Kümesteki Kartal Neden Uçamaz? Türk Girişimcilerin Internet Serüvenleri

0
FZ
Nevzat, Amerika'daki yüksek lisans eğitimini yarıda bırakıp Türkiye'ye döndüğünde, kendisine gelecek vaad eden bankadaki işinden ayrılan Melih'le birlikte risk dolu bu projeye atıldı. Cem de diğer işlerini bırakıp teklif edilen ortaklığı kabul etti. Kendilerini bekleyen zor günleri hiç bilmiyorlardı. Ufak bir adımla yemeksepeti.com'un uzun yolculuğuna başladılar.

Burak ve Serkan, üniversite hayatları boyunca aldıkları eğitimi düşünmeyip mimarlık yapmaktan vazgeçtiler. Kurulu düzenlerini bozdular. Evden çalıştılar. Sıkıntı çektiler. Birlikte gittigidiyor.com adındaki hayallerinin peşine düştüler.
Halil, internette kolay hatırlanmak ve ilerde marka olabilmek amacıyla bebek.com ismini satın aldı. Alan adlarını alabilmek için evini sattı. Bu sırada ekonomik krizle mücadele etti. Küçük şirketini kurduğunda elinde maddi hiçbir şey kalmamıştı. Çevresindeki herkes ona farklı gözle bakmaya başlamıştı. Bir çok kimse hayallerine ve yapacaklarına inanmıyordu.

Onları bu yoldan çevirmeye çalıştılar, şevklerini kırdılar. Fikirlerini anlattıklarında çok bükük dudaklar gördüler. Aynı denizde yolculuk yapıyorlardı. Birbirlerini tanımıyorlardı ama hepsinin ortak özellikleri vardı. Aşıktılar, odaklanmışlardı, büyük dalgaları aşmayı, fırtınalarla savaşmayı ve en sonunda hayallerine ulaşacakları limanı düşündükleri için bu denizde yolculuğa başlamışlardı.

Burak Büyükdemir'in son kitabı Kümesteki Kartal Neden Uçamaz? Türk Girişimcilerin Internet Serüvenleri, "Türkiye'de start-up olur mu acaba?" diye kafa patlatanların okuma listesine girmeye aday bir kitap.

Görüşler

0
gz
Bu ülke topraklarından marka çıkar mı? cevap çıkar. Peki yeni fikirlerle bir işe başlanır mı? Cevap başlanır. Destek çıkılır mı? Cevap köstek olmasınlar yeter.
Ufak ufak biz bir işler yaparız ama hükümetinde tutda toplumunun en küçük bireyine kadar en azından köstek olmasınlar yeter. Büyüklerimize göre çalışmak inşaatlarda çalışan işçiler gibi olmalı. Annem yıllarca bana işsiz dedi. Bilgisayar ona göre oyun oynamak için geliştirilmiş bir oyuncak. Hani bi de oyun oynasam kızmıyacağım. Interneti yıllarca fahiş fiyata sattılar ve devam ediyorlar. En basitinden bilgi alma hakkımız eğitim öğretim hakkımızı bile OSYM'de ayak oyunlarıyla engellediler. Sonunda bir kaç kuş kafesi kırdı. Daha kıran olur mu bilemem ama en önce kafesleri parçalamak gerekiyor. Bu ülke sadece ve sadece bilimle ilerler.
0
Zebani
Evet bilim olmadan ve bu köhne zihniyeti kırmadan hiç bir yere varamayız.
0
SHiBuMi
Geleneksel düşüncenin dışına çıkmak ve farklı davranmak, her zaman bir bedel ödemeyi gerektirir. Bugün hayatımızda "default" kabul ettiğimiz birçok teknoloji, kurum, ürün, geçmişte radikaldi, hakkında böyle iş olur mu, hayal bu, bunlar boş iş yorumları binlerce defa yapılmıştı.

Geleneksel olan ile yenilikçi olan arasındaki mücadele yüzyıllardır devam ediyor. Her iki tarafında güçlü ve zayıf yönleri var. Örneğin geleneksel olan yeniliğe sürekli direniyor ve mevcut durumunu sürdürmek istiyor. Ancak bir kere yeniliği kabul etti mi, onun çok başarılı bir uygulayıcısı oluyor. Yenilikçi mevcut kalıpların dışına çıkarak kendini geliştirmek istiyor, geleneksel olanın direncini kırıp yeniliği ona kabul ettirmek, yenilikçinin motivasyonu ve ödülü oluyor. Ancak bir defa kabul ettirdikten sonra, artık yeni hedefler için ürününü geleneksel olana devrediyor.

Geleneksel olanın her yeniliği kabul etmemesi, direnç gösterip öncelikle kendi düzeni ve şartları ölçüsünde test edip onaylaması bence köhnemiş değil, sağlıklı bir işleyiş. Böylece ancak direnebilen, kendini kabul ettirebilen, daha güçlü olan yeni fikirler hayatımıza girebilir.
0
burak21
Mrb,bundan önceki yorumum siteye giremedi -neden giremedi bilmiyorum!-Her neyse kitabı dün aldım ve gerçekten kitapta yer alanlar bilgilendirici ve internette bir şirket kurmayı düşünenler için sağlam bir türkçe kaynak sayılabilir.Dileğimiz sadece e-shoplarla kalmasın start-uplarımız.İçeriği yazılım olan startuplar kurulması dileğiyle.Kalın sağlıcakla.
0
GoKSeL
Bu kitabi konuya olan ilgimden dolayi zevkle okudum. Guzel bir kitap ancak her sayfada mevcut olan o kadar basit ve cok sayida dilbilgisi ve kelime yazimi hatalri vardi ki saskinliktan kalakaldim. yani benim ilkokula giden yegenim yazsa bukadar yanlis kullanir Turkceyi..
Boyle guzel bir esere yakismayan birsey.
0
GoKSeL
Bu kitabi konuya olan ilgimden dolayi zevkle okudum. Guzel bir kitap ancak her sayfada mevcut olan o kadar basit ve cok sayida dilbilgisi ve kelime yazimi hatalri vardi ki saskinliktan kalakaldim. yani benim ilkokula giden yegenim yazsa bukadar yanlis kullanir Turkceyi.. Boyle guzel bir esere yakismayan birsey.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

İleti Kuyrukları İle Daha Etkin ve Performanslı Programlama

malkocoglu

Programlararası bilgi göndermeğe yardımcı olan ileti kuyrukları (message queue) bilgi işlemcilerin elindeki önemli silahlardan biridir. Özellikle bilgi alışverişi yapan sistemler farklı amaçlarla, zamanlarda, ve programcılar tarafından kurulmuş sistemler olunca, bağlantıyı kurmak için ileti kuyrukları daha uygun oluyor. IBM MQ Series üzerinden anlattığımız bu konunun yararlı olacağını umuyoruz.

MQ Series - İleti Kuyruğu

MQ Series Nasıl Kurulur

Bilgisayar Bilimcisi Gibi Düşünmek

tekrei

Bilgisayar Bilimcisi Gibi Düşünmek: Python ile Öğrenme 2. baskının Türkçe çevirisini uzun bir zamandan sonra bitirdim.

Sistem Çağrıları Nedir ve Nasıl Çalışır?

anonim

Her şey burada başladı. FM'de yayımlanan bir yazıda gördüğüm "kernel mode" ve "user mode" deyimlerini araştırıken bu konuda açık bir Türkçe makale olmadığını farkettim. Bu konudaki araştırmalarım sonucu günlüğüme yazdığım ufak bir bilgi notundaki hataların Sn. Tonguç Yumruk tarafından düzeltilmesi ve gelip giden e-postalar sonucunda aklımdaki soru şuydu: "Sistem Çağrıları Nedir ve Nasıl Çalışır?"

Sorunun cevabı ise artık bu kısa makalede. Faydalı olması dileğiyle...

e-Bergi 2 Yaşında!

ilke444

Her sayısını beğenerek takip ettiğiniz elektronik dergi e-bergi Nisan 2009 sayısı ile 2. yaşına bastı :)

coLinux : Windows Altında Debian Mı ?

darkhunter

Bir gün Windows altında da (birbirimizi kandırmayalım ara sıra hepimiz açıyoruz :)) GNULinux kullanmak istedim. Yaptığım şeyleri şöyle bir derledim, ortaya bu yazı çıktı. Umarım birilerinin işine yarar. Belki arada bir fazlamesai.net'i gezen ama bir türlü Linux ile tanışamayanlara bir vesile olur. Windows'a bile girdik, daha ne yapalım! Kurun şu GNU/Linux'ü :)