Japonya, gençlik, internet ve intihar

0
hayy
İnternet hayatın bir parçası olmaya başladığından bu yana hep yararlı olduğu yönler tartışılır, menfi yönde etkilenen alanlar ise genelde sümen altına uygun bir yer bulunup çekilir. Bir haber sitesinde rastladığım bu yönde bir haberi, kendini ihbar eden bir suçlu gibi hissedip, dilim döndüğünce tercüme etmeye çalıştım.

Haberin orjinal adresi buradadır

Bu cuma Tokyo'da 6 genç bir arabanın içinde havasızlıktan ölmüş olarak bulundu. Yanlarında bulunan küçük bir mangaldan ise hala duman tütüyordu. Belli ki intihar eden bu gençler de, dalga dalga yayılan internet üzerinde yapılan intihar sözleşmelerinin kurbanlarıydılar.

Yetkililer, perşembe gecesi Tokyo'nun yaklaşık 80 km kuzeybatısındaki ormanlık arazide intihar eden, henüz yirmisindeki bu beş erkek ve bir kızın birlikte ölmeden önce internette buluşmalarından şüpheleniyorlar. Arabanın pencereleri bantlarlarla dışarıdan hava gelmesin diye de kapatılmıştı.
Internet üzerinden yapılan intihar anlaşmaları 90'lı yılların sonlarından itibaren dünyanın dört bir yanında görülmeye başlandı. Fakat Japonya'daki intihar oranları, sanayileşmiş ülkeler arasında en yüksek olanı. Yetkililer bu toplu ölümlerin artışından endişe ediyorlar.Japonya'da geçen yıl içinde, internetle bağlantılı olarak gerçekleşen, 91 kişinin öldüğü 34 intihar vakası kaydedildi. Bir önceki yıl ise, 55 kişinin öldüğü 19 toplu ölüm vakası kaydedilmişti. Polis bu vakaları kaydetmeye başladığından bu yana toplu ölüm kayıtları neredeyse üç katına ulaştı.

Bu hafta başında, yirmisinde ve otuzunda bir erkek ve iki kadın Tokyo'nun yaklaşık 580 km kuzeydoğusundaki Aomori'de ölü bulundu. Üçünün de ölüm sebebi arabanın içinde kömür dumanından havasız kalmaları. Polis intihardan şüpheleniyor.

Nigata Üniversitesi psikoloji profesörü Mafumi Usui'nin tespiti ise, "Üzüntü, gençlik ve internet. Bu üçlü bir araya geldiğinde istenmeyen olaylara gebedir hayat." şeklinde.

Ve Prof. Usumi devam ediyor: "Pek çok genç kendi kendini öldürmeyi deniyor ama başaramıyor. Fakat internet üzerindeki intihar sitelerinde grup olarak biraraya geliyorlar, aralarından bir tanesi ölüm için değişik bir yöntem öneriyor. Ve sonuç malum... Son dönemde kaydedilen grup intiharlarının arkasında yatan sebeplerden en ciddi boyutta olanı budur."

İntihar sitelerinin tasarımında genelde siyah zemin üzerine konulmuş uğursuz nesneler hakim. Ve bu sitelerde bulunan sohbet odalarında en çok dönüp dolaşan konular ise, ölüm arzuları ile, kendini en iyi nasıl öldürürsün. Bu sitelere yoğun olarak, korkutulup kafası karıştırılan, aşk acısı çeken, yakın çevresinin baskılarına maruz kalan yada ailesiyle bağlarını koparmış gençlerle, henüz ergenliğine yeni adım atmış insanlar ilgi gösteriyor.

Prof. Usui ekliyor, "Japonya'nın yokluk zamanlarında, aileler ihtiyaçlarını karşılamak için pek çok şeyi ortaklaşa yaparlardı. Banyoyu paylaşır, yemeği hep birlikte yerlerdi. Sosyal yaşam daha bir değerliydi, özellikle kırsal bölgelerde. Fakat şimdi ise hayat giderek birey üzerinde yoğunlaşıp aile kavramından uzaklaşıyor. Bu durum, insanların yaşadıkları toplumdan izole olup, intiharı bir seçenek olarak görmelerine sebeb oluyor."

İntihar, Japon kültüründe saygı duyulan bir davranış olarak görülüyor. Çok eski zamanlarda Japonya'da samuray kılıcıyla harakiri yapmak çok onurlu bir davranış olarak algılanırdı. Günümüzde ise filmlerde ve dizilerde hala bu yöntemlerle intihar eden karakterlerin yoğunluğu dikkat çekmektedir.

Geçen cuma Savunma Bakanlığının yayınladığı raporda ise, Japon askerleri arasındaki intiharler en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Bakanlığın raporunda, geçen yıl 250 binlik orduda 94 askerin kendini vurarak intihar ettiği belirtilmekteydi. Rakamlar geçen seneye nazaran askeri intiharların yüzde 25 arttığını gösteriyor. Bu rakam 100.000 asker içinde yaklaşık 37 intihar demektir ki, 100.000 sivilde 24 intihar rakamının hayli üzerindedir.

Dünya Sağlık Örgütünün 2001 verilerine göre intihar rakamları, Amerika'da 100.000 de 10.7, Almanya'da 13.5, İngiltere'de 6.9(2002 rakamları) ve Finlandiya'da ise 20.6(2006 rakamları).

Japonya Irak'a 2004 yılının sonlarında askeri birlik gönderdi ve kaydedilen hiç bir intihar vakası olmadı. Fakat dönüşlerinde bu askerlerden 4'ü intihar etti.

Siyasiler, intiharı teşvik sitelerinin ya kapatılmasını yada bir düzenleme içine konulmasını istiyor. Geçen yıl Ekim ayında Polis, İnternet servis sağlayıcılarıyla bu yönde bir dizi önlem anlaşması yaptı.Geçen ay Polisin yayınladığı rapora göre, önlemlerin alınmasından bu yana, 14 kişinin ölümüyle sonuçlanacak 12 vaka çözülerek intiharlar engellendi.

Uzmanlar, yerel servis sağlıyıcılarla yapılan anlaşmalar intiharları engelleyemeyecek, bir nihayi düzenleme mümkün olamayacağı için, sadece intihara meyili insanları yurtdışındaki intihar sitelerine yönlendirecek şeklinde görüş belirtiyorlar. Diğer yetkililer ise, bu sitelerin, intihara meyilli insanların birbirleriyle fikir alışverişinde bulunarak, ölümlerin artışını engellediği şeklinde görüş belirtiyor.

İnternet bağlantılı intiharlar, Japonya'nın genelindeki intiharların sadece küçük bir oranın temsil ediyor. 2004 yılında ölümle sonuçlanmış toplam 32.000 den fazla intihar vakası kaydedilmiştir. Bunları çoğunluğu ise ekonomik olarak sıkıntıdaki yaşlı insanlar.

Prof. Usui ekliyor, "Japon ekonomisinin düzlüğe çıkışı bu rakamları aşağıya çekmektedir fakat gençler arasındaki İnternet bağlantılı intiharlar tamamen ayrı bir konu. Ve ne yazık ki, İnterneti kullanan genç sayısı arttıkça, intihar sayısı da buna bağlı olarak artacaktır. İnternet pek çok yarayı tedavi etti ama vücutta onarılmaz yaralar da açtı.'"

Görüşler

0
acemi_

Yazıyı, çok ilginç buldum. Çeviri için teşekkürler.

Bu durumu değiştirmek isteyen yetkililerin, henüz bir çözüm bulamadığını okurken de aklıma "bu sanal grupları kapatmaya çalışmak yerine acaba içlerine gizli ajan gibi anti-propaganda yapacak gizli psikologlar sızdırılırsa etkili olabilir mi" diye de bir düşünce geldi.

0
Tigris07
hocam düşüncenizi gerçekten takdir ediyorum. çok orjinal:)
0
myavuzselim
Ruby yuzunden olmasin?
0
anonim
Ruby ye en son laf söyleyen arkadaş Yakuza tarafından Japonya ya kaçırıldı. kendisinden halen haber alınamıyor bilginize ;)
0
tongucyumruk
Hayır! Bunlar tamamen iftira. Kaçırılmadım. Buradayı... Hey bir dakika bu adamlar da nereden çı...
0
acemi_
Belki de Ruby, yeni ihtihar metodlarından birisidir.
0
sundance
Gerçekten çevirmeniz süper olmuş bu makaleyi.

Geçen sevgili arkadaşım, değerli FM üyesi Oktay'ın yolladığı Hardcore Zen kitabını okurken önemli bir pasaja denk geldim. Orada diyor ki; son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız 'başarı korkusu' kavramının aslında gerisinde başka bir şey var. İnsanlar başarıya ulaştıklarında bunu ellerinde tutmaya çalışmanın sorumluluğu altında ezilmiyorlar aslında. Asıl problem, ulaştıkları anda o kadar süre hayal ettikleri, arzuladıkları başarının aslında çok da ilgi çekici olmadığını görüyorlar. Zaten rock yıldızlarının, CEO'ların, yazarların intiharlarının arkasında bu var...

İlginç bir yaklaşımdı.

Buradaki Internet'in konu üzerindeki etkisinin vurgulanması da ayrıca önemli. Gerçekten Internet (ve bilgisayar) hayatımızda bazı şeyleri 'hiper gerçek' hale getirmeye başladı. Oyunlar grafik kartlarının da gelişmesi sayesinde çok yakın gelecekte normal dünyadan daha güzel daha gerçek gözükecek. Aynı şekilde ilişkiler de şu anda Internet sayesinde bu şekilde gözükmeye başladı.

Neden intiharlar da olmasın?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

LinuxP2P - Stallman Röportajı

lifesdkver0_1

Eğer Richard Stallman'ın P2P, dosya paylaşımı, DRM üzerine düşünceleri ilginizi çekiyorsa, LinuxP2P sitesindeki röportajı okumak isteyebilirsiniz.

Özellikle Creative Commons hakkında söyledikleri dikkat çekici.

Türküm, doğruyum, parasıylaysa savaşırım!

sundance

Dün akşam TV kanallarından birindeki bir haber çok ilginçti. Amerikan Ordusu'nun her milletten her ırktan insanı askere aldığı web sitesinden bahsediyordu. Durum şu an savaşan askerlerin çoğunun latin kökenli olması üzerine ortaya çıkmış. Körfezdeki Amerikan askerlerinin 15,000 kadarı, Amerika'da çalışma izni olan fakat vatandaş olamamış Latin kökenlilermiş. Dahası yukardaki politika gereği Amerikan Ordusu, dünyanın her yanından paralı asker kabul ediyormuş. $1500 aylık maaşla başlamak ve ilerde Amerikan vatandaşı yapılmak üzere.

Buraya kadar kapitalist düzen, tabi düzecekler diyebilirsiniz, ama haberin bundan sonrası enteresan. Gece haberlerinde bunu sunan spiker Bir dipnot geçmek istiyorum, bu haberi akşam bülteninde verdiğimizde telefonlarımız kilitlendi, nasıl başvurabiliriz, şartları nedir diye arayanlar yüzünden... dedi.

Hadi hep beraber, 'Ne mutlu Türküm diyene'

Sanal Gerçek ve Gerçek

FZ

Hacettepe Üniveristesi, Bilişsel Psikofizyoloji Araştırma bölümünden Prof. Dr. Sirel Karakaş ile `meta-biliş´, `kokteyl partisi etkisi´, `meta bellek´, `sanal iletişim ile gerçek fiziksel iletişim arasındaki farklar´ üzerine ilginç bir söyleşi.

Prof. Karakaş genellikle insanların pek de üzerinde durmadıkları `koku alma ve buna göre duygu oluşturma´ özelliğimizden ve bunun iletişimi ne kadar ciddi olarak etkileyebileceğinden tutun da TV karşısında sürekli belli türde bir yayına maruz bırakılan çocuklarda görülen otizm hastalığına dek pek çok şeyden bahsediyor.

Söyleşinin tamamını bu adreste okuyabilirsiniz.

Bürokrasi ve İnternet

anonim

Son günlerde basında da yer alan öğrenci kayıtlarının internet üzerinden yapılacağı ve bu sayede her öğrencinin kendisine en yakın okula gitmesinin sağlanacağı zorunlu bağış vs engel olunacağı haberi beni sevindirmişti. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için pilot illerden birisi olan Eskişehirin www.eskisehirmem.gov.tr adresli sitesine girmek isteyenciye kadar..

Uyanamayanlara kesin çare!

sundance

Siz de o her sabah silah zoruyla yataktan kalkanlardan mısınız? Alarmınızı tekrar tekrar susturup, beş dakikalık işkencelerle güne başlamak zorunuza gitmiyor mu? Peki işinizi kaybetme korkusu?

Peki daha direkt olalım, alarmı her susturduğunuzda para kaybediyor olsanız? Sanırım bu biraz daha etikili olur değil mi? O zaman buyrun sizi ThinkGeek'e alalım, kendinizden nefret etmek için yeni bir yöntem bulmuşlar SnuzNLuz isimli bu saat, gerek Rj45 gerek wireless (WPA destekliyor) olarak Internet'e bağlı ve snooze düğmesine her bastığınızda hesabınızdan (dünya üzerinde 1600 banka destekliyor) nefret ettiğiniz bir organizasyona (6200 tane içinde mutlaka size karşı olan vardır) belirlediğiniz bir miktar parayı bağışlıyor! Snooze'a her bastığınızda kendinizden biraz daha nefret ediyorsunuz (tabi uyanınca) (Ed:Bilgi için Mehmet Köse'ye teşekkürler)