GNU/Linux ve BSOD

Microsoft'a gün doğdu, daha geçen gün ve daha önceleri hep göçmüş olan MS Windows sistemlerinin resimlerini yayınlarken. Microsoft düşkünü arkadaşlar durumu açıklamaya çalışırken falan ortalık karışmış yüzlerce entry alt alta gelmişti. Şimdi BSOD sırası GNU/Linux' ta (disk hatası gerçi ama olsun):

http://www.flickr.com/photos/milliped/116393699/

Görüşler

Tarık
18 yıl önce

hehe :) bu bir işletim sistemi yahu. göçer, zıplar, kalkar işini gene görür. önemli olan, bu hata durumları için insanların para ödemiyor olması.

yoksa herkesin malumu tekel bir yazılım şirketinin ürettiği bir işletim sistemine 160 $ verip, günün 24 saati haftanın 7 günü bu hatalarla cebelleşmek mümkün.

önemli olan, yine ücretsiz edinebileceğimiz bizimle uyumlu alternatiflerinin bulunması.

Yaşasın GNU/Linux | Seni hatalarınla kabul edip, bilgimin yettiği yerlerde seni hatasızlaştırmaya çalışacağıma emin olabilirsin |

setcom_2000
18 yıl önce

Nedir bu Windows düşmanlığı anlayabilmiş değilim. Adam gibi kullanırsan Windows'ununda adam gibi çalıştığını görürsün. Ben 2yıl 8aydır şuanki makinemde WindowsXP Pro. kullanıyorum ve hiç mavi ekranla karşılaşmadım ama kilitlendiği zaman zaman oluyor. Düşün birde bu sistem sürekli nete bağlı ve hiç kapanmıyor o kadar da kilitlensin canım. Ama günde bir değil belki haftada veya bir kaç haftada bir sapıtıyor o kadar. Linux kullanmadan bunları yazmışta değilim diğer makinemde de Suse9.3 Pro. kurulu ondan da gayet memnunum bir kaç eksiğimi hala gideremedim ama olsun. Bu arada o da zaman zaman elimi reset tuşuna attıracak kadar kilitleniyor. Her ikiside internete sürekli bağlı. Eğer Windows'unuzu ek yazılımlarla destekler (anti virüs ve adware yazılımları) ıvır zıvır sitelerine (malum xxx) girmezseniz en az 2-3 yıl adam gibi çalışacağı kesin. Şimdi yine bir MS ve Linux kavgasına girmeye gerek yok bizim yerimize yeteri kadar giriyorlar zaten. Saygılarımı sunarım. Bilgisayarla sorunsuz günler.

Tarık
18 yıl önce

kavga değilde, aradaki farkın anlaşılması lazım artık diye söyledim bunu. ms yada gnu/linux karşılaştırması yapacak değilim. Fakat bu bir gerçek ki;

gnu/linux, BSD gibi özgür işletim sistemleri, gerçek bilişim hackerlarının " teknoloji üretiyoruz arkadaş, bizimkisi herşeyinizi karşılar, gelmiş geçmiş eniyisi hatta daha ötesi, işletim sistemine bakış açınızı değiştiriyoruz, bu windoze varya bu windoze makinayı uçurur " diyerek, gerçekte gnu/linux un, birtakım başka os ların ve yazılımların açık kaynağından istifade edip kendi sisteminde iyileştirmeler yapan, bunu müşterilerine " bakın biz bulduk, yüzyılın icadı " diyip, çatır çatır satan ve hala utanmadan " açık kaynak yazılımda nedir kardeşim " diyebilen zihniyete bir cevabıdır.

yilmaz
18 yıl önce

sadece o xxx sitelerinde yok o spy denen şeyler. kullandığın herhangi bir yazılımdan da çıkabilir. Onlarıda kurmayalım. Hatta ağda başka bir pc de virüs ortaya çıkabilir o da bizim pc ye bulaşabilir. o yuzden ağda kurmayalım. annelerimize soyleyelim birer dantel dokusunlar pc nin üstüne koyalım.

simor
18 yıl önce

Bu, windows düşmanlığı lafı beni düşündürür. Düşmanlığı bilemeyecek bir nesneye düşman olunamaz. Ama böyle düşünen birinin windowsu takıntı haline getirdiği aşikardır.

Benim de 3 yıldır çalışan win2k m var. Xp kullanmaya gerek görmedim. Vista adam gibi olursa onu da kullanırım. Fakat evet microsoft (bakın r bile yazmadım, ne cesurum :)) bağımlılığım yok. Microsoft şirketinin politikasına karşıyım. Bu politikayı benimseyip güden, godaddy şirketine de karşıyım bu aralar. Microsoft a karşı olan da yıllardır haklı sebepler ve nedenlerle düşüncelerini ve karşı olma sebeplerini yerine getiriyor. Sizinde linuxla ve microsoft ile ilgi tartışacak fikirleriniz varsa buyurun

tongucyumruk
18 yıl önce

Düşün birde bu sistem sürekli nete bağlı ve hiç kapanmıyor o kadar da kilitlensin canım.

Ben de şu anda sunucu olarak kullandığım Debian GNU/Linux'u 2002'de kurdum. o günden beri internete bağlı. Bu arada 3 defa farklı işlemciler de (i586, i686, amd) dahil olmak üzere birçok defa çok çeşitli donanım ortamları arasında taşındı. Yeri geldi hem sunucu hem masaüstü olarak çalıştı. Şu anda sadece sunucu olarak çalışıyor. Bilin bakalım kaç defa kilitlendi? "0". Elektrik kesintileri, donanım ve çekirdek güncellemelerini saymazsak reboot etmem bile gerekmedi. Şimdi buna karşılık siz bana internete 7/24 bağlı olan bir sistemin arada bir kilitlenmesinin "doğal" olduğunu mu söylüyorsunuz?

Şimdi ikinci iddianıza gelelim. Kullanıcı neden hangi web sitelerini gezeceği konusunda "güvenlik kaygısı" duysun? Biri bunu bana açıklayabilir mi? Yani, temelde bu bir web sitesi? Bana nasıl zarar verebilir ki? Zarar "verememesi" gerekli değil mi? Sonuçta bunlar sadece bir grup yazı, resim, animasyon vs... Büyü malzemesi falan olmadıktan snra bunlar bana nasıl zarar verebilir? Biri bana bunu açıklayabilir mi?

Ben elimin altındaki sistemi "tamamen" canımın istediği gibi kullanamadıktan sonra 2 - 3 yıl çalışsa ne olur, çalışmasa ne olur?

Bu arada "aha zealot geldi kavga çıkardı" konusuna girmeden önce kardeşimin son derece aklı başında bir şekilde kullandığı Windows XP sisteminin de yaklaşık 2.5 yıl sorunsuz çalıştığını belirteyim. Windows ile bir derdim yok, daha önce de belirttiğim gibi Windows'u ondan nefret edecek kadar çok kullanmıyorum. Ancak antivirüslerin, kaçınılması gereken sitelerin, kilitlenmelerin, format atıp yeniden kurmanın "bilgi işlemin doğal işleyişi" gibi gösterilmesine dayanamıyorum.

bahadirkandemir
18 yıl önce

Disk hatası değil bu. Anlayabildiğim kadarıyla, istemcideki uygulama 1660811936. porta bağlanmaya çalışıyor.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Yeni bir Unix kabuğu, vshnu

sundance
12 Aralık 2005, 1 dakika okuma süresi

Tamam, Unix dinazorusunuz, komut satırı en güzeli diyorsunuz, fakat yine de arada kimse bakmazken Midnight Commander açıp "oh be ne rahatmış?" dediğiniz de oluyor mu?

Ya da, bash'in vi komut satırını kullandığınızda "işte bu" dediğiniz oluyor mu?

Sizler için de görsel bir kabuk var: Vshnu. Hem de ne kabuk, hem komut satırına hizmet veriyor, hem vi komutlarını alıyor, hem de Perl scriptleri ile makrolar kabul ediyor. Dahası kendisi de bir perl scripti, hatta sıkı durun bir Perl modülü. Bir deneyin derim şahsen...

Debian sürüm 3.0 çıktı!

cadas
20 Temmuz 2002, 1 dakika okuma süresi

Sonunda Debian GNU/Linux version 3.0 çıktı... Resmi sitede çıkan haberi okumak için buraya, Slashdot'taki yorumları okumak için de buraya tıklayabilirsiniz.(Ed. Aaa debian 3.0 çıkmış şunun haberini yapayım diye yönetici arabirimine girdiğim anda, bu haberle karşılaştım :) FM bu işte...)

Mandrake Linux Türkçe Görsel Eğitim Seti Çıktı

anonim
7 Nisan 2004, 1 dakika okuma süresi

Türkiye'de, Türkçe kaynak sıkıntısına Görsel çözümler getiren Görsel Eğitim firması, tümüyle Türkçe Mandrake Linux Görsel Eğitim setini çıkardı.
10 CD'lik eğitim setinde toplam 36 saat 22 dakika anlatım var. Flash Player yüklü olan tüm işletim sistemlerinde çalışabilme özelliği ile dikkati çeken set, Linux kullanıcılarına Türkçe kaynak çözümü sunuyor.
Tak-çalıştır yöntemiyle çalışan set, kullanım için teknik bilgi gerektirmiyor.

Detaylı bilgi için www.gorselegitim.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yönetici Bakış Açısı İle GNU/Linux

FZ
24 Haziran 2003, 1 dakika okuma süresi

Son birkaç haberimizde GNU/Linux´un kamudaki kullanımına dair önemli gelişmeleri vurgulamıştık. Şimdi bakışlarımızı tekrar iş dünyasına çeviriyoruz ve önemli bir makaleden birkaç alıntı yapıyoruz (not: bu yazı geeklere ya da programcılara falan değil doğrudan YÖNETİCİLERE yöneliktir ;-) :

- Son zamanlara dek açık kodlu yazılım dünyası KB Toys bilgi işlem yöneticisi Tom Jeffery´nin umurunda değildi. Ancak 1,300 oyuncak satış merkezi için 10,000 kadar yeni yazar kasa (daha doğrusu para kasalarına sahip PC´ler) kurmak ve bunlara uygun yazılım aramak gerekince ve aranan şartlara uyan üç yazılımın da GNU/Linux üzerinde Java ile geliştirildiği görülünce durum biraz (!) değişti. Jeffery aday sistemlerin sergilediği esnekliği, kolay geliştirilebilirliği ve geniş desteği görünce etkilenmişti...

Linux Yerelleştirme

butch
1 Nisan 2003, 2 dakika okuma süresi

Yerelleştirme konusunda yaptığımız bir konuşma sonrasında, Görkem Çetin bu konuda ciddi bir desteğe ihtiyaç olduğunu söyledi bana. Onun bu konudaki görüşleri şöyle: