her katmanında hatalıdır. Ve eğer SCO'nun haklı olacağı alternatif bir evrende yaşıyor bile olsaydık, SCO haksız olacaktı.
S: Aslında, geçenlerde okuduğum bir röportajda sözkonusu dosyaların oluşturulması konusunda kendinizi eleştirdiğinizi gördüm. Bunun sebebi nedir ?
C: Telif haklarına sahip olduklarını iddia ettikleri bazı dosyaları kontrol etmek için arşivleri taradım ve oniki yıl geriye gittim, bu dosyaların orjinal hallerini buldum ve işin doğrusu, 91'de üniversitede genç bir öğrenciydim ve şu anda kesinlikle yapmayacağım bazı hataları yapmıştım ki bunlar yeni başlayan bir programcının tipik hatalarıydı.
Ve bu hatalar sözkonusu kodun kopyalanmadığının belki de en güçlü delilleri --eski zamanlarda harita yapanların, eserlerinin kopyalanmamasını sağlamak için bilerek küçük hatalar yapması gibi bir şey bu. Eğer bir başkası bu haritayı kopyalayıp kendi yaptığını iddia ederse, hatayı gösterip "madem öyle nasıl oluyorda aynı hata senin haritanda da var" diyorlardı.
Öte yandan kesinlikle söyleyebilirim ki bu hataları ben isteyerek yapmadım. Helsinki Üniversitesi'nde okuyan genç bir öğrenci olarak kesinlikle oniki yıl sonra bir şirketin çıkıp yazdığım kodun kendilerine ait olduğunu iddia edeceğini düşünerek böyle bir şey yapacak öngörüye sahip değildim. Zaten bu tür güçlerim olsa programcılığa girmez borsa oynardım.
S: Peki, herhangi bir telif hakkı ya da patent kapsamındaki Unix kodunun Linux'un koduna karıştığını düşünüyor musunuz ?
C: Açıkcası böyle bir şey olduğunu çok sanmıyorum. Şu anda bir miktar kişi hem Unix hem de Linux kodlarına erişebilmekte ve bunlar benzerlikleri bulmak üzere çeşitli programlar yazmış durumdalar. Şu ana kadar bulunan tek şey [Silicon Graphics, SGI]'a ait olduğu şüpheli 30 satır kadar bir kod parçası ki bu da çoktan kodddan çıkartılmış durumda. SGI bu konuda hata yaptıklarını belirten bir açık mektubu da bu olayın akabinde yayınladı, Internet'te ararsanız bulabilirsiniz.
Patentli algoritmalara gelirsek, evet bunun birkaç örneği var açıkcası. IBM mesela bunların bir kısmını Linux'a lisansladı. Zaten bu olmasa bu kodu kabul de edemezdik. SCO ise bu patentlerin hiçbirine sahip değil, dolayısıyla bu konuda bir mülkiyet iddia edemezler.
S: Eğer Linux içinde böyle bir kod varsa, bu problemin çözümü var mıdır ?
C: Bu tür bir problemin çözümü basitçe sözkonusu materyali lisanslamak ya da kullanmamaktır. Bu kadar basit.
Böyle bir şey gerçekleşirse tabi ki bizim yapacağımız bu kodu çıkartmak olacaktır. Fakat SCO bu konuda da (söz konusu kodun akıbeti) çok saldırgan yaklaşmıştır. Herkese tekrar tekrar söylediğimiz gibi, SCO basitçe birilerinin SCO'ya ait kodu Linux'a eklediğini gösterdiği takdirde biz bu kodu çıkartırız. SCO'nun tek yapması gereken bunu talep etmekti.
Tabi ki bu senaryolar SCO'nun iddialarının geçerli olduğu varsayımına dayalıdır. SCO için çok daha temel bir mevzu vardır. İddialarının geçerliliği her zaman tartışma konusu olmuştur, hatta bu Novell SCO'nun Unix telif haklarına sahip olmadığını iddia etmesinden önce bile böyleydi.
Bu iddialar tartışmaya açıktır, çünkü daha kopyalandığı iddia edilen koda dair bir kanıt ortaya sunmamışlardır. Bu, benim sizin Business Week için yazdığınız bir makale üzerinde hak iddia etmem, fakat hangi makalenin hangi kısmını kastettiğimi söyleyeyemem gibi bir şey. Novell'in SCO'nun Unix'in telif haklarına sahip olmadığını (sadece Unix'in kaynak koduna sahip olduğunu) belirtmesi ise durumu daha da tartışmaya açmakta.
S: SCO'nun IBM'e karşı açtığı dava ve IBM müşterilerine karşı tehditleri konusunda ne diyorsunuz ?
C: Açıkcası bu konuda çok da düşünmüyorum. Ama kesin olan bir şey dikkatli olmamız gerektiğidir. Birleşik Devletler'deki herhangibir şirket yasal iddialar karşısında dikkatli olmak zorundadır, bu iddialar geçerli olsun olmasın.
Bu yüzden bunları gözardı ettiğimi söyleyemem. Fakat bu meseleyi toptan olarak SCO tarafından yürütülen bir çeşit "troll ağı ile balık avlama" yöntemine benzetiyorum. Ve şu anda geri de çekilemiyorlar, çünkü bu ilk aşamada ellerinde hiçbir şey olmadığını ispatlamış olacak.
Kaybedecek bir şeyi olmama durumu oldukça kötü bir durumdur. Şu anda köşeye sıkışmış bir fare gibiler ve şahsen tehlikeli olduklarını da düşünüyorum, çok yakınların gitmek istemezdim.
S: Motivasyonlarının kaynağının ne olduğunu düşünüyorsunuz ?
C: IBM'le birlikte yürüttükleri Monterey projesinin durdurulması hakkında kötü düşünceleri olduğunu sanıyorum. Bu SCO için çok önemli bir projeydi ve bu durumu hazmetmekte zorlandılar. Aslında projenin bir yere gidemeyeceği uzun süreden belliydi, IBM'in bunu devam ettirmeye çalışması delilik olacaktı.
Dolayısıyla IBM'e bu konuyla ilgili kızgınlığı olan, gün geçtikçe pazar payını kaybetmekte olan bir firma düşünün ve bunu daha önce benzer yasal mücadelelere girmiş açgözlü bir yeni genel müdür ile birleştirin, nedir sonuç ?
S: Bunu yıllardır geliştirdiğiniz bir şeye karşı kişisel bir saldırı olarak görüyor musunuz ?
C: Açıkcası evet görüyorum ve hayır görmüyorum. Arada sırada çok rahatsız olduğum oluyor; SCO orjinal olarak benim yazdığım ve on yılı aşkın süredir geliştirdiğim bir kod hakkında yeni ve tamamen saçmasapan bir iddiada daha bulundukça. Ve bu işin yaklaşık sekiz aydır devam ediyor olmasından da rahatsızlık duyuyorum.
Öte yandan oniki yılı aşkın bir süredir bu konudaki bütün çalışmalarımı Internet üzerinden yapmaktayım ve işin aslı bu süre içinde kendi kendime gülebilecek kadar kalın bir koruma geliştirmemiş olsaydım zaten çoktan bırakmıştım bunları.
Söylemek istediğim, yeri geldiğinde bir adım geriye çekilip kendi tepkilerimi tarafsızca değerlendirmek konusunda bayağı iyi bir hale geldim -ya da öyle sanıyorum. Bu sadece beni sakinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda durumu anlamamı da sağlıyor: Bu dava mesela bu mevzuların nasıl da kişisel bir hal alabileceğini ve bunlara çok ters tepkiler verebileceğinizi öğretti bana.
Yani, mailları gözden geçirirken hala sinirlenebiliyorum, fakat aynı zamanda ilginç bir tecrübe de oluyor. Başka insanlara çok tavsiye edebileceğim türden bir şey değil ama samimi söylemek gerekirse bunun Linux hakkında açılacak son dava olmadığını düşünüyorum. Bu dişçide olup o rahatsız edici matkap sesini düşünmek yerine, matkabı elinde tutan adamın hislerini anlamaya benziyor.
Durumu daha iyi hale getirmiyor belki ama bundan alınabilecek dersler var. İşlerin nasıl yürüdüğünü anlayabilir ve kendinizi stresli durumlar karşısında hazır tutabilirsiniz ki bence bunlar çok önemli şeyler, diye düşünüyorum.
S: Sonuç olarak SCO'ya elinizdeki dökümanları teslim ettiniz mi ?
C: Hayır, onlar ayı ve güneşi istiyorlar -tonlarca email aldım- ve istedikleri bilgi konusunda da otomatik bir tarama yapmamı sağlayacak bilgileri iletmediler. Bu yüzden avukatlar iki tarafın da üstünde anlaşabileceği otomatik bazı arama kriterleri üzerinde mütabakata varmak istiyorlar. Sonuçta elimdekileri dökümanları isteyecekler büyük ihtimalle ve bu da basitçe birsürü email demek.
E-maillarımı topluma açmak konusunda bir çekincem yok -zaten çoğu Internet'te açık. Fakat bunun hepsini de vermek istemem, kişisel dökümanlar olabilir, ya da SCO ile alakası olmayan diğer şeyler. Bunlardan çok fazla bulunduğu için bunları teker teker okumam da mümkün değil. Bu iş için bazı araçlar yazdım ama bana arayabileceğim kriterleri vermeleri lazım.
Çeviren: KIVILCIM Hindistan
www.fazlamesai.net/sundance
SCO´nun iddiaları üzerine son yapılan röportajında Linus Tornvalds, iddiaları yanıtlarken, durumun çok güzel bir resmini çiziyor. Her zamanki sade akılcı üslubu ile duruma açıklık getiriyor.
Fakat bence daha bile önemlisi, email ya da ICQ başına geçtiğinde canavar dönüşen birçok Internet kullanıcısına problemlerin bu şekilde çözülmediğini anlatan bilgece bir yol göstermesi.
Fakat bence daha bile önemlisi, email ya da ICQ başına geçtiğinde canavar dönüşen birçok Internet kullanıcısına problemlerin bu şekilde çözülmediğini anlatan bilgece bir yol göstermesi.
Ayrıca şu fikir sahipliği saçmalığına oldukça uygun bir karşılık bulmuşsun. Yarın gidip, fikrime tapu alayımda, araya kaynamasın :)
fikri mülk: 12 şiddetindeki depremde bile yıkılmayan mülk