Gerçek bilimin değeri hatta göstergesi, kanımca, ondan türetilebilen buluş
ve ürünlerdir. G.W.Leibniz
``Bu yazı Türkiyede bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması, uygulanması ve ARGE çalışmaları konusunda atılan adımların kısa bir özetini çıkarmak, bununla ilişkili olarak Türkiye adresli (çıkışlı değil) bilimsel yayın sayısındaki artışa ilişkin son günlerdeki tartışmaları Türk insanının gelişimi ile ilişkilendirerek irdelemek için hazırlanmıştır. Burada anahtar sözcük "insan gelişimi"dir.
... Üstelik toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi
(yayın sayıları Türkiyenin altında olup ta atıf sayıları Türkiyenin üstünde hatta iki katı olan
ülkelerin sayısı azımsanmayacak düzeyde) ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması (bkz.,
CBT 832), aşağıda da gösterileceği üzere, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, endüstri ve
üretimden kopuk, genelde ünvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir
göstergesi.
... Küçük örneklemelerle yapılan çalışmalar bu yayınların ne değerde olduğunu ortaya koymakta.
Örneğin, (elektrik, elektronik, haberleşme, bilgisayar ve benzeri dalları içeren) bilişim teknolojileri
ve uygulamaları alanlarında uluslararası saygın dergilerin başında ABDde basılan IEEE,
İngilterede basılan IEE dergileri gelmekte. Bu dergilerde basılan Türkiye adresli toplam yayın
sayısı son on yılda ortalama 50 civarında (bu 50 yayının da ortalama % 60ı sadece Türk
yazarlarınca, % 40ı ise yurt dışı ortaklıklarla gerçeklenmekte). Gelişmiş ülkelerde istihdamın %
50'sinden fazlasını yaratan böyle bir alandaki yayınlarımızın toplamın sadece % 0.5 oluşturması
çok düşündürücü ve yayınlarımızın ne kadar ülke gereksinimlerinden kopuk olduğunun iyi bir
göstergesi.´´
Prof. Dr. Levent Sevgi ve Prof. Dr. Nejat İnce tarafından yazılmış olan bu önemli makalenin tam metnine
buradan erişebilirsiniz.
Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Ocak 2004, Sayı: 879
Fatih Sultan Mehmet
http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&sid=&Newsid=61320&Categoryid=4&wid=5
fetih törenlerini istanbul belediye başkanlığını yaptığı dönemde cumhuriyete karşı en büyük hazimle kutlayan,en şatafatlı törenlerle kutlayan başbakan(recep tayyip erdoğan) acaba fatih sultan mehmetin bu lafını biliyormu(sanmıyorum + evet satmadı kiraladı ama 49 yıl'da az bir zaman değil zaten kötü olanı da paranın 49 yılda ödenmesi+ilk 3 yıl para ödenmeyecek + bu galataport'da başbakanımızın şeytan işi gördüğü(doğrudur)haram gördüğü kumarhaneler bile açılcak.(ne için AKP günü kurtarsın diye)..
ve hepimiz 49 yıl olarak bilmemize rağmen gelin görünki anlaşma maddelerinde neler geciyor http://www.kuvayimilliye.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1473
eğer turkiye "babalar gibi satarım" diyenlere bırakılırsa olacağıda budur aslında.....
bilirsinizki recep tayyip ile ofer davos'da görüşmüşlerdi,bunuda inkar etmişlerdi ama daha sonradan konuştukları anlaştıkları belli olunca "evet görüştük" açıklamasını yapmak zorunda kalmıştı.(+ ne ilginctirki ve tesadüf ki recep tayyip başbakan olmadan önce davos'da demokrasi aşığı george soros ile de görüşmüştü hatta amerikan başkanı ile)
israil gazeteleri ofer için aynen şunları yazmıştı "gittiği yerde hukumetleri maymuna çevirir."
http://www.hakimiyetimilliye.org/modules.php?name=News&file=article&sid=9194
birde bu yazıyı okumanızı ve gerçekleri görmenizi isterim.....
bu günlerde bir kitap piyasada satılıyor:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=95942&session=83611862812151241363&LogID=
adı da SATILDIK UYANIN......
bugünki iktidar türkiyenin iktidarı değildir : ABD_AB_İSRAİL üçlüsnün turkiyedeki temsilcisidir.....
ve bu iktidar turkiyenin çıkarlarından çok doğduğu ülke olan ABD'nin çıkarlarını düşünmektedir...