Windows 2000´e Güvenlik Ödülü (nasıl yani?)

0
anonim
Microsoft Windows 2000, Information Technology Security Evaluation for Common Criteria (Bilgi Teknolojileri Güvenlik Değerlendirmesi Ortak Kriterleri) tarafından belirlenen standartlara göre, bugüne kadar bir işletim sisteminin hayata geçirdiği en geniş çaptaki gerçek yaşam senaryoları nedeniyle Common Criteria Sertifikası almaya hak kazandı.
Common Criteria Sertifikası, bilgi teknolojileri ürünlerinin güvenlik gibi özelliklerinin değerlendirildiği dünya çapında kabul gören bir standart olma özelliği taşıyor. Yazının tamamı http://www.microsoft.com/turkiye/windows/2000/server/security.asp adresinde.

Fakat bu olayda bir terslik var gibi geliyor bana , ancak ne olduğunu çözemedim. Söz konusu sertifika hakkında daha detaylı teknik bilgisi olan arkadaşlar varsa yorumlarını duymak yararlı olur.

Görüşler

0
realist
Yamuluyorsam düzeltiniz:
Windows kullanıcıları e-mail nedir, nasıl çalışır bilmezler. Mesela HTML mail diye bir şey yoktur arkadaşlar. Kandırdılar sizi...
E-mail´ler aslında text, en fazla RTF formatındadır. (Wordpad´le yazıp .doc uzantısı ile kaydettiğiniz format.)
Bir binary dosyayı email ile göndermek isterseniz bu dosya MIME64 ile kodlanır ve text mesaja sorunsuz eklenebilecek hale getirilir. Siz de bunu attachment şeklinde görürsünüz. MS-Outlook Visual-Basic scriptlerinin e-mail içinden direkt çalıştırılmasını sağlayarak email-worm diye bir şeyin varolmasını sağlamıştır. Kısacası email standardını bozarak yeni bir virus türünü meydana getirmiştir.
Buna benzer yüzlerce MS ayıbı sayabilirim.
0
SHiBuMi
Bu RFC'leri de Bill Gates kendi kafasına göre yazıyor zaten. Bir e-mail içersinde gerekli header alanlarına gerekli değerler verilerek, e-mailin body kısmında HTML kullanılabilir, bu HTML kodları Mime64 ile kodlanmaz, olduğu gibi gönderilir. Bunun sonucu olarak da, nurtopu gibi bir HTML mailimiz olur. Header'daki bilgiye göre, e-mail istemcisi bu HTML datasını mesajın içinde ya da attachment olarak görüntülemek durumundadır. HTML mail, Microsoft'un kendi kafasından uydurduğu MS-Outlook ile gelen bir şey değildir. Burada ancak MS-Outlook'un RFC'lerde belirtilen REQUIRED kriterlerle çizilen standartlara ne kadar saygı gösterdiğini tartışabiliriz. MS-Outlook içinde değil ama, gelen e-mailler üzerinde VB scriptleri çalıştırabiliyor olmanın ne gibi bir faydası olur, kim ne amaçla kullanır ben de merak ediyorum. Bunu feature olarak uygulamanın içinde tutuyor olmalarının kendilerine göre bir nedeni, bir kullanım alanı olmalı.
0
realist
Çoook daha uzun yazmalıymışım ki başka yönlere çekilemesin.
E-mail standardına sonradan eklenmeye çalışılmış HTML mail anlamsızlığını değil MS´in email-worm denen ve VB´den azıcık anlayan herkesin kolayca yazabileceği yeni bir virus türünün ortaya çıkmasını sağlamasını tartışalım.
HTML mail worm`lardan ayrı bir örnekti
0
SHiBuMi
Nasıl başka yöne çektiğimi anlamadım. Yazında yanlışlar var, bunları düzelttim. HTML mail vardır ve gayet güzel kullanılır, standartları da ilgili RFC'de tanımlanmıştır. Bunu da Outlook dışında Windows altında çalışıyor olsun, Unix altında çalışıyor olsun onlarca e-mail istemcisi kullanır. Microsoft tarafından icat edilmiş bir şey değildir. Bu RFC'lerde bütün bu istemcilerin ortak paydada buluşabilmelerini sağlamak adına REQUIRED alanlar vardır. Outlook buradaki standartlara uymayıp kendi kafasına göre takılıyorsa o zaman gidip Bill'i dövelim. Ya da bu konuda sonsuza kadar susalım.

Outlook'a gelen mailler içinde VB script çalıştırılabiliyor olması bana da anlamsız geliyor, kimin böyle bir özelliğe ihtiyacı olur ki? Mozilla da yanlış hatırlamıyorsam Javascript kodlarını aynı şekilde çalıştırabiliyordu. Canını çok sıkıyorsa, Outlook Express içersinde Read All in plain text diye bir seçenek var, kapatır kurtulursun.
0
anonim
benim ve bir çok insanın asıl canını sıkan html e-postalar değil vb scriptleri. ondan kurtulmak için html maillerden de vazgeçmek zorunda kalıyoruz...
0
cayfer
Micros~1'a Maryland Universitesi'nde verilen ödülden söz edildiğini duyunca aynı işletim sistemine California Universitesi-Santa Barbara tarafından verilen ödül aklıma geldi.

Bugun CNN'de de bir Micros~1 ödülü haberi var.

Bunları okuyunca aklıma eski bir fıkra geldi:

Komunist Rusya'da bir yabancı iş seyahatindeymiş. O zamanlar yabancılar Rusya'da mihmandarsız dolaşamıyormuş. İş adamının ayakkabısı Rusya'nın soğuğunda ince geldiği için mihmandarına bir bot almak istediğini söylemiş. Mihmandar 'Ooo.. dünyanın en muhteşem ayakkabı mağazası Moskova'dadır' deyip adamı çok büyük bir mağazaya götürmüş.

Girişte iki kapı varmıŞ: 'erkek ayakkabıları' ve 'kadın ayakkabıları'. Erkek böümğne girmişler. Gene iki kapı: 'yazlık', 'kışlık'. Kışlığa girmişler, gene iki kapı: 'Hakiki deri', 'Suni deri'. Hakiki deriye girmişler, gene iki kapı: 'Altı kauçuk', 'Altı kösele'. Kapılar epeyce bir süre bu şeilde devam etmiş. Artık iş adamına gelenler gelmeye başlamış. Sonunda olası tüm ayrıntıları belirleyen iki kapıya gelmişler. İş adamı 'Artık bundan sonra başka kapı yoktur' diye düşünerek son kapıyı açmş ve kendini sokakta bulmuş. Şaşkınlık içinde mihmandarına 'eee... ayakkabılar nerede?' diye sorunca mihmandarı 'ayakkabıyı boşver, sen organizasyona bak' demiş.

Nerden aklıma geldiyse...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Internet gezgini güven(siz)liği

daegil

Araştırmayı ben de Bruce Schneier blog'unda yayınlayınca farkettim. Araştırmacılar 2004 boyunca MSIE, Firefox ve Opera'daki "bilinen güvensiz" günleri saymışlar, yani bir güvenlik açığının var olup yamasının yayınlanmamış olduğu günleri. MSIE %98 güvensiz çıkmış, yani araştırma senesi boyunca sadece 7 gün bilinen güvenlik açıklarına karşı yamaları mevcut bir gezgin sunabilmişler kullanıcılarına. Firefox %15, Opera ise %17 güvensiz çıkmış. Toplam güvenlik açığı sayılarından daha tutarlı bir yaklaşım...

Gmail Problemi(!)

e2e

Gmail'in "kişisellik"i ihlal etmesi, sınırsız disk alanı gibi özelliklerinden daha fazla tartışılmıştı. Ama tartışmalar bir süre sonra yerini tam bir sessizliğe bıraktı. Ama SecurityFocus'taki yazıdan sonra bu tartışmaların kolay kolay bitmeyeceği anlaşılıyor.

Google, mail mesajı-reklam ilişkisinde kişisel hakların gözardı edildiği, gizlilik ilkesinin yok sayıldığı eleştirilerine, "Mesajları insanlar değil, bilgisayarlar tarayacak" cevabını veriyordu. SecurityFocus'ta yazan Mark Rasch ise yazısında, "bir insan ya da insanlar tarafından yazılmış bir program; ikisi de aynı şey" diyor. Yazar, ayrıca bu tarz tarama sistemlerinin yeni bir Echelon işlevi taşıyabileceğini belirtiyor. Ve Google'ın bu politikasının ABD yasalarına da ters düştüğünü belirtiyor.

Parmak İzinize Güvenmeyin!

FZ

Yani teorik olarak güvenin tabii, iki kişinin aynı parmak izine sahip olması çok ama çok düşük olasılık ama konumuz şu ki Japon şifre uzmanı Tsutomu Matsumoto herhangi bir elektronik hobi dükkanında bulunabilen malzemeleri ve bilgisayarını kullanarak endüstride yaygın olarak kullanılan 11 parmak izi biyometrik güvenlik donanımını kandırmayı başarmış!

Bu vesile ile ve NEC'in geliştirdiği süperbilgisayarı da hatırlatarak "abi Japonlar yapmış" geyiğine son verilmesi, bunun bir geyik değil düpedüz gerçek olduğunun kabul edilmesi kampanyası başlatıyorum! :)

Yeni bir MD5 çakışması daha

ndemir

3 ay önce Arjen Lenstra (Lucent Bell Labs and Technische Universiteit Eindhoven), Xiaoyun Wang (Shandong University, Jinan, China) ve Benne de Weger (Technische Universiteit Eindhoven) aynı MD5 çıktısını üreten iki tane X.509 sertifakası bulmuştu.

Ve bir MD5 çakışması daha bulundu.

Hotmail ve Yahoomail virus tehdidi altında

conan

Web tabanlı email servislerinde yeni saptanan bir açık Melissa tipi virüslerin yayılmasına neden olabiliyor.
Açık kısaca şöyle tanımlanıyor. Kötü niyetli kullanıcı emailinin içerisinde web tabanlı servisin serverının bir linkini yerleştiriyor. Bu linkin ucunda ise kişinin inbox'ını gezebilecek ve de bu inbox'da gördüğü her email'e kötü niyetli bir kod yollayabilecek bir Javascript var.