Internet Bedava (mı?)

0
redogre
Evet genellikle büyük gazetelerin pazar eklerine yaraşır bir başlık oldu ama yarım saat içinde uzun zamandır kullandığım iki servisin artık paralı olduğunu öğrendim.
`Para vermiyorsan buyur sürün` diyen ilk adres FilePlanet. Hani Quakeplanet adlı, güzel Quake mod ları ve haritaları indirdiğimiz Community var ya ... İşte orası dosyaları indirebilmeniz için GameSpy üyeliği istiyor. Tamam GameSpy üyeliği bedava ama işkence bununla bitmiyor. `Buyrun serverlara.` diyor ama o da ne? Tıklayınca güzelim servera `Ama siz para vermemişsiniz, aylık 10, yıllık 50 dolara bu hizmet` diyor. O zaman Public Server kullanırım diyorsanız, 300 kişi sınırlı 2 Amerika serverı, ve 50 kişi sınırlı bir Romanya serverı sizi bekliyor. Önce bir applet ile sıraya giriyorsunuz. Sakın kendi kendinize `Aman bekledim ama 50 kişi var sadece harika alırım dosyamı...` diyorsanız yanıldınız. DSL bağlantı ile 1.3 Mb ı tam 1 saatte indirebildim. Quake ile ilgili birşey istiyorsanız ya parayı bayılacaksınız ya da sürüneceksiniz....
Diğer paralı sistem ise Altavista'nın mail yönlendirme servisi. Efendim artık bu hizmet paralı olduğu için şu sayfadan kredi kartı numaranız lütfen diyor. Benim sinirim dayanmadığı için o sayfaya gitmedim açıkçası.

Windrivers zaten ilk süprizi yapmıştı.. Bunlarda tüy diktiler.


Önemli Not: Bu sayfada bahsi geçen sitelerin linki özellikle verilmemiştir. Önce parasız hizmet diye yaygara yapıp sonra artık biz paralı olduk yiyosa demek hangi ahlaka sığıyor bilemiyorum.

Görüşler

0
PCc0d3r
dediklerinize aynen katiliyorum
bende artik nette ne bir q3 botu nede bir q3 modu bulabiliyorum
bu ne kadar aptalca bir istir
hele su sizin bahstettiginiz fileplanet ve otesi olaylarda da ayni gorusteyim

bu tam bir fiyasko bence
0
redogre
Umarım en kısa zamanda akıllanırlar...
0
sundance
Şirketlerin kullandıkları mantık 2000 yılı ortalarında DOTCOM şirketlerinin DOTBOMB`a dönmesi ile aynı mantık.

O zaman nası fütursuzca hesaplarla, biz bu işlerden bir gazı alalım su içinde para kazanırız diyorlardıysa, şimdi de aynı şekilde sıkışmış, boğulmuş durumdalar, can havliyle kullanıcıyı sıkıyorlar.

Sonuçta yaklaşımları uyuşturucu satıcılarının yaklaşınmları ile bire bir aynı. İlk doz bedava dahası bunlar ikinci, üçüncü, n`inci dozu da bedava verdiler. Çünkü en pahalı teknisyenleri çalıştırmalarına, sunucular ve T1 hatlar için yüzbinlerce dolar para dökmelerine rağmen, piyasanın gazı ve yükselen değerler rüzgarlarıyla bu kadar yıl bedava hizmet verdiler.

Bunun sonunda ortaya şöyle bir tablo çıktı, site sahiplerine beş kuruş para vermeyen, sadece ISP`lere Internet`e girdikleri için bir ücret ödeyen kullanıcılar, kendilerine tamamen bila bedel sunulan bu hizmeti (web sayfaları ve onların içerikleri) beğenmemeye, on saniye içinde gelmeyen bir sayfayı, bu kadar zamanda gelmedi cehennemin dibine yolu var diye kapatmaya başladılar.

Bu hangi iş alanında görülmüş bir şey ki ? Burada bir hizmet veriyorsunuz ve bu hizmeti de belli bir para/zaman/emek harcayarak veriyorsunuz. Bunu böyle yaparken insanlarda ilüzyon yaratmaya kimsenin hakkı yok. Eğer bu iş böyle yapılmamış olsa, mantıklı ve uygun iş modelleri yapılarak bu doğrultuda kullanıcı `Internet bedava bir yer, her hizmetin bedava olanını ben biraz uğraşsam bulurum` nosyonunu beynine kazımadan onlara uygun hizmet uygun fiyata sunulsa bu durumlar hiç yaşanmayacaktı bence.

Hatırlıyorum da eski çalıştığım şirkette, müdürümle birlikte bir görüşmeye gitmiştik. İsmi lazım değil bir Internet firmasının genç ve gelecek vadeden müdürü bizden kullanıcılarına free-mail dağıtmak istediğini söylemişti. İlk aşamada 100,000 kişiye, bir yıllık süre içinde de 500,000 kişiye ulaşmayı hedefliyorlardı. Biz de o an için rayiç olarak (bu bahsedilenler dünyanın en büyük mail yazılım firması Intermail`ın rakamlarıdır) bunun kendilerine sadece yazılımın lisans ücreti olarak mailbox başına $2,5 olduğunu, eğer Webmail içine girecekse bu fiyatın $5`a çıktığını bunun da $500,000 lisans ücreti + yaklaşık olarak $50,000 donanım ve kurulum ücretine karşılık geleceğini söylemiştik. Adamcağız o genç yaşında kalp krizi geçirecekti, anında dolandırıcı yaftasını yapıştırdı. Hadi canım bu atla deve değil ki alt tarafı free mail

İşte bizim yanlış anladığımız kısmı bu işin.
-Bir kere niye free mail veriyorsun. Bakalım o kadar da matah bir şey mi ? Herkesin zaten bir hotmail, yahoo, altavista, laga luga freemailı var, neden senden de bir tane alsın.

-Hadi veriyorsun, yağı bol bulan arap gibi neden ağzını beş sıfırdan açıyorsun, bir dur, müşteri profilini tanı. Yok direkt `100,000 e-mail istiyorum`
Ondan sonra dotcomlar niye batıor vs. Internet üzerinde tabi ki iş yapılacak, tabi ki gün geçtikçe altyapı oturdukça hizmetler ucuzlayacak, bilgi gittikçe daha kolay akmaya başlaşayacak. Fakat bütün bunlar binlerce yıldır süregelen iş yapma sistemleri bir kenara atılarak olmayacak, elbise, araba vs. nasıl satılıyorsa, veya lokantada yemek hizmeti nasıl veriliyor, işyerinizi temizleyen firma size nasıl bir servis veriyor ne şartlarda çalışıyorsa, bunlar da benzer şartlarda olacak.

Ha işin gözardı edilmemesi gereken bir noktası daha var, GNU gibi, GPL projeler gibi hobi olarak (ama ciddiyetle) ortaya konulan değerli projeler veya Freshmeat, Slashdot veya (nacizane) Fazlamesai gibi hevesle yapılan sitelere imkan tanıması. Bu tür sitelerin verdikleri hizmet kalitesi ile aradan sıyrılmaları. Belki de bir deliliğin, belki de bir rüyanın gerçek olması. Ama belki de hepsinden önemlisi Internet`e bakıp tek delilerin biz olmadığımızı görmek :)

KIVILCIM Hindistan
nam-ı diğer Sundance
0
SHiBuMi
İçerik sağlayıcılar Internetin başlangıcından bu yana paralı olsalardı acaba her şey bu kadar hızlı ilerleyebilir miydi? Örneğin Yahoo paralı olsaydı, şu anda sahip olduğu tanınmışlığa erişebilir miydi? Bence şüpheli.

Ücretsiz içerik vermenin en önemli avantajı, tanınmak idi. Kimseyi yanda aynı kalitedeki arama motoru dururken, ücretli bir taneye üye olmaya zorlayamazdınız. Bu biraz da İş Bankasının GSM ihalesindeki taktiğine benziyor. Bir sonraki ihaledeki muhtemel rakibini ortadan kaldırmak için, yarı fiyata alabileceği ihaleyi iki misli bedel ödeyerek aldı. Büyük oynuyorsan, ödeyeceğin bedeller de büyük oluyor haliyle. Yahoonun hizmetleri önceki dönemde ücretli olsaydı, MSN tarafından, Altavista tarafından ya da herhangi başka bir ücretsiz sağlayıcı tarafından başı çoktan ezilmiş olacaktı.

Free mail konusuna ben de katılıyorum, çok fazla yatırım gerektiren, üstelik geri dönüşü de çok uzun zaman alacak, belki de hiçbir zaman geri dönüşü olmayacak, verimsiz bir iş. Bu elbette bu işe sonradan giren firmalar için geçerli. Sonuç olarak, AOLnin ICQyu onmilyonlarca posta adresi için satın aldığını bilmeyen yok. Çok basit bir mantıkla, kullanıcıların ICQ mesajlarının altına ekleyeceğiniz reklamlar için kimsenin kimseye onmilyonlarca dolar yatırmayacağını bilebilirsiniz. İşin arkasında, çok daha farklı hesaplar yatıyor.

Internetin en acaip yanı, teknik olarak gerçek hayatta aralarında büyük uçurumlar olan firmaların, sanal dünyada eşitlenmesine olanak sağlaması bana göre. Örneğin Barnes & Nobles dev bir kitapçı olmasına rağmen, gerçek dünyada tek bir mağazası bile olmayan Amazona boyun eğmiş durumda. Bunun en önemli nedeni de, iş yapmak için gerekli maliyetlerin çok aşağılara çekilebilmesi, hatta bu tartışmanın konusu olan ücretsiz hizmetlerin verilebilmesi. Elbette Amazon gibi bir kitapçının internet altyapısı da az para gerektirmez, ama bunu kıyaslamanız gereken tutar, gerçek hayatta dünyanın dört bir yanına mağaza açmanız durumunda harcayacağınız tutar olmalı, Internet üzerinde bir mağaza açmak için gerekli ortalama tutar değil.

Sonuç olarak, .Net gibi konseptlerin gelişmesiye, içerik hizmeti kavramının da şekli değişmeye başlayacak. Daha çok bilgiye, daha kısa zamanda ve güvenilir biçimde erişme ihtiyacı arttıkça, bu işi gönüllü yapanların karşısında ücretli olanlar ön plana çıkmaya başlayacak, ya da gönüllü hizmet verenler ücretli olacak. İleride bilgisayar satılırken yanında içerik sitelerine üyelik opsiyonları ile satılmaya başlanacak. Örneğin kendi gazeteni kendin yarat üyeliği ile, yalnızca ilgilendiğiniz konu başlıkları hakkındaki yazıların olduğu, seçtiğiniz mankenlerle ilgili magazin haberlerinin yer aldığı, tuttuğunuz takım ile ilgili son maçın detaylı istatistiklerini bulabileceğiniz size özel gazete her sabah posta adresinize yazıcınızdan çıktısı hazır alınabilir şekilde gönderilecek, hatta dilerseniz siz daha uyurken çıktı otomatik olarak yazıcınızdan alınabilecek. Bütün bunları yapmak için evinizde olmanız gerekmeyecek, dilerseniz gazetenizin bir kopyası da PALMinize yollanacak. Dahası, gazetenizin sinema bölümünden Cameron Diazın son filminin vizyonda olduğunu görebilecek, buradaki linkten biletinizi sipariş edebileceğiniz ve seçtiğiniz içerik paketine göre %5 ila %10 indirim kazanabileceğiniz - Advantage Card ile tek ödemede %15 ödül ;) - bilet satış sitesine geçebileceksiniz.

Bir gün bu şekilde sinema bileti alırken beni hatırlayın, olur mu? ;)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

ADSL Posta Güvercinine Karşı

ZZombie

Gezegende dolaşırken Hüseyin USLU'nun blogundaki bir yazı dikkatimi çekti.

Bir Grup İsrailli öğrenci ülkelerinde hizmet veren ADSL'in yavaşlığını ispatlamak için bu türde bir yöntem kullanmışlar.

ICQ´ya bağlanılamıyor!

sundance

Yaklaşık bir haftadır, ICQ´ya doğru düzgün bağlantı yapılamamakta. Bu konuda Superonline ve İxir problemlerin çözüldüğünü belirtirken TTNet ve onun üzerinden hizmet veren Kablonet ve UltraTV´den ses yok. TurkInternet

Temel olarak AOL´un bazı IP bloklarından ICQ´ya erişiminin kapanması şeklinde gerçekleşen olayda bazı çözümler şimdiden üretilmiş durumda. Bunların ilk akla geleni 443 numaralı port üstünden herhangibir https proxy kullanımı. Fakat UIN listeleriniz gelemeyebiliyor. Anonim proxyler konusunda stayinvisible.com işinize yarayacaktır.

Bunun dışında bir yöntem, iste Gaim üzerinden TOC protokolü kullanarak bağlanmak (bu yöntem Fazlamesai icadı :) Gaim'in yarattıkları dışında bir problem yaşamıyorsunuz + listeleriniz geliyor. Gelişmeleri takip ediyoruz...

Last.fm Kullanıcı bilgilerini CBS, RIAA'ya mı gönderdi?

fsniper

Tech Crunch, last.fm'in kullanıcı bilgilerini RIAA e ulaştırdığına dair bir haberin arkasını araştırmış. Özetle, kısa bir süre önce ismi gizli bir last.fm çalışanı, saklanmakta olan kullanıcı bilgilerin (kullanıcı adı, ip adresi, dinleme tercihleri gibi) RIAA'e aktarıldığı yönünde bir haber sızdırmıştı. Daha sonra last.fm bu konuda, "kendilerinin böyle bir bilgi aktarımı yapmadığını" söyleyerek haberi yalanlamıştı.

Ancak TechCrunch işin peşini bırakmayarak konunun last.fm in ebeveyn şirketi olan CBS tarafından yapıldığını haber yaptı. Habere bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Türkçe-İngilizce Terim Kütüphanesi

SHiBuMi

Uzun zamandan beri Internette İngilizce doküman hazırlarken kullanabileceğim bir sözlük arıyordum. Şimdiye kadar rastladıklarım ya aşırı derecede kullanışsızdı (aralarında Türkçe sözlük içersinde Türkçe harfleri aramada problem yaşayanlar var) ya da aradığını bulmak mümkün değildi. Biraz önce www.zargan.com daki sözlüğü keşfettim. Bu sözlük terimler sözlüğü olarak geçiyor ama oldukça geniş bir veritabanına sahip ve her aranılanı bulmak mümkün. Ayrıca veritabanı değişik kategorilere ayrılmış ve sonuçlar iş dünyası terimleri, genel sözlük, bilişim sözlüğü vs. diye listelenebiliyor. Oldukça kullanışlı bir sözlük, İngilizce terimlerle sık uğraşanların bir gözatmasını tavsiye ederim.

Kredi Kartı Dünyasına hoşgeldiniz!

conan

Kredi kartlarıyla nispeten yeni tanışan ülkemizin, beraberinde getirdiği sorunları da bir kaç yıl içerisinde yaşaması kaçınılmazdı. Hele ki "Türk pratik zekası"nın en çok bulunduğu mekanda yani Türkiye'de yaşıyorsanız bu gibi sorunlarla karşılaşmanız gayet de mümkün. Hele ki bankalar hiç bir sorumluluk kabul etmezken ve de ne yazık ki yargı sistemimiz ağır işlerken bu konuda hakkınızı aramak kanımca hiç bir şekilde mümkün değil. Gelin size kredi kartı hırsızlığının Internet yönünden bahsedeyim azıcık.