"Hem nalına hem mıhına" yaklaşımınız için teşekkür ederim. Gerçi burada gözlemlediğim kadarıyla koca yazı içinden bir cümle çekip onun üzerine bir yazı yazma gibi bir eğilim var. En büyük sorunumuz orada gibi görünüyor. Zira bu durumda metnin genel anlamı kayboluyor; akla şu fıkra geliyor:
- - - - -
Bir gün Papa yaşından ötürü görevinden ayrılmaya karar verir. Yerine önemli bir kardinal kendi görev yerinden çağrılır. Kardinal, Papa'nın çağrısına uyar ve kendi yerini tekredip uçakla Vatikan'a gelir.
Uçaktan inerken birisi mikrofonu uzatıp "Vatikan'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sorar. Kardinal de bu soru karşısında şaşırıp "Vatikan'da genelev var mı?" der. Ertesi gün ise gazetede manşet ilginçtir:
Kardinalin ilk sorusu: Vatikan'da genelev var mı?
- - - - -
Herşeye rağmen, son zamanlarda FazlaMesai'de gördüğüm en büyük beyin fırtınası süregidiyor. Herkese kolay gelsin.
Bugün başbakanlık binası önünde gerçekleşen olayda, başbakan makam aracında doğru giderken "yeter virüsler spyware'lerden çektiğimiz, biz linux istiyoruz" şeklinde bağıran çıplak bir kişi görüldü. Makam aracında doğru yüyüken yapılan dur ihtarına MSWindows kutusuyla karşılık veren çıplak saldırganla girilen çatışmada, on altı kutu muhtelif sürümde microsoft windows işletim sistemlerine ait olduğu anlaşılan kutular vurularak parçalandı. bir infial çıkmadan durdurulduğundan münferit boyutlarda kalan eylemin ardından saldırganın evine yapılan baskında çok sayıda çoğaltılmaya hazır GNU/linux sürümlerine ait CD'ler ve bilgisayarında eylemin planlarını içeren internet sitesine olan bağlantılar yakalandı. polis soruşturmayı sürdürüyor..."
Bizim ülkemizde bu yazılım ve diğer yüksek teknoloji patenti uygulamaları ne durumda acaba? Gerçi devlet kademelerinde böyle bir şeyin konuşulduğu konusunda hiç bir ümidim yok tabii de... hani meraklanmış bulundum.
Telif hakkıyla patenti birbirine karıştırmayınız. Telif hakkı, siz bir yazılımı ürettiğinizde sahip olduğunuz kullanma ve kullandırma hakkıdır. Patent ise bir işlemi yerine getirmenin bir yolunun sizin tarafınızdan sahiplenilmesi ve izniniz dışında kullanımınıza kapatılması anlamına geliyor. Bu tür bir konunun yazılıma uygulanması sonucunda kullandığınız Internet tarayıcının "geçmiş" kısmını göstermesi ve gezinti geçmişinizi tarihe göre sıralaması gibi çok küçük şeylerde bile patent uygulamasına gidilerek yazılım sektörünün ilerlemesi durabilir. Örneğin yazdığınız yazılımın sürükle&bırak ile dosya açma desteğine sahip olması için (ki çok basit bir işlev, değil mi?) bir firmaya binlerce lira ödediğinizi düşünün. Yazılımdaki patent konusu yaklaşık böyle bir şey.
Haberi okuyunca aklıma çatışmada hayatının "büyük kısmını" kaybeden Alex J. Murphy'den Robocop'a olan dönüşüm geldi. Henüz uzağız; fakat mesafe bir kaç sene önceki tahayyülümüzden daha hızlı aşılıyor sanki.
Biz de mi alçıpana dönsek, ne yapsak? Olmuyor böyle. Evdeki ağ 10-12 metreden çeksin diye GSM baz istasyonu tarzı bir yapı kurmak zorunda kalacağım bu gidişle. [:)
Bu proje başarılı bir uygulama. Yalnız üç-beş apartman ötesindeki arkadaşlarla iletişime geçmek için yetersiz kalabilir. Zira açık havada çoşup taşabilen dalgalar bildiğimiz gibi duvarların ve apartman bloklarının arasında çok etkili değil. Birileri şu duvarların da çaresini bulsa da rahatlasak. Hayır, yıktırmak uygun bir çözüm değil [:)
Zamanında bu dizüstü makineleri test etmiştim. Datron'un CX(+son takı; ör: CXA) serisinde kullandığı kasa (bütün yuvaların ve havalandırmaların yerleşmesi) iki makineyi üst üste koyduğunuzda Acer Travelmate 802 serisiyle aynıydı (benzer değil, birebir aynı). CXA serisinde de ekran çözünürlükleri aynıydı (1400x1050; ama düşüm modellerde kırpılıyor hâliyle). Belki bu üreticiyi keşfetmemize yardımcı olur. Zamanında bir özel bir toplantıda üretici ismini duymuştum; fakat ne yazık ki aklımda kalmadı şimdiye. CFX'in de görünürde aynı kasaya sahip.
Teknik özellikler için bu adrese bakabilirsiniz. Siteleri ilginç; ama biraz uğraşıp keşfettim :)
Bizim öğretmenlere verilecek bilgisayarlar büyük ihtimalle fabrika çıkışı şekilde "Micro$oft Vergisi" ödenmiş şekilde geliyor. Umarım bu konuda bir gelişme olur; yazık ulusal servete. Düşündükçe içim gidiyor.
Yardım
Editör markdown formatını desteklemektedir. Detaylı bilgi için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
@kullanici ile birisinden bahsedebilir veya :emoji: ile emoji kullanabilirsiniz.
Ulusal GNU/Linux Dağıtımı Yapmak Ne Kadar Anlamlı? ( 153)
"Hem nalına hem mıhına" yaklaşımınız için teşekkür ederim. Gerçi burada gözlemlediğim kadarıyla koca yazı içinden bir cümle çekip onun üzerine bir yazı yazma gibi bir eğilim var. En büyük sorunumuz orada gibi görünüyor. Zira bu durumda metnin genel anlamı kayboluyor; akla şu fıkra geliyor:
- - - - -
Bir gün Papa yaşından ötürü görevinden ayrılmaya karar verir. Yerine önemli bir kardinal kendi görev yerinden çağrılır. Kardinal, Papa'nın çağrısına uyar ve kendi yerini tekredip uçakla Vatikan'a gelir.
Uçaktan inerken birisi mikrofonu uzatıp "Vatikan'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sorar. Kardinal de bu soru karşısında şaşırıp "Vatikan'da genelev var mı?" der. Ertesi gün ise gazetede manşet ilginçtir:
Kardinalin ilk sorusu: Vatikan'da genelev var mı?
- - - - -
Herşeye rağmen, son zamanlarda FazlaMesai'de gördüğüm en büyük beyin fırtınası süregidiyor. Herkese kolay gelsin.
Şen ve esen kalın.