Internet'te Çok Vakit Geçirmek İşten Atılma Sebebi

0
FZ
Doç. Dr. Cevdet İlhan Günay, Adana Barosu'nun 'Avukatlar Haftası' nedeniyle düzenlediği 'İş Hukuku' konulu panelde yaptığı konuşmada 4 bin 773 sayılı İş Güvencesi Yasası ve uygulamaları hakkında bilgi verdi.

Yasanın, işverene işçinin sözleşmesini feshederken geçerli neden belirtme zorunluluğu getirdiğini söyleyen Doç. Dr. Günay, teknolojik gelişmelerin getirdiği bazı davranışların da bu kapsama girdiğini söyledi. Doç. Dr. Günay, şöyle dedi: "Bir süredir hayatımızda olan cep telefonuyla, telefon işçiye bile ait olsa uzun süre konuşmak ve bunu alışkanlık haline getirmek, iş sözleşmesini feshetme gerekçesi olarak gösterilebiliyor. Aynı şekilde internette uzun süre harcayan, prn içerikli mailler atan işçi de işten çıkarılabiliyor. Bu gerekçelerle işten çıkarılanların açtıkları işe dönüş davalarını reddediyoruz."

Görüşler

0
emreguzer
Birçok açığı olacaktır. Suistimal edilebilir birşeye benziyor.

Mesela; bir bilişim firmasında çalışıyorsunuz. Şirketiniz sizi, çok fazla internette surf yapıyor diyerek işten çıkarabilecek mi?

İnternet'te çok fazla gezinmiyor olsak bile, bu sebeple işten çıkarılma ile karşı karşıya kalırsak ne olacak?

Buna benzer bir sürü soru var. Umarım sınırlarını iyi belirtmişlerdir.
0
SHiBuMiGo
Internet'te uzun süre gezinmeyi belirleyen kriter nedir? Bu gezinme süresinin ne kadarını iş için, ne kadarını özel zevklerim için yaptığımı nasıl ölçüyorlar? Benden isteneni doğru ve yeterli biçimde sunuyorsam Internet'i kısıtlamanın amacı nedir? Internet'i kısıtlamak ile uğraşıp dakikaları sayarak insanları sorgulamaktansa, daha başarılı performans değerlendirme sistemleri geliştirerek insanları yaptıkları işlerde göstermiş oldukları başarıyla değerlendirmeyi ve ödüllendirmeyi / cezalandırmayı tercih etsek daha iyi olmaz mı?

Bir de şu var, şirketlerin istenmeyen sitelere girilmesini önlemeleri, MSN gibi sohbet programlarına erişimi engellemeleri ve hatta işletim sistemi üzerine hiçbir yazılımın kurulmamasını sağlamaları rahatlıkla mümkünken, bunu yapmayan şirketlerin dönüp insanları internette fazla vakit geçirmekle itham edip işten atabilmeleri adil bir durum değil.
0
sleytr
bir zamanlar msn'i engellemenin yollarını ararken aynı soruyu soran birine verilmiş bir cevap çok hoşuma gitmişti: "Neden çalışanlarınızın msn kullanmasını engellemeye uğraşmak yerine, msn kullanmayı yasaklamanıza rağmen kullanmakta ısrar eden personeli işten çıkarmıyorsunuz?"

not: msn http protokolü üzerinden de çalışabildiği için proxy ile sadece web erişimine izin verilen birçok ortamda çalışabiliyor. o yüzden engellemek zor. benzer şekilde gmaile web üzerinden erişimi tamamen engellemeden gtalk engellemek de bildiğim kadarıyla mümkün değil.
0
urxalit
Çok garip herhangi bir web sitesine erişimi engelleyemiyor musunuz? Kullandığınız web proxy yazılımınızı değiştirmenizi öneririm. Örneğin Squid'te belirli adresleri belirli kişilere o da belirli gün ve saatlerde olacak şekilde bile yetki verebilirsiniz.
0
sleytr
Ben zaten yorumumun ilk paragrafındaki yöntemi tercih etmiştim :)

Emin değilim ama o zamanlar (3 yıl önce) ben msni engelleme çözümü ararken msn'in engellenebilecek sabit bir sunucusu olmadığından, protokol olarakta httpyi kullandığından engellemek pek kolay değildi diye okumuştum. En azından aklımda öyle kalmış.

Sonuçta teknik olarak yapılabilir olması iyi birşey ancak şirket yönetimi "kullanılmayacak" dedikten sonra iş saatlerinde ısrarla anında mesajlaşan personeli engellemektense salıvermek daha mantıklı geliyor bana...
0
koraypeksayar
Herhangi bir iptables arayüzüyle (benim tercihim shorewall) mümkün.

DNS ile de mümkün.

Portları ve bağlantı kurulan adresleri de netstat ile bulmak mümkün.
0
Betelgeuse
ipcop firewall linux dağıtımında addon olarak layer7filter geliyor bununla MSN, P2P bağlantıları vb. bir sürü protokolü tek tek seçip bloklanabiliyor. Hatta çok başarılı QOS_NG diye bir addon'u var, trafiği istenen uygulamalara öncelikli paylaştırabiliyor. Bir makina p2p yazılımları ile upload-download yaparken diğer makinadan rahatça rdp bağlantısı kurulabiliyor. ipcop'u tavsiye derim. güzel iş çıkarmışlar.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Sadun'un Dönüşü

auselen

'Return of the Jedi' tadında bir başlıkla bildirmek isterim ki, Sadun Özkaya yeniden yakalandı. Kendisi kim miydi?

Bir Çağrı Hakkında

anonim

Arada sırada da olsa ziyaret ettiğim ve bayağı bilgi aldığım DELPHITURK sitesinde, sitenin üyelerinden birisi olan Sn. Tarık BAĞRIYANIK'ın bir mesajı gözüme ilişti...
Ben de, camia ile daha içli dışlı olan siz (biz) Fazlamesai üyelerinin bilgisine sunuyorum...

Amca, Zenginlikten İnsanlık İyidir... Teşekkür Ederim

FZ

Çocuklarımıza yardıma dair gelen bir e-postayı FM camiası ile paylaşmak istedim, güzel işlere vesile olur ümidiyle. (Metnin benzerine buradan da erişebilirsiniz.)

Sevgili Dostumuz,

Okullar açılırken köy ve varoşlardaki ilköğretim ögrencilerinin basit kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan "Mektuplu Kırtasiye Yardımı Kampanyası"nın altıncısına basladık.

Aktif Dağıtım olarak her öğretim yılı başında düzenledigimiz bu kampanyalarımızla bugüne dek 135.000 küçük arkadaşımıza yardım paketi ulastırdık.

Kampanyamızda, sizden topladığımız yardım paketlerini "yetkililere" değil, bizzat ögrencilere teslim ediyoruz. Öğrencilerin yazdığı teşekkür mektuplarını da toplayıp sizlere ulaştırıyoruz! Tüm bu hizmetlerimiz ücretsizdir!

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir

FZ

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir*

Üzerine titreyerek yetiştirdiğiniz çocuğunuz stresli bir sürecin ardından üniversiteye girdiğinde onun zarar görmesini ister misiniz? Evladınızın kandırılması hoşunuza gider mi? Peki çocuklarınızın öğretmenleri yani üniversitedeki hocaların bir kısmı sizi ve hemen herkesi kandırsa neler hissedersiniz? Maaşınızdan veya kazancınızdan kesilen vergilerin, sizi ve çocuklarınızı kandırmaya çalışan insanlara verildiğini öğrenseniz kendinizi iyi hisseder misiniz? Böyle insanların çocuğunuza ve başkalarına örnek olmalarını ister misiniz ya da çocuklarınızın böyle insanlara dönüşmesini?

Benim bir çocuğum olsa yukarıdaki soruların hepsine hiç tereddüt etmeden "hayır!" cevabını verirdim. Dahası böyle soruların sorulmasını bile garip karşılardım.

Henüz bir çocuğum yok ama yukarıdaki soruları sormama yol açan bazı olgulardan ve olaylardan haberdar olmak beni epey rahatsız etmeye başladı. Sizi de rahatsız etmesi gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Neden sizi de bu rahatsızlığa ortak etmeye çalıştığımı aşağıda izah edeceğim.

Türkiye'de Açık Kaynaklı Biyoteknoloji

arikan

DNA koddur. Bilgisyar kodu birler ve sifirlardan olusurken, hayat bicimlerini tanimlayan DNA seker, fosfat ve A (Adenine), C (Cytosine), G (Guanine), ve T (Thymine) harfleriyle tanimlanan azotlu baz dizilerden olusmaktadir. DNA ile bilgisayar kodu arasindaki iliski su sekilde saglanmaktadir:

A = 00
C = 10
G = 01
T = 11

Bugun birler ve sifirlar ile yaratilmis yazilimlar acik olarak dagitilabiliyorsa ayni durum DNA kodlari ile yaratilmis biyoteknolojik urunler icin de gecerli olmalidir. Turkiye'de bu durum nasil anlasiliyor?