Vah vah vah!!!

0
parsifal
29 Eylül 2002 sabahı Kaş'da insanların uyanmasıyla bir koşuşturma başladı. Dükkan sahipleri ve Kaş sakinleri birbirlerine aynı soruyu soruyordu: "Sizde bir şey var mı?"
Sabah 8 sularında Kaş'a enerji veren hatlarda bir karışıklık olmuş ve bazı fazlara nasıl olduysa 380 volt'un üzerinde enerji gelmişti.

Sonuç: 2 büyük sokaktaki tüm klimalar ve digiturk kutuları, pek çok tv, pc, buzdolabı vb. elektrikli ev aletleri çalışmıyor. Yüksek gerilimden kaynaklanan hasarları, ne üreticiler ne de sigorta şirketleri garanti kapsamına alıyor.

Görüşler

0
SHiBuMi
Peki neyi sigorta kapsamına alıyorlarmış, sigortanın mantığı elimizde olmayan nedenlerle oluşan hasarlar sonucundaki kayıpların telafisi değil midir?
0
anonim
oh oh oh, tertemiz canim iste, en guzeli...
simdi ortada catacak adam da yok, ne guzel
ne sigortaci, ne devlet (eger babaniz sabanci yada koc falan degilse...)

gururla gogsumu gere gere kliseyi basiyorum buraya
BURASI TURKIYE
0
Robert
Olayın nasıl ve neden ortaya çıktığı anlaşıldı.
Oturup düşünüyorduk... Sigortalar neden atmadı, neden sigortaları kapalı mekanlardaki aletler yandı diye...


Buyrun size cevabı: Aman ayakda durmayın bi yere oturun veya tutunun.
Elektrik idaresi burda nakil hatlarında yenileme yapıyor. Çünkü Kaş'da devamlı elektrik kesiliyor ve/veya voltajda yükselmeler alçalmalar meydana geliyor.

İşte bunu engellemek için yeni trafo falan kuruluyor. Sevgili Elektrik İdaresi çalışanları ise kimsenin işi aksamasın diye pazar sabahı 08:00'da 1 trafoyu yeniliyorlar.

Buraya kadar her şey yolunda. İşler aksamasın diye tatil günü seçilmiş. Yatırım yapılmış çözüm bulunsun diye. Ama uygulamayı Türkler yapıyor tabiki.

Hattı kesiyorlar. Yeni aletler yerleştiriliyor. Sonra tekrardan kablolar bağlanıyor. 3 faz, 1 nötr hat var. Ama çalışan arkadaşlar nötr hatta yanlışlıkla fazlardan birini verip elektriği açıyorlar.

akabinde elektrik idaresinin önünde ekip otosu nöbet tutyor. Daire başkanı Demre'de. Arayanlara bizim suçumuz yok. Sizlerin hatası diyecek kadar pişkin cevaplar veriyor.



Buyrun burdan yakın.
0
anonim
Selamlar..

Bu durum bazi sigorta policelerinin kapsamina giriyor. Fakat dahasi, yargiya basvurdugunuzda zararinizi bilirkisiye onaylatarak telafisini isteyebilirsiniz. Fakat bu sadece bozulan TV'nin tamiri ile sinirli olur. Yani benim buzdolabim bozuldu, su kadar kilo etimde koktu gibisinden dolayli zararlari talep edemezsiniz.

Aynisini Kutahya'da yasadik. TEK tikir tikir odedi paralari..
0
anonim
bazıları ders ister ben bu konulara acayip sinirlenirim ve sadist oluveririm o elektrikçilere ve daire başkanına 380 voltu 2 dakikalığına vereceksin bak bir daha oluyormu (tipik türk insanı cevabı) ama yapacak başka ne var yıllarca bizi eşek yerine koyanları artık bu toplumdan soyutlamak lazım
0
anonim
Daha tipik:
UPS alın kardeşim!

elrond.
(birazdan login olucam)
0
anonim
UPS'lerin başlarına gelenleri görseydin keşke!!! Bazı evlerde UPS'ler sağlam aletler yanık, bazılarında UPS'in içi dışına çıkmış. Nötr'den de faz gelirse UPS ne yapsın???
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Güvenlik İçin Sisteminiz Kapalı Kodlu Olmalıdır

FZ

"İşletim sisteminin güvenliğinin sağlanabilmesi için işletim sistemi içine gömülü olarak güvenlik duvarı, gelişmiş erişim kontrol listeleri vb. sistemlerin olması istenmektedir. Sistemin kurum içinden gelebilecek hangi tehditlerden ne şekilde korunabileceğini belirtiniz. Güvenlik açısından, işletim sistemi açık kaynak kodlu olmamalıdır."

Yanlış okumadınız, yukarıdaki cümleler, Debian Türkçe yazışma e-posta listesinde Dr. Zeki Çatav tarafından aktarılmış bir şartnameden alıntı. Dr. Çatav haklı olarak şunu sormuş: "Kritik bir görevi 7/24 yürütecek sunucu için işletim sisteminin açık kaynak kodlu olması bir güvenlik açığı mıdır?"

MSN'de 3. Hotmail'da 6. Yazılım Geliştirmede Kaçıncı?

anonim

Microsoft, Antalya Kemer'de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de 14.4 milyon MSN Messenger kullanıcısı, 10.2 milyon Hotmail kullanıcısı olduğunu belirtmiş. Bu değerlerle Türkiye, MSN Messenger'da dünya üçüncüsü, Hotmail kullanımında ise dünya altıncısıymış.

Toplantıda Microsoft tarafından Türkiye bilişim pazarı konusunda açıklanan veriler ise oldukça ilgi çekici. Türkiye bilişiminin 4.4 milyar dolarlık Pazar pastası incelendiğinde Türkiye pazarının yarıdan fazlasının (2,36 milyar dolar, %54) donanıma ayrıldığı görülüyor. Yazılıma ayrılan pay ise yüzde 14 civarında (617 milyon dolar) kalıyor. Pastanın kalan kısmı ise (1,4 milyar dolar, %32) servisleri kapsıyor. Teknoloji kullanımında gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin hala donanım konusundaki açıklarını kapatmaya çalıştığını ve yazılım ve hizmetlere gereken payın verilemediği ortaya çıkıyor.

EMO'dan Telekom Zammına Dava

anonim

Türk Telekom’un uluslararası ve şehirlerarası görüşmelere indirimle üstünü örtmeye çalıştığı zamlı tarife bu ayın başından itibaren yürürlüğe girdi. Telekomünikasyon Kurumu’na daha önce zammı onaylamaması için çağrıda bulanan Elektrik Mühendisleri Odası, uygulamadaki hukuka aykırılıkları saptayarak, 8 Mart 2007 tarihinde Danıştay’a başvurdu. Açılan davada, Telekomünikasyon Kurulu’nun yeni tarifeye yönelik onay kararının, ayrıca bu karara dayanak teşkil eden tebliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istendi. Basın açıklamasına www.emo.org.tr adresinen ulaşabilirsiniz.

Matematiksiz Eğitim

FZ

Radikal'deki habere göre 2004 yılı Liselere Giriş Sınavı'yla ilgili 'skandallar' bitmek bilmiyor. 64 bin 598 öğrencinin 'sıfır' puan almasıyla Türk eğitim tarihine geçen bu sınav sonucunda, matematikten 'bir tek net bile yapamayan' öğrencilerin, Anadolu liselerine '1.' olarak girebildiği belirlendi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004 yılı LGS sonuçlarına ilişkin istatistik çalışması, 'seçkin' sayılan bu liselere girmenin aslında sanıldığı kadar zor olmadığını gösterdi. Sınavda Türkçe (25), matematik (25), sosyal bilimler (25) ve fen bilimleri (25) dallarında toplam 100 soru soruldu.

Buna göre, Erzurum'un Hınıs, Afyon'un Çay, Bilecik'in Gölpazarı ve Van'ın Erciş ilçelerindeki Anadolu liselerine 'birinci' olarak giren öğrencilerin dördü de LGS'de matematik sorularından bir net bile çıkaramadı.

Taban puanı en düşük Anadolu Lisesi Çankırı'daki Çerkeş Anadolu Lisesi oldu. Bu okula son sıradan giren öğrencinin puanı 482.866. Bu öğrenci toplam 100 sorudan dört netle Anadolu lisesine kaydını yaptırdı. Öğrencinin matematik neti -5, Türkçe neti ise -2 olarak gerçekleşti.

Kaynak: Radikal

Basından: 10 Soruda Elektronik İmza

anonim

Aşağıdaki iki soru ilginç gözüküyor:

Şu anda hangi devlet daireleri e-imzalı belge kabul ediyor?

Nikah, tapu gibi tanıklık gerektiren durumlar hariç, yasaya göre tüm kamu kurumları, vatandaşın elektronik imzalı dilekçesini kabul etmek, işleme koymak zorunda. Örneğin pasaport başvuru formunu internetten doldurduktan sonra, imza atmak için emniyet müdürlüğüne gitmek gerekiyor. Bundan sonra pasaport bürosuna elektronik imzalı dilekçe gönderildiğinde belgenin işleme konması gerekiyor. Memurlar sorun çıkardığında Kamu SM’e başvurmak yeterli. (www.kamusm.gov.tr)