ÖSS Başvuru Sistemi Değişti! Yine e-devlet...

0
jfever
Geçtigimiz günlerde fm'de e-devlet stratejileri konuşuluyordu ve bugün bir haber gözümün içine battı. Bu kadar mı olur dedirten haberimiz şöyle..

Neden 10 trilyon? Neden randevu sistemi? Ve takip eden bir sürü neden..

Görüşler

0
resilence
Neden 10 trilyon kısmına takıldım biraz...
0
pirx
"Anadolu lisesi, teknik lise gibi aynı çatı altındaki okulları birleştirdik" yorumsuz.
0
nehuse
Burda söylenen şu aynı binada Anadolu teknik ve düz meslek liseleri oluyor.Bu okullar aynı çatı altında farklı okullar gibi gözüküyor.Sistem hakkında yorumlarım olumlu .Bir ton kağıt masrafından kurtulmak mümkün bu sistemle .Harcanan 10 trilyon bu masrafların yanında devede kulak kalır.Bizim okula kuruldu.Fazla inceleyemedim ama web tabanlı bir sistem fakat kullanacak öğretmenlerin yetiştirilmesi ile ilgili çekincelerim var malesef, öğretmenler teknolojide çok geri bir arkadaşın elindeki memory stick i görüp ne olduğunu öğrenince çok şaşıran hayretlere düşen öğretmenler var malesef başvurular başlayınca sıkıntılarda başlayacak birilerinin başı baya ağrıyacak tahminimce.
0
pirx
ben başka birşeyden bahsediyorum ama buradaki öss sistemindeki değişiklik konusuyla pek alakalı değil. "anadolu lisesi ve teknik lise gibi aynı çatı altındaki okulları birleştirdik" demek bana bir teknik lise mezunu , yaşanan garabetlerden payına düşeni fazlasıyla almış bir kişi olarak en kibar ifadesiyle "ayıp" geldi. gerçi buradaki teknik tartışmayı bölüp alakasız bir yere çekmek istemem , zaten o yüzden "yorumsuz" yazmıştım.
0
l_guzel
Ben bir devlet lisesinde öğretmenim ve bu öss başvurus sistemi oldukça ilginç. Okul olarak bir kullanıcı hesabı yaratabilmek için bir hafta uğraştık. Defalarca ösym nin teknik servisini (?) aramak zorunda kaldık. Sanırım bu olaya daha ösym de altyapı olarak pek hazır değil. İşin ilginç tarafı bu öss temsilcilerinde bulunacak sistemlerde birde web-kamera olma zorunluluğu var.

Okul birleştirme işine gelince benim çalıştığım okul çok programlı lise aynı müdürlüğe bağlı pek çok bölüm var. (Kız meslek, Muhasebe....) bu bölümler ayrı lise sayılıyor. Birleştirme derken kastedilen bu sanırım.
0
fsniper
Ben artık e-devlet olayına e(yuh artık)devlet demeye başladım. Öncelikle bilgiler bilgisayara kaydedilecek. Daha sonra çıktı alınıp imzalatılacak Artık "Bilgisayarda kaydınız var ama imzalar dolabın üzerinde kalmış, PARDON" denir. :)
0
nehuse
İmza adayın doğru bilgiler girildiğine dair onayı için ileride yapılacak itirazlar için.Ne kadar e devletleşsekte damga ve imzadan kurtulmak mümkün değil ..
0
euler
e-imza onu da mümkün kılacak bir süre(!) sonra.
0
jfever
ilk akla gelen fikir en iyi olan degildir ama ilk aklima gelen şu:

ogrenciler başvuru formunu internet uzerinden online olarak doldursalar ve iki nusha ciktisini alsalar, ogretmen arkadasta sadece kontrol edip damgayı basıp onaylasa mesele daha kolay ve daha masrafsız halledilemez miydi mesela?

0
kesken
Ulkenin tum koylerinde her cocugun bir bilgisayarinin oldugunu farzedersek evet
0
anonim
Ülkenin tüm köy okullarında bilgisayar olduğunu ve bu bilgisayarları "düzenli olarak çalıştıracak" elektrik olduğunu farzedersek hayır.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Internet'te Çok Vakit Geçirmek İşten Atılma Sebebi

FZ

Doç. Dr. Cevdet İlhan Günay, Adana Barosu'nun 'Avukatlar Haftası' nedeniyle düzenlediği 'İş Hukuku' konulu panelde yaptığı konuşmada 4 bin 773 sayılı İş Güvencesi Yasası ve uygulamaları hakkında bilgi verdi.

Yasanın, işverene işçinin sözleşmesini feshederken geçerli neden belirtme zorunluluğu getirdiğini söyleyen Doç. Dr. Günay, teknolojik gelişmelerin getirdiği bazı davranışların da bu kapsama girdiğini söyledi. Doç. Dr. Günay, şöyle dedi: "Bir süredir hayatımızda olan cep telefonuyla, telefon işçiye bile ait olsa uzun süre konuşmak ve bunu alışkanlık haline getirmek, iş sözleşmesini feshetme gerekçesi olarak gösterilebiliyor. Aynı şekilde internette uzun süre harcayan, prn içerikli mailler atan işçi de işten çıkarılabiliyor. Bu gerekçelerle işten çıkarılanların açtıkları işe dönüş davalarını reddediyoruz."

Enigma´dan sanal klavyeye(!)

bmg

Bu sabah ATV haber programında hacker'lara karşı geliştirilen yeni bir güvenlik önlemi duyuruldu. İlk önce 2. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren, ünlü Enigma şifreleme tekniği ve etkileri bir kaç dakika boyunca anlatıldı. Sonra teknolojinin gelişmesine paralel olarak özellikle bankacılıkta ortaya çıkan risklerden ve key-logger programlarının tehlikesinden bahsedildi. Key-logger'lara önlem olarak da bankalar Enigma sisteminden esinlenerek- yanlış hatırlamıyorsam- sanal klavye diye birşey bir şey geliştirmişler. HTML butonlarına tıklayarak, javascript yardımıyla, form alanlarını doldurabiliyorsunuz. Böylece klavyeye dokunmadığınız için key-logger'lardan korunmuş oluyorsunuz. Konu bunun ne kadar güvenli olduğu değil. Ne Enigma'sı ya?!?!

Türkiye'de Tehlikeli Bir Salgın: 400.000 kişi hasta

FZ

Dünya Sağlık Teşkilatı'nın salgın hastalıkları izleme odasında bilgisayarlara bağlı duran alarm kesik kesik ötmeye başladı. Nöbetçi iki uzman hemen özel ekranın başına koştular. Ne oluyordu? Çin'de yeni SARS vakaları mı görülmüştü? Yoksa beklenen 'kuş gribi' bir yerde çirkin yüzünü mü göstermişti? Ya da Afrika'daki AIDS faciasında yeni bir sıçrama mı gerçekleşmişti?

Ekrandaki verileri izleyen uzman: "Kötü haber Türkiye'den" dedi. Tuşlara birkaç kez dokunup bir süre araştırma yaptı. "Bir çeşit üst solunum yolları enfeksiyonu olarak başlıyor ama başka biçimlerde de kendisini gösterebiliyor. Özellikle gençleri vuruyor. Kız-erkek ayrımı yapmıyor."

MEB İhbar Hattı Kurdu

nehuse

Meb bir ihbar hattı kurarak "İnternette; özellikle cinsellik, şiddet, kumar, ideolojik propaganda, bomba yapımı vb. konularda sizinle sohbet etmek isteyen yetişkin olduğunu anladığınız kişileri" bize ihbar edin diyor. İnternetin bilinçli kullanımı ve İnternet Güvenliği Projesi kapsamında yapılan bu hattın sizce faydası olur mu?

Çocuğa devlet böyle mi öğretilir?

FZ

Tarih Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2002'nin Mayıs ayından beri yürütülen 'Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi' kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na sunulmak üzere bir rapor hazırlandı. Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier, incelemeye katılan hukukçuların ders kitaplarını 'ayıplı mal' olarak nitelediğini belirterek değişim sürecinin yavaş ilerlediğini, kitapların değişiminin 2009'u bulacağını söyledi.