Bağımlı basın ve Internet'in farkı

0
sundance
Dün akşam üzeri, önemli bir olay oldu ve Emin Çölaşan'ın, 22 yıldır çalıştığı Hürriyet'teki görevine son verildi.

Sebepleri, neydi nasıldı tartışmayacağım. Fazlamesai bunun ortamı da değil zaten.

Sadece Türkiye'nin önde gelen gazetelerinin web sayfalarını bir dolaşın. Acaba konu ile ilgili ne sayıda ve nitelikte haber bulabileceksiniz?

Bir de (dağıtım imkanı bulamayıp, sadece Internet'ten yayın yapan) bağımsız haber kaynaklarına bakın

Yoksa biri bize gözetlettiriyor mu?

Görüşler

0
anonim
Hürriyet'in sitesi ya da diğer büyük(!) basın yayın kuruluşları bırakın bu haberi yazmayı, 'kimin kimle yatıp kalktığı' haberlerinden(!) başka bir şey bulamadığından buna çok şaşırmamak gerek.
0
sundance
Dikkatinizi çekerim, kimin kimle yattığını yazmıyorlar, haberlerin genel formatı "Kim, 19 yaşındaki garsonla yatmış biliyor musunuuuuuz?" modunda ve haberin içine girdiğinizde bile nedir olayın aslı öğrenemiyorsunuz.
0
ozancaglayan
katılmamak elde değil..
0
simor
Bugün sadece Skytv'de gördüm bunun haberlerini.
Bana başka şeyler düşündürdü ama burada tartışılması yasaklanmış anladığım kadarıyla. Belki arkada yatan çarpık nedenleri bulacaz diye fanatik falan oluruz tehlikesi olabilir.
0
Betelgeuse
İnternette yeralan ve muhalif tavırlarından dolayı anonim kalmak isteyen web sitelerinin de bu anonimliği bitecek gibi. Network Solutions firmasından satın alınmış bir alan adı kontak bilgileri doğru olmadığı için duraklatıldı ve ilgili kişisel bilgilerin doğrusu girilinceye kadar açılmadı. Ben yalnızca bir tek örnek gördüm bu şekilde ama bu da demektir ki yakında hiç bağımsız haber alamayacağız çünkü düşünce ve düşündüklerini ifade etme özgürlüğü dünya çapında kısıtlanıyor.
0
sefalet
Her şey anonim olmaya bağlı değil. Asıl sorun, doğruları söyleme cesareti olup olmamasında insanların. Bir şeylere göbekten bağlı iseniz, o zaman ağzınızdan veya kaleminizden çıkanlar o göbek bağının yönü doğrultusunda olacaktır.

Alan adlarının alımında doğru bilgi istemek bazı firmaların uzun zamandır yaptığı bir şey. Ama bunun bir genel zorunluluk olabileceğini söylemek çok zor. Alan adı ile ulaşılan içerik, genelağdaki iletim yollarından biri sadece.

0
sosgezbir
Ben www.ulusalkanal.com'dan öğrendim. Ben ona bağımlı basın değil boyalı basın diyorum gazete çıkartmaları için gereken tek şey biraz boya ve kağıt işte o kadar.
0
sefalet
İkisi arasında önemli bir fark var ama. Boyalı dediğinizde içerik bakımından içi boş anlamı vurgulanırken, bağımlı basın ise, bilerek isteyerek olayları çıkarları doğrultusunda taraflı aksettiren basın anlamında. Hiç aksettirmemek de taraflı olmanın bir başka yolu olarak kabul edilebilir.
0
sosgezbir
Ben www.ulusalkanal.com'dan öğrendim. Ben ona bağımlı basın değil boyalı basın diyorum gazete çıkartmaları için gereken tek şey biraz boya ve kağıt işte o kadar.
0
Zebani
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7094582&yazarid=10

http://www.milliyet.com/2007/08/16/guncel/gun01.html

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=576312&keyfield=656D696E20C3A7C3B66C61C59F616E

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=576346&keyfield=656D696E20C3A7C3B66C61C59F616E

http://www.sabah.com.tr/haber,A38ABCC2010549829B4364A6FF2A46A5.html

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye bilgi teknolojisinde sınıfta kaldı

anonim

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) yayımladığı Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu 2008-2009'a göre Türkiye bilgi teknolojileri (BT) alanında diğer ülkelerle rekabet edebilirlikte geriledi. Bir önceki yıl yayımlanan raporda 127 ülke içinde 55'inci sırada yer alan Türkiye, bu yıl 134 ülke içinde 61'inci sıraya düştü. Türkiye, bu sıralamayı etkileyen faktörlerin birçoğunda ortalamayı yakalarken "hükümetin hazır olma durumu" başlığında ise düşük puan aldı. Böylece genel sıralaması da düştü. Raporda Türkiye'nin BT'ye erişim, eğitim kalitesi, hükümet vizyonu konularında gelişime ihtiyacı olduğu vurgulandı. WEF'nin dünyanın önde gelen işletme okulu ve araştırma merkezlerinden biri olan INSEAD ile birlikte hazırladığı raporda, Türkiye'nin BT alanına bakışı gözler önüne serildi. Raporda, BT sektörünü ilgilendiren birçok etken üzerinden puanlama yapıldı. Bu çerçevede hükümetin BT'ye bakışı da puanlandırıldı ve Türkiye 87'nci sırada yer aldı. Raporda, bu sıralama düşük olarak nitelendirildi.

The Blues Brothers 2000 Türkiye Turnesi

lalapoo

Blues Brothers 2000 bir bira firmasının sponsorluğundaki turnesine 5 Eylül'de İzmir Gündoğdu meydanında süper bir konser ile başladı.Turne 17 Eylül'de İstanbul Fil Damı'nda yapılacak olan konserle sona erecek.

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?

Facebook, Yükselen Değer!

parsifal

Dün yapılan açıklamaya göre Micros~1, Facebook'un %1,6'sını 240milyon USD'a satın aldı. Böylece Facebook'un toplam değeri 15milyar USD'a ulaştı.

LibreOffice Türkiye nereye koşuyor...

hcg

Özgür ofis yazılımı LibreOffice'in oluşma hikayesininden başlarsak, Oracle ve OpenOffice.org'un geleceğinin belirsizleştiği ortamdan, OpenOffice.org.tr adresinden faaliyetlerini sürdüren Türkiye topluluğu da payını almış durumdaydı. Başlarda LibreOfice'in ihtiyaçlarının da bu platformdan karşılanmasını hedeflediysek de, teknik bazı sıkıntılardan dolayı, bu platform yavaş yavaş etkinliğini ve işlerliğini yitirdi. Nihayetinde kapanan forum ve wiki'nin ardından, Openoffice.org'un da Apache Vakfına bağışlanmasıyla, OOo Türkiye'nin de üzerine örtü örtüldü.