Stanley Kubrick ve Otomatik Portakal

0
lalapoo
Stanley Kubrick`in filmlerinde işlediği konuların genelde psikoloji ve fizikle olan bağlantısı bulunmasında babasının bir fizikçi olmasının payı büyüktür.

Yine Otomatik Portakal'da da bireysel şiddet uygulayan bir insanın aynı şeylere mahruz kaldığında ne gibi bir ruh haline bürünecegini konu edinmiştir. Ve şiddet içeren sahneleri öyle işlenmiş ki, en ufak bir rahatsızlık vermiyor insana. Hala izlemeyenler için mutlaka izlenmesi gereken filmler listesine konulmasını şiddetle öneririm ;)

Stanley Kubrick ve filmleri hakkında...

Görüşler

0
smiley
Kubrick elbette çok usta bir yönetmen... Yalnız Otomatik Portakal''ın bu denli çarpıcı olabilmesinin ardında romanın yazarı Anthony Burgess''ın müthiş ve tüyler ürpertici stili de var. Bence de sinemaya meraklı herkes için listede yer almaya değer bir film - ama aynı listeye Burgess''ın kitabını da eklemek şartıyla ;-)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Korsanlık iyidir ;)

sundance

Daha önce de defalarca çeşitli makalelerde "korsanlığın aslında müzik sektörü başta olmak üzere, dizi ve film sektörlerini canlandırdığı" belirtilse de RIAA ve benzeri kuruluşlar inatla bu konudaki araştırmaları görmezden gelip, bu yeni oluşan pazarın iliğini kanını emmek için hiçbir fırsatı kaçırmamaktalar.

Öte yandan bu yeni düzenin kurallarını anlayan bazıları da yok değil. TorrentFreak'de yeralan bu habere göre, WB'dan ismi açıklanmayan bir yetkili yeni şovlarına olan ilgiyi arttırmak için, pilot bölümünü torrent sitelerine sızdırdıklarını itiraf etti.

`Requiem For A Dream´ görücüye çıktı

gILgamIsh

Nihayet Aranofsky'nin 2000'in sonlarında çektiği Requiem For A Dream, ifistanbul kapsamında görücüye çıktı. Aslında sinema dünyasını biraz takip edenler hatırlayacaklar ki ortamın ahalisi 1998'deki "Pi" den sonra Aranofsky'nin nasıl bir film yapacağını merak ediyordu. Sonuçta ortaya çıkan, seyredeni açıkça rahatsız eden, detaylarına aşırı önem verilmiş, özellikle Ellen Burstyn'in (Sara) üstün oyunculuğu ile bezeli postmodern bi trajedi. Aranofsky, çizdiği tablonun içinde büyük bir trajedi olacağını en baştan koklatmasına rağmen filmde tüm gidişat finalde kopuyor. Filmin Soundtrack'i Clint Mansell imzalı. Yaylılar Kronos Quartet...Bence son zamanların en çarpıcı filmlerinden biri. Ayrıca filmin hi-res tarafından geliştirilen web projesi de görülmeye değer.

Uluslararası İstanbul Film Festivali

esse

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali bu sene 12-27 Nisan 2003 tarihleri arasında, Beyoğlu'nda ki Atlas, Beyoğlu, Emek, Sinepop ve Kadıköy'de ki Rexx sinemalarında gerçekleşecekmiş. Sinema severler bilgi için www.istfest.org, Gösterim çizelgesi içinde buraya tıklayınız.

Dikkat edin isminizi bile elinizden alabilirler...

sundance

İsim hakları, patent hakları vs. derken gerçekten de saçma sapan bir noktaya geldik.
Slashdot'da yer alan bir habere göre Blizzard, `Diablo` isminde bir film yapmaya hazırlanan NewLine Cinema`yı dava ediyor.

Bu davayı kazanırlarsa ne olacağını tahmin edebilenler var mı ?
Sanırım ardından da Lamborghini Diablo'yu dava ederler :)

İşaretler

m1a2

Bu sene ilginç bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Çözülen şifreler, gizli kalmış kehanetler, 2006`da Newyork açıklarına ulaşması beklenen göktaşı vesaire. Shyamalan`ın yazdığı ve yönettiği Signs`a böyle bir atmosferde gitmeniz halinde aldığınız tadda farklı oluyor tabii. Benzer bir tadı almak isteyenlere önerim odur ki filme gitmeden önce ısınma hareketleri babında Ceviz Kabuğunu seyredin. Neyse... Zekeriya Beyaz yorum girerse şimdi yanarız. Film`e dönelim.