Yerli Otomobil Etox Yollarda

0
anonim
Daha önce fazlamesai'de de duyurusu yapılan ve yorumları alınan Etox marka spor arabanın 2.'sinin yollarda olduğu geçenlerde haberlerde yer aldı: Cumhuriyet, Superonline, Hurriyet
Daha önce fazlamesai'de de duyurusu yapılan ve yorumları alınan Etox marka spor arabanın 2.'sinin yollarda olduğu geçenlerde haberlerde yer aldı. Sanırım bir önceki haberden sonra GtG'nin dediği işi ("Arabanin testini hizli tamamlayabilmek icin vardiya usulu direksiyon salliyor olabilirler mi") bitirmiş olmalılar! Ne dersiniz bu haberden sonra Türk'ün Türk'ten başka düşmanı yoktur gibi bir şeye ulaşabilir miyiz?

Görüşler

0
3lobyte
ye benzerlik konusuna değinmek istemiyorum muhakkak arabalar birbirlerine benziyorlar fiesta ya bakın peugeota bakın yeni megane bakın bu arabalar tasarım çizgileri açısından birbirlerine çok yakınlar.
ancak burada dikkat çekilmesi gereken olay şu 1.5 dizel motor g sınıfı komik biraz gerçi bunun prototip olmasından kaynaklandığı söylenmiş . Ancak otomotiv sektöründe olan ve otomotiv pazarlama ve reklam çalışmaları yapmış biri olarak bakılınca. g segmenti Türkiyede üretmek çok büyük bir kumar seri üretimde dahi pazarının türkiye olması zor, özel üretim gibi bir mantığa yöneleceklerse bilmiyorum o zaman iş değişebilir ama yinede o bile zor.

ben böyle bir işe kalkışsam yatırım maliyetlerinin altından kalkıp işin kendisini büyütmek amacıyla özellikle arap ve afrika ülkelerininde talep edebileceği ucuz b yada c sınıfı araçlarla bu işe başlayıp belirli bir hacim kazandıktan sonra c ve d segmentlerine geçiş düşünürdüm, g segmentini hedefliyorsanız olmaya çalıştığınız şey avrupa ve Amerikada bul miktarda bulunan özel üretim lüks spor araba üreticilerinin modeli olmaktır ama avrupada pazar bulmanın Türkiye'ye bakışı belli olan bu gurupta pekte kolay olmayacağını düşünüyorum açıkçası.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Sağlık Bakanlığı Sitesi Ele Geçirildi

murat09

M$ teknolojisi ve güvenliği (!) ile donatılmış T.C. Sağlık Bakanlığı sitesi 28 Aralık 2003 günü Brezilya'lı olduğu sanılan bir grupça bir süreliğine ele geçirildi. Site halen kapalı, değiştirilmiş haline ise buradan bakabilirsiniz.

Editörün notu: Site şu anda normal görüntüsüne ve işleyişine kavuşmuş durumda.

CD-Rom 48x Media Yalanı

sundance

Uzun süredir merak ediyordum, bu CD-Writerların yazma hızı nereye gidecek diye. En son 40x çıkınca, fiyatı da makul olunca hemen aldım. Tabi ki ilk iş son hızla cd yazmak. Fakat hayretle gördüm ki 40x cdwriter, 24x cdwriterdan pek de hızlı yazmıyordu. Windows altında Nero ile denedim, Linux altında Xcdroast ile sonuç aynı.

Ne demiş atalarımız, en doğrusu her zaman komut satırıdır bu yüzden en son Linux altında Cd-record ile cd yazmaya kalktım ve hayretle gördüm ki, üstünde 48x yazan cd max 24 hızlı, genelde de 16 hızlı yazıyor. Sanırım yeni nesil CDR mediasının özelliği, siz 40 hızlı yaz deseniz de, media buna izin vermezse, cd yanmıyor, sadece yazma hızını düşürüyor. Ve anladığım kadarıyla piyasada 40`ı boşverin 24 üstü yazılabilen CDR yok.

CD'sinin mi? CDsinin mi? Yoksa sidisinin mi?

sundance

Bir önceki haberde haberi yazan arkadaşımızın "Ben sidisinin yazmıştım, CDsinin diye yanlış olarak değiştirilmiş" demesi bayağıdır yapmayı düşündüğüm bir araştırmayı tetikledi. Zira genel kullanım "CD'sinin" olmasına rağmen, "CDsinin" ve hatta "CD sinin" yazanlar bile var (sidisinin lafını ilk kez duydum ama) Bunun üzerine, bu konuyu biraz araştırdım.

Bulabildiğim en iyi kaynak, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN 'ın Yabancı Kökenli Bilişim Terimlerinin Yazılışları makalesi. Bu makalede halihazırda yabancı dildeki kısaltmaların sonuna Türkçe ek geldiğinde bu ekin nasıl yazılacağı ile ilgili net bir kural bulunmadığı, fakat en yakın kullanımın CD'sinin şeklinde, yabancı dildeki isimlere Türkçe ekler gelmesindeki (Nice'li, Bordeaux'lu gibi) kullanım olduğu belirtiliyor. Yazıda bu konudaki birçok karmaşaya da açıklık getirilmiş.

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir

FZ

Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir*

Üzerine titreyerek yetiştirdiğiniz çocuğunuz stresli bir sürecin ardından üniversiteye girdiğinde onun zarar görmesini ister misiniz? Evladınızın kandırılması hoşunuza gider mi? Peki çocuklarınızın öğretmenleri yani üniversitedeki hocaların bir kısmı sizi ve hemen herkesi kandırsa neler hissedersiniz? Maaşınızdan veya kazancınızdan kesilen vergilerin, sizi ve çocuklarınızı kandırmaya çalışan insanlara verildiğini öğrenseniz kendinizi iyi hisseder misiniz? Böyle insanların çocuğunuza ve başkalarına örnek olmalarını ister misiniz ya da çocuklarınızın böyle insanlara dönüşmesini?

Benim bir çocuğum olsa yukarıdaki soruların hepsine hiç tereddüt etmeden "hayır!" cevabını verirdim. Dahası böyle soruların sorulmasını bile garip karşılardım.

Henüz bir çocuğum yok ama yukarıdaki soruları sormama yol açan bazı olgulardan ve olaylardan haberdar olmak beni epey rahatsız etmeye başladı. Sizi de rahatsız etmesi gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Neden sizi de bu rahatsızlığa ortak etmeye çalıştığımı aşağıda izah edeceğim.

Türkiye'de Açık Kaynaklı Biyoteknoloji

arikan

DNA koddur. Bilgisyar kodu birler ve sifirlardan olusurken, hayat bicimlerini tanimlayan DNA seker, fosfat ve A (Adenine), C (Cytosine), G (Guanine), ve T (Thymine) harfleriyle tanimlanan azotlu baz dizilerden olusmaktadir. DNA ile bilgisayar kodu arasindaki iliski su sekilde saglanmaktadir:

A = 00
C = 10
G = 01
T = 11

Bugun birler ve sifirlar ile yaratilmis yazilimlar acik olarak dagitilabiliyorsa ayni durum DNA kodlari ile yaratilmis biyoteknolojik urunler icin de gecerli olmalidir. Turkiye'de bu durum nasil anlasiliyor?