GNU/Linux'un Sürücü Problemleri ve Mac'in Zaferi

0
anonim
Aslında iki ayrı haber olarak gödermeyi düşündüğüm konuyu birleştirmeyi tercih ettim. Çünkü her ikiside temelde son kullanıcı işlemleri için GNU/Linux un halen karalı hale gelememesiyle ilgili. Birinci haber deneyimli bir sistem yöneticisi olan eweek dergisi yazarlarından Steven J. Vaughan-Nichols un Centrino işlemcili dizüstü bilgisayarına ve bazı donanımlara GNU/Linux üzerinde karalı bir sürücü desteği bulamamasından yola çıkıyor. Bu makalede benim en çok dikkatimi çeken nokta üreticilerin sürücü desteği vermemesiyle ilgili sorunun yumurta tavuk ilişkisiyle açıklanması oldu. Örnekte üreticilerin yeterli kullanıcı kitlesi bulunmadığı için ürünlerinin GNU/Linux sürücülerini geliştirmeye vakit ve para ayırmamaları. Buna karşın akıllı kullanıcılarınsa GNU/Linux sürücüsü bulunmayan donanımı almamalarının bir kısır döngüye yol açtığı anlatılıyor. İkinci habere gelince...
Jack Perry adındaki bir akademisyenin iş yerinde çalışan en ateşli GNU/Linux savunucularından birinin bir Powerbook ile işyerine gelişinden yola çıkarak Mac lerin Windows ve GNU/Linux olan üstünlüklerini yaşanmış bir hikaye ile sorguluyor. Haberin ayrıntılarını burada bulabilirsiniz. Mac OS X in BSD temelli olduğunu düşünürsek aslında *NİX platformların istenirse ne kadar kullanıcı dostu olabileceğini hepimiz görüyoruz sanırım. Ancak bu derece kullanıcı dostu bir GNU/Linux dağıtımı niçin yok bunu da sorgulamamız gerekiyor.

Bu noktada bir örnek de ben vermek istiyorum. En güncel GNU/Linux dağıtımlarından biri olan Mandrake 10.0 official dağıtımını çıktığı ilk gün kurdum. Usb belleğimi taktığım anda, masa üzerinde yeni bir sabit disk simgesini görmenin beni ne kadar sevindirdiğini anlatamam. Ama buraya dosyalarımı kaydetmek istediğimde "Devices a yazmak henüz desteklenmiyor" mesajını gördüğümde bir o kadar şaşırdım. Hemen konsola geçip dosyaları el ile kopyalamayı denedim, oluyordu. Şimdi komut satırından cp ile dosya kopyalayabildiğim bir cihaza, X üzerinde yazma desteğini öntanımlı olarak vermenin neden bu kadar zor olduğunu düşünüyorum.

Görüşler

0
zahter
Bence sistemi kolaylastirma adina yapilan cabalar biraz daha ise yarar olmali.
Gnu/Linux un yayginlasmasi onundeki engelin kullanim kolayligi oldugu onyarginin da onune gecti.Isten anlayanlar bile Gnu/Linux un zor olduguna o kadar inanmislarki her yer aslinda kullanim kolayligiyla ilgili efsanelerle (araclar) dolmus tasmis durumda. Bilgisayardan anlamayan patron hikayesi,ana,baci,nine muhabbeti her yerde anlatilir durur.Peki tum bu araclar bu kadar gerekli mi?Bunun yerine sabit diskimizdeki yeri 1/10 kadar daha az kullanacak bilgi birikimini edinmek bu kadar zor mu?
Bu kolaylik mevzusunun bu kadar meshur olmasinin nedenine bakarsak,karsimizda ~ezeli kolaycimiz MS~yi goruruz.Bence MS sektore uygun yazilimlari piyasaya ilk surenlerden biri oldugu icin bu kadar kazanmis durumda.Ilk oldugunuz bir yerde urununuzun kolayligindan cok,is yapabiliyor olmasi (calismasi) onemlidir.Bence "Annemin kullanabilecegi kadar kolay" diye yola cikmak isin sadece geyigi.Cogu patrona hatta calisana gore sistem odasindakilir birer demirbastan ote degil,buna sistem yoneticileri insanlar da dahil.Siz boyle dusunen insanlara bilgisayari kolaylastirabileceginiz kadar kolaylastirin...
MS in sektorde gumbur gumbur oldugu zamanlarda kolaylik mevzu bahis miydi?Ya da ne kadar vurgulaniyordu?Elinize tutusturulan kitapciklarda "isinizi yapiyorsunuz ya!Virusler,kotu kodlar vs gulun dikeni" anlamlari cikarken kimsenin sesi solugu cikmiyordu.Simdi MS, suyun yatagi degismeye baslayinca "guvenlik,kolaylik,MS tecrubesi,kesintisiz destek vs" diye cigirtkanlik yapmaya basladi ve muridleri tekrarlamaya basladilar.Burada hep MS'ye yuklenmek dogru olmaz.Ayni pastadan pay alan ve almaya calisan firmalar senelerdir neredeydiler?(IBM,Sun,HP,Novell,vb) GNU hareketi yillardir var.Simdi mi akillari baslarina geldi?Linux populer olunca hepsi en keskin ~Linuxcu~ kesildi.Donanimlar yillardir neden bu kadar pahaliydilar ve hala pahalilar?O ustun desteklerini kullanarak,akbaba gibi kalmis bir kac donanim firmasina baski yapmalarindan vazgectik,neden hala bazi urettikleri donanimlar GNU/Linux ile tam uyumlu degil?Aslinda bunun sebebi cok acik;GNU hareketini tam anlamiyla sindirebilmis degiller.Hareketi besleyen ana damar olan GNU icin dogru durust tek bir laf bile etmiyorlar.Bu firmalarin bastirdiklari brosurlere baktiginizda,web sayfalarina girdiginizde GNU ile ilgili "uc harftir" disinda pek bir bilgi bulamazsiniz.Bugun destek veren buyuk sirketlerin cogunun kullandigimiz donanimlarin suruculerine katkilari istenilen duzeyde degilki boyle bir baslik var.Bazi suruculerin olmamasi ne kadar GNU/Linux'un sucu?Ayni sekilde bu ve benzeri firmalarin, bazi platform bagimli yazilimlarin,GNU/Linux tarafinda yazilmasi -en azindan GNU/Linux tarafinda calistirilmasi- icin pek bir cabalarini goremiyorsak bu ne kadar GNU/Linux'un sucu?Simdi bu firmalarin tercihlerini net olarak belirlemeleri gerekiyor.En basiti GNU/Linux'a destek verdigini soyleyen firmanin sattigi laptopta GNU/Linux surucusu olmayan donanim olmamali.GNU'yu ozumsememis firmalarin donanimlarini pc ye eklememeli..Bazi firmalarin Windows'un yaninda,bir GNU/Linux dagitimini ~lutfen~ vermelerini saymiyorum bile.Yoksa kolaylik,kararlilik,o buyuk,bu tecrubeli tartismalarimiz surup gidecek.

Not:Mandrake uzerinden yaziyorum ve itiraf etmeliyimki ara ara mcc (Mandrake Control Center) kullaniyorum.
0
conan
Arada paragraf kullanmak yararli olur diye dusunuyorum. Hani okuma kolayligi acisindan. ;)

Neyse benim bu konudaki tek yorumum su. Herhangi bir programi/isletim sistemini tekel seklinde kullaniciya sunarsaniz o isletim sistemi en kolay sistem olur. Cunku kullanmaya elin mahkumdur ve tricklerini ogrenirsin.

Linux'u de bir kullaniciya 2 sene boyunca kullandir donup Windows'un yuzune bile bakmaz. Olay tamamen rahat ettigin seyi kullanmakta yatiyor.
0
FZ
Bir yanı ile katılıyorum bir yanı ile katılmıyorum.

Evet, yani bir yanı ile, bir sistemi bir insanın kafasına her gün çakarsan ister istemez ona adapte olmaya çalışır, bu gayet doğal bir insan tepkisi, duruma ayak uydurmaya çalışmak yani.

Öte yandan, insan beyni ve bedeninin belli bir yapısı olduğunu göz önünde bulundurursak, her ne kadar zihinsel yapılar epey esnek olsa da, bu yapıya, insanın hayatının diğer alanlarında edindiği alışkanlıklara ve algılamalara uygun olan sistemlerin ÇOK DAHA KOLAY kullanılabileceği aşikar.

HCI yani Human Computer Interaction yani İnsan Bilgisayar Etkileşimi konusunda çalışan bir araştırmacının söylediği güzel bir söz vardı: Tasarım bakımından iki sistem ele alalım, biri daha kolay diğeri daha zor olursun, günlük ve normal kullanımda bu ikisinin farkını ayırd etmek çok güç olabilir ancak insanları zorladığınızda mesela stres altında ya da acilen o sistemleri kullanmaları gerektiğinde, işte o zaman, iyi tasarlanan sistemin farkı ortaya çok net şekilde çıkar!

Şimdi bir başka soru: Microsoft, IBM, Apple, vs. bu firmalar yukarıdaki gibi düşünseydi yani: Yahu kendi alanımızda tekeliz, lideriz, neden bilgisayar insan etkileşimi ile ilgili araştırma yapmakla uğraşalım, neden bu konuda çalışan adamlara para harcayalım, nasıl olsa kullanıcının önüne ne versek kullanıyor, niye kasalım ki daha fazla, hiç bu kaygılar gütmeden özellik ekleyip dururuz sisteme, bunların nasıl kullanılacağını ise kullanıcı otursun uğraşsın, didinsin, öğrensin.

Acaba böyle mi düşünüyorlar? Eğer böyle düşünmüyorlarsa neden?
0
FZ
Tam tarihini hatırlamıyorum ama MS Windows 95´in çıktığı zamanlarda mıydı ne MS firması bir belge yayınlamıştı donanım üreticilerine yönelik ve bu belgede geliştirilen MS yazılımlarının kriterleri belirtiliyor buna göre donanımların sağlaması gereken özellikler detaylı olarak açıklanıyordu.

Başlangıçta bu infial yaratmıştı, o güne dek kendilerini kral olarak gören, biz ağır sanayisiyiz bu işin diyen donanım üreticileri bunu öyle ya da böyle bir tür küstahlık kabul etmişlerdi.

Şimdi düşünüyorum da, bence gayet doğal. GNU/Linux kullananların da izlemesi gereken yol, en azından tüketici olarak, GNU/Linux uyumlu olmayan donanımları satın almamaktır, bu birincil öncelik olmalıdır.

Donanım, yazılım, insan ilişkisine gelince: Evet, bilgisayarlar kolay, hem de ÇOK KOLAY kullanılması gereken aletlerdir. Her alet çok kolay kullanılabilmelidir. Eğer o aletle özel ve uzmanlık gerektiren bir iş yapacaksanız, söz gelimi bilgisayarla bir program derleyecek, mühendislik, vs. yapacaksanız o kadar kolay kullanılmasa da olur, bir doktora öğrencisi zaten eğer bir miktar mazohist değilse ona çok da iyi gözle bakılmaz! ;-) Ancak genel olarak şöyle bir şema sunabilirim sanırım:

Donanımı ne kontrol ediyor? Yazılım. O halde donanım yazılıma uyum sağlamalıdır. Donanımcılar yazılımcıların kriterlerine göre donanım üretmelidir. Yazılımcılar metalin katılığı ile cebelleşip durmaktan, entelektüel enerjilerini, yaratıcılıklarını donanımcıların onlara getirdikleri engeller ve kısıtları aşmak için kullanmaktan kurtulmalıdırlar.

Benzer bir mantıkla, yazılımı kim kontrol eder? İnsan. Dolayısı ile benzer mantık zinciri ile yazılım da insan psikolojisine, veri işleme kapasitesine, düşünce kalıplarına uygun olmalıdır. Ben sürekli kendimi senin yazdığın ya da yazacağın garip arayüzlere uydurmak zorunda mıyım. Belli başlı işlerimi yapmak için bir sürü farklı şeyler öğrenmek zorunda mıyım? Bana tutarlı, kendi kendini daha ilk görüşte anlatan, bir sürü açıklamaya ihtiyaç duymayan zekice tasarlanmış arayüzler sunmak tasarımcının ve onunla birlikte çalışan programcının görevidir. Yazılım insana, donanım yazılıma uyacaktır. Nihai amaç insanların daha verimli iş yapmasını sağlamak, onların mevcut zekâlarına katkıda bulunmaktır. Yani aşağıdakine benzer bir kontrol şeması:

İnsan ---> Yazılım ---> Donanım

Dediğim gibi, eğer bir samuray kılıcı kullanacaksanız gider yıllarca eğitimini alırsınız, C programlama öğreneceğim ve GCC´nin 150 farklı parametresi ile optimize program derleyeceğim derseniz yine birkaç yıllık bir eğitim alırsınız (iddialara göre GCC paremetrelerinin hangilerinin en çok işe yarayacağını tespit etmek için genetik algoritmalı yapay zekâ sistemlerinden faydalanılıyor ve böylece hangi paremetre setinin en optimum çalışabilir kodu üretebildiği tespit ediliyormuş :-P) ancak eğer basit bazı işleri yapmak istiyorsanız bu bilgisayar denen dünyanın en karmaşık aletini (modern çokişlemcili bir PC´nin karmaşıklığını aklınıza gelebilecek pek çok cihazla kıyaslayabilirsiniz, belki de ancak uçaklar, uçak gemileri ve uzay mekikleri bir PC sistemini ya da bir bilgisayar ağını geçebilir karmaşıklıkta) KOLAY KULLANILABİLİR kılmak zorundasınız. Lütfen burada defalarca tecavüz edilen ve çifte standarda maruz kalan ve hatta o isimle bir mizah sitesinin açılmasına yol açan ``userfriendly´´ kavramının bu adıgeçen kötüye kullanımlarından yola çıkarak dediklerimi eleştirmeyin. Çünkü iki farklı kullanıcı rolünü net olarak ortaya koydum.

Not: Bu mesajın oluşturan düşüncelere dolaylı yoldan katkıda bulunan ( http://ileriseviye.org/blog/index.php?p=69 ) Dr. Sami Gülgöz´e ( http://www.tuba.gov.tr/oz/samigulgoz.html ) teşekkürü bir borç bilirim.
0
gabriel
Benim nacizane iki onerim var
1) FZ arkadasin zaten az oncede belirttigi gibi
(insan ->yazilim->donanim)
Linux kullanicilari linux a destek vermeyen donanimi asla almayacagini aciklarsa toplumsal baski olusur ister istemez donanim ureticileri hatta oyun ureticileri mecburen linux a destek vermek zorunda kalir...

tipki izlenmeyen televizyonun kapanmaya mahkum oldugu gibi ; linux a destek vermeyen de zaman icinde yok olur gider

2)sivil toplum kuruluslari mesela tuketici derneklerinden bir veya birkaci ;
yargi yoluyla ; turkliye cumhuriyetinde satilan donanimlarin (tekelciligin onune gecmek icin) ; piyasada mevcut ; rustunu ispatlamis butun isletim sitemi turlerini (windows linux beos freebsd macos vesaire) desteklemek zorundadir diye bir kanun cikartilabilir turkiyeyi pazar goren bir sirket linux dan nefret bile etse essek gibi donanimlari icin linux driver larda cikartmaya mecbur olur

3)son onerimde su olacak ; belki size cok hayalci gibi gelebilir ama bence hicde hayalci degil

Byte dergisinde EON(europe online network) abonelerine gonderilen datalarin skystar2 ve bazi korsan yazilimlar ile (mac adresi korsanligi diyorlar :-) her neyse) BEDAVA mp3 ler ebooklar divx filmler indirilebiliyormus

ben isin illegal kismiyla ilgili degilim benim onerim su : avrupa daki kullanicilara hizmet vermek icin acilmis bir uydu internet sirketinin gonderdigi datalari bile Eutelsat W3 uydusuna canagi yonlendirip alabildigimize goreeeee..

... ve bizimde uzayda iki tane uydumuz ve bu uydulardanda bissuru verici olduguna gore

Acaba tayyib den rica etsekdee ;
her ayin 9 u 19 u ve 29 unda milli piyango cekilsii yapilir ya; aynen onun gibi yani herkesce bilinen ve onceden ilan edilmis gun ve saatte yani her yeni ayin ilk pazartesi meselaa;

uydu vericilerinden turkiyeye bakan sadece birisini bir gece icin Debian gentoo suse mandrake gibi dagitimlarin iso larini SIFRESIZ olarak gonderseler

yani harika olurdu diye dusunuyorum

Dusunsenize bir defa turkiyede 70 milyon kisi olsa
70 milyonu da bir gecede ; hicbir internet baglantisi felan da olmadigi halde; 70 milyon kiside mevcut dagitimlarin butun iso larini harddisce indirebilir

bu isi kablolu bir hattan yapmaya kalkin butun dagitimlarin isolari herhalde 25 -30 Gig tutar..
bir gunde hatta bir gece de 70 milyon kere 70 Gig byte ..uff bunu sanirim hicbir kablo hatti kaldiramaz

bilgisayari acik birakirsin sabah bir bakmissin butun isolar hazir

Aslinda dedigim sey cok yapici bir oneri sabaha kadar pek cok tv abuk sabuk yayin yapiyor ve izlenildiginide sanmiyorum gecenin uc bucugunda ; ertesi gun ise gidecek bir kisinin kibariye veya tarkan sarkilari dinleme ihtimali herhalde milyonda birdir

bari o olu saatlerde sadece bir geceligine yeni linux iso larini yollayinda turkiyedeki linux gelisimi daha da bir ivmelensin

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

LinuxWorld Ödülleri: And the Winner is... Microsoft?

FZ

Hayır, 1 Nisan şakası falan değil. LinuxWorld etkinliğinde En İyi Sistem Entegrasyon Yazılımı ödülünü alan şirket Microsoft oldu.

Düzenli İfadeler ve Kullanım Alanları Semineri

caglar_onur

Linux Kullanıcıları Derneği, 2 Haziran 2004 Çarşamba günü Ankara'da bir seminer düzenliyor. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kırmızı Salon'unun ev sahipliği yapacağı seminerde, karmaşık metin işleme ihtiyaçları için biçilmiş kaftan olan düzenli ifadelerin (ing. regular expressions) ne olduğu, nasıl kullanıldığı, nelerle kullanıldığı gibi sorulara yanıt verilmeye çalışılacaktır. Seminerde bir verinin evirip çevirilerek bambaşka bir biçime sokulması ve başka amaçlarla kullanılması, yoğun verinin içinden sadece ihtiyaç duyulan bilginin alınması, verinin kullanıcı tarafından yanlış biçimde verilmesinin önlenmesi ayrıntılı olarak örneklenecektir. Seminere katılan izleyicilerin düzenli ifade yazma becerilerinin arttırılması ve günlük hayatta düzenli ifadelerden faydalanmaları hedeflenmektedir.

Avrupa Birliği projelerinde açık kaynak kodlu yazılımlar

gorkem

Avrupa Birliği, açık yazılımlara ayrı bir önem veriyor. Proje hakemlerinin, çalışmalardan elde edilen kod parçası, bilgi, rapor, yöntem, analiz sonucu gibi her türlü verinin açık, yeniden kullanılabilir halini görmeleri, projelerin algılanan değerini, dolayısıyla kabul edilme şansını yükseltiyor.

UEKAE tarafından yürütülen TOSSAD (towards open source software adoption and dissemination), yani açık kaynak kodlu yazılımları benimseme ve yayma çalışması da bu örneklerden bir tanesi. 2002-2006 yılı arasında sürdürülecek olan AB 6. çerçeve projelerinin bir çağrısına teklif olarak götürülen proje metni, iletilen 200 proje arasında 8. "en iyi proje önerisi" olarak bir başka başarıya da imza atmış.

Haydi Yarışa!

meddah

IBM, Novell, Mainsoft gibi firmaların sponsorluğunda, 23 Mart 2007'de başlayacak olan Race to Linux 2.0 isimli organizasyonun amacı ASP.NET geliştiricilerini Windows platformundan, Linux platformuna nasıl geçebilecekleri konusunda fikir vermek.

Yeni projeler peki, ama mevcut projeleri nasıl Linux'a göç edebileceğinizi düşünüyorsanız!, Mono takımının geliştirdiği göç (migration) aracı olan MoMA ile ilgili makaleye buradan erişebilirsiniz.

Mandrake'den İsim Değişikliği

berkin

Mandrake Linux, Conectiva ile birleşiminden sonra karşımıza yine önemli bir gelişmeyle çıkıyor. Mandrake, ismini MANDRIVA olarak değiştiriyor.