E-devlet hayal mi?

0
nehuse
Bu sene öğretmenlerin yer değiştirme atamalarının tamamen Internet üzerinden yapılacağını duyduğumda ne güzel bu sene kırtasiye derdi kalmayacak kolaylıkla işlemleri halledeceğiz diye düşündüm .
Ama hevesim kursağımda kaldı. MS tabanlı sunucu sürekli maksimum kullanıcı limitinin aşıldığını ve ulaşılamaz durumda olduğunu ısrarla belirtiyordu. Sisteme evden girme çabalarım da sonuç vermedi saat 00.00 a kadar denedim sisteme bir türlü giremedim, son olarak haftasonu yaptığım bir denemede başarılı oldum çıktıyı aldım. Neyse ki başvuru süresi 1 gün uzatılmıştı da son gün işlemi bitirebilecektim fakat elimdeki çıktının yanına hizmet cetveli denilen ve okul idaresinin ekleyeceği bir belge daha lazım olduğunu öğrendim ne garip ki bu belge de internetten aynı sistemden alınmak zorundaydı. Veri tabanında tüm bu bilgiler zaten kayıtlıydı. Başvuru yaptığım sistemde varken bir de kağıda basılıp yollanmasına akıl erdiremedim. Bu belgeyi almak için de defalarca sisteme girmeye çalışmamıza rağmen bu seferde "internal server error" lardan kurtulmak mümkün olmadı bugun itibariyle eğer süre uzatılmazsa başvurumu yapamamış durumdayım.

E-devlete geçeceksek en iyi çözümlerin açık kaynak sistemler olduğuna inanıyorum bu tip yoğun durumlarda masaüstü sistemleri sunucuya yardımcı olarak bir live cd ile boot edip bağlayan bir cluster oluşturup yoğunluğu çözen arkadaşların varlığını bildiğim için hala MS sistemlerine bir sürü para yatırıp vergilerimizi çarçur eden zihniyeti kınıyorum.

Görüşler

0
jai
Kanımca, birilerinin bilerek kurduğu bir sistemdir "bürokrasi" denilen. Küçücük yaşta "merak etme" güdümüzü törpüler gaddarca. Bizi "illallah" sürümüne upgrade eder. Sonrasında biz, "ne verilirse onu yiyen" insanlar olur çıkarız.
0
bm
Mesele MS meselesi degil, mesele devlete is yapan bilisim muteahhitleri, teslim/tesellum isinin (anlattiginizdan bellki ki) ehil insanlar tarafindan yapilmamasi ve (yine belli ki) capi bu isleri yapmaya/yaptirmaya yetmeyenlerin bu islerden sorumlu halde olmasi. Bu saydiklarima kisaca 'duzgun is yapmak' da diyebiliriz. Acik kaynak bunun parcasi da olabilir (olmalidir da belki) ama problem acik kaynak olmamasi problemi degil, yarin bu eziyetin devlet ve ozel sektordeki musebbiblerinin ayni mevki/gorev/sorumluluklarda hicbirsey olmamis gibi 'is'lerine devam edecek olmalari bence.
0
roots
kötümser bir yaklaşım bir kenara bence olumlu bir durum sözkonusu. herşeyi planlı herşeyi programlı yapmak için sütten bir miktar ağzımızın yanmış bazı yaralar almış olmamız gerekiyor malum buda onlardan biri olsa gerek...

0
robertosmix
E-Devlet bir hayal değil.. E-Devlet bir saçmalık, özellikle Türkiye için. Dikkat edin, E-Devlet projelerine en çok iştirak eden yabancı sermaye, E-Devlet kavramını yurdum insanına enjekte etmeye çalışan da yabancı sermaye..

Halen kara kaplı defterlere evrak bilgisi yazan devletimin kurumlarına e-Devlet'ten bahsetmek için kesinlikle kötü niyetli olmak gerekir.. Çünkü e-Devlet'e geçmeden önce bilgisayara geçmek gerekir.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Genç Beyinlere Dönüş İmkanı

FZ

Türkiye'nin beyin göçüyle yurtdışına kaptırdığı yetenekli bilim insanlarını geri kazanma yolunda umut verici gelişmeler yaşanıyor. AB Komisyonu'nun 'Araştırmacıların Dolaşımı' ve 'Kişiyi Destekleme Özel Programı' fonları sayesinde son üç yılda, dünyanın saygın üniversitelerinde çalışan yaklaşık 40 Türk yurda döndü.

Her kahveye Internet

FZ

Yalova'da köy kahvelerinde ankesörlü telefon yerine internet kiosku olacak. Dünya ülkeleri ile eşzamanlı düzenlenen e-Türkiye projesi Yalova'dan başlatılıyor. Başbakanlık tarafından pilot bölge seçilen Yalova'da 2004 yılı sonuna dek tüm köy kahvelerinde internet erişimi, merkeze bağlı ilköğretim okullarında ise bilgisayarlı eğitim amaçlanıyor. Proje çerçevesinde ilk etapta 20.000 daha sonra 68.000 kişi bilişim teknolojisi eğitiminden geçirilecek.

FATİH Projesi Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çağrı Programı

nyucel

Bugüne kadar TÜBİTAK proje desteklerinde bir genel çerçeve belirliyor (araştırma projesi, kamu projesi gibi) ve araştırmacıların kendi fikirleriyle başvurmasını istiyordu. Gelen başvurular hakemlerce değerlendiriliyor ve belli miktarlarda destekler veriliyordu. Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı ile birlikte başka bir yol denenenmeye çalışılıyor; TÜBİTAK öncelikli gördüğü alanları ve bu alanlar üzerinde hangi konularda projeleri destekleyeceğini açıklayarak doğrudan bu konularda gelecek projeleri destekleyecek.

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

İTÜ´de Kayıt Rezilliği

FZ

Türkiye´nin en köklü, büyük, mühendislik ve bilim öğretim kurumlarından biri olan İTÜ´nün bir mezunu olarak bu satırları yazarken utanıyorum. Akşam Kanal D televizyonunda dumura uğratıcı görüntülere şu sözler eşlik ediyordu:

"Bu gördükleriniz ne sokak çocuğu ne de evsiz insanlar, bunlar ders kaydı yapmak isteyen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri. Derslerine kayıt yapabilmek için ta bir gece öncesinden okula gelen öğrenciler, ateş yakarak ısınmaya çalışıyorlar. Bazıları şanslı çünkü hazırlıklı gelmişler yanlarında çadırları da var..."

Milyonlarca dolar harcanmış teknolojilerin uygulaması sonucunda insanların gelip dayandıkları rezillik bu. Gerçekten içim sızlıyor. Bu üniversitede okuyan insanlar bunu hak etmiyor, hiçbir üniversitedeki hiçbir Türk öğrencisi bunu hatk etmiyor! Ben, kendi adıma İTÜ rektörü olan hanımefendiye üsturuplu bir e-posta yazmayı ve protestomu iletmeyi düşünüyorum, siz de tepkinizi bu şekilde ve daha yaratıcı şekillerde dile getirebilirsiniz.

Kaynaklar:
- http://www.istanbul-teknik.com/default.asp?sayfa=1&yazi=36508
- Kanal D Ana Haber
- javascript:play('/anahaber/2004.01.17/universite.asf') *

* : Bu satırı tarayıcının adres çubuğuna yazmak sureti ile doğrudan ilgili görüntülere erişebilirsiniz.