İnsana En Çok Benzeyen Japon Kadın Robot

0
sefalet
Japon Profesör Ishiguro'nun başında bulunan "azimliyiz insana benzeyen robot yapacağız" iddiasındaki ekip, ilk ürünleri 5 yaşındaki bir japon robot kızından sonra şimdi insana en çok benzeyen kadın robot yapmayı başardılar.
Şimdilik Kafası ve elleri hareket eden kadın robotumuz, silikon dokuları sayesinde gerçek bir kadın hissi uyandırıyormuş.İlginç tarafı insanların bu robot ile iletişime girdiklerinde robota insan gibi davrandıkları gözlenmiş.Profesör Ishiguro'ya göre insan beyninin bilinçli kısmı karşıdakinin robot olduğunu bilse dahi görüntünün gerçekçiliği bilinçaltında robota karşı davranışları etkilemekte.Ben bile haberi yazarken etkilenmişim robota Japon demişim, robotun japonu olur mu! Gerisini siz düşünün ne kadar ön koşullu bakıyoruz dış dünyaya.

Darısı daha işlevsel insana benzeyen robotlarda.

http://news.bbc.co.uk

Görüşler

0
zilog
Japonların insana benzer robot yapma tutkusunu bir türlü anlayamamışımdır. Eski bilimkurgularda, mesela Metropolis'de insan benzeri robot işçiler vardır. Günümüzde üretim süreçlerinde robotlar yoğun olarak kullanılıyorlar ama bunlar insana benzemiyor, çünkü üretimin gerektirdiği şekilde tasarlanıyorlar. Robot teknolojisi bu yöne kaymışken, hala insan benzeri robot yapmanın amacı ne olabilir ki?
0
sefalet
İnsana benzeyen robotlar yapma isteğinin ana nedeni işlev değil gibime geliyor.Daha doğrusu evet bir işlevi var ama sizin belirttiğiniz türde üretime dönük bir işlev değil bu.Japonlarda toplumlarını ilgilendiren konularda sıkı şekilde bir araya gelme dürtüsü çok kuvvetlidir.Bundan yüzyıl önce bilim ve teknolojik alanda en iyi olma amacında tüm toplum kenetlenmişti.Tarihi sürece baktığımızda bugün geldikleri ve gidecekleri noktayı kestirmek daha mümkün oluyor.Onlar için her zaman batıyı yakalamanın ve geçmenin yolu teknolojiden geçiyor gibi gözükmüştür.Bu yüzden bilim ve teknikteki onca ilerlemeye rağmen japon kültürünün çok eski alışkanlıklarının toplumun genelinde sürdüğünü görebiliyoruz.Bunun bir toplum için ne kadar tutarlı olduğu tartışılır.

Bu bakımlardan insana benzeyen robot yapma arzusunu bu nedenlere bağlamalıyız gibime geliyor.İnsana benzeyen robot yapmanın faydası elbet olacaktır ama ana gaye teknolojide gelinen noktayı çarpıcı bir şekilde ortaya koymak ve ilkleri yapıyor olduklarının dünyaya duyurulmasıdır.Bunların yanında tekno kültürün çok yaygın bir şekilde geliştiği bir toplum olduğunu da unutmamak gerekir.Teknoloji Japon insanı için hem sembolik anlamlar taşımakta hem de toplumun sorunlarını çözmek için başlıca araç konumundadır.Japonları çok çalışkan biliriz, öyleler zaten ama çalışmanın çok öncelikli bir yerde olmasının toplumda görünen yan etkileri de yok değildir.(ciddi olumsuz etkiler)

Biraz zorlayıcı bir açıklama çabası olacak ama insana benzeyen robot yapma isteklerinden biri de toplumunun çalışma merkezli hayatının bilinçaltında değişmesi gerektiğine duyulan özlemdir denebilir.Robotlar genel iş yükünün çoğunu üstüne alacak ve insana benzerlikleriyle de toplum genelinde bir makineleşme hissi duyulmayacaktır.Haber yazısında da belirtildiği gibi robotun insana benzemesi ruhbilimsel etkileri yüksek olan bir durum yaratmaktadır.


İnsansı robotlar yapma isteğinin nedenleri üzerine pek çok şey ortaya atılabilir.İş merkezli bir toplumun giderek bireylerinin topluma ve kendilerine yabancılaşması bir başka neden olarak ileri sürülebilir.Nasıl kedi köpek beslemek insanların iletişim kurma ve birşeyleri paylaşma isteklerini doyurmaya yönelikse, insansı robotlarada toplum içinde kaybedilen iletişimin kazanılması için bir araç olarak bakılıyor olabilir.

Gidip dükkandan kendinize kadın veya erkek bir "dost" aldığınızı düşünsenize.
0
exers
Herşeyi anladım iyi güzel hoş da... O haberin olduğu sayfadaki robotu yapan adam sanırım onun bakışı nedir öyle yahu... Sanki diyor ki "Seni bile yaparım olum bu da bişey mi..."
0
feran
İnsana benzer robot yapmanin analizinde değilim, ama illa kadına benzer robot yapmışlarsa neden kadına benzer robot? Bunu merak ederim. Yani eğer dişi robotsa tutup benim yerime döllenmiş spermle yumurtayı 9 ay (hele de daha kısa sürede) fetus halinden bir çocuğa dönüştürüp doğurabiliyorsa bir anlamı olur. Hele de çocuğu emzirebilirse muhteşem. Ama amaç "dost"luksa Amerikalılar çoktaaan çok da ucuzunu "şişme" olarak yaptılar ya...
0
FZ
Haber spikeri olarak kullanılabilir mesela (bilgisayar animasyonları yerine). Ya da işte birilerine bir şeyler anlatmak için (psikolojik sebepler, söz konusu görüntünün dinleyiciye güven aşılaması, vs.)
0
feran
Haber spikeri?? Ya, insana benzeyen (ya da konudaki dişi ) işlevsel robot spikerlik yapacak gibi seri üretilene kadar TV lerdeki haberler de haber spikerleri de çoktaan işlevselliğini yitirir diye düşünüyorum. Yani televizyon ve "haberler"? yerine artık başka şekilde birşeylerden "haberimiz olur" diye hayal ediyorum...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Renk Körlüğü

fsniper

Bir arkadaşımın girdiği renk körlüğü testlerinde Kırmızı-Yeşil problemi yaşaması sonrasında -kendisi bu problemi kabul etmiyordu :) - ona bazı renk körlüğü testleri bulmaya karar verdim. Genel olarak bizim bildiğimiz renk körlüğü tabaka testlerine Ishihara "Renk Körlüğü Problemi Testi" dendiğini de bu sayede öğrendim. Sizler de kendinize bu testleri uygulayarak probleminiz olup olmadığını öğrenmek isterseniz aşağıdaki bağlantılardan bu tür testlere ulaşabilirsiniz. Ama dikkat edin aralarında sürprizler de bulunabilir.

http://colorvisiontesting.com/online%20test.htm
http://colorvisiontesting.com/ishihara.htm
http://www.redcarlifeboat.org.uk/Pages/Misc/Ishihara%20Test%20for%20Color%20Blindness.htm
http://www.exploratorium.edu/exhibit_services/exhibits/c/color_blindness.html
http://i.madblast.com/funflash/swf/ColorBlind2.swf

Ayrıca eğer renk körü değilim ama renk körleri webi ya da web sayfamı nasıl görüyorlar merak ediyorum diyorsanız bu bağlantıdaki filtre size cevap olabilir.

Filtre : http://colorfilter.wickline.org

Dr. Güzeldere ile robotlar, yapay zekâ, bilişsel bilimler üstüne bir sohbet

FZ

Milliyet'ten Derya Sazak, Dr. Güven Güzeldere ile bir röportaj gerçekleştirmiş. Röportajda ele alınan konular arasında yapay zekâ, bilişsel bilimler, beyin ve zihin araştırmaları, Türkiye'deki akademik durumun dünyadaki yeri gibi konular var. Röportajdan birkaç çarpıcı kısmı alıntılamak gerekirse:

"Felsefi meseleleri ya da bilimle teknolojiyle ilgili şeyleri toplumdan, siyasetten bağımsız düşünmek imkânsız. Ama birinden ötekine giden yol uzun ve karmaşık olabiliyor. Duke Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi'ndeki değişim programı çerçevesinde bu yaz İstanbul'a gelerek bilişsel bilimler üstüne ders verdim. Dersimizin adı 'Tanrı üzerine düşünmek'ti. ABD'li ve Türk öğrencilerle zor ve karmaşık bir alanı, 'inanç dünyası konusunda nasıl düşünülebilir' sorusunu tartışmaya açtık. Eğer yolumuzu bulacaksak bazı varsayımlardan başlayıp sonuçlara ulaşacaksak, doğru düşünebilmeyi öğrenmemiz lazım. Bu bilimsel düşünmenin yöntemidir ama inanç dünyasına da uygulanabilir."

Büyük işler başarmak istiyorsanız büyük işlerle uğraşın!

lifesdkver0_1

Richard Hamming, Feynman, Fermi, Oppenheimer, Shannon gibi dev isimlerle beraber çalışma şansını yakalamış başka bir dev isim. 1986 yılında yaptığı "bilimsel araştırmanız ve siz" isimli bu konuşma, (haklı olarak) şu aralar net aleminde pek popüler. FM'ye de uğramazsa yazık olur diye düşündüm (ve hatta belki uğradıktan onra başkalaşıma uğrayıp Türkçe'ye de dönüşür.) süper matematikçi, sonsuz asal sayı, EFF şirketi gibi zırvalıklardan arınma dileğiyle.

Bilişsel Bilimler Kılavuzu

FZ

1. Bölüm
Bilişsel Bilimler ya da Yanıtlı Yanıtsız Sorular Demeti

İnsanlar simgesel mantığa göre mi düşünürler? Çocukların zihni nasıl gelişiyor? Benlik nedir? Zeka nedir?/ Hangi davranışlar zeki sayılabilir? Hangileri sayılamaz? Hayvanlar akıllı mıdır? Bilgisayarlar düşünebilir mi? Para biriminin insanın tutumbilimsel (ekonomik) algısına ne tür bir etkisi vardır? Türkçe'de miş'li geçmiş zamanın olması, diğer bir deyişle, geçmişteki olaylar için tanık x "başkasından duymuş" ayrımı yapılması, Türkçe-konuşurların bilgilenme biçimlerini etkilemekte midir? Usta satranç oyuncularıyla yeni başlayanları ayıran özellikler nelerdir? İnsanlar ne gibi durumlarda zamanın hızlı ya da yavaş aktığını düşünme eğilimindedirler? Düşünce mi dili belirler, dil mi düşünceyi belirler? Düşüncenin bir dili var mıdır? Dünyanın bütün dillerini açıklayan bir kural demeti oluşturulabilir mi? Yaratıcılık nedir? Ne değildir? Sanatçıların yaratım süreçleri ne tür öğelerden oluşmaktadır? Bilimciler buluşlarını nasıl yaparlar? Zekayı geliştirmek olanaklı mıdır? İnsan yavrusu, nasıl oluyor da okuma-yazma öğrenebiliyor? İşitme engellilerin kullandıkları dil, ne tür özelliklere sahiptir? "Bir dilde ne kadar çok sözcük varsa, o dil o kadar gelişmiştir" görüşü doğru mudur? İnsanı doğa mı belirler çevre mi belirler yoksa kendisi mi? Hastalıkların büyüden kaynaklandığını düşünen bir toplum, bunların küçük canlılardan kaynaklandığını düşünen bir toplumdan daha mı ussaldır (rasyonel)? Yıldızlara bakarak yönünü bulan Pasifik Adası yerlileri, zeki midir? Gemiyi yöneten mi zekidir, kürekleri çeken mi, yön bulan mı? Beynin hangi bölgeleri, hangi uzuvlardan sorumludur? Zihin, beyinden bağımsız olarak incelenebilir mi? Karıncalar zeki davranışlar mı sergilemektedirler? Arılar, zeki midir?

Aşkın Nörobiyolojisi

FZ

Toplantı başlığı: Aşkın nörobiyolojisi: Bir Nörobilimciye Psikiyatri, Kültürel İncelemeler ve Felsefe Perspektifinden bakış.

Konuşma: Semir Zeki'den "The Neurobiology of Love" başlıklı konuşma.

Tarih: 12 Mart 2008 Çarşamba, saat: 18:30 - 21:00
Yer: The Marmara Hotel, İstanbul

Moderatör: Hakan Gürvit
Tartışmacılar: Saffet Murat Tura, Bülent Somay, Ferda Keskin.