Film çarpıcı bir sahneyle değil ama çarpıcı bir müzikle başlıyor ve küçük şoklar yaşayacağınız gerilimli sahnelerle bitiyor. Aynı yönetmen tarafından çekilen `Altıncı His`de karşılaştığınız sürprizleri bu filmde de bulacaksınız. Dayak yememek için başlangıç ve bitiş arasına fazla giremiyorum :) 32 kısım tekmili birden: UFO`lar, mucizeler, rüyalar, sezgiler, inanç-inançsızlık... Bütün bu unsurları ortak bir terimde toplayan parapsikoloji gibi bir saha olsa da pratikte uzaylıların girdiği bir alana mucize ve inancın sokulması enderdir. (Carl Sagan`ın `Mesaj`ını belirtmeden geçemeyeğim) Filmin anafikrini zihni karışık bir pederi canlandıran ve bunu da çok çok iyi yapan- Mel Gibson`ın kardeşiyle yaptığı bir konuşmada bulacaksınız. `Rastlantı mı, Mucize mi?` başlığı atılabilecek bu diyalogları dikkatli takip edin.
Shyamalan Holywood etiketli yapımlara Hint kültürünün tadını katabilen bir yönetmen. Hazret, adetten olduğu üzere filmin birkaç yerinde de rol almış. (Oyunculuğu çok kötü ve bu yüzden doğru bir kararla profilden poz vermiş.) Filmin her karesi zekice planlanmış. Fakat zekice yazılan şiir -IMO- şiir olmaktan çıkacağı gibi fizik-metafizik sınırındaki konulara zekayı fazla katarsanız konuştuğunuz şey felsefe olmaktan çıkar. Dolayısıyla `filmin felsefi anlamı` türünde bir anlatıma girmek yakışık almaz. Amerika başkanını uçan dairelere saldırtma zevzekliğine girmeden sınırlı bir bütçeyle `Rastlantı -Mucize` ikilemi hakkında zekice tasarlanmış -fakat bir o kadar da doğal- bir film görmek istiyorsanız, buyrun seyredin. Herkese hayırlı bayramlar...
Bir tartışma konusu oluşturmak istemiyorum ama yine de yazmadan edemeyeceğim. Filmi izlemedim ama kardeşim izlemiş ve az çok anlattı. Film öncelikli olarak bilimsel gerçekliklere uymayan bir film. Mesela, yıldızlar arası yolculuklar yapabilecek kadar yüksek teknolojiye ve bunu fiziksel zorluklarına katlanabilecek bir bedene sahip bu zeki yaratıklar nasıl olur da sudan zarar görürler?
m1a2 kardeş Carl Sagan' ın Mesaj adlı romanından bahsetmiş (gerçi onun sinemaya uyarlanmış halinden). Ben de Carl Sagan' ın Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı adlı kitabından bahsedeyim. O kitabı okuyanlar herhalde filme ne açıdan bakacağımı bilirler. Bir de filmin gazetelerdeki reklamlarında GERÇEKLERİ GÖRMENİN TAM ZAMANI yazıyor. Hangi gerçekleri? O tahıllara aslında tahta ya da demir bir silindir ile düzlenerek şekil verildiği gerçekği mi yoksa uzaylıların dünyaya gelip bize çaktırmadan üzerimizde bilimsel deneyler yaptığı safsatası mı?
Neyse ben tartışma konusu oluşturmak istemem. Sadece fikir beyan etmek istedim.
Saygılar, Sevgiler.