U-571

0
FZ
Yeni bir film değil ama Fitaş Sinema merkezinde tekrar vizyona giren "U-571" adlı filmi herkese hararetle tavsiye ederim.

1942 baharında yani II. Dünya Savaşının en civcivli günlerinde Amerikan denizcileri bir Alman S-33 denizaltısına binerek içinde Almanların o güne dek çözülmemiş şifreleme sistemi olan Enigma ile ilgili makinayı barındıran U-571 denizaltısını zorla ele geçirmek üzere yola çıkarlar.
Tabii kendilerini bekleyen maceradan hiçbiri haberdar değildir...

Bu arada bilgisayar bilimleri üstatlarından, İngiliz dahi, Turing makinası fikrinin kurucusu Turing'in de Enigma şifreleme sistemi ile uğraştığına da dikkatinizi çekerim. >:-)

Tabii bir de filmin ağır toplarından Harvey Keitel üstadımızı da burada anmak isterim. Küçük rollerden birinde Jon Bon Jovi de var.

Görüşler

0
wogon
Conani , tanirim hem liseden hem de universiteden. Tabii ki butun yazilara maydanoz olacak hali yok ama gene de cogunu okuyodur herhalde. Bi de boyle bir baslik gorunce mutlaka okur.
Bu tanitimi yazan arkadasin gercek tarihle pek alakasi yok herhalde. Sadece sunu soylemek istiyorum. Almanlar Hollywood filmlerinde izlediiniz kadar basiretsiz degillerdi. Onunde kabak gibi giden dusman denizaltisini 5 denemede vuramayan alman topcusunun aklina ilk once askeri mahkemede nasil hesap verecegi gelirdi. Bu motivasyonla savas ortaminda yasamanin zorlugunu da hepimiz anlayisla karsilariz herhalde. Demek istedigim film bence Harvey Keitel''e yakismiyor. Savas filmi izlemek istiyorsaniz Ennemy at the Gates gerceklerle daha cok hasir nesir olmus bi film gibi geldi bana. Ama yok kardesim ben denizaltidan cikmak istemiyorum derseniz, ille de Das Boot.
Sevgili FZ, savasi biraz daha ciddiye almani dileyerek, maceraları gizli yedilerin yasadigini hatirlatmak isterim sana. Savasta muhabere denir o maceralara, ve genellikle maceraperestlerin yarisindan cogu bir daha nefes almamak uzere basarisiz olur.
Gorusmek Uzere
0
conan
Yawlum Wogon, naber?
Yukardaki wogon arkadasimiz 2. dunya savasi masteri yapmistir. Führer bilgisi cok iyidir hehe ;)

Bu konuda ben yine maydonoz oluyim peki. Gecen gun enigma, eniac filan gezdim gordum, bunlarin fotograflarini burada yayinlayalim mi? Nasil yapsak? Site sahipleri ne dersiniz bu konuda?
Benim iki adim otemde bi ton II. Dunya savasi teknolojik gelismelerinin anlatildigi muze vb yerler var. V2`lerden Thunderbird`lere, enigma`dan, ilk telegramlara....

Ayrica kriptografi muzesi de bir ok atimlik(!) mesafemde. Alayim dicital kamerami goruntuleyip fazlamesai`de yayinlayalim.
Bu konuda bi haber girsek mi? Ya da IRC`de filan tartissak mi? Gusel olabilir.

DURUN COSTUM! Hatta kriptografi tarihi diye bir sayfa yapalim hiayt! OLM`daki yerinizi yemek istemezseniz benden de size web space ;) Neyse konusalim, bilgiyi dagitalim.

Cekildim koseme, byes.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Matrix´i Beklerken

felix

Geçenlerde sinemada afişlere göz gezdirirken Matrix Reloaded gözüme ilişti. Doğrusu deri ceketler, kayan harfler, siyah gözlükler derken karşımızda görkemli bir tarz oluşmuş durumda.

Ancak ilk film için hala söylenmemiş şeyler var. Acaba karşımızda duran sadece mükemmel kurgulanmış ve estetize edilmiş bir holywood şaheseri mi, yoksa gözümüze sokmadan anlatılan çok daha derin bir mesaj var mı?

Le Pacte des Loupes / Kurtların Kardeşliği

FZ

Amerikan dağıtım oligopollerinin es geçtiği Avrupa ve bağımsız Amerikan filmlerini getirmesiyle sinemaseverlerin takdirini kazanan Avşar-Pinema dağıtımın yeni armağanı, Fransa'da gişede tam bir hit olan ama ABD'de henüz gösterime girmemiş ve ulusal ölçekte gösterime girip girmeyeceği henüz belirsiz durumdaki "Le Pacte des Loupes / Kurtların Kardeşliği" oldu.

`Requiem For A Dream´ görücüye çıktı

gILgamIsh

Nihayet Aranofsky'nin 2000'in sonlarında çektiği Requiem For A Dream, ifistanbul kapsamında görücüye çıktı. Aslında sinema dünyasını biraz takip edenler hatırlayacaklar ki ortamın ahalisi 1998'deki "Pi" den sonra Aranofsky'nin nasıl bir film yapacağını merak ediyordu. Sonuçta ortaya çıkan, seyredeni açıkça rahatsız eden, detaylarına aşırı önem verilmiş, özellikle Ellen Burstyn'in (Sara) üstün oyunculuğu ile bezeli postmodern bi trajedi. Aranofsky, çizdiği tablonun içinde büyük bir trajedi olacağını en baştan koklatmasına rağmen filmde tüm gidişat finalde kopuyor. Filmin Soundtrack'i Clint Mansell imzalı. Yaylılar Kronos Quartet...Bence son zamanların en çarpıcı filmlerinden biri. Ayrıca filmin hi-res tarafından geliştirilen web projesi de görülmeye değer.

Star Wars II: Attack of the Clones. İlk izlenimler

conan

Sonunda beklenen an gelmişti! Filme dün akşam saatlerinde gittim. İlk karşılaştığım olay ise arabamızı otoparka bıraktığımızda bizimle aynı anda park etmekte olan jipten 3 tane Jedi inmesi idi! Elemanlar saç traşlarından cüppelerine, çizmelerinden yürüyüşlerine kadar aynıydılar... Fesupanallaaa çekip biletlerimizi aldık. (Kuyruk filan yoktu... 9:30 suaresine gittiğimiz halde, gerçi 8:00 gibi gitmiştik ama neyse...) Gittiğimiz sinemada 22 seans SW`a ayrılmıştı! Bugün ise online baktığımda gece 6:40, 11:00 arası 7 seanslarına şimdiden bilet bitmiş! Cuma akşamı tabii ki...

Dark City vs. The Matrix

parsifal

Dark City, 1998 yılında çekilmiş, meslek icabı; "ulen bizde de böle bi imkan olsa ne maketler, ne projeler çıkardı ortaya" dedirten, pek çok yönden akılda kalıcı bir filmdi.

İspanyolca bilmediğimden sadece resimlerine bakarak "aradaki 30 benzer noktayı bulun" tadında olduğunu sandığım bu adres oldukça ilginç.
Esinlenme mi yoksa başka bir şey mi? Sırada hangi filmlerle benzerlikleri çıkacak acaba?
Yazarın notu: haber kaynağı için teşekkürler Jazzy