Tanrı ile Larry Ellison Arasındaki Fark Nedir?

0
FZ
ABD’deki Pennsylvania Devlet Üniversitesi’nden iki araştırmacı, 105 teknoloji ve yazılım şirketinin patronunu "narsist" olup olmadıklarını anlamak için inceledi. Sonuçta ortaya bir liste çıktı. Liste gizli tutuluyor. Herkesin aklına Oracle’ın patronu Larry Ellison geliyor. Ancak "Economist"e göre, listenin birinci sırasında o değil başka bir CEO var. Şimdi herkes bu listeyi merak ediyor.
"Tanrıyla Larry Ellison arasındaki fark nedir?"

Yazılım teknolojisinin kalbi Silicon Vadisi sakinlerinin espri olarak birbirlerine sordukları bu soru, Oracle’ın Yönetim Kurulu Başkanı’nı (CEO) anlatan bir kitaba adını bile vermiş.

Şimdi de bilmeyenler için sorunun yanıtı:

"Tanrı kendisini Larry Ellison sanmıyor!"

Narsist yöneticilerin tarifi sayılan bu şaka, aslında büyük şirketlerin çok önemli bir yarasına parmak basıyor. Kendisine aşık bir yönetici, şirket için iyi midir, yoksa uzak durmak mı daha hayırlıdır?

FOTOĞRAFLARI VE RÖPORTAJLARI İNCELEDİLER

İş dünyasının uzun süredir tartıştığı bu konu geçen hafta American Academy of Management’ın (Amerikan Yönetim Akademisi) yıllık toplantısında gündeme geldi. Sorunu masaya yatıran Pennsylvania State University’den Arijit Chatterjee ve Donald Hambrick oldu.

Narsist yöneticilerin şirketleri üzerindeki etkilerini analiz eden iki araştırmacı, 105 teknoloji ve yazılım şirketinin yöneticisini incelemiş. Çoğu çok ünlü ve kendisini "yıldız" mertebesinde gören CEO’larla görüşmenin zor olacağını düşünerek, farklı bir yöntem izlemiş ve kamuoyuna açık bilgilerden yola çıkarak hazırlamışlar araştırmayı.

Chatterjee ve Hambrick beş veriyi temel almış:

1. Şirketin yıllık raporlarında CEO’nun kaç fotoğrafının kullanıldığı,
2. Şirketin basın bültenlerinde ne sıklıkla fotoğrafının yer aldığı,
3. "Kim kimdir"deki biyografisinin uzunluğu,
4. Röportajlarda hangi sıklıkla "ben" dediği,
5. Kendisinden sonra gelen şirketin en yüksek düzey yöneticiyle arasındaki gelir farkı.

TERAPİST BİLE ONLARI TEDAVİ ETMEYİ BIRAKTI

Narsist bir yöneticiyle çalışmanın kolay olmadığını, bu tecrübeyi yaşamış olanlar anlatıyor. Şanslı olanlar bir narsistle çalışmama hakkını kullanabilirken, uzun yıllar bir narsisti idare etmek zorunda olanların bazıları kendini psikiyatrist koltuğunda buluyor.

Fastcompany.com’da yayınlanan Harriet Rubin imzalı bir yazıda şöyle deniliyor:

"New York’ta narsist kişilik bozukluğu olanları tedavi eden bir terapist tanıyorum. Bir süre sonra onlarla uğraşmaktan vazgeçti, çünkü tedaviyi reddediyor ve eleştiri kabul etmiyorlarmış. Terapist şimdi narsistlerle birlikte çalışmak zorunda olanları tedavi ediyor!"

Yazının tamamı: http://www.yenibiris.com

Görüşler

0
SHiBuMiGo
"İçi boş bir araştırmayı Larry Ellison ile ilişkilendirmek için ne kadar kastırılabilir" sorusuna cevap arayanlar için oldukça faydalı bir metin olmuş.
0
Tugba
Bu da saçma bir haber. "İçi boş" bir haber. Larry Ellison'ın megaloman yada narsist olabilir bizi ilgilendirmemeli. Bunun yerine çok daha kaliteli haberler yayınlanabilir. Yani sanki iş olsun diye koyulmuş gibi duruyor.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye'de İş Kurmak Mı? Bir Kez Daha Düşünün!

FZ

Guy Kawasaki bildiriyor: Dünya Bankasının Doing Business in 2006: Creating Jobs raporunda birçok ülke "vatandaşın yeni bir iş başlatmasının kolaylığı zorluğu" bakımından sayısal olarak derecelendirilmiş durumda. En kolay iş yapılandan en zor iş kurulanına dek 155 ülkenin bulunduğu bu listede ülkemiz 93. sırada yerini almış durumda. Dünya Bankasının bu raporuna göre mesela Polonya, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Sırbistan gibi ülkelerde iş kurup geliştirmek daha kolay.

Avrupa borsaları teknoloji ile yükseliyor ya bizimki?

kuzen

Avrupa teknoloji hisseleri, ABD'de büyük şirketlerden Motorola, Yahoo! ve Microsoft'un yatırımcılara kar cephesinde biraz umut vermesinin ardından yüzde beş artışla açıldı. Dün kasım 1998`den beri en düşük seviyelerini gören DJ stoxx teknoloji endeksi <.sx8p> 10:35`te yüzde 5.21 artışla 380.11 puandaydı. FTSE eurotop 300 <.fteu3> yüzde 1.44, DJ euro stoxx 50 <.stoxx50e> yüzde 1.5 yükseldi. En fazla değer kazanan blue-chipler, Nokia, Alcatel, Marconi, Philips ve Siemens gibi en büyük teknoloji şirketleri oldular.

Keske bizim teknoloji şirketlerimizde değer kazansa da borsamız yükselse :))

FM'ye soralım: Türkiye'de Startup, Nasıl?

lifesdkver0_1

Dünya genelinde internete dayalı iş girişimciliği rüzgarları, ilk patlamadan sonra, tekrar efil efil esmeye başladı. Büyüklü küçüklü bir çok firma, bir çok kişi; yarattıkları servis veya ürünü bir gün Google'ın, Yahoo'nun satın alacağı hayalleri ile harıl harıl çalışıyor. Bu hayal yerine, derdi "fark yaratmak" olanlar aradan sıyrılıp, yine Google, Yahoo tarafından satın alınıyor.

Peki girişimciliği yerel pazara yöneltmek, Türkiye'de startup olarak başlayıp iyi paralar kazanmak, "fark yaratmak" ne kadar mümkün?

Biraz Politika: Yabancı Sermaye ve BT Sektörü

elrond

Ne zamandır yazamıyordum son günlerde gelen bazı haberlerden sonra biraz içimi dökeyim istedim açıkçası.

Öncelikle Firefox ve Thunderbird'le gelen Live Bookmark ve RSS Feed olayı Internet kullanımımı biraz renksiz hale getirdi. Ne zamandır herhangi bir siteye ana sayfa hiti yapamıyoruz. Kınıyorum ;-)

Bu feedlerde son zamanlarda çok sık rastlanan bir konu var: Bazı devlerin Hindistan, Malezya vs. gibi ülkelere yaptıkları anormal direk sermaye ve insan yatırımları. Bizim sorumuz da neden Türkiye değil sorusu oluyor haliyle.

Sıkardı Zaten :)

sundance

Yahoo, geçen hafta düştüğü ekonomik krizden kurtulmak için, dünyanın en büyük portali diye geçen Yahoo.com`da pornografik materyalin satılmasına imkan tanıyacağını açıklamıştı.

Bu kadar cesur bir açıklama, Yahoo`nun geniş kullanıcı kitlesi üzerinde ne gibi bir etki yapar diye düşünürken, protestolar, rahatsızlıklar yavaş yavaş gelmeye başladı.

Internet`de hükümet gibi değil ki, protesto geldi mi gözardı edesiniz, Yahoo`da geçen Cuma bu kararını bir daha masaya getirmemek üzere geri çektiğini açıkladı.